KK🔸36
Geldikk <3
22.11.21
Zaman olarak biraz ilerdeyiz ama bölümler düzenli yayınlandığı için mecbur 2022 ye gireceğiz. Kahve Kulübesi'nde zaman kavramı çok farklı işliyor, malum Üsame final verirken 2019'du, yani şu an 2037 ye girmeleri lazımdı :) Fazla takılmayın. Bölümü yazarken sürekli gözümde eskiler canlandı.
Önceki bölüme yaptığınız yorumlar için teşekkür ederim, umarım böyle devam ederiz ve çok daha iyi oluruz.
Sevgili Büş, Soner, Barlas ve Eray... Bu bölüm sizler için. 💙
Başka bir evrende, en güzel halinizle...
Keyifle okuyun.
🔸
"Yeğenim şu ekmeği uzak bakayım." Gözlerimi devirerek Eray amcama beşinci kez ekmek sepetini uzattım. Adam doymak bilmiyordu.
"Eray İstersen biz kalkalım. Sen birazdan masayı yemeye başlarsın." dedi Barlas amcam sırıtarak.
"Çok komiksin kardeşim."
"Yalan mı lan? Bir tava yumurtayı üç dilim ekmekle silip süpürdün."
Güldüm. "Ve buna rağmen hiç göbeğinin olmaması beni deli ediyor." dediğimde Eray amcam gözlerini kısarak bana baktı.
"Sen kimin tarafındasın bakayım? Hormonlu çilek!" Gözlerimi devirdim. Barlas amcamın evinde kahvaltı yapıyorduk.
Bugün salıydı, 31 Aralık. Yeni yıla kızlarla veya Reha ile girmeyi çok isterdim ama imkansızdı. Keşke içlerinden bir tanesi Ankaralı olsaydı, en azından birini görmüş olurdum.
Bu akşamki planımıza göre akşam yemeğini hep birlikte dedemlerde yiyecektik. Sonra da her yıl olduğu gibi birlikte oyun oynayacak ve Eray amcamla birlikte 10'dan geriye doğru değil, 20'den geriye doğru sayacaktık. Kendi kendime gülümsedim, ailemi çok seviyordum.
"Dinlemiyor ki bu bizi." Önümde elini sallayan babama baktım.
"Efendim babacığım, bir şey mi söyledin?"
"Bir şey değil çok şey söyledim ama daldın gittin."
"Ne oldu kız? Arkadaşlarını mı özledin şimdiden?" diye soran Eray amcama sırıtarak baktım.
"Zaten Cuma günü dönüyorum, benimle iyi geçinsene." dediğimde bana havadan öpücük yolladı.
"Takılıyorum sana, seviyorum seni." Takıldığının ben de farkındaydım. Onu her haliyle seviyordum
"Ben de senii!" dedim son heceyi uzatarak. Reçelli ekmeğimi yerken Ahu yengem habire masaya yeni bir tabak koyuyordu. "Kilo alacağım şu bir haftada."
"Yurdun yemekleri güzel herhalde." diyen anneme baktım. "Yanaklandın gibime geldi."
"Ay yok ya aynı hala." Eray amcama düz bir bakış attım. Sürekli benimle uğraşıyor oluşuna mı takılayım yoksa cümlede kullandığı ay nidasına mı bilemedim.
"Kilomdan memnunum bir kere." dedim. Eray amcam pis pis sırıttı.
"Ben de iki kere memnunum." dediğinde yüzümü buruşturdum.
Barlas amcam "Esprine tüküreyim." diyerek kahvaltısına devam etti. Babam ise duymamış gibi yaptı. Telefonum çalınca babama 'af edersin' bakışı attım ve çağrıyı sessize alıp kimin aradığına baktım. Reha.
"Hemen geliyorum." diyerek masadan uzaklaştım. "Efendim canım?"
"Napıyorsun bitanem." Sesi canlıydı, kaç gündür keyfi olmadığı için bu hali beni mutlu etmişti.
"Kahvaltı yapıyoruz, sen napıyosun?" diye sordum, babamın bakışları üzerimdeydi.
"Seni özlüyorum." dediğinde sırtımı tamamen annemlere verdim. Sırıttığımı görmelerini istemezdim.
"Ben de seni özledim." dedim kısık sesle.
"Peki o zaman, bir dilek tut." Heyecanlandım, yılbaşında ayrı olacağımız için telefonda dilek dilememi istiyordu.
"Cuma günü buluştuğumuzda dileğimi mi gerçekleştireceksin?" diye sordum arsızca. Merak etmiştim ne yapayım?
"Sen dile bakayım önce." dedi gülerek.
"Tamam o zaman." Birkaç saniye sessiz kalarak düşündüm. Arkadan babamın "Daha yeni ayrılmadınız mı, ne bu özlem?" dediğini duydum ama tek cevabım tatlı olmaya çalışarak gülümsemek oldu. "Seninle vakit geçirmek isterdim." dedim.
"Şanslıyım ki gerçekleştirebileceğim bir dilek diledin. Havaalanına uzak mısın?" diye sorduğunda kaşlarım havalandı. Sorusuna anlam veremedim.
"Nasıl yani? Esenboğa'dan mı bahsediyorsun?"
"Esmeyen boğadan bahsediyorum." dediğinde gözlerimi devirdim. Eray amcamla tanış olma olasılığı var mıydı?
"Reha!" dedim uyarıcı bir tonda. "Söylesene ne oluyor?"
"Ankara'dayım ve gerçekten çok soğuk." Ağzım kocaman açıldı.
"Ne? Ankara'da mısın?" diye sordum yüksek sesle.
Babam "Kimmiş Ankara'da?" diye sordu, omzumun üzerinden ona baktım.
"Hiç baba."
"Hiç mi Ankara'daymış?" diye sordu gözlerini kısarak. Eray amcam işaret parmağını bana doğru salladı.
"Seni seni..." diyerek güldüğünde kaşlarımı çattım.
"Ne oldu ya? Ne beni beni?" Yardım isteyerek anneme baktım. O da şaşırdığı için bir şey diyemiyordu. "Ben birazdan çıkarım, seni almaya geleceğim." diyerek telefonu kapattım.
"Bak işte biri gelmiş." Babam gözünü kırparak "Kim geldi? Oda arkadaşın mı?" diye sordu.
"Yoksa hayat arkadaşın mı?" Eray amcama düz bir bakış attım. Babam zeytin çekirdeğini ona fırlattı.
"Ben buradayım lan gevşek."
Barlas amcam "Salak." diyerek Eray amcama baktı. "4'ünde neysen 40'ında da osun."
"Biz şekil değiştirmeyiz abisi." Eray amcam kekolar gibi burnunu çekip role girdiğinde gözlerimi kıstım.
"Kızım, kim geldi sahiden?" Anneme 'yok artık' bakışı attım. Reha'nın geldiğini anlamamış mıydı yani?
"Arkadaşım geldi, ben yanına gideyim. Bilmiyor buraları."
"Buraya getireceksin değil mi?" Babama ifadesizce baktım.
"Bir iki dolanırız, gider sonra o." dedim.
"Kızım olur mu, birlikte yemek yeriz." Baba ne kadar ısrarcısın bugün ya!
"Olur babacım olur. Hadi ben çıkıyorum." Kapıya yöneldiğimde babam da ayaklandı. Anne bir şey yapsana ya!
"Ben de geliyorum, taksiyle gitme şimdi."
"Baba ne gerek var?" diye sordum ama babamın itiraz kabul etmeyen ifadesi beni pes ettirdi. Ben önde babam arkamda arabasına doğru yürürken montlarımızı giyiyorduk.
Ee, ne söyleyeceğim ben babama?
"Kemerini bağla canım."
Bir şey demeden kemerimi bağladım. Yarım saate havaalanında olurduk. Barlas amcamın evi havaalanına bizden daha uzaktı. Reha'ya haber vermem gerekiyordu. Hemen ona mesaj attım.
Ben
Reha, beni babam getiriyor. :/
Hazır mısın?
Reha
Babam mı
Yani şey
Baban mı
Bizi duydu değil mi
Ben
Evet duydu ama erkek olduğunu bilmiyor.
Reha
Erkek olmam mı daha büyük sorun yoksa sevgilin olmam mı?
Saçmalıyorum şu an.
Ne yapsak ki?
"Arkadaşına mı yazıyorsun?" Başımı aniden kaldırıp babama baktım. Bana değil yola bakıyordu.
"Evet, bir yere kaybolma geliyoruz dedim."
"İyi demişsin. Bir yere kaybolmasın."
Yutkundum. Kesin anladı işte. Hepsi amcam yüzündendi.
Ben
Anladı zaten yapacak bir şey yok artık.
Zamanı geldi demek ki...
Reha
Neyse mecbur tanışacaktık.
İzin almam gerekiyor babandan.
Ben
Ne için?
"Geldik."
Ekranı kapattım. Hızlıca etrafa bakınırken babam arabadan indi. İşte orada! Taksi durağının yanında bekliyordu.
Bekliyorlardı.
Bekliyorlar.
Ağzım şaşkınlıkla açıldı çünkü bütün arkadaşlarım karşımdaydı. Babam kızları tanıdığı için yanlarına doğru yürümeye başlamıştı bile. Kızların arkasında yan yana dikilen Doğan ve Haydar oldukça rahattı. Hatta sırıtıyorlar gibiydi. Alperen kızlarla birlikte önde duruyordu.
Ah, Reha. En arkadaydı.
Babamla ilk karşılaşması olduğu için heyecanlı olmalıydı. Gözlerimiz kesişince şaşkınlığımı atarak arabadan indim. Hüma yoktu. Bu beni üzse de şu an daha çok merak ettiğim bir şey vardı. Diğerleri neden buradaydı?
"Hoş geldiniz çocuklar." diyen babam gülümseyerek kızlara bakıyordu. Münire bana gözlerini kısarak şirin bir şekilde gülümsedi. Ona sorgulayıcı bir bakış attım. Omzunu silkti. Ne güzel.
"Hoş bulduk Soner amca!" Hilal şu an en mutlumuzdu sanırım çünkü otuz iki diş sırıtıyordu.
"Bu kadar kalabalık beklemiyordum. Arabaya sığamayız." Babam elini cebine götürürken "Barlas'ı arayayım gelsin." dedi.
"Arabamız var." Hepimiz Doğan'a baktık. O ise yolun kenarındaki arabalara bakıyordu. Reha'nın ve onun arabalarıydı. "Aslında, arabalarımız var. Biz sizi takip ederiz."
"Neden evin adresini istemediniz?" diye sordum. Reha kaçamak bakışlarla bana bakıyordu.
Doğan "Pat diye kapına yığılmayalım dedik. Kızlar evin havaalanına yakın deyince biz de buraya geldik." diye açıkladı.
"Sürpriz yapmış arkadaşların." Babama gülümsedim. "Hem de yılbaşı akşamı, çok güzel bir ziyaret oldu."
"Evet." dedim gülümseyerek. "Çok mutlu oldum."
"Aslında biz..." Haydar'a baktım, başında fıstık yeşili bir bere vardı. "Ecrin'i almaya geldik."
Göz ucuyla babama baktım. Öyle mi, der gibi arkadaşlarıma bakıyordu.
"Ne için almaya?"
Doğan araya girerek "Yılbaşını birlikte geçirmek istiyoruz." dediğinde dudağımın içini ısırdım. Babam izin verir miydi ki? "İzniniz olursa Uludağ'a gitmek istiyoruz."
"Uludağ'a mı?" diye sordu babam. Ben de kendi içimden destekledim. Uludağ'a mı? Reha'nın memleketine mi gidecektik? Çok güzel olurdu hem de çok! Belki Oktay ile tanışabilirdim.
"Evet Soner amca." dedi Hilal, şirinliğini kullanıyordu. "Dönem boyunca çok yorulduk. Dicle ve ben tıp okuyoruz bir de, inanın gecemiz gündüzümüz birbirine karıştı." Bak bak, her fırsatta bizimle dışarı çıkan kız mı söylüyordu bunu? Duygu sömürüsüne hayran kalmıştım. "Biraz kafa dağıtmak istedik."
Babam hepsinin yüzüne teker teker baktı. En arkada sessizce duran Reha babamla göz göze gelince başındaki beresini biraz daha aşağı çekti. Gözleri kapanmak üzereydi, bu kadar mı utanmıştı?
"Çocuğum?" Babam elini kaldırıp Reha'ya doğru tuttuğunda gözlerim kocaman oldu. "Yaran kanıyor galiba, iyi misin?" Kaşlarımı çatıp Reha'ya doğru yürüdüm. Kızlar da meraklı ifadelerle Reha'nın yüzüne bakıyordu. Şaşırmayan sadece erkeklerdi, her ne olduysa haberleri olduğunu düşündüm.
"Ne yarası Reha?" diye sordum endişeyle. Yanına giderek beresini çekmeye çalıştığımda elimi tutarak beni engelledi.
"Bir şey yok Beyza. İyiyim."
"Kanıyor diyor babam, çek elini bakacağım." Zorla da olsa beresini çıkartmayı başardım. Sol şakağındaki yara bandını ve üzerindeki kanı görünce endişeyle yüzüne baktım. "Ne oldu sana?"
"Bir şey olmadı diyorum, gerçekten iyiyim."
Babamın yanımıza geldiğini fark edince Reha'dan uzaklaştım. Babam önce Reha'nın alnındaki yara bandını çıkardı, ardından cebinden çıkardığı peçeteyi Reha'nın yarasına bastırdı.
"Bu yarayı yara bandı tutmaz." dediğinde Reha gözlerini yumdu. Ne olduğunu anlamadan yüzüne bakarken babam diğerlerine baktı. "Ecrin sizi eve götürsün. Sıcak bir şeyler ikram edelim, planınızı sonra konuşuruz."
Doğan ağır ağır başını sallayıp Haydar'ın koluna dokundu. "Reha'nın arabasını sen al."
Haydar "Reha gelmiyor mu?" diye sorunca babam Reha'nın kendisiyle göz göze gelmemeye çalışan yüzüne döndü.
"Sanırım kızımın erkek arkadaşını buldum, o benimle gelecek."
"Baba ben de sizinle geleyim." dedim ama babam başıyla arkadaki arabaları işaret etti.
"Evde görüşürüz."
Reha'ya bir kez daha bakıp Reha'nın arabasına bindim. Haydar Reha'dan anahtarı alıp geldiğinde Dicle de ön koltuğa geçti.
"Ne oldu Reha'ya?" diye sordum hemen. Haydar ile aynadan göz göze geldik.
"Önemli bir şey yok, çarpmış bir yere. Merak etme diye dememiş."
"Neden yalan söylüyorsun gibime geliyor?" diye sordum, sırıttı.
"Keyfim yerinde, lütfen bozma." Kaşlarımı çatıp arkama yaslandım.
Barlas amcamın evine geldiğimizde bizimkiler hala bahçedeydi. Kahvaltı sofrası kaldırılmıştı. Arka arkaya bahçeye girdiğimizde bizi ilk fark eden annem oldu. Şaşkın şaşkın bize bakarken Eray amcam da bize döndü.
"Ne oluyor lan?" diyerek ayaklandı.
"Eray amcan bu değil mi?" diye soran Haydar gülüyordu. Al işte, kesin iyi anlaşacaklardı.
"Kızım, arkadaşların mı geldi?" Başımı salladım, sanki görmüyordu. Aklım Reha ve babamdaydı.
Barlas amcam "Hoş geldiniz çocuklar." dediğinde hepsi "Hoş bulduk." diye cevapladı.
"Soner nerede? Yediniz mi?" Eray amcama gözlerimi devirdim.
Haydar "Damadıyla özel olarak ilgilenmek istedi." dediğinde Eray amcam onun koluna girdi.
"O zaman Soner damadı yedi diyelim biz." Bana pis pis sırıttı. "Boşuna kapıya bakınma. Soner o çocuğu uçağa bindirip memleketine yollamıştır."
"Amca ya!" dediğimde uzanıp burnumu parmaklarının arasına alıp sıktı.
"Şaka şaka, ifadesini alınca bırakır."
Hepimiz içeri geçip oturduk, annem yanımda oturuyordu. Kolunu dürtüp "Babamı arasana." dedim. "Gelmediler hala."
"Yazdım az önce, yoldalarmış."
"Neden bu kadar uzun sürdü?" diye sorduğumda gülerek elime dokundu.
"Ee Ecrin, kız babası o."
Kapı sesi gelince hızla ayağa kalktım. Babam eve girip Reha'nın geçmesini bekledi. Reha'nın alnındaki pansumanı fark ettim. Reha'yı pansumana mı götürdü?
"Anaa!" Eray amcam şaşkınlıkla ayaklandı. "Gerçekten hastanelik etmiş çocuğu."
Babam amcama ifadesiz bir bakış atıp Reha'nın sırtına dokundu. "Geç oğlum." Oğlum. Reha kısa bir duraksama sonrası yanımıza doğru geldi.
"Merhaba, ben Reha." diyerek elini anneme uzattı.
Annem ayağa kalkıp karşısına geçtiğinde babamla göz göze geldik. Kolunu kaldırdı, tebessüm ederek yanına gittim ve ona sarıldım.
"Ben de Büşra." diyen annem Reha'nın elini tutmadı, onun yerine Reha'ya sarıldı. Reha titreyen ellerini yavaşça kaldırarak annemin sırtına bastırmadan dokundurdu.
"Beyza size çok benziyor." Geri çekilip anneme bir kez daha baktı.
"Kızımın gözlerine bir daha bak istersen." Babam işaret parmağıyla önce kendi gözlerini ardından benimkileri gösterdi. "Kime benziyor anlarsın." Annem gözlerini devirerek yerine oturdu.
"Çillerini de senden almıştır kesin." diyen anneme kızlar da güldü.
"Valla yenge," diye başlayan Eray amcam sırıtarak devam etti. "Çilek'in boyu 180, sana çekmediği kesin."
Annem "Eray!" dediğinde babamdan ayrılıp annemin yanına oturdum.
"Uğraşmayın annemle." dedim ve yanağını öptüm. Reha'nın bakışları üstümüzdeydi. Birden burukluk hissettim. Annemden uzaklaşırken gülüşüm kayboldu.
Ona annesini hatırlatmış mıydım ki?
Bu ihtimal canımı yaktı.
"Ecrin'in ebesi sayılırım." Eray amcamın arkasında dikilen Barlas amcam sert olmayan bir şekilde ensesine vurdu.
"Yandan yemişi! Ebesiymiş."
"Ay o gün geldi aklıma yine, kapatın konuyu." Yağmur halam başını amcamın omzuna yaslayıp o güne dönmüş gibi sessizleşti.
"Mucizemiz bizim o." Barlas amcama gülümsedim. Bana göz kırptı.
"Gelelim şu meseleye." Herkes babama dikkat kesildi. "Kızım size emanet." Parmağını Reha'ya doğru salladı. "Özellikle sana." Reha hafifçe tebessüm etti.
"Gözüm gibi bakacağım."
"Birer kahve içelim, sonra yola çıkarsınız."
Münire ile göz göze geldiğimizde baş parmağını kaldırıp gülümsedi. Bu planı ne zaman yaptıklarını bilmiyorum ama bu gece onlarla olacağım için çok mutluydum.
🔸
SELAMM 🖤
Bölüm nasıldı? Benim hoşuma gitti çünkü Üsame ailesini tekrar okumak çok özeldi. <3
Reha ve Soner'in gelirken neler konuştuğunu sonraki bölümlerde okuyacaksınız. Nasıl bir tanışma oldu sizce?
Sonraki bölüm çok eğlenceli olacak, güzel bir yılbaşı tatili okuyacaksınız. :))
Hüma neden gelmedi sizce? Bir de Dicle ve Haydar evlilik planını açıklayacaklar mı dersiniz?
Çıkmadan önce yıldıza dokunmayı unutmayınız. ✨ Öpüldünüz :*
İnstagram : tiya.trosahnesi
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top