37

Ekin Beril//Fırtına
'Senin için seçtim o yolları, geri gelip yapardım aynı hataları'

Sinan/Çevrim içi

Gelirken ekmek al

Şu mesaja bi' sigara yakıp saatlerce ağlayabilirim rezaleti çöktü üzerime

Gerçekten gelirken ekmek alayım mı?

Kendimi tam şu an evin reisi gibi hissettim 💪

Evin reis derken canım?

Yuvayı dişi kuş kurarmış bebek karıcım

Sen bana bakma

Sinanlık yapıyorum işte

Çabuk gel

Özledin mi beni? 🥵

Burnumda tütüyorsun kocacım

Kocan seni ham yapsın mı?

Of Sinan hadi

Tamam Leyloş

Hemen tırmalıyorsun ama kızım sen de

Sıkıldım evde

Zaten hiçbir iş yapmıyorum

Seni benim şirkete sekreter mi alsam? 🥵

Bi' sekreter patron skandalımız eksikti koca şeyde

Ne ya, fantezi de kuramıyoruz rahat rahat

Olmaz mı? 🥵

Evde oynarız kendi kendimize

Sekreter sen olursan tabii

Ya sen he de de

Ben şirket tabelası bile olurum balım

Off 🔥

Sana iş kuralım hayatım

Pov: Zengin bir adamla evlisindir

E yani..

Hadi Sinan hadi

Uçtum bebeğim
✓✓

Doğum günüydü.

Telefonu sırıtarak mutfak tezgahına bıraktığımda hazırladığım pastaya baktım. Üzerindeki 'İyi ki doğdun bebek kocacım' yazı bile keyfimi yerine getiriyordu.

Bugün, Sinan için biraz esnek davranabilirdim sanırım. Madem evliliğimizi düzeltmeye çalışıyorduk, ikimizin de emeği olmalıydı. Yani, bir iyi bir kötü olduğumun farkındaydım ama dengemin bozulduğu şu dönemlerde vasatın üzerinde sayılırdım. Üzgündüm ama yapacak bir şeyim yoktu.

Çikolatalı sostan bir kaşık alıp mırıldandım. Kendime pastacı falan mı açsaydım?

İçime Sinan Tekinler girmiş olamazdı ya, ticaret adam kafamın her yerindeydi.

Çalan zille beraber apar topar mutfaktan çıktım. Aynada son kez üzerimdeki toz pembe elbisenin askılarını düzeltip saçımı dağıttım. Hiç süslenmemiştim gerçekten.

"Hoş geldin."

Kapıyı açıp gülümsediğimde Sinan elini kalbine koydu.

"Buna kaç gün dayanabilir bu kalbim, bilmiyorum."

Gülümseyerek ona yer açtığımda içeri girerek ayakkabılarından kurtuldu. Ellerindeki poşetleri alıp kenara bıraktım.

"Yavru ben bir duşa gireyim, hanımıma tatlı tatlı kokayım."

Yanağımdan serserice makas alan Sinan'a kafamı salladım sadece.

"Tamam."

Bu öküz adam neden gecenin bu saatinde süslendiğimi anlamamıştı?

Düşen moralimle beraber yerdeki poşetleri alıp mutfağa döndüm. Homurdanarak poşetten çıkardığım şeyleri yerlerine yerleştirirken lavabodan yükselen su sesiyle beraber sinirle bağırdım.

"Öküzsün işte!"

İçi boş poşetleri elimle buruşturup çekmeceye soktum.

"Sen sabahtan beri uğraş, beyfendiye pasta yap!"

Sertçe kapattığım çekmeceyle beraber evde kocaman bir ses yankılandı.

"O kadar süslen, fark etmesin!"

Dolabı açtım. İçerisinden çıkardığım bardağı sertçe tezgaha koyarken o tok ses tekrar yankılandı.

"Yok, soğumuyor içim yok!"

Kapı kilidini duysam da söylenmeye devam ettim. Buzdolabından çıkardığım suyu bardağa dökerken Sinan lavabodan çıkıp odaya girdi.

"Duşlar altında kal Sinan!"

Kafama diktiğim bir bardak soğuk suyla beraber oturma odasına geçip kendimi koltuğa attım.

Saçlarımı bile yapmıştım!

Sinan elindeki havluyla saçlarını kuruta kuruta oturma odasına gelip kendini karşımdaki koltuğa bıraktı.

"Güzelim, iyi misin sen?"

Süperim canım ya.

"İyiyim."

Sinan, kaşları çatılsa da çok fazla sorgulamamaya karar vermiş olacak ki kafasını sallayarak onayladı beni. Havluyu kenara bırakıp saçlarını karıştırırdı. Ayaklandığında ona baktım.

Neden bu kadar kırgın hissediyordum ki?

"İçecek bir şey ister misin?"

Kafamı olumsuzca salladığımda Sinan çoktan mutfağa girmişti bile.

Pasta!

Yerimden kalkarak mutfağa daldığımda elindeki bardakla şaşkınca pastaya bakan Sinan'ı gördüm.

"Ben.."

Sen ne Leyla?

Bardağı tezgaha bırakıp bana döndü.

"Sen benim için mi hazırlandın?"

Şaşkınca bana baktığında alt dudağımı ağzımın içine doğru yuvarladım. Tamam, biraz utanmıştım.

"Leyla."

Kafasını sağa yatırdığında omuz silktim. Mutlu olmuştu, madem bu kadar mutlu olmuştu neden fark etmemişti?

"Fark etmedin ki."

"Fark etmez olur muyum bebek karıcım, fark ettim ama üzerime alınmadım ki."

Dudaklarımı büzdüğümde kollarını açtı.

"Gel."

Birkaç adımda yanına gidip kollarımı beline doladım. Ensemden tutarak beni kendine yasladığında kafamı göğüsüne yasladım.

"İyi ki doğdun."

Kıkırdadı.

"Pastanın üstüne öküz kocacım yazsaydım da olurdu ama."

Homurdanmamla beraber yüzünü saçlarıma gömdüğünde derin bir soluk aldığını işittim.

"Ben, kutlamazsın diye düşünmüştüm."

Ayrıldığımızda tezgaha döndüm. Çekmeden aldığım çakmakla mumları yakarken gülümseyerek belime sarıldı. Eğilerek çenesini çıplak omzuma yasladı.

"Dilek dile ama."

Mırıldanarak düşünmeye başladı.

"Bizim 01 için mi dilesem acaba?"

"Daha kabul olabilecek şeyler dilersen hakkını boşa kullanmamış olursun."

Gülerek omzumdan öptüğünde kafamı kafasına yasladım.

"Beraber dileyelim o zaman."

Gözlerini kapatan Sinan'a döndüm. Hadi dedi gözlerini açmadan. Gülümsemem yüzümde genişlerken aynı onun gibi önüme dönüp gözlerimi kapattım.

'Sinan ne diliyorsa gerçek olsun.'

Mumların sıcaklığı yüzümüze vururken aynı anda eğilip hepsini söndürdük. Sinan gülerek beni sağa sola sallarken önümde birleştirdiği ellerine tutundum.

"Hediyem?"

Pastayı biraz iteleyip sırtımı tezgaha yaslayıp ona döndüm. Sorarcasına bana bakmaya başladı. Mutluluğu gözlerinden okunuyordu resmen.

Fark etmediği için her ne kırılsam da büyük ihtimalle doğum gününü kutlayacak kadar onu değerli bulmadığımı düşünüyordu. Oysaki ben sabahtan beri uğraşıyordum.

Her ne yaşanırsa yaşansın bundan sonra mutlu olmak istiyorsak önümüze bakmalıydık.

Geçmişte yaşadığımız şeyler kolay hazmedilecek şeyler değildi belki de ama bu biraz çaba işiydi. Sürekli geçmişi eşersek birbirimize zarar vermekten öteye geçemezdik.

Ben, bunu hak ettiğimizi düşünmüyorum. Önümüze daha güzel zamanlarımız olmalıydı, yoksa da aynı böyle yaratmalıydık.

"Hediyen?"

"Hediyem tabii."

Elinin tersiyle yanağımı okşadığında tek koluyla belimden kaldırarak tezgaha oturttu beni. Birden havalanmamın verdiği heyecanla omuzlarından tutundum. Elleri iki yanımda bana doğru eğildiğinde gülerek kafamı çevirdim.

"Kapat gözlerini."

Dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kapattı. Gülümsemesini bastırmak istediği çok belliydi.

"Bana bunlarla gel."

Parmağımın ucunu pastaya batırıp bulaşan çikolatalı sosla beraber beraber ona yaklaştım. Dudaklarını yalayarak nefesini tuttuğunda dudaklarının üstüne sürdüğüm parmağımla beraber kıkırdayarak ayrıldım. Homurdanarak gözlerini açtı. Diliyle dudaklarının üstündeki çikolatayı temizlerken sırıttım.

"Sen şimdi görürsün."

Kollarını itmeye çalışsam da dudaklarıma sürdüğü çikolatalı sosa engel olamamıştım. Sabahtan beri uğraştığım pastayı iki geri zekalı mahvediyorduk resmen!

Gülüşerek itişip kakışmaya başladığımızda belimden tutarak beni kendine çekti. Dudaklarıma bulaşan sosla ne kadar güzel göründüğüm hakkında bir fikrim yoktu ama Sinan'ın ışık saçan bakışlarına dalıp gidiyordum işte.

Engel olamadım.

Burunlarımız birbirine çarpana kadar hipnoz olmuş gibiydik. Ona farkında olmadan çekilirken buldum kendimi. Gözlerim kısılırken dudaklarımı araladım.

"Benim seni öpmeye cesaretim yok Leyla."

Fısıltısıyla beraber sertçe yutkunduğunda elimi ensesine attım.

"İyi, ben öperim o zaman."

Dudaklarımızı birleştirdim. Dudaklarımın üzerindeki çikolatalı sos dillerimiz arasında içinde eriyip giderken Sinan büyük bir iştahla mırıldandı. Kıkırdayarak onu daha fazla kendime çektim.

Kafam arkamızdaki mutfak dolabına yaslandığında eli usulca keşfe çıktı sırtımı. Kalbim, öyle hızlı atıyordu ki ikimiz de sanki hep bu anı bekler gibi aceleciydik.

Ayrıldığımızda gözlerini kısarak bana baktı. Baş parmağıyla ağzımın kenarını temizlediğinde sırıttım.

"Burası kalmış."

Alnına yapışan hala ıslak saçlarını geriye taradığımda hala hayran olmuşçasına bana bakıyordu. Derin bir nefes aldı.

"Öldüreceksin beni."

Gülümsedim. Yaklaşıp köprücük kemiğimden öptüğünde yüzünü boynuma sakladı. Ellerimle saçlarını karıştırdım. Burnu tenimi gıdıklarken kıkırtıma engel olamadım.

"Çok seviyorum seni."

Fısıltısıyla beraber sertçe yutkundum. Bu, karşılık beklenmeyen bir itiraftı biliyorum. Beni zorlamayacağını açık ve net bir şekilde gösteriyordu Sinan.

Geleli iki gün olmuştu mesela ve ben ona söylemememe rağmen aynı yatakta yatmıyorduk.

Aslında bunun tersini istiyor gibiydim, bilmiyorum işte.

Her hareketinden birkaç saniye önce gözlerime izin istiyor gibi bakıyordu mesela. Bunun sebebi bendim, doğal olarak. Onu kendimden hep ittiğim için istemediğim bir temas yaşamamı istemiyordu.

Gerçi az önceki çikolata soslu (?) öpücüğümüzle yavaş yavaş ilerlediğimiz yolda ivme kazanmamış sayılmazdık.

"Uyuyalım mı?"

Mırıltımla beraber kafasını salladı. Kafasını kaldırıp geri çekildiğinde oturduğum yerden atladım.

Beraber koridora girdiğimizde Sinan'ın eli Meva'nın kaldığı odanın kapısını buldu. O daha kapıyı açmadan kolundan tutarak çekiştirdim onu.

"Hadi."

Şaşkınca beni takip eden Sinan, odaya girer girmez etrafa bakındı.

"Cennetin böyle bir yer olduğunu düşünmezdim."

Gözlerimi devirerek dolabın sürgüsünü açtım.

"Fikrimi değiştirmemi istiyor musun?"

Raftan aldığım kıyafetlerle beraber yatağın hışırtısını duydum.

"Allah'tan kork yavrum."

Sinan çoktan yatağa kurulmuştu. Yerinde zıplayarak rayları kontrol edercesine dudaklarını büzdü.

"İyi iyi."

Bu herif bu saatten sonra daha durur muydu?

Odadaki ebeveyn lavabosuna girip üzerimi değiştirdim. Saçlarımı tepemde toplayıp yüzümdeki hafif makyajı temizledim. Kapıyı açıp tekrar odaya çıktığımda gördüğüm manzarayla beraber şaşkınca Sinan'a baktım.

Elinde koca bir tabak, pastanın yarısını çatalla yiyordu.

"Bunu unutmuşuz kız biz."

Yanına gidip yatağa oturduğumda böldüğü parçayı bana uzattı.

"Aç bakayım ağzını."

Koca bir lokmayı zar zor ağzıma attığımda elimin tersiye dudaklarımı kapattım. Buz devrindeki sincap gibi gözüktüğüme eminim.

"Yarasın güzel karıma!"

Biz o gece, pastanın yarısını -bitirdikten sonra Sinan'ın gece benden gizli kalkıp yediği diğer yarısını saymıyorum- Sinan'ın sınır dışı edildiği yatağın üzerinde karnımız şişene kadar yemiştik. Sızana kadar birbirimize saçma sapan anılarımızı anlatmış kahkahalarla gülmüştük.

Sinan, iyi ki doğmuştu.

Kiss linci yedim.

Parodi Hesaplar
Leyla leylatekinleer
Sinan sinantekinler

Instagram   wkedipatisigibi

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top