🍪95🍪

Bebeğimiz 30 yaşında mı şimdi töbest

🍪

İlk teneffüs koşarak Louis'nin sınıfına gittim. Dün geceki berbat uykudan sonra acilen onu öpmem sarılmam falan gerekiyordu.

Sanırım bana kızdı, Zayn kahpesi yüzünden, bir şey de yapmamıştım ki!

Ben hayatımın aşkının bu kadar minik ve kıskanç ve alıngan olacağını bilsem arkadaşlarımla el ele bile tutuşmazdım ki!

Ama bilmiyordum ve maalesef çok da cıvık bir insanımdır. Liam mevzusu ne ki! Demek Louis bilseydi eskileri yanağından bile öptürtmezdi. İyi ki daha önce görmemiş beni.

Kapıyı açtım ve kafamı içeri uzattım. Balım her zamanki sırasındaydı, kafasını masaya koymuştu, yanı da boş. İçeri girip üzerimdeki şaşkın gözlere aldırmadan oraya oturdum. İnsanlar bize çok şaşırıyor nedense. Öğretmenler dahil.

Oysa çok muhtemel bir çiftiz, ne o ne de ben bu okulda başka birisini bulamayız kendimize göre. Hatta okulu bırakın, evrende bulamayız! Tamam balım çok çalışkan ve ben derslerde boş boş tahtaya bakıyorum ama bu bizi uyumsuz yapmaz! Kimseye ona baktığım gibi bakmadım bile.

Saçları, yanakları burnu hepsine ayrı ayrı aşığım! Gözlerimden kalp çıkarta çıkarta ona bakıyordum. O da uykulu uykulu bana.

"Günaydın Loueh." Yavaşça doğrulup esneyişi, sana geliyorum Tanrım! Elinin tersini dudaklarına götürtüp gözlerini kapattı. Gerilmiş bedenini kucakladım sıkıca, afallasa da karşılık verdi.

"Günaydın Harry." Yerim.

Oturarak sarılmak çok sinir bozucu. Uzak geliyor.

"Dün seni çok mu üzdüm lou?"

Kollarımı yavaşça bedeninden çektim, omuzları kasılıyorsa ki öyleydi kaçma planları yapıyordu büyük ihtimalle. Halen insan içinde biraz çekingeniz de.

"Harry! Üzülmedim ki. Sadece sinirim bozuldu büyük bir şey değil. Unut gitsin."

Tamam da...bu hikayelerden çok var bende.

"Tahmini söyle, bu tür şeyler minik sinirini ne kadar bozabilir?"

Kaşlarını çattı. Onu görmeniz gerekiyor, benim gözlerimden, bu türlü her şey çok zor aktarılıyor.

"Sinirlerim minik değil Harry, kolay sinirlenirim ve sinirlendiğimde de kavga etmek yerine kapanırım."

Bilin diye ekliyorum. Eğer Louis bana kızıp da kapanırsa kendimi yerlerden yerlere atarım. Ağlarım, susturamazsınız da başladım mı çok fena ağlıyorum.

Ayağımı denk almam lazım.

" Ama eskiden olan şeylere çok da sinirlenmezsin değil mi? "

Omuz silkti. Hırkamın düğmeleriyle oynuyordum.

"Pek ben umursamaz değilim ama hayır Harry böyle küçük şeyler için kendimi de seni de üzmem." Balım ne kadar da düşünceli.

Gözlerim parladı.

Çok yakışıklı, çok zeki, çok güçlü! Kas gücü değil! Çok küçük, çok tatlı, çok kıymetlim! Ona aşık olduğumu söylemiş miydim?

"Bu gün çıkışta bize gelmek ister misin? Ders çalışırız, okulda pek iyi gitmiyor-" Yanağını öptüm. Lafını kestim.

"Evet!" Okulda rahat öpemem seni çok haklısın. "Rahat rahat çalışırız." Sinsi yüzüme bakıp başını iki yana salladı. Beni umutsuz vaka olarak görüyor sanırım. Sorun değil. Tek derdim yanında olmak akademik umut vaat etmek değil.

"Jay'e de kurabiye yaparım." Gülümsedi. Annesini çok seviyor, Jay üzerinden her şeyi yaptırırım ben buna. Çocuk dahil.

Zil çalınca sınıfıma gitmek zorunda kaldım sonra da işte tekrar zil çaldı biz tekrar beraberdik falan, gün içinde Zayn'in kafasına intikam olarak üç defa şaplak attım, öğlen arası yemek yedik, sonra zil, sonra yine zil, minicik bir öpücük ve eve gitme vakti geldiğinde-

Onunla el ele yürüdüm!

Ama hava soğuk olduğu için montumun cebinde tutmuştum elini.

"Uff donuyorum!" dedim sinirle. Ortada kar bile yoktu ama feci soğuktu hava. Kış hepimize şov yapıyor. Louis'nin burnu kıpkırmızıydı, rüzgardan gözlerim yaşarmıştı.

Yan yan yüzüne baktım. "Senin yatağın sıcacıktır şimdi demi?" Tepki olarak şaşkın surat ya da kırmızı yanak efekti bekliyordum açıkçası. Ama bilirsiniz, Louis'e arada geliyorlar.

"Soğuksa bile ısıtırız." dedi. Louis dedi. Gözlerim irice açıldı. Onu afallatmayı o kadar bekliyordum ki, haşin errrkeğimin de beni afallatmayı bildiğini unutuyordum bazen. Haşin errrkeğim benim.

"Birlikte?" Dedim, emin olmak için. Başını sallayarak gülümsedi. "Birlikte."

Bana bir şeyler oluyor!

"Öperim ama?"

Şansımı zorlamıyorum durumu değerlendiriyorum tamam mı?

"Öp." Kıkırtısı bile öpesimi getiriyor. Alt dudağımı dişledim.

Onu omzuma atıp koşarak evlerine bile giderim ben bu gazla.

🍪

Rosebud'a kimse oy atmıyor yorum da yapmıyor darıldım gücendim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top