🍪52🍪
Sa
As
Burası banaannenizin en sevdiği Wattpad hesabı
(fazla youtubeda takılıyor)
🍪
Dolabın kapağını dalgınca açarak kimya kitaplarımı aldım, aklım son zamanlarda başımda değildi özellikle de derslerde. Annem ya da babam hatta kızlarda da değildi. Seslice iç çekerken yorgun gözlerim Edward'dan gelen küçük saklama kabına takıldı. Evet aklım kesinlikle o taraflardaydı.
En çok da son konuşmamızda... Gözlük takıp takmadığımı sorduğunda resmen yalan söylemiştim ki o beni uyarmıştı daha önce yalan söylememem konusunda. Yutkundum. İlk defa arkadaşım oluyordu ve ben daha şimdiden batırmıştım her şeyi. Yalanı geçtim, benim hakkımda ne düşündüğünü bildiğim halde hoşlandığım kişiden bahsettim! Rezalet. Dağ ayısı bile bilir bunun kabalığın zirvesi olduğunu.
"Hey Louis?"
Dalgınlığımın da etkisiyle duyduğum sesle yerimden sıçramış ve dolabın kapağını sertçe kapatmış telaşla yanımda beliren Zayn'e dönmüştüm. Öğrencilerin koridorda yankılanan her zamanki uğultusuna sayemde kırık bir "şak!" sesi eklenmişti.
Ama Tanrı aşkına sen Zayn Malik'sin, benim dolabımın arkasında ne işin var?
Omzunu diğer dolaplara yaslamıştı ve samimi bir şekilde gülümsüyordu. Neden selamını verip gitmiyordu ki benimle mi konuşacaktı? Neden konuşsun benimle?
"Bir şey mi oldu?"
Şüpheyle etrafa göz atıp dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı ve kolunu omzuma atarak koridorda hızla yürümeye başladı, bir yandan da konuşuyordu. Ben mi? Ne olduğunu algılamaya çalışıyordum sadece. Bir de gözlüğümü çıkartıp ceketimin cebine atarak Zayn'in yanındayken bozduğum göz estetiğini biraz da olsa azaltmaya çakıyordum. Herifin saçları bile tek başına benden iyi görünüyor.
"Bir şey olmadı ama olması lazım!"
Yüzüne soru işaretleri dolu bakışlar attım, ne olmalı? Ne? Bundan bana ne peki? Neden yanımda? Berlin duvarı yıkılmış mı? İyi de bu eski haber!
"Biliyorsun Liam Payne benim en büyük düşmanım!"
Boştaki elini yumruk yapıp göğsüne kadar kaldırırken oldukça kin dolu bir ruh haliyle yeri izliyordu. Uzun kirpikleri ortamı yumuşatmamıştı. Tek kaşımı kaldırmaktan daha yaratıcı tepkiler veremiyorsam da son anda dalgınca başımı sallayabildim. Ağır ağır yürüyorduk koridorda, bu garip bir histi, birileriyle (Zayn Malik) okulda sağa sola yürümek.
" Şu sıcacık kahverengi gözleri olan hani! Kasları falan var ve kocaman yanakları da...işte o pislik! Benim düşmanım o işte."
Ayrıntılı tasfirlerini ve renk değiştirip duran suratını fark ettiğimde önce şaşırdım sonra da başımı yana yatırıp gülmemek için çenemi sıktım.
Cidden mi!? BU NE BİÇİM DÜŞMAN TARİFİ? Ondan hoşlanıyor olamaz değil mi! Bu çok saçma!
Ne düşünüyorum ben! Kafam cidden yerinde değil. Asıl mevzu şu, ben ne alaka? Tüm mimiklerim iç sesimden ziyade buna odaklandığında Zayn de açıklama için silkelendi.
"İşte o düşmanım, Harry de, hani şu flört ettiğin kıvırcık, bizim aile dostumuz ama pis velet onunla takılarak beni rezil ediyor pişman edeceğim onu sen de yardım edersin diye umuyorum açıkçası."
NE!
Olduğum yerde durup aynı şekilde "Ne!" diye bağırdım. Bağırdım. Kesinlikle. Etraftakiler işi gücü bıraktı gözlerini üzerime dikti ama ben halen şok ve inkar dolu bedenimle yerimdeyim. BEN KİMSEYLE FLÖRT ETMİYORUM! ÖZELLİKLE DE HARRY'LE! TANRI AŞKINA HOŞLANDIĞIMI BELLİ BİLE ETMİYORUM!
değil mi?
Geride kalan Zayn yanıma gelip sessizce konuşmadan önce elini dudaklarına siper etti.
"Merak etme bunu kabul etmene gerek yok ama bil diye söylüyorum Harry gibi bir aptalla flört etmek için özel bir çaba sergilemene gerek yok çünkü durumunu hecelemezsen hiçbir bok anlamaz o."
Başımı iki yana sakladım hızlı hızlı ve mavilerimi sonuna kadar açtım. Lanet olası kalın kitaplar arasına sıkıştırılan kırmızı sonbahar yaprağı gibi hissediyordum.
"Öyle bir şey yok!"
İşaret parmağını salladı.
"Var."
Öfkelendim, ben de elimi ağzıma siper ederek hemen onun kulağına eğildim. Yarı sessiz kavgamızı izliyordu insanlar.
"Var olan tek şey senin Liam Payne isimli bir şerefsizden hoşlandığın."
"Ne! Öyle bir şey yok!"
"Var!"
Böyle ortalık yerde durmuş var, yok kavgası yapmaya başlamıştık ki nöbetçi öğretmen hafifçe omzuma dokundu ve ben hemen arkama dönüp kitaplarımı iyice göğüsüme bastırarak sessizce ona bakmaya başladım. Az önceki Zayn'den kaptığım şımarık tavırlarım saniyesinde dökülmüştü. Süt dökmüş kedi evet şuan tam olarak ondanım.
Kadının sımsıkı yaptığı küçük topuz başıma ağrılar girmesine sebep oluyor diye gözlerimi kırpıştırdım ve Zayn sıkıca omuzlarımı tutarak arkama saklanmaya çalıştığında (bu mümkün değildi) alt dudağımı ısırıp daha daha gergin bir ruh haline büründüm. Şuan herkes bize bakıyordu.
"Daha sakin olmayı deneyin çocuklar." sesi otoriterdi.
"Üzgünüz efendim." neredeyse fısıldadım.
Kadın kısık gözlerle bir defa daha bizi süzüp yavaş adımlarla gittiğinde ikimiz de arkasından baktık. Böylece o köşeyi döndüğünde insalar da önlerine dönmüştü, merdivenlerin önünde arkadaşlarının yanında bize tek kaşını kaldırarak bakan Liam Payne hariç.
İçimden bir ses fark etmeden boka battın diyor.
"Sence başka birisiyle kavga etmem hoşuna gitmemiş gibi mi bakıyor yoksa öğretmenden azar yiyen bir okul birincisi görmek garibime mi gitti?"
Okul birincisi olduğumu biliyor mu? Bazen ben bile unutuyorum. Görüyorsunuz, değerimi bilen yok buralarda.
Pozisyonumuzu bozmadan yani Zayn halen arkamda saklanmaya çalışıyorken başımı iki yana salladım.
"Ben ne bileyim."
"Umarım birincisidir."
Gözlerimi irice açıp ona döndüm, artık karşı karşıyaydık ve ben nerden geldiğini bilmediğim bir samimiyetle Zayn Malik'le konuştuğum için kendimi sorgulamaktansa saçmalamaya devam ediyordum.
"İma ettiğim şeyin var olduğunu kabul ettin resmen!"
Zil çaldı, esmer oğlan bana şaşkın şaşkın baktı bu süreçte çünkü ne dediğimi anlamamıştı. Ama sonda beni köşeye çekti, kolonlarn arasına, ve sessizce yalvarmaya başladı.
Tanrım. Liam Payne itinin baş düşmanı diye alfa saydığım Zayn'in ondan hoşlandığını fark etmek zorunda mıydım! Neden ben? Bu bilgi olmadan da yaşardım oysa.
"Bunu kimseye söylemezsen ben de Harry'e açılmanda yardım ederim!"
"Ben kimseye açılmayı düşünmüyorum."
"Ondan hoşlanıyorsun diye seni dövmez ki korkma?"
Harry dünya üzerindeki en tatlı insan olduğu için dediği şeyi duymaya ihtiyacım yoktu, ama yüzüm kıpkırmızı olmuştu nedense. Belki de bilinç altımda bir yerlerde hayal etmiştim ona açıldığımı. Sikeyim, aptal bir hoşlantı için arkadaşlığımızı bozacak değilim ya, bilmediğim hayaller dönerse dönsün kafamda. Sanki her hoşlandığına da açılır mı canım insan!
"Korktuğumu da nerden çıkartıyorsun?" fazla çekingen geliyordu sesim öyle ki ben bile şaşırdım.
Zayn'in ise telaşlı ifadesi işgüzar bir sırıtışla bölünmüştü, nedenini anlamadım, o kollarını bağlayıp konuşana kadar yani.
"İma ettiğim şeyin var olduğunu kabul ettin resmen."
Arkama bakmadan sınıfa kaçtım.
🍪
Çok uzun biliyorumm zaten yarı kör bir halde yazdım bölümü, kontrol de etmedim çok mutsuzum.
İnş yorum yaparsınız 😔
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top