1. BÖLÜM

"Laura uyan hadi" gözlerimi hafifçe açıp karşımda ki Nancy'ye kısa bir bakış atıp tekrar kapattım. "nasıl uyuyabiliyorsun anlamıyorum. Bu gün okul başlıyor." "seni tanımasam okulu özledin diyeceğim ama ne yazık ki seni tanıyorum"  "okulu tabi ki de özledim". deyince yatakta dikeldim ve ona uykulu gözlerle baktım.  "Eminim okulu özlemişsindir."  okulu bastırarak söyledim ve banyoya girdim. kendimi sıcak suyun altına bıraktığımda hafiflediğimi hissettim. Banyodan çıktım ve kısa kesilmiş saçlarımı kurutup dolabın karşısına geçtim. Üstüme siyah kazağımı ve siyah pantolonumu giydim ve mavi gözlerimi öne çıkaracak bir makyaj yaptıktan sonra aşağı kata indim. Nancy mutfakta mısır gevreği yiyordu. dışarıya baktım. kar yağıyordu her zaman ki gibi İrlanda'da yaşıyorduk sonuçta. Aslında ben Kanadalıyım ve Kanada da yaşıyordum ama üniversite için İrlanda'ya geldim. Nancy' le de burada tanıştım. Okulun ilk yılı birinci ders bittikten hemen sonra Carol ve onun salak ekibi bana zorbalık yapıyordu ama Nancy gelene kadar. Beni onlardan kurtarmıştı. O günden sonra yakın arkadaş olduk ve şimdi üniversitenin 3. yılında okulun ilk gününde okula hazırlanıyorduk.

bende mutfağa gidip masada yerimi aldım. tabağıma süt doldururken Nancy konuşmaya başladı. "Okula yeni biri gelmiş"   

"ee gelmişse gelmiş" 

"ama öğretmenin oğlu" 

"hangi öğretmen?"

"Richard"

Richard en sevdiğim öğretmenim. Oğlu olduğunu bilmiyordum.

"Oğlu olduğunu bilmiyordum"

"bende. çok şaşırdım ve evlatlık diye bir söylenti var." Richard benim burada ki babam gibiydi. Bana hep sahip çıkmış, desteklemişti.

"Neyse hadi çıkalım geç kalacağız"

***

kitaplarım kucağımda okulun koridorlarında koşar adım yürüyordum. derse geç kalacaktım ve öğretmenimiz geç kalmayı pek iyi karşılamıyordu, hiç iyi karşılamıyordu. Bir keresinde derse 1 dakika geç gelmiştim ve bana yapmadığı kalmamıştı. Beni koridorda tek ayak üstünde bekletmişti manyak. Richard olmasa 1 saat bekleyecektim. Koridorun sonuna geldiğimde köşeyi hızla döndüm ve koca bir bedene çarptım. çarpmamla elimdeki tüm kitaplar yere düşmüştü.  karşımdaki koca cüsseye baktım. siyah saçlı, siyah gözeriyle kusursuz duruyordu öne çıkan elmacık kemiklerine hafif çıkık çenesi eşlik ediyordu. Hayran olmamak elde değilken kitaplarıma doğru hamle yapınca kendime gelmiştim. Hızlıca kitaplarımı topladım ve ona yeniden baktım.

"üzgünüm" dedi.

"bende" dedim ve hızlıca dersimin olduğu kata çıktım. Merdivenlerin son basamağını çıktığımda onu gördüm. Tek bir adım. Tek bir adımdan sonra sınıfa girecekti. Arkamda duyduğum sesle o yöne döndüm.

"hocam!" deminki çocuktu. benimle birlikte hoca da o yöne döndü ve bize doğru gelmeye başladı.

"ooo Richard'ın oğlu gelmiş" demek oydu. Ona mahcup gözlerle bakıp hocanın yanından tam gaz sınıfa girdim. Sınıfta ki boş olan tek sıraya oturdum ve hocanın gelmesi bekledim. Hoca geldiğinde tek değildi. O da vardı.

"Çocuklar sınıfımıza yeni biri geldi." dedi ve bir adım ileri çıkan genç oğlan kendini tanıtmaya başladı.

"ben Luke. Buraya Kanada'dan geldim" demek o da Kanadalıydı. Bir kaç şey daha söyledi ve hoca oturmasını söylediğinde bana doğru gelmeye başladı. kendimi dikleştirdim ve ona baktım o da bana bakıyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken sağımdaki sıraya yöneldi. tabi ki de bana gelmiyordu. yüzümün kızardığını hissettiğimde hoca söze girdi 

"John  teneffüste Luke'ye etrafı gezdir." Jhon başıyla onayladı ve öğretmen tahtaya döndü.

***

günün son dersi de bittiğinde Nancy'le eve doğru yürüyorduk. Bana Paul'dan bahsetti Luke'nin kardeşiymiş. Sohbet ede ede eve geldiğimizde arkamdan bir ses duydum.

"Sen de mi burada yaşıyorsun?" arkamı döndüğümde karşılaşmayı beklediğim en son kişiyle karşılaştım  LUKE ve tahmin ettiğim üzere kardeşi Paul ve Nancy'nin kulağıma fısıldamasıyla bundan emin oldum. "Bu Paul"  Paul bizi gülümserken Luke bize ifadesizce bakıyordu. Onu böyle görünce benimde yüzüm düştü ama Paul attığı dirsek ile Luke de yüzene sahte bir gülümseme yerleştirdi. Kısa bir sohbetten sonra bizim hemen yanımızda ki eve girdiler ve bizde kendi evimize. Nancy mutluluktan ne yapacağını şaşırırken ben odama çıktım ve duşa girdim. Duştan çıktığımda sarı ama beyaza daha yakın olan saçımı tarayıp tayt ve tişört giyip alt kata indim. Evimiz sıcak olduğu için zırh giyinmeme gerek yoktu. Film, Ders, yemek derken kendimi yatakta buldum. ve gözlerimi kapattım.

Telefonun alarmıyla uyandığımda elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı elimle düzelttikten sonra alt kata indim.   
                                ***
Okula vardığımızda kapının önünde ki polis arabaları ve ambulansı görünce içeri daldım. Bahçede toplanmış olan insaların yanına gittiğimde yerde bir çuval gördüm. Dikkatimi etraftaki seslere odakladım "öldürülmüş mü?" "ısırık izi bulmuşlar"  "hayvan olduğunu düşünüyorlar". 
    

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top