Flow
26.01.2016
Shownu elindeki kahve bardağıyla mutfak kapısına yaslanmış oturma odasını süsleyen grup arkadaşlarına bakıyordu. Bugün grubun en küçük üyesinin onlarla yapacağı ilk doğum günü olduğundan grup arkadaşları maknaeyi mutlu etmek istemişlerdi. Oturma odasını süsleme görevi Hyungwon ve Wonho'ya, pasta yapma işi Kihyun ve Minhyuk'a, Changkyun'u dışarıda oyalama işi ise Jooheon'a aitti. Shownu ise böyle işlerden anlamadığı için boş boş onlara bakıyordu.
Çıkış yapalı bir seneye yakın olmuştu. Herkes No Mercy programının aksine en küçüklerine bağlanmış hepsi onu küçük kardeşleri olarak görmeye başlamıştı.
"Hey hyung! Sen beni dinlemiyor musun?"
Shownu arkasından gelen sesle irkilmiş ve kapıya yaslanmayı bırakarak ona seslenen Kihyun'a dönmüştü.
"Ne dedin Kihyun?"
Kihyun onun bu hallerine göz devirdi ve ellerini yıkarken konuştu.
"Pastayı neredeyse bitirdik. Changkyun ve Jooheon'un gelmesine de çok az bir zaman kaldı. Sen de hediyeleri odadan getirip koltuğun üzerine bırak."
Shownu kafasını onaylamak amacıyla salladı ve elinde ki bardağı tezgâha bırakarak kendisinin tek kaldığı odaya girdi. Şirketleri onlara büyük bir yurt ayarlamıştı. Kendisi en büyükleri olduğundan tek kalmayı seçmiş diğer üyelerde kurayla iki kişilik odalara yerleşmişlerdi. Kihyun ile Changkyun, Minhyuk ile Jooheon ve Wonho ile de Hyungwon aynı odada kalıyordu.
Shownu odasına girdi ve yatağının üzerinde ki koca hediye kutularını tek tek ve yavaşça oturma odasında ki koltuğun üzerine yerleştirdi. Kendisi maknae için yönetici ile görüşmüş ve herkese tatil ayarlamıştı. Yarın sabah yola çıkmaları gerekiyordu ama Shownu herkese sürpriz olsun diye söylememişti.
Jeju adasına aldığı biletleri ceketinin cebine koydu ve son hediyeyi de koltuğa bırakıp diğer üyeler gibi koltuğa oturarak maknaeyi beklemeye başladı. Wonho ve Minhyuk kafalarına taktıkları doğum günü şapkasıyla eğleniyorken Hyungwon ve Kihyun aldıkları hediyeler hakkında konuşuyorlardı. Shownu ne kadar onlara katılmak istese de onları izlemeyi tercih etti bu seferlik.
Birkaç dakikanın sonunda kapı sesi ile üyeler koltukların arkasında geçmiş Kihyun mutfağa giderek pastanın üzerindeki 21 yazan mumu yakarak oturma odasına geçmişti. Shownu kapıyı açma görevini üstlenmiş üzerini son kez düzelterek kapıyı açmıştı. Jooheon selam vermeden içeri girmiş ve diğer üyelerin yanına geçmişti.
Shownu kenara çekilerek en küçüklerinin soğuktan kızarmış burnuna ve yeni boyattığı açık kahve saçlarına bakmıştı. Maknae zaten şirinken şimdi şirinliğine şirinlik katmıştı. Shownu kalbinin hızlanışını anlayamadı ve şimdilik umursamadı.
"Hyunwoo hyung bak, Jooheon hyung ile bir sürü şey aldık." diyerek elinde ki poşetleri göstermişti. Shownu ona gülümseyerek küçüğünün saçlarını okşamış ve elinde ki poşetleri alarak, "Hadi içeri geç. Senin için bir sürprizimiz var." demişti. Changkyun heyecanla içeri koştururken Shownu dış kapıyı kapatmış ve oturma odasının girişinde doğum günü şarkısını söyleyerek onu karşılayan üyelere bakmıştı.
Changkyun abilerine bakarak birkaç mutluluk gözyaşı dökmüş olsa da Kihyun'un ona sarılmasıyla yüzünü silmiş ve onlara kocaman gülümsemesinden vermişti. Changkyun pastanın üzerinde ki mumu üflemeden önce bir dilek dilemişti.
Mumu üflerken Minhyuk herkesi bir kenara iterek koltuktaki kendisine ait olan hediyeyi maknaeye uzattı. Changkyun hediyeyi açınca özenle çizilmiş tabloyu gördü. Minhyuk tüm üyelerin olduğu fotoğrafı resmetmişti. Changkyun ona gülümseyerek sarıldı ve diğer yandan Kihyun'un ona uzattığı hediyesini açtı. Kendisine sınırlı üretim mor renkli bir ayakkabı almıştı. Changkyun ona da aynı şekilde sarıldı. Jooheon Crucial Star'ın imzalı Midnight albümünü, Wonho ve Hyungwon herkes için üzerinde çıkış tarihleri yazan bileklik almıştı.
Sıra Shownu'ya gelince herkes merakla en büyüklerine baktı. Diğer üyeler hediyeler hakkında konuşurken o hep susmuş ve sürpriz olduğunu söylemişti. Hâliyle kimse onun ne aldığını bilmiyordu. Shownu tüm üyelerin ona bakmasıyla biraz utansa da ceketinin cebinden çıkardığı biletleri Changkyun'un eline tutuşturdu. Changkyun biletlerin üzerinde ki satırları her okuduğunda gözleri daha da açılıyordu. Sonunda okumayı bitirdiğinde şaşkınca grup liderine baktı.
"H-hyung bize tatil mi ayarladın? Hem de daha birincilik alamamışken." diyerek şaşkınca konuştu. Changkyun'un cümlesiyle diğer üyelerde şaşkınca Hyunwoo'ya bakarken Jooheon arkadan mızmızlanmaya başlamıştı.
"Yah! Hyung şu an resmen maknaenin gönlünü fethettin." dedi. Changkyun'da onu onaylayarak biletleri elinden bırakmadan kendisinin neredeyse iki katı olan lidere sarıldı. Hyunwoo maknaenin ona sarılmasıyla birkaç saniye duraksasa da o da ellerini beline sardı ve sarılışına karşılık verdi.
Hyunwoo Changkyun'u kapıda gördüğü ilk an da oluşan kalp çarpıntılarını bir daha hissetti. Bu hızlı kalp atışları onu tedirgin etse de maknaeye biraz daha sıkı sarıldı. Şimdiyse maknae grup liderinin kollarında minicik kalmıştı. Onların sarılmasını izleyen Kihyun ve Minhyuk birbirine hınzırca bakışlar attılar. İkisi de büyük bir shipper olduklarından şimdi ki hedefleri sarılan bu ikiliydi. Shownu ve Changkyun hâlâ sarılırken Minhyuk sırıtarak boğazını temizledi ve ikilinin ayrılmasını sağladı.
"Hyung teşekkürler fakat nereden çıktı bu tatil fikri? Yönetici nasıl izin verdi ki?" diye sordu Changkyun. Shownu onun saçlarını okşarken, "Yönetici tatil yaparsak daha iyi bir geri dönüş yapacağımızı düşünüyor." dedi.
Üyeler tatilin sevinciyle pastayı kesmek için, Wonho ve Minhyuk daha doğrusu pastadan aşırmak için, mutfağa giderken odada sadece Changkyun ve Shownu kaldı.
Changkyun bir boş olan koltuğa bir de Shownu'ya baktı. Sonraysa kendi kendine omuzlarını silkti ve Shownu'nun kucağına oturdu. Bugünkü favori hyungu Shownuydu. Shownu şokla Changkyun'a bakarken küçük olan onu umursamamış ve kucağında oturduğu adamın ellerini tutarak beline sarmıştı. Bu her zaman yaptığı bir hareketti fakat Shownu'nun neden böyle bir tepki verdiğini anlayamadı.
Öteki taraftan hâlâ onları izleyen Kihyun ve Minhyuk'un arkasından çıkıp onları izleyen Jooheon'da bu görüntüye karşı güldü. Kihyun ve Minhyuk kapının pervazında shipper feelsleri geçirirken Hyungwon elinde taşıdığı pasta tabaklarıyla yanlarından geçerken onlara umutsuz bakışlarından attı. Elinde ki tabakları ilk en küçük üyeye daha sonra da en büyük üyeye vererek mutfağa geri dönmüştü.
Kısa sürede herkes odaya dönerken Changkyun çoktan tabağını bitirmiş Shownu'nun kucağında mayışmaya başlamıştı bile. Changkyun uyusun diye sürekli sırtını sıvazlayan eli sızlasa da durmadan sıvazlamaya devam etti Shownu. Sonunda Changkyun uyuyunca da onu yavaşça kucağına alarak odasına götürüp yatağına yatırdı ve üzerinin tamamen kapandığından emin olunca geri oturma odasına döndü.
○●○●
26.01.2021
Her yıl üyelerin rutin olarak yaptığı gibi bu sene de maknae için doğum günü hazırlıyorlardı. Eski zamanlara göre maknae oldukça büyümüş bu yüzden de üyeler ona çocukça doğum günü partileri hazırlamayı bırakmışlardı.
Maknae günden güne büyüyüp boy atmış, Wonho abisi yüzünden spora başlamış ve vücudunu geliştirmişti. Artık üyelere sarılırken onların kolları arasında küçücük kalmıyordu. Shownu'yu en çok üzende buydu.
Changkyun'un eski çocuksu hâlleri gitmiş yerine en az Shownu kadar olgunca düşünen biri gelmişti. Saçlarını Love Killa mv'si yüzünden siyaha boyamış ve uzatmıştı. Herkes Changkyun'un bu değişimine karşı şaşkınlıkla bakmaktan başka bir şey yapamıyorlardı. Tabi Kihyun gururlu bir anne gibiydi. Kendi çocuğu gibi büyüttüğü grup üyesi kocaman olmuştu.
Sabah saatler 10'u gösterirken Kihyun elinde tuttuğu küçük doğum günü pastasıyla diğer üyeleri de oturduğu yerden kaldırmış Changkyun'un odasının önünde bekliyordu. Kapıyı yavaşça açarken üstü çıplak bir şekilde yüz üstü yatan Changkyun'a bakakaldı Shownu. Birkaç sene önce yaptırdığı sırtında ki dövme yüzünden onun sırtını her gördüğünde soğuk soğuk terlemesine engel olamıyordu.
En küçük üyeyi sevdiğini kabul edeli yıllar olmuştu fakat ona söyleyecek cesareti olmamıştı. Bu zamana kadar konusu hiç açılmadığı içinde onun cinsel yönelimini bilmiyordu fakat Minhyuk'a göre Changkyun kesinlikle homoseksüeldi. Changkyun değişse de Shownu'nun kucağına oturmaktan bir türlü vazgeçemiyordu. Minhyuk ise bunun Shownu'nun ona açılması için bir umut olduğunu düşünüyordu.
Shownu ilk seneler bu engel olamadığı aşkı yüzünden çok zor zamanlar geçirmiş çareyi de birine anlatırken bulmuştu. Minhyuk'a anlatırken biraz zorlansa da, sonuçta onun homofobik olup olmadığını bilmiyordu, tüm içinde biriktirdiği şeyleri anlatmıştı. Minhyuk ona her konuda yardımcı olmuştu.
Kihyun pastayı Shownu'nun eline tutuşturdu ve pastanın üzerinde ki mumu yakarak maknaeyi uyandırdı. Changkyun biraz homurdanmış ve yüzüne gelen uzun saçlarını iterek onu uyandırmaya çalışan Kihyun hyunguna bakmış, daha sonra da kapının önünde elinde pastayla dikilen Shownu hyunguna bakmış ve gülümsemişti.
Abileri hiçbir seneyi atlamadan her yıl doğum gününü kutluyorlardı.
Yerinden doğruldu ve karışan saçlarını düzelterek önünde eğilerek pastayı uzatan Shownu hyunguna bir kez daha gülümsedi ve gözlerini kapatarak dileğini diledi. Gözlerini yeniden açıp mumu üfleyecekken Shownu'nun ona derin duygularla baktığını gördü ve önünde ki pastayı unutarak liderinin gözlerine bakmaya devam etti.
Minhyuk ikisinin diğer üyeleri umursamadan bakışmalarını bölmek istemediği için zorla da olsa diğer üyeleri odadan çıkardı ve kapıyı yavaşça kapadı. Wonho onun neden böyle yaptığını anlamazken Kihyun düşündüğü şeyi dile getirdi.
"Sakın bana onların arasında bir şey var deme." dedi sert tutmaya çalıştığı sesiyle. Minhyuk hınzırca gülümseyerek, "Shownu hyung abayı fena yakmış bizim evil maknaeye. Bırakın da biraz yalnız kalsınlar." dedi.
Wonho ve Hyungwon birbirine şaşkınca bakarken Jooheon başından beri tahmin ettiği bir şey olduğu için umursamamıştı. Kihyun ise Minhyuk'un omzuna sertçe vurarak, "Neden bana söylemedin aptal. Onların birleşmesini ne kadar istediğimi biliyorsun." dedi.
Minhyuk omuzlarını silkerek, "Shownu hyung bile bana açıklarken çok zorlandı ben de sana pat diye söyleyecek miydim?" diye sordu. Hyunhwon onun aptallığına göz devirdi ve "Şu an pat diye söylemiş olmuyor musun yani Minhyuk?" diye sordu.
Minhyuk yaşadığı aydınlanma ile eliyle ağzını kapadı ve kocaman olmuş gözleriyle Hyungwon'a baktı. Hyungwon sonunda onun olayı anladığını fark edince yanında ki Wonho'yu dürterek, "Bu çocuk olmamış." dedi.
Minhyuk onlara yavru köpek bakışları atarken odada yalnız kalan Shownu ve Changkyun sonunda kendilerine gelebilmişlerdi. Shownu utançla, "Mumları üflemeyecek misin?" diye sordu. Changkyun önünde ki pastaya doğru eğildi ve üfledi.
Pastaya doğru eğildiği için yüzleri birbirine çok yakındı şimdi. Changkyun hızla geri çekildi ve odada gözlerini gezdirirken fark ettiği şeyle gözleri büyüdü. "Hyung odada neden kimse yok?" diye sordu. Shownu da kafasını kaldırıp odaya baktı. Üyeler çoktan gitmiş üstüne kapıyı bile kapatmışlardı.
Yerinden doğruldu ve Changkyun'unda yerinden doğrulmasına yardım edip odadan çıktılar birlikte. Onların odadan çıktığını gören Minhyuk sırıtarak, "Sonunda yokluğumuzu fark ettiniz hyung." dedi. Shownu ona kötü bakışlar atarken Kihyun'a elinde ki pastayı uzattı ve boş koltuklardan birine oturdu.
Changkyun'da ilk defa Shownu'nun kucağına oturmamış ve ondan en uzak köşeye geçmişti. Shownu ona hayal kırıklığıyla bakarken neyi yanlış yaptığını düşünüyordu. Yoksa ona olan hislerini anlamış mıydı? Bu imkânsızdı. Yıllardır fark edilmesin diye duygusuz gösterdiği yüzü ile duygularını saklamıştı.
O içinde kendi düşünceleri arasında kaybolmuşken Minhyuk Changkyun'un yanına yaklaştı ve fısıldadı. "Sizin aranızda ne geçti de birbirinizden bu kadar uzağa oturdunuz?" diye sordu. Changkyun daha yeni odasında hissettiği duygular aklına gelince gergince yutkundu fakat Minhyuk'a bir şey söylemedi.
Minhyuk bir süre daha Changkyun'un cevap vermesini bekledi fakat Changkyun inatla konuşmuyordu. Tam ona yeniden soracakken Kihyun'un pasta tabaklarını dağıtmasıyla sustu.
○●○●
Changkyun'un doğum gününden sonra Shownu ve Changkyun gittikçe birbirlerinden uzaklaşmışlardı. Bu olay diğer üyeleri de etkiliyordu fakat onların aralarına girmemek için bir şey diyemiyorlardı. Minhyuk birçok kez odada ne olduğunu sorsa da ikisinin de ağzından o günkü olay ile ilgili bir şey çıkmıyordu.
Shownu Changkyun'dan onun kendisinden rahatsız olduğunu düşündüğü için kaçarken Changkyun ise yeni yeni hissettiği duygular yüzünden utandığı için kaçıyordu Shownu'dan. Daha önce hiç aşık olmadığı için cinsel yönelimini de hâliyle bilmiyordu. Homofobik değildi fakat hyunguna böyle duygular hissetmesi onu utandırıyordu.
Onların böyle birbirinden uzaklaşmasını fark eden hayranlar ise Twitter'da gündem olacak taglar açmışlardı. Bunlardan haberi olan başkan ise ikisini odasına çağırmış şu an ise kendisine bakmak yerine masaya bakan bu ikiliye bir azar çekmeye hazırlanıyordu.
"Son zamanlarda aranızda neler oldu bilmiyorum fakat hayranlar bundan çok rahatsızlar. Unutmayın siz o hayranlar sayesinde buralara kadar geldiniz. Bir an önce kendinizi toplayın." diyerek birkaç kötü laf daha etmiş ve odadan çıkarak hâlâ başları eğik bir şekilde oturan ikili yalnız bırakmıştı. Başkanın odadan çıkmasıyla Shownu rahat bir nefes aldı. Maknaenin üzülmesini istemiyordu fakat yanında ki çocuktan ses gelmediğine göre onu zaten üzmüştü.
"Özür dilerim hyung." dedi Changkyun pişmanlıkla. Ona göre bu olayın bu kadar büyümesinin sebebi oydu. Hâlâ eğmiş olduğu kafasını kaldırmazken Shownu sandalyesini ona döndürüp büyük bir cesaret göstererek parmakları oynayan çocuğun ellerini tutmuştu.
Changkyun şaşkınlıkla kafasını kaldırıp hyunguna baktı. Uzun süreden sonra ona ilk defa temas ediyordu. Bu düşünceyle gözleri parlarken hissettiği hızlı kalp atışları ile gözlerindeki parlaklık sönmüştü. Ellerini çekti hızlıca Shownu'nun ellerinden.
Shownu onun bu hareketine şaşkınlıkla ve biraz da üzüntüyle bakarken Changkyun hyungunun yüzüne bakmadan, "Hayranların yanında daha dikkatli oluruz artık hyung. Yeniden özür dilerim." dedi ve odadan çıkmak için kapıya ilerledi.
Shownu içinden 'Ya bugün ya da hiç.' diye düşünerek oturduğu yerden kalktı ve kapının kolunu tutan Changkyun'un kolundan tuttu ve kendine çekerek sarıldı. Changkyun ilk başta biraz ondan uzaklaşmak için çırpınsa da sonunda pes edip o da Shownu'ya sarıldı.
İkisinin de kalp atışları aynı anda hızlanırken ikisinin de aklında karşısındaki kişi vardı. Shownu biraz daha sıkı sarılarak, "Sana karşı kardeşçe duygular beslemediğim için çok üzgünüm. Sana beslediğim farklı duygular içinde çok üzgünüm Changkyun fakat kendimi durduramadım." dedi Shownu.
Changkyun onun söylediği sözlerle şok olurken bu zamana kadar kaçtığı duygular yeniden gün yüzüne çıkmış gibi hissediyordu. "Hyung-" diyerek konuşacakken Shownu onun sözünü keserek, "Lütfen benden uzaklaşma. Daha fazla benden kaçmana katlanamam. Ö-ölüm gibi hissettiriyor." dedi ve sessizce ağlamaya başladı. Changkyun onun ağladığını omzuna düşen gözyaşlarıyla anlayınca Shownu'nun kollarından çıktı ve onun gözyaşlarını silip dudağına tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı.
Shownu dudağında hissettiği öpücükle şaşkınlıktan ağlamaya bırakmış Changkyun'a bakarak, "B-bu da ne demek oluyordu?" diye sormuştu. Changkyun gülümseyerek, "Ne, ne demek oluyordu hyung?" diye sordu.
Shownu ilk onun dudağını göstermiş daha sonra da kendi dudağını göstererek, "Bundan bahsediyorum işte." demişti. Changkyun hyungunun bu şirin ve şapşal hâline gülümseyerek bir kez daha dudağını öptü.
"Bundan mı bahsediyorsun hyungie?~" diye sordu. Shownu hâlâ girdiği şoktan çıkamadığı için sadece kafasını sallayabilmişti. Changkyun kocaman bir kahkaha atarak Shownu'ya sarıldı ve parmak uçlarında kalkarak kulağına eğilerek, "Ben de seni seviyorum hyung." dedi. Shownu sonunda her şeyi idrak edince Changkyun'un sarılışına karşılık verdi ve onun açıkta kalan boynuna hızlıca öpücükler bırakırken teşekkür edip duruyordu.
"Çocukları uyuttun mu hyung?" diye sordu Changkyun. Hyunwoo onun yanına uzanırken eşine onaylamaz bakışlar atıyordu.
"Sana kaç defa diyeceğim bana hyung deme diye. Kocan olalı yıllar oluyor fakat sen hâlâ hyung diyorsun o kadar güzel sevgi sözcükleri varken." diye homurdandı Hyunwoo. Changkyun onun bu şirin hâllerini uzun süredir görse de hâlâ aynı feels krizlerine giriyordu. Onun boşta kalan kolunu kaldırdı ve altına girerek kocasına gülümseyerek, "Sana hyung demekten bıkmayacağım hyung~" dedi.
○●○●
Onlar grup içinde en uyumsuz ikili olsalarda çok şirinler... Yazarken çok fluff hissettim okuyanlar da umarım öyle hisseder :).
Doğum günün kutu olsun Monbebe'lerin minnak aynı zaman da evil maknaesi💜
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top