Bölüm 9-"Bir kabus gerçek oluyor !"


Igraine

Bölüm 9-Bir kabus gerçek oluyor !

Ay yine çok güzeldi.Bu sefer köşkün taraçasında,trabzanlara dayanmıştım.Rüzgar,o kadar tatlı esiyordu ki,salona gidip o karmaşaya katılmak istemiyordum.Sigaralar,şaraplar,birbirine karışmış kahkahalar...

Arkadan bir ses geldi,onun sesi...Pürüzsüz,yağ gibi akan...

''Yine salonda değilsin.''

''Bu sefer gerçekten sıkıldım.''

Ona dönmemiştim.Arkamdan belime sarıldı.Yüzü saçlarımın arasındaydı.Gülümseyip elimi geriye uzattım,yüzünü okşadım.Bebeğin yüzü ancak bu kadar yumuşak olabilirdi.Elimi tutup avucumun içini öptü.Bu kıkırdamama neden oldu,gıdıklanmıştım.Kendimi ona çevirdim.

''Bunu yapamayız,biliyorsun Dorian.''

''Zor değil,itiraf et yeter.''

Gözlerimin içine bakıyordu.O gözler...İnsanı içine hapsediyordu.Cevap veremiyordum.Gözlerine bakarken konuşamıyordum.Yüzünü benimkine yaklaştırıp alnını alnıma dayadı.Nefesini yüzümde hissediyordum,ikimizin nefesi birdi sanki.

''Beni sevdiğini itiraf et Igraine...Gerçeği sen de biliyorsun,sadece söyle...''

Bana işkence yapıyordu.Kollarının arasında hapsolmuştum.Sonunda yapacağını yaptı,beni öptü.Tepki verememiştim.Öylece,moron gibi duruyordum.Zaten o da karşılık beklemiyordu.Sedece öpüyordu.Hala alınlarımız birbirine dayalıydı.Kalbim sıkışıyordu.Sonunda konuşmayı becerdim.Kesik kesikte olsa...

''Hayır...Olmaz...Dorian...Ben...Oswald...Yapamam...''

Dudaklarını çekip,gözlerimin içine baktı.Küçük bir köpek yavrusu gibi bakıyordu.Bakışları kalbime batıyordu sanki...

''Ya ben...Ben ne olacağım ? Biz ne olacağız ? Beni seviyorsun Igraine,ikimize de daha fazla acı çektirme...''

Bunları söyledi,ve yine öptü.Bu sefer yüzümü kavramıştı.Az önceki gibi küçük ve kibar değildi.Düşünemiyordum.Şu an uzaklaşmam,kaçmam,kaybolmam gerekti.Ama burdaydım işte.

''Igraine ! ''

Sesin geldiği tarafa kafamı aniden çevirdim.Oswald'dı.Bizi görmüştü ! Bittim ben,şimdi bittim !

Dorian'nın kollarından kurtulup ona doğru koşmaya başladım.Çoktan taraçanın dışına çıkmıştı bile.Sonunda durdu.Uzun uzun,tiksinerek yüzüme baktı.

''Sonunda bunu da yaptın,sana inanamıyorum.''

Sesi sakindi,kelimeler dilini yakıyormuş gibi bir çırpıda konuşmuştu.Artık bana bakmıyordu bile.

''Oswald,açıklamama izin ver,sandığın-''

''Neyi açıklayacaksın ?! Adamı nasıl öptüğünü mü yoksa Beni nasıl aldattığını mı ?! ''

''Ben seni aldatmadım ! ''

Yavaşça bana yaklaştı,sakinliğini kaybetmiş gibi görünüyordu.Tek eliyle boynumu sıkmaya başladı.Beni boğmaya çalışıyordu.

''Shakespeare'in senin gibiler için de söylenecek şeyleri varmış;

Kokusunu duymasın diye gök burnunu tıkıyor,

Ay gözlerini kapıyor utançtan.

Önüne geleni öpen çapkın rüzgar bile,

Toprağın derinliklerine sığınmış sesini işitmesin diye.''

Boğazımı hala sıkıyordu.Gözlerimin kocaman olduğunu,dudaklarımın morardığını hissedebiliyordum.Aklıma Othello geldi.Oswald'ın alıntı yaptığı,Shakespeare'in yazdığı oyun.Sonumuz ne kadar da ona benziyordu.Tek bir fark vardı,ben o oyundaki Desdemona kadar masum değildim...

* * *

''Hayır ! ''

Sonunda,çığlık atarak o iğrenç kabustan uyanmıştım.Tanrım ! Gerçekten ölüyorum zannetmiştim.İstemeden elimi boynuma götürdüm.

Terden sırıl sıklam olmuştum.Yatağımdan çıkıp balkona yöneldim.Henüz güneş doğmamıştı.Derin nefes alıp havayı içime çektim.Ah Dorian,beni ne hallere soktuğunu görsen keşke...

Aynı saatler,Dorian

Klüpten eve henüz gelmiştim.Kapıda babamla karşılaştım,beni bir güzel azarladı.Ona söz vermiştim.Worcestershire'a gelince çapkınlık yok diye.Aslında yaptığım çapkınlık bile sayılmazdı.Sadece birkaç fahişeyle gönlümü eğlendirdim,o kadar.

Şimdi yatağımın üzerinde yatıyordum.Güneş henüz doğmamıştı ama birazdan doğacaktı.İçkinin etkisiyle çakır keyif olmuştum zaten,her an sızabilirdim.

Aklıma Igraine geldi.Kasabanın güzel kızı...Onu bir türlü oltaya getirememiştim.Dün evlerine gittiğimde,onu göremedim bile.Annesi çok asabi bir kadındı.Kont olmama rağmen,beni neredeyse evden kovdu.Partinin davetiyesini götürmemiş olsaydım,kim bilir neler yapardı hayal etmek bile istemiyorum.

Yazdığım mektuba da hala cevap gelmemişti.Halbuki bu mektup numarası her zaman tutardı.Anlaşılan Igraine beni bayağı uğraştıracaktı.Ama umrumda değildi.Çapkınlık işini zirvede bırakacaktım,Igraine'e sahip olduktan sonra...

Ertesi gün,Igraine

''Anne,ben Emily'e gidiyorum.Bu gün kızlarla onlarda buluşacağız.''

'Tamam.Kendine dikkat et,başka skandal istemiyorum.''

Ona cevap vermeden evden çıktım.Bu gün hava güzeldi,Emily'lerin evi de uzakta sayılmazdı,yürüyerek gidecektim.

Hala akşamki kabusun etkisindeydim.Oswald'ın sinirden kocaman olmuş gözleri,hala aklımdaydı.

Ben yürürken,yağmur küçük küçük yağmaya başlamıştı.Hızlanmadan Emily'lere varmak istiyordum.Bu gün kızlarla buluşacak,bol bol da dedikodu yapacaktık.Gerçi sohbetin konusunu şimdiden biliyordum;Londra'dan gelen Kont Harry Nelson'nın oğlu Dorian...Kızların hepsi bu adam a kafayı takmıştı.Gerçi akşamki o iğrenç rüyadan sonra,benim bu yorumu yapmaya hakkım yoktu.

Rüyamda beni öptüğünde,nasıl hissettiğimi hatırlamaya çalıştım.Tek hatırladığım,kalbimin sıkıştığıydı.Ama dudaklarının yumuşaklığını hala hissedebiliyordum...Igraine ! Saçmalama ! Oswald'ı düşün ! Ne kadar yakışıklı olduğunu düşün,ne kadar nazik,kibar,tatlı olduğunu...

Yanımdan,cafcaflı bir at arabası geçti.Tanrım,ne olur tahmin ettiğim şey olmasın ! Lütfen,lütfen,lütfen !

Ve tam da tahmin ettiğim şey oldu.Araba biraz ileride durdu ve içinden elinde şemsiyesiyle Dorian çıktı.

Onu görmemiş gibi yürümeye devam ettim,ama arkamdan gelen ayak seslerini duyabiliyordum.Tanrım ! Bu adam hiç vazgeçmez miydi ! Sonunda bana yetişip seslendi.

''Bayan Dormanth ?''

Yavaşça arkamı döndüm.Öylece duruyordu.Bakışlarında sevinç vardı.Olmaz mı ?! Sonunda beni yakalamıştı.

''Buyrun,lordum ? ''

''Sizi gördüğüme çok sevindim.Hiç haberinizi alamadım.Mektubuma da cevap vermediniz.''

''O talihsiz mektuba bir de cevap mı bekliyordunuz ? ''

Sesim buz gibiydi.Bilerek mesafeli davranıyordum.Artık yakamdan düşmeliydi.Yolun ortasında konuşuyor olmamız bile hoş değildi zaten.

''Ben...Yanlış bir şey mi yaptım Bayan Dormanth ? ''

''Beni bağışlayın Lordum,içimden geçenleri tüm gerçekliği ile bilmek ister misiniz ? ''

''Evet,lütfen.''

''Yaptığınız bir değil,bir çok yanlış var.O mektup tam bir hataydı.Babamın eline geçseydi,şu an bu yolda yürüyor bile olamazdım,ev hapsinde olurdum.Cesaretimi bağışlayın ama kötü ününüz bütün İngiltere'de malum.Bir kızın adının sizinkiyle anılması,onun bütün kaderini alt üst ediyor.Ve siz benden,size karşı bir şey hissetmemi bekliyorsunuz.Kusura bakmayın efendim,size karşı asla beklediğiniz gibi bir şey hissedemem.''

Bir şey demeden,sadece gözlerimin içine baktı.Gözlerinde yine o yavru köpek bakışı vardı.Şu an o kadar sert çıktığıma pişmandım.

Elime şemsiyesini tutuşturdu.Sesi hüzünlüydü,alındığı belli oluyordu.

''Bunu alın,yağmur hızlanacağa benziyor.''

''Çok lütufkarsınız.''

''Kendinize iyi bakın Bayan Dormanth.''

Gideceğini düşünürken bana daha da yaklaşıp kulağıma fısıldadı.

''Bir gün kalbinizi kazanacağım.Ve o güne kadar,asla vazgeçmeyeceğim.''

Şapkasını çıkarıp beni selamladı ve arabasına binip uzaklaştı.Ben hala yolun ortasında moron gibi duruyordum.Arkasından öylece baktım.Of Dorian Of ! Neden böyle olmak zorundasın !

Akşamüstü,Oswald

Igraine ! Bu kızla ne yapacağımı cidden bilmiyordum.Beni sevdiğinden emindim,bende onu çok seviyordum.Ama son zamanlarda onun peşinde dolananlardan bıktım usandım.Hele bir de Igraine'nin onlarla muhattap olması beni deli ediyordu.

Bu gün onu,şu kont bozuntusu ile konuşurken gördüm.O adam Igraine'e,benim Igraine'ime ne cüretle o kadar yakın olabilirdi ?! Nasıl sokak ortasında kulağına fısıldayabilirdi ?! O an,oraya gidip o herifin ağzını dağıtmamak için kendimi zor tutmuştum.Ama yarın muhakkak Igraine'i görmem gerekti.O da bana,adamın arkasından uzun uzun,hülyalı bakışın sebebini anlatacaktı !

Yazar : İlknur Duman

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top