Bölüm 27 - '' Her şey çok güzel olacak ''


Igraine

Bölüm 27 - '' Her şey çok güzel olacak ''

''Igraine,adının gereğini yapacak bence.''

''Tüh ! Görüyor musunuz babacığım,keşke benim adımı da Uther koysaymışsınız.Doğacak oğlumuzun adını da Arthur koyduğumuz zaman,buyrun işte tam destan olurdu.''

Birlikte gülüştük.Hamile oluşumu Nelsonlar olarak topluca kutluyorduk.Normal ailelerde böyle olmazdı ama bu farklıydı.Nelson ailesi soyluydu.Ve ben bu aileye bir kont veya kontes verecektim.Hamile olduğumu öğrenince Dorian'nın annesi bile bana karşı yumuşadı.Kadın,evlendiğimizden beri ilk defa yüzüme bakıyordu,gülümsüyordu.Tabi bu sevgi gösterilerinin hiçbiri bana değil,rahmimdeki bebeğimeydi.

Şimdi de oğlan mı kız mı diye tartışıyorlardı.Ve çoğunluk -bu Dorian,annesi ve babası oluyordu- oğlan olacağını düşünüyorlardı.Adımın Igraine olması -Kral Arthur efsanesinde Arthur'un annesinin adı – onlar için ayrı espiri konusu olmuştu,ismime atıfta bulunuyorlardı.

Bu beni üzüyordu aslında.Eğer kız doğurursam üzüleceklerini hissedebiliyordum.Üzerimde resmen bir baskı vardı.Rahatsızdım,ama sahte gülüşümü yüzümden eksik edemiyordum.

Dorian elindeki içkiyi konsola bırakıp benim yanıma oturdu.Elini elime koyarak konuşmaya başladı.

''Eğer kızımız olursa da,ben annesi kadar güzel olacağından eminim.Onun güzelliği bir efsane.''

''Dorian,beni utandırıyorsun.''

''Bazen gerçekleri söylemek gerek kızım.''

''Teveccühünüz efendim.''

Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.Dorian,sanki içimden geçenleri duymuştu da,bunları söylemişti.Belki de bozulduğumu anlamıştı.Nedeni mühim değildi,içimi rahatlattığı kesindi.

Akşamımız çok güel geçti.Dorian'nın ailesiyle pürüz yaşamadığım ilk yemeğimizdi.Aslında Dorian'nın annesi bana daha ykın davransa,hiçibir sorun kalmayacaktı.Sanırım bunu da benim tatlı bebeğim çözecekti.Bunu düşününce elimde olmadan karnımı okşadım.O an Bayan Nelson ile göz göze geldik.Bana gülümsedi.Ben de ona.Gerçekten her şey yoluna giriyordu.

Saat ilerleyince,herkese iyi geceler dileyip biz de evimize çekildik.Dorian evde çok fazla içki içtiği için biraz çakır keyifti.Eve geldiğimiz gibi banyoya girdi.Ben de geceliklerimi giyip boy aynasının karşına geçtim.Hesaplarımıza göre bebeğimiz henüz bir aylıktı.Ama ben kendimi ona şimdiden fazlaca alıştırmıştım.

''Benim tatlı bebeğim,sayende her şey düzeliyor.Fark ettin mi ? Büyükanne de seni seviyor.Bence buna sevinmelisin.Gerçkten.Kendisi kolay kolay kimseye yakın davranmaz.Kendimden biliyorum.Sen olmasan bu akşam yine yüzüme bakmayacaktı.Sanırım senin sayende ben de onun sevgisine nail olacağım.Bu arada,Büyükbaban da seni çok sevdi.Baban zaten senin için deli oluyor.E benim seni nasıl sevdiğimi de biliyorsun.Bu arada,sen beni duyuyor musun acaba ? ''

''Bence duyuyor.''

Arkamı döndüm.Dorian belinde havluyla duvara yaslanmış beni izliyordu.Acaba söylediklerimin ne kadarını duymuştu ? Eğer annesi hakkında dediklerimi duymuşsa,bu kötü olurdu.

''Böyle durma,üşüteceksin.Üzerine bir şey giy hemen.''

''Şuraya bakın.Annelik havasına ne çabuk girdin sen ? ''

Vücudunun ıslaklığına aldırmadan bana sarıldı.Sayesinde benim saten geceliğim de ıslanmıştı.Rahatsız olduğumu belli etmek için homurdandım ama Dorian beni sinir etmekten zevk alıyordu.Başını omzumdan kaldırıp dudağıma küçük bir öpücük koydu.Sonra o uzun boyuyla diz çöküp,göbeğimi öptü.

''Oğlum,Nelson ailesi olarak seni dört gözle bekliyoruz.Bizi fazla bekletme,olur mu ? ''

Yine bebeğimize oğlum diyordu.İstemeden yüzüm asıldı ama bir şey demedim.Dorian'nın keyfini kaçırmak istemiyordum.O benden uzaklaşıp geceliklerini giyerken,ben de yatağımıza geçtim.

''Dorian,ben yarın Agatha'ya uğrayacağım,haberin olsun.''

''Sen onunla küs değil miydin ? ''

''Evet,zaten barışmak için gideceğim.''

Dorian yatağa girip bana sokuldu.Uzun saçları hala nemliydi.Saçlarını havlu ile kurutmayı beceremiyordu.

''Onunla aranda ne geçti güzelim ? ''

''Hiç.Bilirsin işte,klasik kız kavgaları.''

''Emin misin ? ''

''Evet,eminim.Şimdi şu havluyu bana getirir misin ? ''

''Neden ? ''

''Senin kurutamadığın saçlarını ben kurutacağım.''

''Hayır Igraine,görevleri karıştırıyorsun.Sen benim karımsın,annem değil.''

Onun yapmadığını görünce kalkıp ben aldım havluyu.Dorian'ı da dürte dürte doğrulttum.Havluyu iki elimin arasına alarak saçlarını güzelce kuruttum.Hala nemliydiler ama ilk hali gibi şıpır şıpır su damlamıyordu.Havluyu kaldırdığımda Dorian,hemen kendini yatağa bıraktı.

''Bazen sana inanamıyorum,gerçekten.''

Ertesi gün

Agathalara geleceğimi haber vermemiştim.Sürpriz olsun istiyordum.Onun evde olacağını tahmin etmiştim.Ama yoktu.George ile alışverişe çıkmışlar.Düğünleri yaklaşıyordu.Agatha bir kış gelini olacaktı.

Annesi ve babası beni salona kabul ettiler.Gelişim onları şaşırmış gibi gözüküyordu.Bu evden son çıkışım gerçek bir sinir haliyle olmuştu.Geri geleceğimi hiç düşünmemiş olmalılardı.

Bay ve Bayan Profen,geçen gelişimdeki gibi bana tam bir saygıyla yaklaşıyorladı.Hele o annem yaşındaki kadının önümde reverans yapması,gerçekten çok komik gelmişti.Elini tutup,böyle şeylere gerek olmadığını,benim hala eski Igraine olduğumu söyledim.Ama pek etkisi olduğu söylenemezdi.Kadın sanki yıllardır Kontesmişim gibi davranmaya devam etti.

Bu arada,hamileliğim neredeyse bütün kasaba tarafından duyulmuş,bundan haberim yoktu.Bay ve Bayan Profen beni ve eşimi kutladıklarını söylediler ve doğacak bebeğim için sağlıklı bir yaşam dilediler.Teşekkür ettim.Kesinlikle kendimi iyi hissediyordum.Oswald'dan olan hamileliğimi herkesten saklamış,bu yüzden de annelik duygusuna kendimi alıştıramamıştım.Ama bu sefer farklıydı.Bebeğim benimdi,ve onu kaybetmeyi düşünemiyordum bile.Benim için gerçek bir yıkım olurdu.

Ben ikinci kahvemi bitirmişken,Agatha George ile eve geldi.Elleri kağıtlara sarılmış malzemeler ile doluydu.Birlikte mutluydular.Yüzlerinde öyle güzel bir ifade vardı ki,insan izlemeye doyamıyordu.Ayağa kalktım.Beni görünce ikisi de şaşırdı.George hemen bana doğru gelip sarıldı.Sanırım Agatha aramızdaki kavgayı George'a anlatmamıştı.

''Igraine,seni burda görmeyi planlamıyordum.Bu ne güzel sürpriz ! ''

''Arkadaşımı görmeye geldim.''

''Ara sıra bize uğrayıp,bu güzel sürprizleri bize de yapsan ne güzel olur.Bu arada,hamileymişsin.Tanrım,bunu başkalarından duydum,inanabiliyor musun ? Agatha ile işin bittiğinde benimle eve geliyorsun.Bilmem nerenin kontu olan kocanın ne dediği umrumda değil.''

''Tamam asi çocuk.Sen git,söz veriyorum akşam yemeğine geleceğim.''

George Agatha ve benim yanağıma öpücük koyup evi terk etti.Salonda Agatha ile ben kalmıştık.Kız uzun süre bana baktı.Sonra annesi gibi reverans yapıp,konuştu.

''Gelişinizle bizi onurlandırdınız Lady Igraine.''

''Agatha ne saçmalıyorsun sen böyle ? ''

''Yapmam gerekeni yapıyorum efendim.Son gelişinizde sıkı sıkı tembihlemiştiniz.''

Agatha gerçekten alınmıştı.Yüzüme bakmadan konuşuyordu.Hatalı olan bendim.Yaklaşıp ellerini tuttum.Şimdi yüzüme bakmıştı.

''Hamileyim,biliyorsun değil mi ? ''

''Evet,Tanrı size,Kont Nelson'a ve doğacak çocuğunuza uzun ömürler versin.''

''Özür dilerim Agatha.Lütfen bana böyle davranma.Şu aralar en yakın arkadaşıma çok ihityacım var.''

''Lütfen efendim,ben kim,sizin en yakın arkadaşınız olmak kim ? Ayrıca sizi affetmek benşim ne haddime ? Siz koskoca Kontes Igraine Nelson'sınız.Bense basit bir esnaf kızıyım.''

''Agatha ? Lütfen diyorum.''

Cevap vermedi.Gözlerini başka bir tarafa çevirdi.Ağlamamak için kendini zor tutuyordu.Sanırım benim de gözlerimde yaşlar birikiyordu.Ellerimi onunkilerden çekip uzaklaştım.

''Son sözün bu mu Agatha ? ''

''Evet.''

Yavaş adımlarla salondan çıktım.Bay ve Bayan Profen ortalıkta gözükmüyorlardı.Ben de hiçkimseye haber vermeden evden çıktım.Yaşlı kadının yine benim önümde eğilmesini istemiyordum.

Bahçeye çıktım.Arabacı beni bekliyordu.Kapıyı benim için açtı.Binmeden kafamı çevirip eve baktım.Agatha camda ağlayarak beni izliyordu.Ona baktığımı görünce hızla geri çekildi.Ben de gözümdeki yaşları daha fazla tutamadım.Arkadaşımla ne hale gelmiştim böyle ? Dert ortağım,kardeşimin kalbini nasıl kırmıştım ki,beni hala affedemiyordu ?

''Dormanth mülküne gidiyoruz.''

''Peki efendim.''

Arabada,yol boyunca hıçkıra hıçkıra ağladım.Ağlamak içimi rahatlatıyordu sanki.Keşke bir de nefesim kesilmeseydi.Bu hastalık,umarım hamileliğimde bana bir sorun çıkarmazdı.

Arabanın durması ile,eve geldiğimizi anladım.Agathalarla bizim evin -ki artık benim evim değildi- arası pek uzak değildi.Arabacıya bırakmadan kendim indim arabadan.Adam benim bu fevri hallerime artık alışmıştı.

''Sen köşke gidip Dorian'a burada olduğumu haber ver.Ben eve başka araba ile dönerim.''

''Emredersiniz efendim.''

Onu arkamda bırakıp eve doğru yol aldım.Bahçedeki ağaçların yaprakları dökülmüştü.Bahar gelince,o muhteşem görüntüsünü geri alacaktı.

Kapıyı evim emektar hizmetçisi Greta açtı.Beni görünce sevinmişti.Ben de ona yakınlık gösterip sarıldım.Kadın utanmıştı.

''Annem salonda mı ? ''

''Evet küçükhanım.Ah pardon efendim.Ağız alışkanlığı işte.''

''Önemli değil Greta.Ben hala bu evin küçükhanımıyım.Yerimi Alexis'e bırakmak gibi bir niyetim yok.''

Kadına gülümseyerek salona geçtim.Annem kanepede oturuyordu,babam da tekli koltukta bir şeyler okuyordu.Beni ilk gören annem oldu.

''Kızım ! Igraine ! ''

Yerinden fırlayarak yanıma geldi.Bir anda,öyle sıkı sarıldı ki,nefes alamadım.Az önceki burukluğumun etkisi ile gözümden bir iki damla yaş geldi.Annemi çok özlemiştim,bunu şimdi anlıyordum.

Annem geri çekildi,karnıma baktı.Sonra eliyle okşadı.

''Benim sarı çiçeğim anne olacak ha ? Hala inanamıyorum.''

''İnan anne,ben onu öylesine hissediyorum ki içimde...Şimdiden çok bağlandım.''

Birbirimize tekrar sarıldık.Şimdi annem de ağlıyordu.Daha önce onunla aramızda hiç bu kadar duygusal bir an olmamıştı.Sanırım benim duygularımı en iyi annem anlıyordu.

''Hey,siz iki genç bayan,bu güzel günde neden ağlıyorsunuz.Açılın bakalım şöyle.''

George gelip aramıza girdi.Üçümüz sarılmış durumdaydık.Babam bizi gülümseyerek izliyordu.

''Alexis nerede ? ''

''Ah,hiç sorma.Bir saattir saçını yapmaya çalışıyor.Bu kız gittikçe sana benzemeye başladı Igraine.''

''Başında yine bir bela var desene George.''

''Siz benim tatlı belalarımsınız.''

Birlikte gülüştük.Sonunda babam da ayağa kalkığ bize katıldı.

''Kızımı biraz da bana bırakın.Gel bakalım babasının küçük prensesi.''

Bizimkilerden ayrılıp,bana kollarını açmış olan babama yürüdüm.Koca göbeğinin el verdiği kadar ona sarılmaya çalıştım.

Birlikte yemeğe geçtik.Annem,kendi annelik anılarını anlattı.Babam,Dorian'nın daha dikkatli olması gerektiğini söyledi durdu.George da her konu hakkında yaptığı espirileri ile bizi güldürdü.Ve yemeğin ortasında,Dorian çıkageldi.

''Hepinize afiyet olsun.Beni affedin.Igraine'nin buraya geleceğini bilmiyordum.Bilseydim,onunla gelirdim.''

''Sorun değil evlat.''

Hizmetçi tam benim yanıma bir servis daha açtı.Dorian,benim yanımda yemeğe katıldı.George ile siyaset hakkında muhabbet ederken,ikisi de kendilerinden geçmişlerdi.Bir ara yemeğe bakıp,masadaki insanları izledim,ailemi.Onlarla ne kadar mutluydum.Elimi karnıma götürüp okşadım,bebeğime fısıldadım.

''Her şey çok güzel olacak bebeğim.''

Yazar ; İlknur Duman

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top