Bölüm 21-"Divan"
Igraine
Bölüm 21-Divan
'Bu ev,mobilyalar harika.Burayı beğenmemek zevksizlik olur Dorian.''
Dorian ile düğünden sonra yaşacağımız köşkü dolaşıyorduk.İki kişi için oldukça büyüktü.Dorian'nın ailesi ile yaşamak benim için sorun olmazdı,masraf yaratmak istemezdim.Ama Dorian ayrı bir evimizin olmasını çok istedi.Ben de hayır demedim.
Köşk çoktan dayanıp döşenmişti.Şimdi de Dorian beni gezidiriyordu.Beğenmediğim herhangi bir şeyi hemen değiştirebileceğini söylüyordu.Ben herşeyi beğenmiştim.Köşk tamamen bir asilzadenin zevkini yansıtıyordu.
''Gel,sana yatak odamızı göstereceğim.''
Elimden tutup,beni üst kata doğru sürükledi.Sevinçli,heyecanlı olduğunu hissedebiliyordum.Neden bilmiyordum ama onun bu hali beni de mutlu ediyordu.Oswald'a aşıktım,onunlayken tamamen bencilleşiyordum.Ama şu günlerde öğrendiğim bir şey varsa,o da sevginin aşktan daha uzun ömürlü olduğuydu.Oswald,asla kalbimden tamamen çekip gitmeyecekti.Ama üzeri tozlanmaya başlamıştı.Ve içimde,Dorian'a karşı duyduğum sevgi,benden habersiz filizleniyordu.
Yatak odasına girdik.İlk anda,heyecanlandığımı,yanaklarımın kızardığımı hissedebiliyordum.Dorian'dan gözlerimi kaçırarak odaya göz attım.Beyaz ve altın sarısı tonları ile döşenmişti.Mobilyaların hemen hemen hepsi altın varaklıydılar.Karyola'nın yanına geldim.Başlığı altın varaklıydı,ortası beyazdı ve pembe çicek motifleri ile süslenmişti.Elimle çicekleri okşadım,sanki gerçektiler.
Yatak odasında dikkatimi çeken,kocaman bir yatakodası divanıydı.Toz pembe,çok hoş bir şeydi ama gereğinden fazla uzun ve lüks görünüyordu.
''Dorian,her şey çok güzel,ama şu divanın burda ne işi var ? ''
Dorian,kapının önünde duruyordu.Ben bunu sorunca yüzü düştü,sanki morali bozulmuştu.
''Yarın akşam anlarsın.''
Yarın düğün günüydü.Yarın akşam da malum akşam oluyordu.Dorian'ın bu hali beni daha da meraklandırmıştı.Kapıya yönelip,Dorian'nın koluna girdim.Şimdi de düğünün yapılacağı,Grangé'a gidecektik,hazırlıkları görmek için...
Düğün günü,Dorian
İşte o gün gelmişti.Düğün günü...Mihrapta onu belkiyordum,rahibin önünde...Birazdan babasının kolunda bana doğru gelecekti.
Ben heyecandan,birleştirdiğim ellerimi sıkarken,Igraine ile babası gözüktü.Igraine'i ilk gördüğümde nefesim kesildi diyebilirim.Beyaz gelinliği,altın rengi işlemeleri ile muhtşem gözüküyordu.Babası ile yolu yarıladıktan sonra,onun yanına gittim.Birlikte mihraba yürüdük.Bu arada,kulağına fısıldadım.
''Gözümü kamaştırıyorsun.''
Gülümseyerek karşılık verdi.Rahibin karşısına,yeminlerimizi edip,yüzüklerimizi başladık.
''Igraine Dormanth ; ben Dorian Nelson,nefes aldığım sürece sadece seni seveceğime,sana ve kuracağımız aileye sadık kalacağıma yemin ederim.Kalbim senindir.''
''Dorian Nelson ; ben Igraine Dormanth,nefes aldığım sürece sadece seni seveceğime,sana ve kuracağımız aileye sadık kalacağıma yemin ederim.Kalbim senindir.''
Rahip,klasik konuşmasını uzun uzun yaptı.Igraine ile ben birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk.Onu bilmiyorum ama ben,o bana böyle bakarken sanki bambaşka bir dünyaya gidiyordum.Bakışları beni bulunduğum ortamdan soyutluyordu.
Sonunda karı-koca olarak ilan edilmiştik.Igraine ile mihraptan inip,kilisenin hemen yan tarafında olan Grangé'a geçtik,asıl düğün burada olacaktı.
Yaklaşık iki saat boyunca salonu dolaşıp davetlerilerin tebriklerini kabul ettik.Düğün çok kalabalıktı,İngiltere'nin dört bir yanından insanlar geliyordu.Igraine,sonunda bunalıp,kendini dışarı atmıştı.Ben bir süre tek başıma tebrikleri kabul edip,arka taraçaya çıktım.Igraine'nin orada olacağından adım gibi emindim.
Ve Igraine oradaydı.Arkası bana dönüktü.Yaklaşıp seslendim.
''Yine salonda değilsin...Bütün davetlerde olduğu gibi...''
''Canımı sıktığını biliyorsun.''
''Biliyorum.Ama bu bizim düğünümüz.''
Hala arkası dönüktü.Ona sarıldım.Hafif rüzgar esiyordu ama sanırım bu ikimizi de üşütmüyordu.Igraine,elini arkaya uzatıp yüzümü okşadı.Bir süre izin verdim,sonra uzanıp avucunun içini öptüm.Gıdıklanmıştı,kıkırdayarak bana döndü.
''Bu anı daha önce rüyamda görmüştüm.''
''Gerçekten mi ? Yoksa rüyanda da evleniyor muyduk ? ''
''Hayır,yani rüyam senin "yine salonda değilsin" demen ile başlıyordu.''
''Sonra ? ''
Igraine kafanısı çevirdi.Yanaklarının yine kızardığını hissedebiliyordum.Bir şeyden utandığı an böyle olurdu.Ona daha da yaklaşıp,tekrar sordum.
''Beni merakta bırakma Igraine .''
''Sen yine belime sarılıyordun.Yapmamanı söylediğimde "beni seviyorsun,itiraf et." gibi şeyler söylüyordun.''
''Gerçekten ilginçmiş.Ama rüyanın burda bitmediğine eminim.''
''Gerisini hatırlamıyorum.''
Igraine kollarımdan kurtulup yürümeye başladı.Yine yanlış bir şey yaptığımı hissediyordum.Ve bu kesinlikle Oswald ile alakalıydı.Çünkü dikkat etmiştim,aklına Oswald geldiğinde ya da ben ona Oswald'ı hatırlatacak bir şey yaptığımda,benden uzaklaşıyordu.O lanet adamı aramızdan hala atamamıştım.
Akşam,Igraine
Sonunda düğün bitmişti.Biz de Dorian ile köşkümüze gelmiştik.Ben yatak odasına ondan önce çıkmıştım.O hizmetliler ve kahya ile konuşuyordu.
Odaya çıktım.Kalbimin deli gibi attığını hissedebiliyordum.Nedenini bilmediğim bir şekilde içimden ağlamak geliyordu.Şu ana kadar istemediğim hiçbir şey olmamıştı,hatta düğünde kendimi çok iyi hissediyordum,mutluydum.Ama eve gelip,bu odaya girince,kalbim sıkışmıştı sanki.Sanırım bu geceye hazır değildim.
Dorian,kapıyı çalıp,cevap beklemeden içeri girdi.Yüzünden bütün akşam eksik olmayan gülümseme,hala oradaydı.Ben de gülümsemeye çalıştım.Ama sahte olduğunu küçük çocuklar bile anlayabilirlerdi.
Dorian,yanıma gelip,iki elimi de kavradı,ayağa kalktım.Ellerimi tutması iyi olmuştu çünkü eğer serbest kalırlarsa deli gibi titriyorlardı.Vücudumun titrememesi için dua ediyordum.Dorian,yanağıma bir öpücük koyup,sırtımı okşamaya başladı.Bir süre böyle kaldık.Sonra o geri çekildi.
''Sen banyoda üzerini değiştir.Ben de burada değiştireceğim.Gözlerin küçülmüş,sanırım uykun var.Yatakta sen yat,ben divanda yatacağım.''
Ben moron moron bakarken Dorian,yataktan bir yastık aldı,dolaptan da battiye tarzı bir şey çıkardı,büyük divanın üzerine serdi.Çeketinden kurtulup,öylece fırlattığında,ben hala salak bir görüntü ile onu izliyordum.Sonunda açıklama yapma ihtiyacı duydu.
''Bana öyle bakmayı kes lütfen.Sen beni davet etmeden,o yatağın içine girmeyeceğim.''
Yazar ; İlknur Duman
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top