Bölüm 18 - "Sen Bana Aitsin Oswald Wilde"


Igraine

Bölüm 18 – Sen Bana Aitsin Oswald Wilde

''Sert olamıyorum,ya da güçlü...Sanırım sadece öylece gözüküyorum.Bu aptalca şeyi niye yaptığımı da bilmiyorum çünkü bu yazdıklarım asla eline geçmeyecek.Ama içimdekileri kağıda dökmezsem kalbimin taşacağını hissedebiliyorum

Başta güçlü değilim yazdım ama bıraktığın gibi de değilim.Sanırım duygusuzlaştım.Gittiğin günden beri bir cehennemi yaşıyorum.Olanları bilen herkes ne kadar aptal olduğumu söylüyor.Sen gitmeden önce kendimi sana verdiğime bir kere pişman olmamıştım.Hala da değilim.Ben sadece seni sevdiğime pişmanım.Gerçekte nasıl biri olduğunu görmek,beni terketmen de ağır geliyor.İçimi yakıyorsun Oswald...Eskiden aşkınla yakardın.Şimdi acın yakıyor...

Bunu hak edecek ne yaptım bilmiyorum.Her zaman ne düşünürdüm biliyor musun ? Senin beni çok sevdiğini ve benim seni yeterince sevemediğimi...Gerçek ne kadar acıymış böyle...Kaldıramıyorum,düşündükçe boğulacak gibi oluyorum.Beni sevmemen olasılığı – ki artık kesin – beni binlerce kez öldürüyor.

Son günlerde olanlar gerçekten trajedik.Beni deli gibi kıskandığın Ichabod,halime acıdığı için benimle evlenebileceğini söyledi.Ne durumda olduğumu anlamışsındır.Ama bunu reddettim.Belki sen de böyle yaparak ettiğimi düşünüyorsundur.Evet,belki ettim.Çünkü benimle sevabına değil,gerçekten istediği için evlenecek birini arıyorum.Ve evet,bu cümleden de anladığın gibi kendime koca arıyorum.Çünkü arkanda bıraktığın tek kişi ben değilim.Bir de küçük bir bebeğimiz var.Gerçi artık sadece benim bebeğim oluyor.

Yaptığın onca şeye rağmen,dün seni çok özlediğimi farkettim.Buradan da gurursuz birisi olduğumu çıkarabilirsin.Ama şu aralar tek istediğim burada olman.Biliyorum,etkilerinle hala heryerdesin ama ben sadece burada olmanı,istiyorum,tam yanımda.Çünkü iyi ve kötü bütün yüzlerine rağmen,sen hala bana aitsin Oswald Wilde...''

Oswald için döktüğüm son göz yaşlarını yanağımdan silip,yazdığım mektubu suya bıraktım.Üzerindeki mürekkebin yok oluşunu,kağıdın dibe çöküşünü izledim.İçimdekileri Oswald'a dökmem gerekti.Ben de bu yolu bulmuştum.Aslında ona yazacağım kocaman bir derya vardı ama bu kadarını kağıda sığdırabilmiştim.

Uzun bir süre suya öylece baktıktan sonra arkamı döndüğümde,abim George'u gördüm.Beni izliyordu.Elimle yanaklarımı yokladım.Gözlerimdeki yaşları saklamaya çalışıyordum.George bana acıyarak baktıktan sonra gelip sarıldı.Kendimi tutmam gerekti,ama yapamadım.Abimin kollarında içimden geldiği gibi ağladım.George ben sakinleşene kadar hiçbir şey demedi.Sonra elleri ile yüzümü kavrayıp ona bakmamı sağladı.

''Sadece bu kadar ağlattığı için Roma'ya gidip o adamı öldürmek istiyorum.''

''Beni takip mi ettin ? ''

''Doğruyu bilmek ister misin ? ''

''Tabi ki ''

''Kendine zarar vermenden korkuyorum Igraine.''

''Gerçekten komiksin.Tamam,son günlerde değişmiş olabilirim ama hala bencil biriyim.Kimse için bunu yapmam.''

''Ben,o bencil,kimseyi dinlemeyen,sürekli kahkaha atan küçük kız kardeşimi geri istiyorum.''

''O kızı ben de geriye istiyorum.Üzücü olan,sanırım bir daha gelmeyecek.''

''Özür dilerim ama bu adamda ne vardı bu kadar ? ''

''Anlamıyorsun George.''

''Anlat o zaman.''

''Ben,onu seviyorum.Yaptığı onca iğrenç şeye rağmen onu seviyorum.Kalbim şu sıralar o kadar aşağılık ki,o adamı bir kez daha görmek için can atıyorum.Biliyorum,bu bayağılığın sınırlarını zorluyor ama onu çok seviyorum,onu çok fazla seviyorum.''

''Ve bu haldeyken Dorian ile evleneceksin ? ''

''Evet.Evlenmek zorundayım.''

Kısa bir süre gözlerimin içine baktı.Gerçeği anlamış olmalıydı.Ellerini üzerimden çekip beline koydu.Sinirlenmeye başladığını hissediyordum.

''Lütfen bana o adamdan hamile olmadığını söyle kardeşim.''

''Ben "o adamdan" hamileyim.''

George homurdarak ağaça bir tekme savurdu.Oswald'a da küfürler savuruyordu.Biraz önceki sağ duyulu halini kaybetmişti.

''Seni hamile bırakıp gitmiş,ve sen hala o adamı sevdiğini söylüyorsun ! Eğer senin kalbin böyle iğrenç şeylere açıksa,yazıklar olsun sana Igraine ! ''

George'a boş bir şekilde bakmaya devam ettim.Anlamıyordu.Hiç kimse.Ve beni anlayan tek kişiye içimden seslendim. ''Keşke burda olsan Oswald...''

Dorian

Sabah kahavaltısını bir İskoçyalı ile birlikte yapsam,kendimi bu kadar gergin,bu kadar baskı altında hissetmezdim.Masada kimse konuşmamıştı.Yani henüz.Annem her sabah bana sarılır,öper, "yakışıklı oğlum" diye severdi beni.Ama bu sabah günaydın bile dememişti.Babam gayet normaldi.Hatta öteki günlere göre neşeli bile sayılırdı.Bana yargılayan gözlerle bakmamıştı.

''Dün akşamki konuşmanın hala arkasında mısın Dorian ? ''

Babamın konuşması ile irkilmiştim.Elimdeki fincanı bırakıp,konuşmaya çalıştım.Her ne kadar annemin ateş saçan gözleri ben rahatsız etse de.

''Evet babacığım.''

''Benim fikrimi merak ediyor musun ? ''

''Elbette.''

''Ben bu evliliğe onay veriyorum.''

''Yapma Harry ! ''

Annem babama hemen karşı çıkmıştı.Elindeki çatal ve bıçağı tabağına fırlattı.Ben yüzüne bakmıyordum bile.

''Neden Catherine ? ''

''O kız soylu değil.''

''Değilse ne olmuş ? ''

''Sen oğlunu buna mı layık görüyorsun ? ''

''Kusura bakma ama sen kendi oğlunu ne zannediyorsun ? İçki onda,kumar onda,çapkınlık desen biri bin para.Babasının soyadından gelen soyluluğu onun bu özelliklerini değiştirir mi ? ''

''Değiştirir efendim ! O bir Nelson ! ''

''Senin oğlunu bir tek o kız değiştirir.Pazar günleri kiliseye zor giden oğlumuz,geçen gün sırf o kız için kiliseye gitti.Üstüne bir de diz çöküp dua etti o kızla.Kusura bakma Catherine.Sen ne dersen de,Dorian o kız ile evlenecek.Hatta bu gün gidip kızın babası ile konuşacağım.''

Babam son noktayı koyup ayağa kalkmıştı.Annem ona bu sefer bir şey diyememişti.Bana ettiği haraketlere rağmen,babamın aldığı karardan olsa gerek,mutluydum.

''Ben bu gün kasabanın girişindeki ağaçlıkları kontrole gidiyorum.Sen de gelecek misin Dorian ? ''

''Elbette babacığım.''

Bariz bir sevinçle masadan kalkıp ceketimi üzerime geçirdim.Salondan çıkarken babam omzumu sıvazlamıştı.Yıllardan beri ilk kez kendimi babama bu kadar yakın hissediyordum.

Akşam,Igraine

Babam,Dorian ve onun babası ile salonda oturuyordu.George da vardı tabi.Sabah gölde olanlardan sonra benimle hiç konuşmadı.Onu anlayabiliyorum.En azından kendimi onun yerine koyabiliyordum.

Dorian'nın babasını ikinci görüşümdü.İlk defa Dorian bıçaklandığında görmüştüm.Gerçi o bıçaklanma olayı da yalanmış,geçen gün Dorian'dan öğrendim.Sırf benimle yakın olmak için kendini bıçaklamış.Böyle bir adamı değil de,Oswald'ı sevdiğime hala şaşırıyordum.

Beyler uzun süre konuştular.Sonra annem içeri girmem için beni de çağırdı.Neden bilmiyorum ama salona girdiğimde utandığımı hissettim.Kısa bir an Dorian ile göz göze geldim.Yüzü mutluluktan ışıl ışıldı.

''Hoş geldiniz Bay Nelson.Beni çağırmışsınız babacığım.''

''Evet Igraine.Bay Nelson ile nişan tarihini konuşuyorduk.Biz haftaya bu gün yapalım diyoruz.Sana uygun mu kızım.''

''Ben her zaman size uyarım babacığım.''

''O zaman haftaya nişanımız var Bay Dormanth.''

Babamlar gülüşüp konuşmaya devam ettiler.Ben de beden olarak orada bulundum.Ama aklım başka bir şeye takılmıştı.Oswald'ın senelerce yapmadığını,yapamadığını,Dorian neredeyse bir hafta içinde yapmıştı.

Yazar ; İlknur Duman

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top