Igraine

Bölüm 16 – '' B Planı ''

''Eveeet,işte listemiz.''

''İnanmıyorum,liste mi yaptın George ? ''

''Abi diyecektin heralde.Ne yapalım yani.Kasabadaki hayranların akılda tutulamayacak kadar fazla.''

Sesimi çıkarmayıp,oturmaya devam ettim.Bacaklarımı üst üste atmış,sol ayağımı gerginlikle sallıyordum.Elimi uzatıp,yuvarlak masada yanımda oturan George'dan kağıdı aldım.Üzerinde bana talip olabilecek,benden hoşlanan Worcestershire oğlanlarının adı yazıyordu.

''Bu listedekilerin benden hoşlandığı kanısına nasıl vardın ? ''

''Agatha,ben ve Ichabod derin bir araştırma yaptık.Pek zor olmadı anlayacağın.''

''Sen Agatha ile-''

''Evet,ben Agatha ile sevgiliyim.Ve olanları ona anlattım.Şimdi bu konuyu kapatıp,şu listeye odaklan lütfen.İçlerinde hoşlandığın biri var mı ? ''

''Sen bana koca mı ayarlıyorsun ? ''

''Seni kurtamaya çalışıyorum mankafa ! ''

Daha fazla konuşmadan kağıdı elime aldım.Yarısına kadar doluydu.Şaşırmıştım.Demek ki bu kadar hayranım vardı.Bir de bilinmeyenler var,diye geçirdim aklımdan.Gururum okşanmıştı.Kaç günden beri ilk defa kendimi mutlu hissediyordum.

''Gordan Ballewisck,çok pısırık.Eric Muntelar,kızların kalçalarını dikizliyor.Jonathan Heller,fazla kavgacı.Nelman Burcran,konuşmaya gerek yok,şaşı.Clark Gimmerton,duygusuz ve benden yaşça büyük.Simon Lortan-''

''Tamam tamam anlaşıldı,hepsine bir kulp bulacaksın.O zaman ben de B planına geçerim.''

''B planı ? ''

''Bilirsin,ben asla tedbirsiz değilimdir.''

''Bu B planını öğrenebilir miyim ? ''

''Tabi.Ichabod Farron ile evleneceksin.''

''Ne ! ''

''Duydun işte,bu listenin dışında bir de Ichabod sana talip.''

''Lütefen şaka yapıyorum de.''

''Biliyorsun Igraine,şaka yaptığımda bunu anlarsın.''

''Ama ben ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum.Yani ben onu seni nasıl seviyorsam öyle seviyorum.''

''Senin bir şeyler hissettiğin insanları da gördük.Tek marifetleri,kusura bakma ama sıçıp sıvamak.''

Oswald'ı ima ediyordu.Neden herkes bunu yapmak zorundaydı ki ? Ben onu unutmaya çalıştıkça,bütün insanlar gözüme gözüme sokuyorlardı.George,bozulduğumu anlamıştı,omzumu okşadı.

''Merak etme,bu normal bir evlilik olmayacak.Onunla evlenip,bir kaç ay aynı evde yaşacaksın.Misafirliğe gitmiş gibi.Sonra da kiliseye başvurup boşanacaksınız.Ondan sonra,dulmuşsun,bekarmışsın,bakireymişsin,hiç önemi yok.''

''Ichabod buna ne diyor peki ? ''

''Bu fikri o önerdi zaten.Senin için çok şey feda ediyor Igraine,ne kadar kıymetli olduğunu bil.''

Bir şey diyemedim.Ağzım kurumuştu.Ichabod niye böyle büyük bir fedakarlık yapıyordu ki ? Tamam akrabaydık ama o kadar da yakın değildik birbirimize.Şahsen ben erkek olsam,böyle bir iyiliği kimseye yapmazdım.Yutkunup,kaderimi kabullendim.

''Tamam,kabul ediyorum.''

George saçlarımı okşayıp,gülümseyerek odadan çıktı.Aferin Igraine,dedim kendi kendime.Seninle sevabına evlenenen biriyle takılacaksın bundan sonra.

Ayağa kalktığımda midemdem yemek boruma bir şeyler yükseldiğini hissettim.Kendimi odamdaki banyoya nasıl atacağımı şaşırmıştım.Midemde ne varsa lavaboya çıkardıktan sonra,doğrulup aynaya baktım.Aklıma gelen tek şey vardı ama düşünmek istemiyordum.Geciken reglimi yaşadığım şoka yordum.Son günlerde düzgün yemek yemediğim için de midem bulanıyordu.Başka bir şey olmamalıydı.Bunca şeyin üstüne onu da kaldıramazdım.Bakire olmayan bir kadınla belki evlenilebilirdi.Ama ya...Söylemeye dilim varmıyordu.Sanki bahsetmediğim sürece öyle değilmişim gibi geliyordu.

Sonunda aynada gördüğüm yansımama gerçeği itiraf ettim.

Oswald'dan hamileydim.

Ertesi akşam

Ballewisck'lerin Daveti,Dorian

Kızların çoğu gözlerini üzerimden alamıyorlardı.Üzerimdeki simokinle ne kadar şık gözüktüğümün gayet farkındaydım.Ama bu gece bütün kızların değil,sadece bir tanesinin gözü üzerimde olsa yeterdi.Ve o kız Igraine'di tabi.Bu gece onunla konuşmayı planlıyordum.Ona açılacaktım.

Biraz önce ailesiyle salona girmişti.Yüzü hala solgun ve asıktı.Küçük bir an göz göze gelmiştik.Bana hafifçe gülümsemişti.Bıçaklanma oyunundan sonra bana karşı daha iyi davranıyordu.Yani kanlı planım işe yaramıştı.Ama bu gün Igraine le konuşamazsam,çektiğim o acının,yaptığım planların boşa gideceğini tahmin ediyordum.

Geldiğinden beri annesinin yanından ayrılmamıştı.Dans edebileceğimiz bir müzik de çalmıyordu.Pat diye yanına da gidemezdim.Zaten ailesinin Oswald'dan sonra sıkı gözetim altına alddığını tahmin etmek zor değildi.

Uzunca bir bekleyişten sonra dışarı doğru gittiğini gördüm.Fırsat bu fırsat,ben de hemen dışarı süzüldüm.Hava soğuk olduğu için bahçede pek fazla kimse yoktu.Elimdeki Burgonya bardağını taraçada bir yere bırakıp merdivenlerden indim.Görünürde Igraine yoktu.Arka bahçede olmalıydı.Orası ahırlarla doluydu.

Binayı dolaşıp,bahçeye ulaştım.Igraine,aka bahçenin çıkış kapısına dayanmış,öylece karşıya bakıyordu.Yanına iyice yaklaşana kadar beni fark etmedi.

''Bir yere mi gidiyorsun ? ''

Sesim onu şaşırtmıştı,ürperdiğini görmüştüm.Demir kapının parmaklıklarını kavrayıp bana döndü.Gülümsüyordu.Sanki gülümsemeye hasret kalmış gibiydi.

''Beni korkuttun.''

''Amacım bu değildi.Özür dilerim.''

''Sanırım beni takip ediyorsun.''

''Galiba evet.''

İç çekip gülümsedi.Bu haliyle bile gayet güzel görünüyordu.Yanına geçip kapının demirlerine dayandım.

''Neden ahırların yanında olduğunu sorabilir miyim ? ''

''Bu aralar fazla kimseyle görüşmek istemiyorum ve ön bahçe çok göz önünde.''

''Yalnız kalmak mı istiyorsun ? Eğer öyleyse yanlış yerdesin.''

''Hayır,sanırım şu günlerde en son istediğim şey yalnız kalmak.Ama buradaki insanları pek sevdiğim söylenemez.Hepsi şekilci.''

''Ben de buradaki insanlardan sayılırım.''

''Lütfen Dorian,seni kastetmediğimi biliyorsun.''

''Biliyorum,sadece şaka yaptım.''

Derin nefes aldım.Artık esas meseleye girmeliydim.Abisinin veya başka yakının konuşmamı bölmesini istemiyordum.

''Igraine,ben seninle bizim hakkımızda konuşmak istiyorum.''

''Bizim mi ? ''

''Evet,bizim.Birbirimizi ilk gördüğümüz andan beri aramızda bir çekim var,bunu inkar edemezsin.''

Utanarak kafasını başka tarafa çevirdi.Sarı saçları basitçe topuz yapılmıştı.Tokalardan kurtulan bir tutam,rüzgarda savruluyordu.Ben konuşmama devam ettim.Onun eline uzandım.

''Ben her şeyi biliyorum Igraine.''

Kafasını çevirdi.Hiçbir şey söylemeden bir süre öylece baktı.Gözlerinni dolduğunu görebiliyordum.Alt dudağı da titremeye başlamıştı.Ağlamak istemiyor olmalıydı,titreyen alt dudağını sinirle ısırdı.

''Ne biliyorsun ? ''

''O gece,sizi gördüm.Evin önünde.Daha öncesinde ne yaptığınızı tahmin etmem için kahin olmam gerekmiyordu.''

''Neden bunu şimdi söylüyorsun.''

''Söylüyorum.Çünkü her şeye rağmen seninle olmak istiyorum Igraine.Tamam,kabul ediyorum,en başta benim için sadece bir takıntıydın.Ama o gece seni onunla görünce,senin başka bir erkekle birlikte olduğunu öğrenince,gecelerce uyuyamadım.Sana sırılsıklam aşığım demiyorum Igraine.Benim nasıl bir adam olduğumu biliyorsun.Fakat benim kalbim sana ısındı,ve ben senin kalbinin de bana ısınacağı güne kadar beklerim.Seni beklerim Igraine.''

''Masumiyetimi kaybettiğimi bile bile mi ? ''

''Benim için bir önem arz etmiyor.Bakireliğini kime verdiğin önemli değil.Kalbini bana verdiğin sürece sorun olmaz.''

Yine ağlıyordu.Sessizce,gözünden birkaç damla yaş geliyordu.Bana iyice yaklaştı.Hiç beklemediğim bir şey yaptı.Yüzümü avuçlarının arasına aldı.

''Niye bunu yapıyorsun ? Niye bana bu kadar iyi davranıyorsun ? ''

''Çünkü sana değer veriyorum.''

''Bakireliğin önemli olmadığını söyledin.Peki ya ben başkasından bir parça taşıyorsam ? ''

Yüzüm hala onun ellerindeydi.Birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Bana öyle bakıyordu ki,sanki gözlerine hapsolmuş gibiydim.Demek istediğini anladım,ve hiç düşünmeden cevabımı verdim.Sonra pişman olurum diye geçmedi bile aklımdan

''Bana böyle baktığın sürece başka hiçbir şeyin önemi yok.''

Üç gün sonra,Igraine

Akşam yemeğinden sonra,Ichabod ile olacak evliliğimi babama açıklamak için salondaydık.George babama konuyu açacaktı.Biz de ailecek devam ettirecektik.Babam hariç tüm aile salondaydı.Sonunda babam da banyodan elini yıkayıp gelebilmişti.

''Evet,sizi dinliyorum.''

''Baba,biliyorsun,kız kardeşim Igraine artık büyüdü.E haliyle dikkat çekmeye,talipleri çıkmaya başladı.Bu gün taliplerinden biri benimle konuştu,niyetinin ciddi olduğunu,evlenmek istediğini söyledi.Adam düzgün biri.Igraine'nin de gönlü var,bir tek sizin fikriniz kaldı.''

''Kimmiş bu adam ? ''

''Kont Harry Nelson'nın oğlu Dorian babacığım.''

George'a fırsat vermeden babamın sorusunu cevaplamıştım.Salondaki herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.Abimin gözlerindeki siniri görebiliyordum.''Ne halt karıştırıyorsun ? '' der gibi bakıyordu.Annem,abimden de fenaydı.Biraz korkmuştum ama babamın sözleri beni anında yatıştırmıştı.

''Bu işin bir üslubu var,babası gelip benimle konuşursa,evlenmenizde hiçbir sakınca görmüyorum.''

Yazar : İlknur Duman