Bölüm 14-"Çırpınışlar"
Igraine
Bölüm 14-Çırpınışlar
Sabah,Igraine
Bazı anlar vardır hayatınızda...Nefes almak zor gelir.Zaman kavramını unutursunuz,beyniniz uyuşmuştur.Sadece öylece durur ve özlersiniz,pişman olursunuz,düşünürsünüz...Ben tam da öyleydim.Odamın içinde,yatağımın üzerinde hala öylece oturuyordum.Üzerimde o gecelikler,o pelerin vardı.
Artık ağlamıyordum.Uyuşmuş olmalıyım.Dün akşam babam ile George Worcestershire'a geri döndüler.Annem olanları abime anlatmış.George'un o hışımla odama nasıl girdiğini,bana nasıl tokat attığını asla unutmayacağım.Bana nasıl bağırdığını...Yapmam demiştin ! Seni,ailemi küçük düşürmem demiştin !
Oswald'ı çok özlüyorum.Ona o kadar ihtiyacım var ki...Yarın İtalya'ya gitmesi gerekti.Gidecek mi bilmiyorumdum.Ama beni bu şekilde bırakıp giderse,onu bir daha asla affetmezdim.Ne geri dönünce,ne de daha sonra...
Kapı açıldı,içeriye annem girdi.Elinde yemek tepsisi vardı.Odamdaki masanın üzerine bıraktı ve koltuğa oturdu.
''Bu yemekler bitecek.''
Bir şey demedim.Ona bakmadım bile.İki gündür yemek yemiyordum.Canım istemiyordu.Bunları da yemeyecektim.Annemin ne diyeceği umrumda değildi.
''Böyle yapman,bir tek kendine zarar veriyor,biliyorsundur umarım.''
Annem yine benden cevap alamayınca sinirle ayağa kalktı,üzerimdeki pelerini sökercesine çekip çıkardı.Kafamı ona çevirdim.Gözlerinden alev fışkırıyordu.Geceliğiminde yakasına yapışıp yırttı.
''Bu lanet elbiselerden kurtulacaksın.Çıkar şunları ! ''
Derin bir nefes alıp geceliğimi askılarından sıyırdım.İç çamaşırlarım ile kalmıştım.Boş gözlerle anneme bakıp konuştum.
''Bunları yırtsan da,yaksan da gerçeği değiştiremezsin.Evet,onlara Oswald'ın eli değdi.Peki bana ne yapacaksın anne ? Beni de mi yırtacaksın,ya da öylece fırlatacaksın ? Çünkü bana da Oswald'ın eli değdi.''
Annem bir şey demeden beni izledi.Sözlerim onu şaşırtmış gibi görünüyordu.Ama annem bana şaşırtmadı.Yüzüme bir tokat geçirdi.Bu sefer ağlamamıştım.Artık yüreğime inen tokatların yanında,bunlar acıtmıyordu bile.Yanımdan geçip giderken söylendi.
''Kızım olmasan onu da yapardım.''
Öğleden sonra,Oswald
İki gündür Igraine'e ulaşmanın bir yolunu arıyordum.Ama ne Alexis dışarı çıkıyordu,ne de Igraine...Alexis'i görsem,mektup verecektim.Anlaşılan o da deşifre olmuştu.
Bana da tek bir yol kalmıştı;evlerine gitmek.Bir saattir Igraine'lerin evinin önündeydim.Babası evden çıkmıştı ama ben abisinin de çıkmasını bekliyordum.Igraine'nin annesi ile konuşacaktım.Zaten kafamdaki plana yardım edebilecek tek kişi oydu.
Çok fazla beklememe gerek kalmadan George da evi terk etti.O evden uzaklaşınca,ben eve doğru yöneldim.Kapıda hizmetçi beni karşıladı ve salona kabul etti.İlk defa sevdiğim kadının evine geliyordum.Bu koltuklarda o da oturmuştu,bu evin içinde gezinmişti.Ama şu an ondan en ufak bir iz yoktu.
Bayan Dormanth,merdivenlerde gözüktü.Yüzünde yine o ''senden nefret ediyorum'' ifadesi vardı.Onu görünce saygıdan ötürü ayağa kalktım.Beni hala kovmamış olmasına şaşırıyordum.
''Oturun,Bay Wilde.''
''Teşekkür ederim Bay Dormanth.''
''Buraya niçin geldiğinizi öğrenebilir miyim ? ''
''Nedenini gayet iyi biliyorsunuz,efendim.Tabi ki de Igraine için geldim.Babamla aranızda geçen o tatsız konuşmadan haberim var.Ama sizi temin ederim ki,onların hiçbiri benim görüşüm değil.Ben kızınızı gerçekten seviyorum.Her şeyden çok.''
''Sevginizin karın doyurmadığı su götürmeyen bir gerçek.''
''Onunla evlenmek istiyorum.''
''Babanız buna karşıyken yapamazsınız.''
''Biliyorum.Bakın ben Igraine'i ne kadar seviyorsam,o beni daha fazla seviyor.Biz birbirimizden ayrılamayız.Daha önce denedik ama olmuyor.İzin verin,Igraine'i de alıp,burdan uzaklara gideyim.''
Kadın bir kahkaha attı.Sinirleri yıpranmış olmalıydı.Şu haliyle zır deli gibi görünüyordu.Onun bu tavrına karşılık ben istifimi hiç bozmadım.
''Eğer kızımın sizinle kaçmasına izin verirsem,şu halinden de beter olur.Benden kendi elimle kızımı ateşe atmamı istiyorsunuz.''
''Haklısınız,bugünkü lüksü,zengiliği ona yaşatamam.Ama onu mutlu edebilirim.O sadece benimleyken mutlu olabilir,anlamıyor musunuz ? ''
''Anlıyorum ama yine de buna izin veremem.Ben Igraine'i tanıyorum.İlk başlarda mutlu olacaktır ama yıllar geçtikçe burayı,zenginliği özleyecektir.''
''Biraz zaman geçince babam da beni affedecektir.Onun yanına yeniden gelebilirim.''
''Olmaz delikanlı.Kızımı böyle bir kumarın ortasına koyamam ben.''
Sonunda dayanamayıp kadının önünde diz çöktüm.Ne yaptığımın farkındaydım.Igraine için yalvarmam gerekse,onu da yapacaktım.
''Lütfen Bayan Dormanth,yalvarıyorum.Beni ondan ayırmayın.İzin verin,onu şu an alıp götüreyim.Ona kendimden de iyi bakacağıma söz veriyorum.''
Bayan Dormanth,ayağa kalktı.Ben hala diz çökmüş vaziyetteydim.Bana yüksekten bakıp,o hiç yumuşamayan sesiyle konuştu.
''Sizi ayıran ben değilim,Bay Wilde.Sizi ayıran babanız,sizi ayıran kendi hatanız.Bu konuda en az suçu olan benim.Şimdi evimi terkedin lütfen.''
Çaresizce ayağa kalktım.Son umudum da çürüyüp gitmişti.Daha ne yapacağımı bilmiyordum.Elimden gelen her şeyi yapıyordum,ama her kapı yüzüme kapanıyordu.
Arkamı dönmüş,büyük salondan çıkarken,o sesi duydum.Igraine'imin sesini...Hemen on döndüm.Merdivenlerdeydi.
''Oswald ! ''
''Igraine ! ''
Annesi bir hamle yapana kadar,ben koşarak merdivenleri bulmuştum bile.Igraine'e sarıldım,kokusunu içime çektim.Titreyerek ağlıyordu.Korkmuştu benim güzelim.Kim bilir kaç gündür ona neler çektiriyorlardı.Başını geriye atıp,aynı şekilde titrek sesiyle konuştu.
''Bırakma beni Oswald,lütfen...''
''Bir yolunu bulacağım.Sakın korkma.Seni burdan çıkarmanın bir yolunu bulacağım.''
''Ne oluyor burda ! ''
İkimizde sesin geldiği yöne döndük.Bu George'du.Yüzündeki kaslar,sinirden seğirmeye başlamıştı.Yanımıza gelip beni çeketimden kavradığı gibi savurdu.Dengemi kaybedip,merdivenlerden salona savruldum.Başım sert zemine çarpmıştı,kanıyordu.George'un öfe dolu sesi bir kez daha duyuldu.
''Elimden daha büyük bir kaza çıkmadan defol git bu evden ! ''
Yavaşça ayağa kalkıp salonun kapısına yöneldim.Çıkmadan Igraine'e dönüp baktım.George'nun kollarının arasında çırpınarak ağlıyordu.Tek bir fısıltı çıktı ağzımdan...Duydu mu bilmiyorum.
''Seni seviyorum Igraine.''
Üç gün sonra,akşam,Igraine
''Al bakalım.Oku şunu.Oku da aşığım dediğin adamın senden nasıl vazgeçtiğini kendi gözlerinle gör.Utanmaz şerefsiz,bir de eve yollamış mektubu.''
George'un yatağa fırlattığı mektubu aldım.Mührü koparılmıştı.Yani benden önce biri okumuştu ve muhtemelen bu kişi abimdi.Zarftan mektubu çıkardım.Oswald'ın yazısıydı.
Igraine,sana ulaşabilmek için her yolu denedim.Ama olmuyor sevgilim.Dün annenle de konuştum.Seni alıp gitmeme izin vermedi.Babam zaten bu evliliğe karşı.Anlayacağın bu evrendeki herkes şu an bize karşı durumda.Benim daha fazla yapabileceğim bir şey yok.Burada,Worcestershire'da kaldıkça,kendimi de seni de kahretmekten başka işe yaramayacağım.İtalya'ya gidiyorum.Beni affet.
Oswald
Mektup elimden kayıp gitti.Bu olmazdı.Bu gerçek olamazdı.Oswald beni bırakmazdı.O beni seviyordu.George dönüp fısıldadım.Bu mektuba inanmıyordum.
''Bir...Bir yanlışlık olmalı.Oswald beni bırakmaz.''
George'un üzüldüğünü yüzünden anlayabiliyordum.Otoritesini korumak,bana sarılmamak için kendini zor tutuyordu.
''Demek ki sevdiğin adamı tanımamışsın.''
Yine ağlamaya başlamıştım.Titrediğimi hissedebiliyordum.Beynim uyuşmuştu.Aklıma gelen şeyleri tekrarlayıp duruyordum.Bunu,Oswald'ın beni bırakıp gittiğini kabullenemiyordum.
''Hayır,bir yanlışlık var kesinlikle.''
''Igraine,niye anla-''
''Oswald beni bırakmaz dedim sana ! O beni seviyor ! ''
George daha fazla dayanamayıp,bana sarıldı.Başımı onun omzuna gömmüş,hıçkırıklarla ağlıyordum.Abim,saçlarımı okşayıp beni yatıştırmaya çalışıyordu.
''Yapmaz abi.Oswald yapmaz.Biz birbirimizi seviyoruz.''
George elleri ile yüzümü avuçladı.Onun da gözleri dolmuştu.Bu sert,cool görüntüsünün altında,yufka gibi bir yüreği vardı.
''Gerçekten böyle kaçamazsın Igraine.Kabullenmelisin.Yalnız değilsin,korkma.Her ne olursa olsun,ben seninleyim.''
Ona sarılıp daha çok ağladım.Neden bu kadar iyi olmak zorundaydı ki ! Yaptığım ayıbı daha çok yüzüme vuruyordu böyle.Kendimden daha çok utanıyordum...
Gece yarısı,Dorian
Kasabanın her yerinde Doktor bozuntusunun İtalya'ya gideceği konuşuluyordu.Babası kasıla kasıla anlatıyordu herkese.Görgüsüz herif.Oswald denen pisliğin neden böyle olduğunu anlamak için,babasına bakmak yeterliydi.
Bu gece yine uyuyamıyordum.Aklımda yine Igraine vardı.Oswald onu burda bırakıp,İtalya'ya gidiyordu.Tahminimce Igraine'i terketmişti.Şaşırmadım.Onun gibi bir adam kadınların ruhundan ne anlar ? Canım Igraine'im kim bilir şimdi ne haldedir.Onu uzun zamandır görmüyordum.Ama iki gün sonra Ballewisck'lerin daveti vardı.Oraya gelmesini umuyordum.O akşam bir fırsat bulup onunla konuşmalıydım.Geç bulduğum,sevdiğim kadının acısını paylaşacaktım.
Yazar : İlknur Duman
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top