jissoyaa:
Özür dilerim.
Seni suçladığım için özür dilerim.
Senin için endişelendiğimi konuştuğumuzda sana söylemediğim için özür dilerim.
Sana çok baskı yaptığım için özür dilerim.
Sana yardımcı olamadığım için özür dilerim.
Durumunun farkına varamadığım için özür dilerim.
Sana sevgimi hissettiremediğim için özür dilerim.
Ama sana çok bağlandım.
Ben özür dilerim Jeongyeon...

jissoyaa:
Bugün Nayeon aradı.
Ağlıyordu.
Bana senin bu dünyadan göçüp gittiğini söyledi.
Hastaymışsın ve durumun ciddiymiş.
Uzun zamandır hastanedeymişsin.

jissoyaa:
Bunları görmeyeceksin ama içimdeki her şeyi dökmeliymişim gibi hissediyorum.
Hatırlıyor musun?
Bir ay boyunca hiç konuşamamıştık.
Sonra sen bir gün gelmiştin ve bana mesaj atmıştın.
O gün mutluluktan uçtum, sen geldin diye.
Ama sana hissettiremedim bu mutluluğumu.
Sana neden uzun zamandır gelmediğini sormuştum.
Söyleyecektin!
Neden vazgeçtin?
Küçücük bir ihtimal da olsa belki sana yardım edebilirdim.

jissoyaa:
O gün gitmek istiyordun.
Evet, benimle konuşmak istemiyordun.
"Seni özledim," dediğinde sevinmiştim ama
Benimle konuşmayı kesmek, yanımdan ayrılmak için ne kadar çırpındığını gördüm.
İçten içe sana sinirlendim, kırıldım.
Henüz anlıyorum, sadece sana fazla bağlanmamı istemiyordun.
Ondan sonra da hiç konuşamadık zaten.

jissoyaa:
Seni çok özledim.
Keşke bir hoşça kal deseydin gitmeden önce.
Son konuşmamız öyle kalmasaydı.

jissoyaa:
Az sonra hazırlanıp mezarına gideceğim.
En sevdiğin çiçeklerden alacağım giderken.
Ya...
Ama canımı en çok ne yakıyor biliyor musun?
Cenazene katılamadım.
Nayeon'a demişsin,
"Jisoo'ya cenazemden önce haber verme," diye.
Neden..?

jissoyaa:
Oh, bi' de bir mektup bırakmışsın.
Nayeon'dan alacağım eve dönerken.
Şimdi çıkıyorum, umarım bir gün görüşürüz...

✪