0.1
☆☆
Derin ve... Huzursuz, huzurlu olması gereken uykusu şuan fazlası ile huzursuzdu
Göz kapaklarını açmadan kaşlarını çatarak, elini sol, duvar tarafına attı. Hissettiği boşlukla gözlerini hızla açıp çift kişilik, açık mavi yatakta olması gereken kişi yoktu.
Çatık kaşları, endişeli gözleriyle yataktan çıkıp eşine seslendi. Üst katta olmayan eşiyle daha fazla endişe ederken koşar adım aşağı kata inmek için merdivenlere yöneldi.
Bir kaç adım atıp durdu.
Gördüğü görüntüye kıkırdamamak için dudaklarını dişler iken ses etmeyerek eşini izlemeye başladı merdiven basamakların da.
Küçük çıkıntılı göbeği, üzerinde ki şort sarı tulumu, içindeki saçları ile aynı renk turuncu tişörtü, saçların da ki yıldızlı tokalar, koluna astığı sarı, çiçekli hırkası ile parmak uçlarında sessiz olmaya çalışarak evden çıkmak için kapının kolunu tutmuştu.
Kapıyı açmadan kendini eşinin kucağında bulması bir oldu. Küçük bir çığlık dudakların dan kaçarken kaşlarını çatarak baktı eşine.
"Niye öyle sessiz sessiz geliyorsun Hyun? Korktum." dedi sitemli sesiyle. Hyunjin, sitemle büzülen dudaklara sulu öpücük koyarak kucağında ki Seungmin'le salona adımlar iken eşine cevap verdi.
"Seni yanında bulamayınca benim korkum dan haberin var mı şebek?" diye Seungmin'in çatılı kaşlarına da öpücük koyup, kucağında ki eşiyle koltuğa oturdu.
Seungmin dudağını büzüp eşine bakarken gözleri dolmuştu. Hyunjin endişe ile gözlerini büyütür iken Seungmin'in sağ gözün den bir damla yanaklarına doğru süzüldü. "Üzgünüm sevgilim, seni endişeye sokmak istemezdim. Sadece miniklerle birlikte baharatlı cips almaya gidecektik. Sen de yorgunsun diye uyandırmadık." diyerek Hyunjin'in boynuna başını gömüp ağlamaya devam etti.
Hyunjin, Seungmin'in sırtını okşarken ağlamasını hamileliğine bağlıyordu. Çok sık duygu değişimine şahit olmuştu. İlk başta ağlamasını anlamasa da Seungmin kendini dile getirince kıkırdama dan edemedi.
Güzel eşi, fazla tatlı ve masumdu.
Seungmin'in boynuna öpücük bırakıp "Bebeğim, sadece bir anlık endişeydi. Ağlama güzelim benim. Bebeklerimiz de üzülür. Hem bak ben uyandım gidip birlikte alalım istediklerinizi, olur mu güzelim?" diye mırıldandı, boynun dan çekilme den Seungmin'in. Eşinin kokusunu Hyunjin'i rahatlatıyordu.
Seungmin başını, Hyunjin'in boynundan geri çekip, ağladığı için parıldayan gözlerle baktı eşine. "O zaman kalkıp hazırlan koca adam seni. Miniklerin canı çok çekti cipsi." diyerek sitem etti Hyunjin'e.
Hyunjin, gülüp Seungmin'in dudaklarına küçük küçük öpücükler bırakıp, Seungmin'i koltuğa bırakmadan, iki bacağını da iki yana atmasını sağlayıp kucağına aldı. Seungmin eşine gülümseyip bacaklarını beline sararak yanaklarını öpücük koydu.
"Güzelim eğer şimdi bu tatlılığına son vermezsen ilk benim, çikolata yemem gerekecek ve bu yüzden markete gitmemize bile gerek yok." diyip göz kırptı. Seungmin, eşinin gözünden öpüp bir şey demeden başını yine güvenli alanına, Hyunjin'in boynuna gizledi.
Bunu her ağladığın da, her mutlu olduğun da ve şimdiki gibi her uyandığında yapıyordu.
Hyunjin, eşine kıkırdarken odalarına gelmişti. Kucağında ki bebeğini dikkat ederek yataklarına koymuş, Seungmin de bağdaş kurarak oturmuştu yatağa. Eşini, kıyafetlerini değiştirir iken izlemek günün güzel saatlerin den yanlızca biriydi onun için.
Yatakta oturup, ellerini beş aylık, küçük karnında gezdirirken bir yandan da eşine sulanıp duruyordu.
"Eşiniz çok şanslı olmalı Hyunjin bey, bu vücudun sahibi olarak." diyerek ona yan sırıtışla bakan eşine göz kırptı Seungmin.
Hyunjin bu harekete koca bir kahkaha atıp, hayalî bir öpücük yolladı yataktaki Seungmin'e.
Seungmin, ona gelen öpücüğü eliyle tutmuş gibi yaparak ağzına attı. "Öpücüğünüz de vücudunuz kadar seksi tadı var." diyip kendini yatağa bıraktı sırt üstü. Bunu derken utanmıştı.
Hyunjin giyinmeyi bitirip, sırt üstü yatan eşi ile bunu fırsata çevirip, yatağa adımlayıp, kollarını iki yana sabitleyerek üsten eşine baktı. "Demek öyle Hwang bey. Bu seksi dudakların da tadına bakmak ister misiniz?" diyip elleri ile yüzünü kapatan Seungmin ellerine öpücük koydu.
Seungmin, eşine kıkırdayıp, başını iki yana sallayarak "Şimdi değil, of çok utandım Hyunjin." diyerek ellerinin arasın dan küçük bir boşluk açıp üstün de ki Hyunjin'e baktı.
Hyunjin kıkırdayarak yataktan kalkıp Seungmin'in yanına attı kendini yavaşça. "Bebeğim yiyeceğim seni şimdi. Hemen bebeklerimiz doğsun da doya doya yiyeyim seni." diyerek uzun, kemikli ellerini, Seungmin'in yatakta uzandığı için daha da belli olan küçük karnının üzerine koydu.
Seungmin ellerini yüzünden çekip başını sağ tarafa geçerek eşini izledi bir süre.
Hyunjin ne zaman ikiz kızlarını sevmeye başlasa mutluluktan gözleri doluyor, göz çizgileri çıkana kadar gülümseyip koca bir kahkaha atıyordu.
Bunu izlemekten ise Seungmin büyük bir keyif aldığı kesindi. Yine aynı tepkiler den sonra Hyunjin fısıldayarak "Evimize sağ salim bekliyoruz sizi küçük Hwanglar." diyerek yatakta oturur pozisyona gelerek eşinin karnına, kıyafetinin üstünden sağ ve sol tarafa iki öpücük koydu.
Gözleri kendisini izleyen eşini bulunca akan yaşlarını silmeden Seungmin'in de anlına öpücük koyup geri çekildi. "Kalk bakalım tatlı Hwang. Diğer Hwanglar'ın da istediğini almalıyız." demiş elini yatakta uzanan eşine uzatmıştı.
Seungmin gülerek eşinin elini tutup yatakta ayağa kalkıp ellini açıp kapatarak kucak istediğini belli etmişti.
Hyunjin, Seungmin'e gülüp yatakta ki eşinin bacakların dan sıkı sıkı tutup kucağına aldı. Aralarına giren Seungmin'in küçük göbeği ile ikisi de gülerken Seungmin eşinin dudaklarına öpücük koyup "Evet artık gitmeye hazırız yakışıklı Hwang." dedi.
Hyunjin de eşinin dudaklarına kısa ama anlamlı bir öpücük koyduktan sonra odaların dan çıktılar. Aşağı kata inip kucağında ki eşini dikkatlice yere indirip ilk kendi ayakkabılarını sonra da eşinin'kileri giydirerek Seungmin'in elini sıkı sıkı kendi ellerinin arasına alarak tuttu.
Kapıyı açıp eşinin zıplaya zıplaya gitmesini engelleyerek eğlenceli şekilde markete geldiler.
Bu yüzden Seungmin'i tek başına, hamileyken dışarı çıkartmak istemiyordu. Eşi durmadan zıplayıp duruyor, bu durumda Hyunjin'i endişelendiriyordu. Sonuçta minik bebeği, iki bebeğine hamile iken onları korumak onun görevidir. Bu yüzden ya bu kadar üstüne titremesi. Ne eşine ne de bebeklerinin başına bir şey gelmesini istemezdi.
Ama minik, tatlı mı tatlı eşi, bazen Hyunjin'in dediklerini unutup yine yapıyordu yapacağını.
Markete giren ikili den Seungmin hemen markette bulunan metal sepeti alıp eşinin yanına gelerek kollarını yukarı kaldırdı. "Beni içine koyar mısın yine sevgilim?" diyerek her markete geldiğin de ki sorusunu sordu.
Hyunjin, Seungmin'in tatlılığı ile başa çıkmaya çalışırken hızla atan kalbine tezat başını yavaşça sallayarak onayladı eşini.
Seungmin'in tatlılığı sadece Hyunjin'i değil bir çok kişiyi etkisi altına alacak türdendi.
Hyunjin bunun farkında olmasına rağmen Seungmin'in bundan haberi olmazdı.
Hyunjin, eşine bakanları kıskanır hemen Seungmin'in belindeki yerini alarak birbirlerine sahip olduklarını belli ederdi.
Ne güzelliği yüzünden eşine tavır alırdı ne de gereksiz bir kavga çıkartırdı.
Bir yandan diğer insanları da haklı buluyordu kim olsa böyle bir güzelliği, tatlılığı kendisinde toplayan insana bakmak onları haklı bulmasına yeterdi.
Ama bu haklılık haddini aşmadıkları sürece kabul edilirdi Hyunjin için.
Seungmin bindiği metal market sepetin bağdaş kurarak oturmuş, Hyunjin ile birlikte reyonların arasında eksik malzemelerini alıyordu.
Seungmin her gördüğü abur cubur almak isteyip mızmızlanırken Hyunjin, sadece bol lif kaynaklı bisküvi, bir kaç çikolata ve çok istediği hatta ilk başta almadığı için Seungmin'in küçük bir çocuk gibi ağladığı cipsin den de iki paket aldı.
Seungmin'in istekleri meyve sebze reyonuna gelince biterken, Hyunjin bunu fark edip gülmüştü. Sepeti meyveliklerin önünde durdurup eşinin önüne gelerek "Şimdi mızmızlanma dan her meyve den alıyoruz. Tamam mı mızmız Hwang?" diyen eşine, Seungmin dil çıkartıp ellerini göğüsüne getirerek çiçek pozisyonunu aldı.
"Hir miyviyi ıluyoruz. Bla bla bla. Hem sen havuç ve patlıcan sevmezsin o yüzden atlıyalım bu reyonu." diye ilk kendini taklit eden sonra da sitemle söylenen eşinin burnunun ucunu öpüp başını iki yana sallayarak, eline meyve almak için poşet aldı.
"Olmaz bebeğim. Minik bebeklerim ve koca bebeğim için meyve ve sebze şart." diyerek yeşil ve kırmızı karışık şekilde olan elmaları poşetine doldurmaya başladı.
Seungmin her meyveyi aldığın de eşine itiraz etmiş Hyunjin ise her itirazın da dudaklarına küçük öpücük vererek eşini susturmuştu.
Meyve sebze alma işi bitince yine söylenmeye başladı Seungmin. "Görem sadece cips ve çikolata için gelmiştik. Niye aldın ki meyveleri, yani ne gerek vardı almaya salak Hwang." diye söylene söylene kasaya gelmişlerdi. Seungmin her söylendiğinde Hyunjin sadece gülüyordu.
Kasa dan aldıklarını geçirirken tanıdık kasiyer Seungmin'e bakıp gülümsedi. Kesinlikle onu gören herkes tatlılığına gülme den edemiyordu.
"Yakışıklı ve mızmız Hwang yine gelmiş." diyerek gülen Soobin'e eşlik eden Hyunjin'le kaşlarını çattı Seungmin.
"Hey, hey! Mızmız değilim ben. Sadece bu salak adam istediğimi almıyor." diye kendini savunmaya alan Seungmin'e ikili gülmeden edemedi.
Çünkü koca bir poşet Seungmin'in istedikleri ile doluydu. Yine de kendini savunmak için Hyunjin'i suçlaması ikisine komik geliyordu.
Soobin başını sallayıp "Haklısın küçük bebek. Hep Hyunjin'in suçu. Ben ona kızarım tamam mı minik?" dedi. Seungmin, Soobin'in dediği ile arkasında ki eşine dönüp 'oh olsun sana' adlı bakışını attı.
İkili Seungmin'e güldüklerini belli etmemek için dudaklarını dişler iken Seungmin bir kaç dakika önce aldığı çilekli sütü içiyordu.
Hyunjin aldıklarının ücretini ödeyip sepeti de yarın getiririm dedi. Seungmin hâlâ sepette otururken kucağın da da aldıkları malzemeler vardı. Marketten çıkmadan sesli şekilde "Görüşürüz şapşal Soobin!" diyerek el salladı. Soobin, arkadaşının tatlılığına kıkırdarken "Görüşürüz mızmız Hwang!" diye yanıt verdi.
Yol boyu Seungmin sebzeleri kötüleyip durmasıyla, Hyunjin'in de gülmesi ile geçmişti.
Evlerine geldiklerinde mutfağa geçmeden lavaboya geçerek ellerini yıkayıp mutfağa geçtiler.
Aldıklarını Hyunjin yerlerine yerleştirirken Seungmin tezgâha oturmuş elindeki baharatlı cipsini yiyordu. Arada eşine uzatır gibi yapıp dudakların dan öpücük alıp yeme devam ediyordu.
Yerleştirme işi biten Hyunjin eşinin bacakları arasına girerek ellerini iki yanında sabitledi.
"Ben de cips istiyorum." diye mızmızlanınca Seungmin kahkaha attı.
"Yok sana cips, sağlıklı değil senin için. Bunlar sadece bebeklerim ve benim için." diye yeni bir cips ağzına atmış yemesine izin vermeden Hyunjin, Seungmin'in dudaklarının üzerini kendi dudaklarını bastırdı.
Yumuşak ve nazik öpüşmeye dilleri de dahil olunca Seungmin'in dudakların arasından ince bir inleme döküldü. Hyunjin daha fazla ileriye gitmemek için eşinin dudaklarına son bir öpücük verip birazcık geri çekildi. İkisinin de gözleri kapalı dudaklarının üzerinde nefesleniyorlardı.
"Seni seviyorum tatlı Hwang. Seni ve senin gibi tatlı iki Hwanglar'ı çok seviyorum." diye Seungmin'in dudaklarının üzerini fısıldadı.
Seungmin dudaklarının da ki nefesle gözlerini açmadan "Seni seviyorum yakışıklı Hwang. Seni ve senin şaheserlerin olan iki Hwang'ı da çok seviyorum.
İki farklı cümle aynı anlam.
Onlar Hwang aileleri ile fazla mutlu ve güzellerdi.
♡son♡
Şimdi bir şey sormak istiyorumm bu ficin oneshot olmayacak şekilde nasıl tanıştılar, nasıl evlendiler, çocukları doğduktan sonraki konuları bölüm bölüm yazarak bir fic yazayım mı??
Ve nasıl olmuş bakalımm 💗
Sonraki oneshot da seungsung olsa ne dersiniz?
İlk soruya yanıt verirseniz sevinirimmm
Kendinize çoook çok çok iyi bakın 🧡🧚🏻
Umarım gününüz müthiş güzellikte geçer 💚🧚🏻♂️
Öpüldünüz 😽😽
05.11.23
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top