ÇILGIN SEVGİLİMLE YENİ BİR BAŞLANGIÇ
Gözlerimi açtığımda revirdeydim. Karşımda onu gördüm. Oradaydı. Gözlerimi tekrar kapattım. Açtığımda gitmişti. Onu unutmak istiyordum.
"Eren bey siz ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
"üzgünüm efendim kendimi tutamadım?"
"tutsanız iyi olur koca adam burası bir okul dua edin de son sınıf öğrencisisiniz şurada okulun bitmesine kalmış on beş gün ve sizde derslerinizde başarılı bir adamsınız. Lütfen kişisel, özel hayatınızı okulun dışında tutun aksi taktirde olacaklardan sorumlu olmak istemem".
"haklısınız efendim".
"güzel o halde git şimdi?"
"ceza vermeyecek misiniz bana?"
"cezaya bu kadar meraklıysanız verebilirim?" dedi adam.
"yok hayır ben sadece".
"bakın Eren bey eğer özel hayatınız ile ilgili sıkıntınız derdiniz varsa sohbet etmek istiyorsanız bunun için özel klinikler, psikologlar var aşk hayatınızı onlar seve- seve dinleyeceklerdir"
"ben gidiyorum sağolun efendim her şey için" diyerek odadan çıktı Eren. Sonra da derin bir nefes aldı.
pes etmeyecekti. Kapıdan kafasını uzattı. Zeki oradaydı. Kahretsin, lanet olsun dedi içinden.
"iyi misin nasıl oldun beni endişelendirdin dedi Zeki.
"iyiyim sağol Zeki rica ediyorum başım çok ağrıyor yanlış anlama ama yanlız kalmak istiyorum"
"elbette bebeğim" diyerek oradan çıktı Zeki. Eren bu esnada kapının arkasına saklanmıştı. Sonra içeriye girdi.
BANA BİR ŞANS DAHA VER LÜTFEN
"Eren lütfen git buradan".
"seni çok seviyorum. Seni unutmadım. Asla da unutmayacağım".
"Başka kızlarla yattıktan sonra mı?"
"evet senden ayrıldıktan sonra çok dağıldım çok kızla yattım binlerce ama hiçbirinin bir anlamı yoktu sadece seksti onlar oysa sen farklısın ve ben seni kalbimden atamam bunu yapamam ve bana bir şans daha verene kadar da mücadelemi sürdüreceğim doğamda pes etmek yok asla senin için, aşkımız için her şeyi yaparım bunu biliyorsun".
"beni unutmadın yani?"
"seni nasıl unutabilirim ki?"
"Eren"
"sus lütfen" dedi Eren. Ve beni tutkuyla öptü. Gene o kazandı. Karşı koyamadım. İyi değildi kazanan. Gene kötü olan kazanmıştı.
kötü olan adam. Kötünün çekiciliğiymiydi bu? yoksa tutku muydu?
aşk mıydı yoksa?
neydi ki bu?
"bu aşk mı sence?"
"yaşadıklarımız nedir neyle adlandırabiliriz bilmiyorum? belki de bir tür deliliktir. Çünkü ben nereye baksam, nereye gitsem, her yerde, kalbimde seni de beraberinde götürüyorum ve ben her yerde seni görüyorum. Seni aklımdan çıkaramıyorum. Seni düşünmeden duramıyorum. Başkalarıyla yatarken bile ben şey yani senden ayrıldıktan sonra hep seni hayal ettim, seni gördüm"
"beni buraya Suzan getirdi, her şeye rağmen ona teşekkür ettim"
"iyi yapmışsın uçlarda, değişik bir kız, ama, aslında onunda içinde bir yerlerde, derinlerde iyi bir kalbi var inan bana".
"Cenk'in de var mıdır?" diyerek güldüm.
"işte böyle sen hep gül olur mu sakın ola ağlama şey açıkçası Cenk'den pek de emin değilim onun için hayatta tek bir şey var oda seks o duygulara, aşka inanmıyor, hiç inanmadı"
"tıpkı bize inanmadığı gibi?"
"eh boşver bize bizim dışımızda bu okulda kim inandı söyler misin bana?"
"aslında sende haklısın kimse inanmadı bize bizden başka?"
Eren'de, güldü.
"sen bize hala inanıyor musun?"
"inanıyorum sen inanmasan da?"
"senin hayatın çok değişik, uçlarda?" dedim.
"söz veriyorum seni onlardan uzak tutacağım?"
"ne kadar yürür sence?"
"yürüyebildiği kadar bak şu anda yanındayım izin ver yanına uzanayım sana sadece sarılmak istiyorum".
"peki" dedim. Kazanan o oldu.
"bak sen buradasın diyerek yanımda uzanırken kalbini işaret etti". Hastane odasındaydık. Ve halimiz oldukça komikti.
"gülme sana gerçeği söylüyorum".
"bunu biliyorum sana inanmak istiyorum gerçekten çok denedim Eren, denedim, elimden geleni yaptım öyle değil mi?"
"sen elinden gelenin fazlasını yaptın üstelikte benim gibi bir adam için bazen bende kendimden nefret ediyorum inan bana böyle olmayı ben seçmedim sadece fazla rahatım işte yakışıklı olmanın bedelini ödüyorum sadece ve çok fazla kadının beni istemesinin ama beni olduğum gibi seven bir tek sendin o yüzden farklısın ya zaten ben kadın olsam benle olmam yani asla bunda ciddiyim netim bu konuda ama sen istedin ayrılmadın, kopamadık işte".
"keşke farklı olmasaydım?"
"artık olan oldu sus minik?"
"minik mi?"
"minik olan sensin benim miniğim?"
"çok kısa olduğum için mi böyle söylüyorsun?"
"sen nasıl istersen öyle yorumla?"
"peki".
karşılıklı sohbet ediyor, kahkahalarla çay içiyorduk.
"çay gibisi yok" dedim.
"bende çok severim" dedi Eren.
bir kez daha ona bakarken gözlerinin içinde adeta eridim.
"şuradan çıksak artık hastaneden yani? sıcak bastı da".
"aynen çıkalım"dedim. Bunu söylerken gülüyordum.
"ne okuyorsun?"
"kötü bir çocukla, iyi bir kızın aşkını?" dedim.
"kötü adam ben miyim?"
"hayır sen iyi olansın" dedim.
"umarım böyledir öyle düşünüyorsun çünkü kötü olmayı istemem yani çok da kötü biri değilim ben aslında değil mi?"
"yo değilsin sadece karıya, kıza çok düşkünsün o kadar senin tek zaafın bu seks?"
"eh ne diyebilirim ki hayatım galiba bu konuda haklısın?".
"sen grey misin yoksa?"
"kim tanımıyorum hayatım?"
"girinin elli tonu?"
"haha evet ama bende sadomazosistlik durumu yok?"
güldüm.
"olmasında zaten".
"tamam". El ele revirden çıktık. Çok bile kalmıştık.
barışmıştık. Şaka gibiydi.
Mucize gibiydi.
ama gerçekti. Her şeye rağmen sonunda gene beraberdik.
kaderimdeki kişinin, beni bekleyen o olacağını asla bilemezdim.
ÜZGÜNÜM
Ertesi gün Zeki'ye yapamayacağımı açıkça anlattım.
"sorun değil Canan inan bana. Hatta baştan söylediğin için sağol. Eğer sevgili olsaydık ve kalbinde halen daha biri varken benimle olsaydın bu hiç hoş olmazdı. Sen dürüst davrandın. sen şu anda doğru olanı yaptın Eren, ile sana mutluluklar diliyorum,umarım çok mutlu olursunuz".
"çok sağol anlayışın için Zeki senin kalbini kırdıysam özür dilerim beni affet olur mu?"
"hayır sıkıntı yok yolun açık olsun" dedi Zeki. Ve bu onu son görüşüm oldu. Aynı okulda da olsak Üniversite, büyüktü. Eğer iki insan istemezse bir daha tekrar bir araya gelip, görüşmezdi. Çoğu insan ilişkimizi anlayamıyordu. Eminim Zeki'de niçin onu seçtiğimi anlamamıştı. Bu kötüyü seçmekti belki, ama, ben mutluysam kime ne ki?
öyle değil mi?
bizimki başka insanlarca açık ilişkiydi. O başkalarıyla oluyor, sanki bende oluyordum. Fakat birbirimizden de kopamıyorduk.
işte öyle bir şey.
biz ahlaksız, terbiyesiz, aşka inanmayan, öylece cinsellik amaçlı takılan iki bireydik.
başkalarına göre yani.
gerçek bundan başkaydı. Yani işin görünmeyen kısmı da vardı.
oda birbirimizi çok sevdiğimizdi. Kimse bilmiyordu.
Bazen keşke onunla ilişkim gizli olsaydı diyorum. Kimse bilmeseydi.
gizli ilişkiler daha güzeldi. Daha kalıcı ve heyecanlıydı.
kimse bilmeden.... harikaydı.
sakın asla.
Biz ikimiz Avustralya, Yeni Zellandaya yerleşseydik mesela. Eğer kimse bilmeseydi.
Bir daha da dönmeseydik...
orada kalsaydık.
bir daha dönmemek üzere.
Eren, ile birlikte olmaya başladıktan sonra sosyal medya hesaplarımı kapattım. Çünkü çok olumsuz, eleştiriler, hakaretler, küfürler gelmeye başlamıştı erkekler tarafından. Kadın tarafından da kıskanan çoktu. Hiç uğraşamazdım valla.
insanlar acımasızdılar.
bazısı...
tek sıkıntı tüm bunlar Eren'in,geçmişinden kaynaklıydı.
seks hayatından kaynaklıydı, hepsi. Benle değişse de okuldaki öğrenciler buna inanmıyorlardı. Buna ailem de dahildi.
aileme tekrar barıştığımızı söyleyince annem, babam oturup ağladılar.
ciddiyim.
resmen ağladılar.
kardeşim bile.
bir gün evlenebilirdim bile.
evliliğe karşı olan ben yani bu çılgınlığı, deliliği yapabilirdim.
Aslında kapalıydı. Bir ara gene açmıştım. Canım sıkılıyordu. Ayrılık sürecinde beni epey bir oyalamıştı.
şimdi tekrar kapattım. Kullanmayacaktım. Twitter hariç. O bilgi alışverişinde dünyada neler oluyor? haberler, gelişmeler için her zaman iyiydi.
DEĞİŞİK FANTEZİLER
Birden kendimi gurup yaparken bulmuştum. Bunu Suzan, Cenk, sevgilim Eren ile yapmıştık. Dört kişi aynı yataktaydık.
çıplaktık.
nasıl yaptım? bende bilmiyordum. Benim içinde bir ilkti. Üstelik bu tarz şeyler bana çok tersti. Hayatta yapmam dediğim şeyleri, maceraları Eren, ile yaşamıştım. İlk kez de bir kadına, bu kaçamak sayesinde dokunmuştum. Sevişmiştim.
Hayat bazen gerçektende ilginç olabiliyordu.
tüm bu olanlara ben bile bir anlam veremiyordum.
rüya gibiydi.
masal.
"unutma masallarda gerçektir". Bu Eren'in, lafıydı.
beni çok seviyordu.
bunu biliyordum.
her şeye rağmen...
Çılgındık. Bundan en çok keyif alan Cenk, olmuştu. Bu yaptıklarımız onun çok hoşuna gitmişti.
"iyi ki barışmışsınız artık sizi destekliyorum zaten birbiriniz için yaratılmışsınız aynısınız seni kezban sanmıştım kusura bakma değilmişsin haydi yenge ben kaçar" diyerek çıplak bir halde yataktan kalkıp, gitti, Cenk.
"görüşürüz çok güzeldi eğlenceliydi " dedi Suzan. Çok güzel bir kızdı. Biseksüel olduğunu da ilk kez öğrenmiştim.
oda bu kaçamaktan çok zevk, keyif almıştı.
"senin nasıl bir çevren var Eren?"
"bu gördüklerin daha hiç bir şey değil?"
fazlası da mı var? daha fazlasını kaldıramam da?".
"bana bu kadarı yeter diyorsan yeterdir"
"kesinlikle dedim".
"benle hala evlenmek istiyor musun?" diye sordu.
"galiba istiyorum".
"neyse zamana bırakalım evleniriz de".
şimdilik her şey yolunda gibiydi. Tabi söz konusu olan eğer aşksa büyük konuşmamak gerekiyordu.
bu büyü her an bozabilirdi.
bozacak birileri çıkabilirdi. Çıkmasa bile bazen kendiğinden bozulup, bitebilirdi.
ailemi bile onun için karşıma almıştım.
acaba şimdi bu saatten, sonra tüm yaşanmışlıklardan sonra sırada ne vardı?
gelecek beni ürkütüyordu.
gerçi neyden korkuyorsam?
yanlış kişi miydi doğru olan?
görüntü de ya sadece öyleyse?
neyse ne.
aman...
sokaklardan mı? tehlikelerden mi?kötü insanlardan mı?
yoksa kendimden mi?
korkuyordum en çok?
mutluluğum bozulur muydu?
yeterrrrrrrrrrrrrrrrr dedim içimden. Daha fazla düşünme artık. Ve uyu.
sevdiğimin kollarında uyumuşum.
yarın yeni bir başlangıç demekti.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top