Nina!
Tessa'nın dilinden...
Eve döndüm, ve yorgunum! Off... Okul iyi geçti. Ama eve dönerken gelince yoruluyorum...
Odama geçtim. Üstümü değiştim. Annem ve babam işte idiler. Yemeği ısınması için koydum. Ve Nina'yı aramaya başladım.
-Nina! Nerdesin tatlım?
Ama ses yoktu. Biraz ürperdim. Nina neredeydi? Tüm odaları aramaya başladım. Salona geçtiğimde havlama sesi duydum. Bu Nina'ydı. Oley! Onu bulmuştum.. Ama o da ne??
Dur! Onun ağzındaki?!
-Nina, bunu nerden buldun tatlım?
Bu benim 2 yıl önce kaybettiğim bilerziğimdi. Nina beni salonun diğer tarafındaki televizyonun yanına götürdü. Ve onun arkasını gösterdi. Tamam, bilerziği ben 2 yıldır arıyorum. Bulamadım. 2 gündür evimdesin, sen nasıl buldun ya?
2. Nasıl yani? Sen beni anlıyormusun? "Nereden buldun?" Diye sordum. Nereden bulduysan ora götürdün.
-Bak korkuyorum Nina!
Nina sadece sakince bakıyordu. Havlıyordu. Ne kadar tatlı bir köpek ve çok şirin. İnanamıyorum! Yemeği ocakta unuttum.
Yemek iyi ki, yanmamıştı. Ohh, rahatladım. Yemeğimi yedim, telefonu aldım ve odama çekildim. Resmen skandal! Nina telefonla oynamama izin vermiyor. Sanırım gezmek istiyordu.
Eh napayım? Kulaklıklarımı aldım, spor tarzı giyindim.
-Hadi Nina gidelim!
2 saat sonra...
Eveet.. Eve dönüş yolundayız. Ama dur, ben ödevlerimi yapmalıyım. Zaman ne çabuk geçti? Âni'den bir kadının "Aloe" diye seslendiğini duydum. Nina da duymuş olacak ki, o da döndü. Ama kimse yoktu. Hiç kimse....
Eve geldiğimde annem evdeydi. Neyse, ödevlerimi yapmak için odama çekildim..
Ama: Beni, yani aslında Nina'yı kim çağırıyordu? Anlamadım.
Bu işte bir iş var ama NE??
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top