Melody'nin Ağzından

Elimi Tyson'ın göğsüne yerleştirip onu kendimden uzaklaştırdım. Şaşkınlıkla tek kaşını kaldırdı. Evet, tatlı çocuk. Sonunda seni öpmek istemeyen birini bulabildin. Ödül ister miydin? "Benimle çıkar mısın?" diye sordu kaşlarını çatıp tek eliyle ensesini ovarken. Tanrım, reddedilmenin ne demek olduğunu bilmiyor muydu?

"Hayır." dedim.

"Hayır?" diye tekrar etti. Nefes verdim ve kapıyı açılması için ittirdim. Edebiyat dersine 10 dakika geç kalmış bulunuyordum. Çok sağ ol, Tyson. Bayan V'nin beni öldürmemesini umuyordum. Koridor boyu yürüdüm ve Tyson koşarak peşimden geldi, bana yetişmesiyle de bir kolunu omzuma attı. Sevgili tanrım lütfen bu sürtüğü öldürmeme engel ol.

"Ne?" diye çıkıştım. "Edebiyatımız ortak, unutttun mu? Ve, neden benimle çıkmıyorsun?"

"Çünkü senden hoşlanmıyorum, Tyson. Bu senin için yeni olabilir ama dünyada tek kişi bile kalsan senden hoşlanacağımı sanmıyorum. Bu yüzden beni öpmeyi bırak." diye emrettim ve edebiyat sınıfına girdim.

Tyson ve benim girmemle sınıf sessizliğe büründü. "Neden derse bu kadar geciktiniz?" diye sordu Bayan V. "Özür dilerim efendim." dedim ve sınıftaki tek boş yere, Tyson'ın yanına oturdum. "Evet, konumuz Shakespeare'in Romeo ve Juliet adlı eseri ve pazartesiye kadar olan projeniz, size verilen bölümlerden birini sınıfta canlandırmak. Siz ikinize de ceza olarak, kimsenin istemediği Perde 1'in 5'inci sahnesindeki öpüşme bölümünü canlandırmak düşüyor." Ne?! Tyson'ı öpmek mi zorundayım?! Tüm sınıfın önünde! "Ne? Efendim, geç kaldığım için çok üzgünüm trafikte tıkalı kalmıştım, lütfen sınıftaki diğer kızlardan biriyle değişebilir miyim?"

Yalan söyledim. Çaresizim tamam mı? Bütün kızlar beni bölerek onlarla değişmem için bağırmaya başladılar. Tyson arkasına yaslanıp sırıttı. "Sessiz olun, sınıf. Hayır Melody, üzgünüm ama partnerleri değiştiremezsin." diyerek noktayı koydu.

Nefes verip başımı sıraya yasladım. "Eh, yarın sizin eve gelirim ve bir öpüşme seansı yapabiliriz." dedi Tyson. İnledim, "Callate. (Kes sesini.)"

"Ooo, hablame asucio. (Talk dirty to me./Benimle seksi konuş.)" diye fısıldayıp göz kırptı. "Pekala, çocuklar kalan vakitte oyundaki sahnelerinizi ne zaman ve nasıl yapacağınız hakkında tartışmanız gerekiyor." dedi Bayan V. Tyson sandalyesini benim masama doğru çekti, kafamı birkaç kez daha sıraya vurmayı sürdürdüm. "Ne? Yarın beni yatak odanda öpüşme egzersizleri için istemiyorsun. Ailene söyle, eminim sorun etmeyeceklerdir." Gözlerim kocaman açıldı ve kafamı iki yana salladım. "Hayır, benim evimde olmaz. Senin evine gelirim."

"Bu gece gel ve bitirmiş olalım."

*-*-*

Tyson'ın Ağzından

"Tamam, sadece bana adresini gönder." dedi Melody. Harika. Şimdi odamda benimle yalnız olacaktı. Babam evde değildi bu yüzden sadece ben ve Melody olacaktık. Mükemmel. Sonra da yatağa girecektik. Neden beni öpmek istemediğini bilmiyordum. Hiç mantıklı gelmiyordu. İyi öpüşüyordum, ve inanılmaz seksiydim. Anlamıyordum.

Ve şimdi beni öpmek zorundaydı ama istemiyordu. Neden olduğunu sormalıydım. Demek istediğim, abartılacak ne vardı? Ben sadece onu öpecek, yatağa atacak, ayrılacaktım. Olay buydu, problem neydi?

Bugün bir kız tarafından ilk defa karşılık bulamamıştım. Tek yaptığı beni itmek olmuştu. Ne? Neden? Ah, Melody'i öpmek hakkında düşünmeyi bırakıyorum. Neden bunun hakkında düşünüyorum ki?

Sadece iddiayı kazanmak için onu yatağa atmam gerekiyordu ve o yumuşak dudakları tekrar öpmem gerekmeyecekti. Ne yaptığını bilmiyordum ama dudaklarının tadı çok güzeldi, şekerleme gibiydi.

Ah, hâlâ onu öpmeyi düşünüyorum. Ne yapıyorsun Tyson?

Zil çaldığında ayağa kalkıp Melody'i yalnız bırakarak dışarı çıktım. Beni reddeden ilk kızdı ve hatırladığım tek öpücüğün sahibiydi. Sıcak ve seksiydi ve onu ısırdığımdaki inlemesi- Siktir yine yapıyorum.