Chapter 1

Melody'nin Ağzından

Bu player'dan* nefret eden bir kızın hikayesidir.

Öğretmenimiz bize trigonometri grafiklerini anlatırken arkama yaslanmış, not defterime gülümseyen suratlar çiziyordum.

Tyson'ın elini kaldırmasıyla gözlerim ona kilitlendi. Öğretmen ona doğru baktı ve, "Ne istiyorsun, Tyson?" diye sordu. Evet, Tyson kesinlikle onun favorisidir.

Tyson McCannon şüphesiz, okuldaki en yakışıklı çocuktu. Fit bir vücudu, yetenekleri, havalı bir görünüşü vardı. Herkes ile flört ederdi ve Killeville Lisesi'nin player'ı olarak tanınırdı ve buna rağmen kızların birçoğu onunla yatmış, kalpleri kırık olarak geri dönmüş ve kullanıldıklarını anlamışlardı. Ta da! Az önce bir player'la yattınız, ne düşünmüştünüz ki? Tanrıya şükürler olsun ki Tyson yedinci sınıftan beri ne bana bakmış ne de benimle konuşmuştu.

Pervasızın tekiydi ve bu yüzden ondan nefret ediyordum. Bu konuda ciddiyim, bir keresinde yedinci sınıfta biyoloji projesi için partnerim olmuştu ve zehirli kurbağaları sınıfa salıp kaçmalarına izin vermişti, bu sayede de projeden sıfır alıp cezaya kalmıştık.

"Öğretmenim, matematiğin amacı ne? Yani, benim annem muhasebeci ve ikinci dereceden bir denklem bile çözemiyor."

Gözlerimi devirip başımı sıraya yasladım. Bu ders şimdiden bitebilir miydi, lütfen? Sanki Tanrı dileğimi duymuş gibi zil çaldı. Yemek vakti, sürtükler! *dans eden küçük Melody'ler parti verir* Ne? Yemek yemeyi seviyordum.

Ayağa kalkıp eşyalarımı topladım ve doğruca kafeteryaya doğru ilerledim. Kafeterya yemeğinin berbat olduğu o filmlere nazaran bizimkinde pizza ve çikolatalı puding gibi harika şeyler bulunuyordu.

Yemeğimi almamla son üç yıldır değişmeyen yerime oturdum. "Selam, Mel." dedi en yakın arkadaşım, Jessica Malfoy. "Selam, Jess." diye gülümseyip oturdum ve ağzımı doldurmaya başladım.

Jessica herkes gibi arkasını dönüp Tyson ve iki en yakın arkadaşı- Jackson Griffits ve Tyler Holver'ın ve tabi ki okulun geri kalan popülerleri, sporcu oğlanların ve kaltak kızların, oturduğu masayı izlemeye başladı.

Malesef ki Jessica, Jackson'dan hoşlanıyordu ve beni buraya, popülerlerin oturduğu en yakın masaya oturmak zorunda bırakıyordu. Oley. Hiç de bile.

Popülerler gürültücü ve iğrençlerdi, örnek vermek gerekirse tam şu an, ponpon kızlardan biri Tyson'ın kucağına oturmuş yüzünü sanki tüm hayatı buna bağlıymışçasına emiyordu. Iy.

"Okuldaki çoğu kızla yattım, dostum. Elde edemeyeceğim kimse yok." Tyson'ın Jackson'a söylediğine kulak misafiri oldum. Jackson tek kaşını kaldırıp kafeteryayı süzdü, gözleri en beklenmedik kişinin üzerinde durana kadar onu izledim. Benim.

Jackson, Tyson'a doğru döndü, "İddiaya varım ki Melody Carson'ı tavlayamazsın." dedi kafasıyla beni işaret ederken. Hemen bakışlarımı kaçırıp beni kocaman açılmış gözlerle izleyen Jessica'ya baktım, "Onları duydun mu?" Sesi tizleşti, "Tyson'ın seni tavlayamayacağına dair iddiaya giriyor. Tyson'ın ne kadar rekabetçi olduğunu biliyorsun, değil mi? Koş." diye fısıldadı seslice.

Jess'i dinleyip ayağa kalktım ve Tyson ile Jackson'ın bana gözlerini diktiğini fark etmeyi göze alarak popülerlere doğru kısa bir bakış attım.

Hızlı adımlarla kafeteryanın çıkış kapılarına ilerledim. Öğle arasının bitmesine hâlâ beş dakika vardı, sanırım sınıfa doğru yürüyecektim.

Yürümeye devam ederken birinin adımı bağırmasıyla arkamı döndüm. Tyson'ı bana doğru koşarken görmemle gözlerim tenis topu gibi açıldı.

Yavaşça geri geri yürümeye başladım ama Tyson umduğumdan daha çabuk bir şekilde beni yakalayıp duvara çarptı. Acıyla inleyip gözlerimi kapattım, "Ah."

Tyson'ın fısıltısını duymamla gözlerimi açtım, "Adım bir," Ya da sanırım bunu dediğini varsayıyordum, "Kim olduğumu biliyor musun?" diye sordu. Yüzümü buruşturup kafamı salladım. "Güzel."

Başını bana doğru eğip alınlarımızı birleştirdi. Kirli nefesi yüzüme çarparken yeşil gözleri benim mavilerimle buluştu.

Vücudu benimkine dayalıydı, "Adım iki," dedi ve dudaklarında bir sırıtış belirdi. Zihnim üzerimden çekil diye çığırıyordu ama ağzım kapalı bir kutuydu.

Tyson dudaklarını benimkilere yaklaştırırken bile kıpırdamayıp olduğum yerde dondum.

Ben daha ne olduğunu anlayamadan, Tyson beni o kadar fazla güçle öptü ki arkamdaki dolaplar olmasaydı büyük ihtimalle geriye düşmüştüm.

Tyson McCannon beni öpüyordu!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top