KAZAK
Selam gençler bir önceki bölümde son ve en önemli cümle kaydedilmemiş şimdi yaptım eğer hâlâ düzelmediyse söyleyin, iyi okumalar.
Molly Fred'i en son gördüğünde, gözleri morarmıştı ve istemsiz olarak sürekli hıçkırıyordu. Acaba sürekli durgun olmasının sebebi bu trajedide mi yatıyordu?
Gece düzgün uyuyamadı. Sürekli Daniel'ı kaybettiğini düşünüyor, bu düşünceyi de kovmaya çalışıyordu. Bir yandan da Fred'in önünde bu konuyu açtığı için kendisini kızıyordu.
Sabah kahvaltıda herkese baykuşla bir şeyler gelmeye başlamıştı. Amelia Green'e annesinden yeni bir kazak, Peter Hopkins'e ise amcasından bir süpürge gelmişti.
Molly'ye bir şey gelmedi. O ağzına üzüm tanecikleri tıkıştırırken onları sessizce izlemekle yetindi.
" Peter bu Yıldıztozu! Şu ana kadarki en hızlı süpürge!" diye bağırdı Justin Mclaughlin. Birkaç saniye sonra zavallı Peter'ın etrafını yüz kadar öğrenci kaplamıştı. Quiditch muhteşem bir şeydi. Molly'nin aklına birden o gün Madam Hook ile süpürge dersi yapılacağı geldi. Birden yediği üzüm Molly'nin midesinde havalandı sanki.
Ders fena geçmedi, süpürge ona zor da olsa itaat etti ve onu yaralamadı. Zavallı Kelvin Yung ise yüz kilometre boyunca süpürgesi tarafından kovalandı.
Melissa Cho gözlüğünü düzeltti. " Sanırım bu iş pek ona göre değil." dedi. Molly dehşet içinde gözlerini Kelvin'den ayırmadı. " Sanki... "
***
George Weasley, en sevdiği kırmızı gömleğini almak için uzun, kahverengi dolabına uzanmıştı. Kapağı açınca biraz gıcırdadı, sonra da Mr Weasley'nin kollarına yumuşak bir şey düştü. Bu eski, küf kokulu bir kazaktı. Mr Weasley kazağı iyice açtı, içindeki "F" harfini görünce birden özlemin ve acının kokusunu aldı.
Yatağının yanına çöküp saatlerce kazağa sarılarak ağladı. Bir yandan eski saçma anıları hatırlayıp gülüyor, bir yandan da lanetler edip acı içinde haykırıyordu.
Kimse onun kardeşi Fred Weasley için her gün aynı şeyi yaptığını bilmiyordu.
***
Yapraklar kurudu, döküldü, Noel geldi çattı. Gümüşi renge bulanmış bulutlar, gökyüzünü kaplıyorlardı. Etrafa tuz gibi lapa lapa kar yağıyor, neşe yayılıyordu. Bu "Neşe"nin bir kısmı da ev yapımı çikolata parçacıklı sıcak kurabiyelerden geliyordu.
Molly merdivenlerden aşağıya gürültüyle indi, önünde yaklaşık yirmi tane hediye vardı. Hepsi de onun içindi.
Sağ tarafta Daniel ona gelen şekerlemelerden aşırıyor, hediyelerini yırtarcasına açıyordu. Molly de ondan pek farksız değildi.
" Molly, Danny! O kadar hızlı yemeyin! " diye seslendi Haley yukarıdan. Oysa o da dayanamayıp direk şekerlere daldı.
" Iyy, bu kulak pislikli!" dedi Daniel şekerlemesini tükürmeye çalışırken. Haley güldü. " Onu ben göndermiş olabilirim."
Molly herkese bir hediye almıştı. Haley'e bir günlük, Daniel'a bir ajanda, Melissa'ya bir asa boyayıcısı, Lily'ye bir fotoğraf albümü, Albus'a kendi kendine yazan bir kalem, James'e bir şişe aşk iksiri ( buna ihtiyacı vardı ), Rose'a çok güçlü bir saç fırçası (onun kabarık saçlarını yumuşatabiliyordu), Peter'a süpürge cilası, Profesör McGonnagall'a bir ses yükseltici... Bekçi Hagrid için bile bir çaydanlık almıştı.
Daniel ajandaya tip tip bakıp gitti, Haley günlüğe bayıldı. Molly ajandayı sırf onu sinir etmek için almıştı, aslında başka bir sürprizi vardı.
Lily hediyesine uzun uzun baktı ve ona sıkıca sarıldı, ta ki Molly'nin nefesi tıkanana kadar. James'e hediyesini uyuşturucu verir gibi verdi, ona minnettar bakışlar atmayı da unutmadı. O iksiri Julie Hall için kullanacaktı, ona birinci sınıftan beri aşıktı. Bunu da şeyden öğrenmişti-neyse.
Fred'e hediye almak için çok düşünmüştü, sonra da ona biraz şeker ve bir fotoğraf çerçevesi almaya karar verdi. O da sessizce teşekkür edip elindeki eski paketi açmaya koyuldu.
Molly biraz meraka kapılmıştı, Fred çok gizemli ve ardında sıröar bırakan birisiydi. Molly bunları öğrenemeden rahat edemezdi. Elbette onu sıkıştırıp soru yapmuruna tıkmayacaktı ama başkalarını dinleyecekti.
Fred'in paketinden vişne çürüğü renginde upuzun, yün bir kazak çıktı. Üzerine sarı bir "F" harfi işlenmişti. Fred paketten çıkan notu okudu, biraz burnunu çekti ve kazağını özlemle koklayıp üzerine giyip ortak salondan ayrıldı.
Daniel ve Molly arkasından uzun uzun baktılar. " Niye bu kadar tuhaf ve sessiz?" diye sordu Daniel. Molly gözlerini yerde duran eski pakete dikti. " Boşver, sadece acı dolu bir hikâyeden ibaret." dedi.
Molly sessizce hediye paketinin içinde duran mavi kartı aldı. Bu Fred'in özeliydi, ancak dayanamıyordu.
Tek ve değerli oğlum Fred,
Bu kazak, benim için çok şey ifade ediyor. Amcanın kazağı. Her gün kimse farkında olmadan ikizimi, hayat arkadaşımı hatırlayıp bu kazağın kokusunu içime çekiyordum. Sanırım bu değerli kazağı üzerine giyme vakti geldi. Laneti umursama, bütün aileyi sardı.
Kendine iyi bak,
Baban George Weasley
Molly hızla notu paketin içine geri bıraktı ve unutmaya çalıştı. Laneti umursama, bütün aileyi sardı da ne demekti?
***
Mrs Margaret, bütün çocuklarını Noel gecesi için eve çağırmıştı. Molly gitmeye niyetli değildi, ancak Daniel ve Haley gitmek istiyordu. Molly kardeşinden sonunda uzak durabildiği için mutluydu.
Yemekte ne yoktu ki? Devasa hindiler, patates salataları, meyve suları, pudingler, pastalar... Haley ve Daniel çok şey kaçırıyorlardı.
Yemekten sonra Profesör McGonnagall'a hediyesini vermek için gitti.
" İyi Noeller, Miss Margaret." dedi hafifçe gülümseyerek. Molly " Size de iyi Noeller Profesör McGonnagall." dedi tatlı bir şekilde ve elindeki kutuyu ona doğru uzattı. " Size küçük bir şey almak istedim." dedi. Profesör McGonnagall daha da derin gülümsedi. " Ne gerek vardı canım!"
Molly kadının hediyesini açmasını bekledi. Kutunun içinden beyaz, uzun bir megafona benzeyen bir alet çıktı.
" Bu nedir?" diye sordu. Molly gözlerini Profesör McGonnagall'a çevirdi. " Bu bir ses yükseltici. Büyüden daha etkili ve daha kolay. Hem şu düğmeye basarak sadece bir kişiye odaklayabiliyorsunuz."
Profesör McGonnagall heyecanlı gözüküyordu. " Oo, bunu yaramaz öğrencilere karşı kullanabilirim. Teşekkürler, Bayan Margaret."
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top