54.Bölüm


Ne giymeliyim?Ne giymeliyim?Allah'ım çok heyecanlıyım,geberiyorum ölüyorum ben.Elbise mi giysem?Ağağaaa.

Telaşımın nedenini hemen anlatıyorum.

Geçen gün,Batuhan'la gezdik dolaştık ve tam sokağa girdiğimizde bana"Annemle tanışmanı istiyorum."dedi.Bende tamam dedim ama kalbim öyle hızlı atıyor ki.Birde ateş bastı beni böyle.Allah dedim!Ölüyorum ben.Eve gidince de dedim,bu çocuk beni annesiyle tanıştıracaksa,evleniriz olum biz.

En sonunda bir şey seçip,giydim ve saçlarımı tarayıp,yandan ayırdım.Ortadan ayırmayı hiç sevmezdim,o ne be öyle?İnek yalamış gibi duruyor.

Kimseye gözükmeden evden çıktım.Annem biliyordu,Melis biliyordu ama abim ve babam bilmiyordu.Onlarda demeye götüm yemiyordu.

Bahçe kapısını açtım.Batuhan'da karşıda duruyordu.Gülümsedim ve koşarak yanına gittim.

Arabasının kapısını açtı ve bende hemen oturdum.Batuhan'da sürücü koltuguna geçip,arabayı çalıştırdı.

"Nerde oturuyor annen?Adı neydi?Nasıl davranmalıyım?Hangi hareketleri sevmiyordu?Neler sorardı?Unuttum Batuhan anlat!"

"Eerididl sokağındaki,guguf villalarında.Adı Pınar.Cici kız gibi davran,kibar ol.Yemek yerken ağzını şapırdatma,bacak bacak üstüne atma.Ne soracağını ben nerden bileyim yaaa?"

"Of.Yakınmış yaa.Yavaş gitsene,böyle dolaşarak gidelim!"dedim.

"Hayır,ne kadar çabuk,o kadar iyi.Hen gideriz,olur biter işte."

"Hayır!Acele işe şeytan karışır ya."dedim heyecanla.

"Şşh!"dedi ve eli radyoya uzandı.

"Şarkımızı hiç seçmedik.İlk çalan,bizim şarkımız olsun."

Kafamı salladım.Batuhan radyoyu açtı.

"...Şah şah dam dam ar ar şah damar.

Ajdar Ajdar Ajdaaaaarrr!.."

Elimi yüzüme götürdüm.Batuhan şarkıyı söylemeye başladı.Ona şaşkınlıkla baktım.

"Şah damarımsın Irmaak!Hehe!"diye güldü.Dil çıkardım.

"Bizdeki şanssızlığa bak.Diğerlerine güzel güzel şarkılar çıkar,bize..."

*~*

"Tıklatma kapıyı hayır hayır,bana kalbinde bir yer ayır."

"Ya heyecanlanma.Bir şey olmaz,annem iyidir iyi."

"İyi olduğundan şüphem yok ama bana karşı olmayabilir."Kesin!

O sırada,kapı açıldı.Esmer,güzel giyinimli bir kadın açtı kapıyı.

"Aa hoşgeldin-iz!"dedi kadın ve Batuhan'a sarıldı.

"Ay oğlum ne zamandır görüşmüyordum seninle?Sevgilin de bu kız değil mi?"

Yok değil ya,ben onun şöforüyüm...

"Merhaba!"dedim ve gülümsedim.Kadın,Batuhan'dan kollarını çekti ve kaşını kaldırıp,gülümsedi.

"İçeri geçin."dedikten sonra tam ayakkabılarımı çıkartıyordum ki,Batuhan ayakkabılarıyla girdi.Bende bozuntuya vermeden hemen içeri girdim ama açtığım bağcıklar yüzünden,basıp yere düştüm.

Rezillik vol:12345678932257326220384283940273482034928384023482029392

Batuhan beni kaldırırken,ağlamamak için kendimi zor tuttum.Salona geçtik.Batuhan'a yaklaştım ve;

"Annene ne diyeceğim?"diye sordum.Batuhan düşünen adam moduna geçti.

"Bir şey deme."dedi ve kaşını kaldırdı."Bilemedim yaa."

"Fısır fısır konuşmayın öyle a-aaa.Neyse siz acıkmışsınızdır buyrun sofraya."dedi ve ayağa kalktı kadın.Bizde ayağa kalkarken,etrafıma bakındım.Bir resim gözüme çarptı.

"Oha bu sen misin?"diye sordum.

"Evet..."deyince,kıkırdadım.

"Seni o zamanlar görsem,tipsiz olacağını düşünürdüm ama..."dedim ve ona baktım.Vay be.Evrime inanın.Bende hep aynıyım lan.Hiç degişmedim.

Ve o sırada en ergen fotoğrafını gördüm Batuhan'ın.Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.

"Oha ergen!"dedim sessizce.Batuhan resme bakarak ofladı.

"Anneme o kadar da dedim resimlerimi kaldır diye,kaldırmamış!"dedi.Gülümsedim.O sırada,bir şehri doyuracak kadar yemek gördüm.Bir yere otururken;

"Bu kadar şeye hiç gerek yoktu gerçekten.Döktürmüşsünüz vallahi ellerinize sağlık."dedim ve gülümsedim.Kadın bu sefer daha içten gülümsedi.

"Tek biz yemeyeceğiz ki zaten."dedi ve gülümsemesini yüzünden silmedi.Sonra birden merdivenden birileri inmeye başladı.

"Bunlar kim?"diye sordum Batuhan'a.

"Kardeşlerim."

İki tane kız kardeşi var,beş kişiyiz ve yinede bu yemekler fazla.Bizde beş kişiyiz ama bir gun önceki yediğimiz yemekler diğer güne hatta ondan sonraki güne bile kalıyor.Bunları annem yapsa,iki hafta götürürdü herhalde bizi.

Kızlar masaya geçti ve oturdu.

"Anne biz sadece üçümüz olacağız diye biliyordum?"dedi Batuhan ve kaşını kaldırdı.Annesi bir şey demedi ama kaş göz hareketleri yaptı.Kızlar yerlerine oturduktan sonra küçük kız bana bakarak gülümsedi.

"Merhaba.Adın Irmak,değil mi?"diye sordu.Gülümseyerek kafamı salladım.

"Bende İde.Bu da,ablam Bade."diye ablasını gösterdi.Bade ve İde.İsimleri kes.Sonra yapıştır *dil çıkaran emoji.

Bade denen kıza baktım ve gülümsedim.Ne çok gülümsedim be yanağım ağrıdı.

En sonunda önüme kadın yemekleri koydu.Tabağı biraz daha önüme çektim ve hunharca yememek için kendimi zor tuttum.O sırada götüm titremeye başladı.İlk önce anlamasam da,telefona mesaj geldiğini anladı ama tınlamadım.Sonra kızlara baktım.Herkes yemeğini bıçakla keserek yiyordu.Nerede çorba?Çorba nerde lan?Çorba istiyom ben.Banane,banane banane,banana,banana.

Ve,ben...Ben asla yemeği bıçakla keserek yemezdim.Hatta biftekleri bile elimle alıp,yerdim.Elime kolay kolay bıçak aldığım bile yoktu.Zor olacaktı...Çok zor...

Bıçağı sol elime aldım.İsmini bilmediğim şeye baktım.Bizim evde yemekler sınırlıydı.Böyle farklı şeyler yemezdik.Peh!

X yemeğine,çatalı batırdım ve kesmeye çalıştım.Kesiyordum ama kesilmiyordu.İyice abandım.

Önce bıçağa bak,bıçak mı diye.Sonra işine bak,iş mi diye...

İşsizim ben.Valla.Bıçağı ters tutuyormuşum.Ah ben...Mal ben.

Bıçağı çevirdim ve x yemeğini kestim ve yemeye başladım.Oha bu yemekse bizim yaptıklarımız neler?Oha çok güzel.

Götüm yeniden titremeye başladı.Oflayarak,elimi arka cebime götürdüm ve kapama tuşuna basılı tuttum.Kapandığını tık sesinden anladıktan sonra yemeği yemeye devam ettim.Odada ölüm sessizliği vardı.Kırmızı kadeh bardağındaki şeye baktım.Sonra kızların önündekilere baktım.Onlarınki galiba portakal suyuydu.Peki ya benimkisi?Şarap mı?

"Bu ne?"diye sordum Batuhan'a.

"Şarap."deyince,kaşlarımı çattım.Asla içmezdim.Bir şey içmeden yesem olurdu.Galiba.

"Ben bunu içmem ki?"dedim Batuhan'a.

"Anne Irmak'a meyve suyu verir misin?"diye sordu Batuhan.Kadına utanarak gülümsedim.Karşıdaki sürahiyi gösterdi.Sürahiye uzandım.Elime zar zor aldım ve önüme çekerken,sürahi bana baktı,ben ona.Sonra elim titremeye başladı.Aceleyle meyve suyunu bardağa doldurdum.Sürahiyi yerine koyarken,Bade denen kız,tuzluğa uzandı.Tuzluğu alırken,eli sürahinin altına çarptı ve sürahi elimden kaydı.Meyve suyu fışkırdı ve masaya,yemeklere döküldü.Sürahide yan olarak masaya düştü ve yuvarlandı.Düşmeden Batuhan sürahiyi tuttu.Ben şaşkınlıkla masaya baktım.Alt dudağım titredi.Hep rezil olmak zorunda mıydım?

"Ben...Ç-çok özür dilerim..Her şeyi berbat ettim..."dedim.Gözümden bir damla yaş düştû.Batuhan bana baktı ve yanağımı tutup,göz yaşımı öptü.Yutkunarak ona baktım.Gülümsedi.

"Sorun değil tatlım.Olabilir böyle şeyler."dedi kadın.Oha tatlım dedi.Sorun değil dedi.Annem gebertirdi lan beni.Yok be o kadar da değil.

Pınar...Hanım mı demeliyim?Anne?Pınar Y olsun.Matematik çalışmanın zararları...

Herkes ayaklandı ve masa toplandı.Nedense boğazım düğümlendi.Oha ağlayacak mıyım?Şşt!Düğüm,git lan.İstemiyorum seni.Aha gitti.

Öyle böyle konuşuldu edildi.En sonunda ayağa kalktık.Kapıya doğru ilerledim.Kabanımı giydikten sonra,iyi akşamlar vs. seylerini geçip,dışarı çıktık.

Arabaya bindik ve Batuhan arabayı sürmeye başladı.Konuşa konuşa eve geldik.Arabadan çıktım.

"Görüşürüz."dedim Batuhan'a.Sıkıca sarıldıktan sonra eve girdim ve kapıyı anahtarla açtım.

"Ben geldiiim."diye bağırdım.Ama ses çıkmadı.

Salona geçtim.Annem gözü yaşlı,Melis tekli koltukta başını ovuşturuyor ve abim sinirle açık olmayan televizyona bakıyordu.

"Noldu?"diye sordum anneme bakarak.Cevap vermedi.Abime baktım.O da cevap vermedi.Melis'in yanındaki tekli koltuğa oturdum ve onu dürttüm.Bana baktı.

"Ne oluyor?"dedim.Melis,elini başından çekti.

"Annem ile babam ayrılıyorlar."

**

Cok özür dilerim çok fazla geciktim.Affediin.Ay lav yuu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top