42.Bölüm

Eed,bir şey söylemeliyim...

Yok kötü bi şey değil merak etmeyin kddkf Ya,bakın şimdi çok hüzünlendim ağlayacağım.Ya bu hikayenin buralara kadar geleceğini hiç düşünmezdim.Okuyan sayısı:696K-hatta daha fazla- nedir yaa?Önceden bi hikayemin ilk bölümüne 10 vote geldi diye sevinç çığlıkları atıyodum felam.Şimdi ilk bölüm 2K vote olacak nerdeyse.700K olucaz inşallah,hedef 1M karşimlerim.Telefondan yazıyorum,bir ton yazım yanlışları olabilir sorrrrrry Okay?

Okay...

Neyse tamam,hüzünlendim bi sn.Ama filmde Augustus'un tam öldüğü yeri yapmalılardı bence yaa,daha çok ağlardım.Sonra Hazel cok ağlayıp,bi ara nefessiz kalıp ölseydi neyse kskdkdkc

Bu konu böle dağılır gider.İyi okumalarrrr

Eve gelip,çantamı her zamanki gibi yere attım ve odama çıktım.Pantolonumu çıkarıp,havaya attım ve tutup,yatağa fırlattım.Altıma hemen bir şey giyip,üstümü de aynı serilikte çıkarıp,başka bir şey giydim.Sonra bu alt ve üstleri katlamaya üşendiğim için hemen kirli sepetine attım.

Bunları yaptıktan sonra çok yorulup,kendimi yatağa attım.Ay,ölüyom kurtarın!Bu ne ter,yorgunluk,ağrılar,bileklerin incinmiş gibi zonklaması,başımın çatlaması ne oluyor aq?

Başımı ovalayıp,bileklerime de aynı şeyi uyguladım, terlerimi sildim ve tabii yaptıklarımın hicbiri bir işe yaramadı.Oflayıp,ayağa kalktım ve kalkınca bütün ağrılarım falan geçti.Ha?Yatakta mı bir sorun var nedir?Puf,neyse.

Bilgisayara girip,mal mal dolaştım.Sonra sıkılıp,aşağıya indim.Saat kaç?19:57.

Salona geçip,televizyonu açtım ve kanalları tek tek gezmeye başladım.Hiçbir sey olmadığından bir çizgi filmin olduğu bir kanalda durdum.Evde de kimse yok,çok sıkılıyorum valla.

İmdadıma yetişen zil sesi olunca Usain Bolt gibi koştum ve kapıyı açtım.Kapıda sırıtan bir abim,kapıya yaslanmış bana bakıyordu.

"Aaa abi!Noldu noldu noldu anlat.Güldûğüne göree iyi şeyler olmuş."dedim heyecanla ve ellerimi çırptım.

"Anlatmam."dedi ve sırıttı sonra içeri grdi.Somurtup,kapıyı sertçe kapadım.

"Öyle olsun.Gıcık,mal.Ben çıkıyorum odama."deyip,hıhladım ve odama çıktım.

Sonra telefonumu açıp,Gizem'i aradîm.Dördüncü çalışta açtı.

"Alo?"

"Gizo?"

"He?"

"Naber?Ekinciğinle ilişkin nasıl gidiyor?"

"İyi güzel,muhteşem harika,nazar değmesin inşallah,maşallah."

"Ayyh,he he.Bla bla bla."

"He öyle işte."

"Hee."

Hiçte sormuyor sizinki nasıl diye haa!Bende böyle mal mal bekliyorum.

"Öyle ay ben kapıyorum.Baay."dedi Gizem ve telefonu kapadı.Ha?Aaa!İnanmıyorum Gizo'ya bak sen.

Yarın ona trip atmazsam banada Irmak demesinler.

~•~•~•~•~•

Sabah sabahın kôründe isteksiz isteksiz sıcacık yatağımdan çıktım.Fena yağmur yağıyordu.Oflayîp,dolabımı açtım ve uzun kollu bir üst giyip,altına kot dar pantolon giydim.Gözlerim yarı açık şekilde,aynanın önüne geçip,saçlarımı düzelttim ve aşağıya indim.

Kahvaltı edip,cantamı alıp,kot ceket giyip,şemsiyemi tutup,ayakkabılarımı giydim ve dışarı çıktım.

Okula gidip,içeri girdim ve sınıfa dogru yol aldım.Düşman görmüyorum.İlk kattaki koridor;temiz.

En sonunda sınıfa girip,boş bir masaya çantamı fırlattım.Fırlatıca arkası dönük bir kızın kafasına geldi çanta.Kız yavaş yavaş dönmeye başladı.Sonra tamamen dôndü.Bu kim lan?

"Merhaba!"dedi kızmadan.Ben olsam o çantayı alır,atanın kafasına atar,çantayı açıp,içindeki en kalın kitabı alır,bin kere kafasına vururdum.

"Merhaba!Yenisin galiba?"

He yok yeni değil Irmak,bu kız hep sizin sınıftaydı da sen yeni gôrüyon.

İç sesime aldırmadan masmavi gözlü,kahverengimsi saçlarına baktım.Miley'i andırıyor lan!Oha!

"Evet.Qwerty Kolejinden geldim.Adım Enzel."dedi ve elini uzattı.Elini sıktım ve gülümsedim.

"Bende Irmak.Memnun oldum Enzel."

"Bende Irmak."dedi ve gülümsedi Enzel.Bu kızı sevmiştim.

"Tamam,tanıştığımıza göre normal halime dönebilirim."dedi ve psikopat bir hale büründü.

"Niye kolejden buraya geldin?"

"Atıldım."

"A gerçekten mi?Ne yaptın da atıldın?"

"Uzaklaştırma,uzaklaştırma ve e sonunda okuldan atılma.Hepsi de kavga ettiğim için."dedi Enzel.

"Oo benim kafadansın.Sevdim seni."dedim ve gülümsedim.Enzel de sırıttı.

"Yanında oturabilir miyim?"

"Tabii."dedim ve sağa kaydım,o da çantasını alıp,yanıma geçti.

Gizem içeri girince,ona baktım.O ise sadece hafif bir gülümseyip,başka yere geçti?Benim bildiğim Gizem böyle yapmaz.Gelir;bu kim lan?Kalk ben oturucam,mal ne benden izinsiz biriyle oturuyon?diye kızardı.Aaaa,bir şey var bu kızda.Gülüşü de zorakiydi sanki.

İçeri sertçe giren Tuana'yla göz göze geldim.Yavrucak,makyajla morluklarını kapamaya çalışmış ama sonuç 'sıfır'.Morluklar gözüküyor hala.

"Lan gerizekalı beni ne hale getirdin mal!"diye bağırdı.Umursamadım ve omuz silktim.

"Daha da döverdim de dua et dövmedim."dedim.

"Seni müdüre şikayet etcem lan!"deyince ayağa kalktım.

"Okulda mı oldu bu kavga?Hayır.Okulla ilgili miydi?Hayır.Eee?Müdüre şikayet edersen ne diyeceksin?Ah,hocam ben bu kızın sevgilisinin eski sevgilisiyim.Birden sarılınca birbirimize,kızdı bana Irmak dövdü mü diyeceksin?Pu-ha-ha-ha!"

"Yalan uydururum."

"Öyle mii?Bende sizin basketbol maçında yaptığın hileleri ve maçtan sonra kaç kızı darp ettiğini anlatırım."

Tuana dediğimi duyunca ayağını yere vurdu ve gitti.Sırıtıp,yerime oturdum.

"Basketbol maçı mı?"diye sordu Enzel.

"Evet.Bak,biz başka lisede okuyorduk,sonra okul yıkıldı falan,buraya gelmek zorunda kaldık.Basketbol maçlarına gelirseeek.Biz bu mallarla maç yaptık,bir kızlar,bir erkekler.İkisinde de kazandık.Bunlarda hayıır,hakem onları tuuyordu,potaları bizim potamızdan daha aşağıdaydı falan diye yalan uydurdular.Sonra kavga oldu.Onda da biz yendik.Düşman olduk işte."dedim ve omuz silktim.

"O zaman,bende düşmanım onlara."dedi Enzel ve saçlarını arkaya attı.Gülümsedim.

"Doğru yoldasın."dedim.

"Eheeh.Ee hangi takımlısın?"

"Galatasaraaay!"diye bağırınca Enzel kıkırdadı.

"Bende Galatasaray'lıyıım!"

<•>•<•>•<•>

Tuna,Enzel'i görunce Wtf? gibi baktı ve hemen asıldı.Enzel'de onu itip,yanıma geldi.Enzel'le birçok ortak yönümüz vardı ve bu yönlerimiz onu daha çok sevmemi sağlamıştı.

Gizem'le de hiç konuşmadık.Hemde hiç.Neden böyle diye merak etmiyorum değil.Sorun bende mi?Niye olsu ki?Ben bir şey yapmadım.Peki ya ne?Ekin'le araları bozuk mu yoksa?Aman canım o zaman da bana niye trip atardı ki?Hatta uzun uzun anlatırdı ne olduğunu aralarında.

Oflayıp,kantinden bir şeyler alîp,yukarı çıktık Enzel'le.Sonra sınıfa girip,sırama oturdum.

Biyoloji dersi bitince,çantamı topladım ve dışarı çıktım.Enzel'in telefon numarasını ve adresini alınca eve gitmek için yol aldım.

Ağaçlık alanlardan geçerken,bir taraftan ses duyup,hemen oraya ilerledim.Yavaş yavaş sesin geldiği ağaca doğru adım attım.

Poyraz?Gözde?Öpüşmek?Bu demek oluyor ki sevgili olmak?Ne ara olmak?WTF?

Ben onlara mal mal bakarken Poyraz beni gördü ve aniden çekildi.Gülmek istedim ama gülmedim.

"Heyoo!"

Gerçeği;Heyoo!Ben her şeyin içine eden Irmak!Ne işler karıştıyorsunuz bakıyım?

"Irmak?"dedi Gözde ve devam etti."Poyraz kaçıyoruz."deyip,koşmaya başladılar.Aman gidin be!Başka yerde devam edersiniz öpüşmenize!

Oflayıp,çantamı tuttum ve yürümeye başladım.Karşımda bu sefer Batuhan görunce,dünkü olay aklıma geldi.

Ben şaşırıp,ona kollarımı açmış beklerken o gidip,eski sevgilisine yüz saat kadar sarılıyor.Ben,orada,onun şimdiki sevgilisi öylece durmuş bakıyorum...Sonra dayanamayıp,Baruhan'a çelme takıyorum ve Tuana'yı tutup,dövuyorum.Sonra Batuhan beni tutuyor,bağırıp,kufür ediyorum...Aman şşt.Sus Irmak tamam.

Yolda durmuş gördüm kendimi.Ne ara durduysam?Batuhan'da hafif yaklaşmış,az ötede duruyor.Dün trip atmadım ama bugün atmalıyım çünkü o dünkü şey iğrençti ve trip atmadım.

İlerleyip,yanından geçtim.Arkadan da adım sesleri gelmeye başladı.Oflayıp,daha hızlı yürüdüm bu sefer.Birden omuzlarımdan tutulup,duvarla buluştum.Karşımda da Batuhan vardı tabii.

"Irmak bak yeniden çook çok özür dilerim."

"Uf!Bak bu özrünü kabul etmiş olabilirim ama sana artık daha sert davranacağım!Gerizekalı ben orada bekliyorum seni,sen yanımdan geçiyorsun,hatta yanımdan geçerken koluma çarpıyorsun,sonra o kaltakla sarılıyorsun!Afedersin ama piçsin!"

"İstediğini de,bak hakediyorum gerçekten."

"Emin misin?"diye sordum,kafasını salladı.Derin bir nefes alıp,bayağı bir küfür ettim,aklıma gelen butün küfürleri saydırdım.Batuhan'da arada bir kaşlarını çatıyor,bazense gülümsüyordu.En sonunda sustum.

"Bitti mi?"diye sorunca kafamı evet anlamında salladım.

Sonra sustuk birbirimize baktık.Baktık,baktık...

"Irmak!"sesin geldiği yöne doğru dönünce abimi gördüm ve hemen önüme dönüp,Batuhan'ın yakasını tuttum.

"Lan sen kime yavşıyon?Lan gerizekalı terbiyesiz!Sapık!"diye bağırdım ve daha sonra fısıldadım.

"Çaktırma abim geliyor."

"Lan gebertirim seni!"

"Noluyor lan burda?"dedi abim kaşları çatık,adeta kulaklarından duman çıkıyormuş gibi sinirli dururken.

"Abi lan bu sapık bana asıldı!Bende dövcektim bak!"dedim.Abim Batuhan'a baktı.

"Lan sen karşı komşu değil misin?"diye sordu abim.

Kafamı hayır anlamında hızlıca salladım.

"Hayır o de-"derken abim sözümü kesti.

"Sana mı sordum Irmak?"dedi.Omuz silktim.Çokta tın çokta fifi.

"Hayır,değilim."

"Neyse,kimsin umurumda değil ama bu kızdan uzak dur!Yoksa seni öldürürüm tamam mı?Gebertirim!"diye bağırdı abim.Batuhan umursamadı.

"Ne yaparsan yap,umrumda değil.Zaten yapabileceğini de sanmıyorum."dedi Batuhan.

"Öyle mii?Göstereyim istersen?"

"Gösteer."deyince Batuhan,araya girdim.

"Tamam ya,tamam.Abi zaten ben bir kaç kere vurdum.Hadi gidelim."dedim abime.Abim kafasını salladı ve Batuhan'a görcen sen bakışı attı.Batuhan'da onun bakışını anlamış olacak ki, o da 'yaw he he' bakışı attı.Önüme döndüm.Lan yakalanıyorduk az kalsın!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top