38.Bölüm
322.6K için herkese çoooooooook amaa çooook teşekkür ediyoruuum simfisjijw O yüzdeeen bu bölüm herkese ithaf *-*
@alperenalar ın Bir Vampirin Hayatı diye bir hikayesi var.
İyi okumalaaar mucuh
°•°•°•°•°•°•°•°
"Ela?Senin ne işin var burada?"dedi Batuhan.Ela yapmacık bir şaşkınlıkla;
"Aah.,Batuhan,kaza mı geçirdin?Bu salak kızın salak arkadaşının annesi çarpmış sana diye duydum."deyince,sandalyeyi hızlıca geri itip,ayağa kalktım.Sandalye düşmüştü.Ela'nın yanına gidip,onu duvara yapıştırdım.
"Sen kime salak diyorsun lan?"deyip,boynunu tuttum.
"Size!"diye bağırınca tokat attım.
"Hep döv zaten!"deyince,kıkırdadım.
"Sende hep kaşın zaten!"deyip,ciddileştim.Saçını tutup,çektim ve bıraktım. Geri gidip,sandalyeyi yerden aldım ve oturdum.Dirseğimi dizime koyup,ellerimi saçlarımdan geçirdim.
"Sen nereden öğrendin?"dedi Batuhan.Ela'ya baktım.Duruyordu mal mal.Pislik!
"Ah,hatırlıyor musun?Senin evinde sarmaş dolaş film izlerken-"derken Batuhan sözünü kesti.
"Ben öyle bir şey hatırlamıyorum."dedi.Bu da sana kapak olsun Ela!
"Sonra,Deniz gelmişti, bayağı iyi anlaşmıştık.Yengee deyip duruyordu bana.Sonra telefon numaralarımızı vermiştik.Beni aradı şimdi söyledi."dedi Ela.Sinirden köpürüyordum.
"Ben niye böyle bir şey hatırlamıyorum?Deniz'le sen önceden de arkadaştın zaten.Telefon numaran da onda vardı."dedi Batuhan.
"Birde yalan söylūyor yaa.Kanacağımı mı sandın?"Aslında kanmıştım da,neyse.
"Neyse,işte Deniz söyledi."dedi ve Batuhan'ın yattığı yatağın ucuna oturdu.Gözlerimi birkaç saniyeliğine kapayıp,açtım.
'Ela ben iyiyim.Şimdi git."dedi Batuhan ve sağ ayağıyla,Ela'yı itti.Ela'da öne doğru gidip,ayağa kalktı.Oh,iyi oldu.
"Hayır,biraz duracağım."deyince,ayağa kalktım ve sandalyeyi tutup,Ela'ya götürdüm.
"Otur buraya Ela.Yorulursun falan."dedim.Ela şaşkınca bana baktı.Tam oturacakken,sandalyeyi geri çektim.Ela'da yere düştü.Eski numara ama bence eskimeyen bir numara.
"Off!"dedi Ela ve ayağa kalktı.Bende sandalyeyi eski yerine koydum,tam oturacakken,Batuhan kolumu tutup,kaldırdı ve yatağa oturttu beni.Ela'ya doğru dönük oturdum.
Ela'nın yüzü şekilden şekile giriyordu.Yanımızdaki sandalyeyi alıp,oturdu.Bende Batuhan'a döndüm ve gülümsedim.O da bana bakıp gülümsedi.
"Hey?Hatırlıyor musun?"dedi Ela ve bir şeyler anlatmaya başladı.
"Ela,seni takmıyoruz bile.Sus."diyerek onu susturdum.Salak yaa.Hemen sustu zaten.Ben onun yerinde olsam inadına konuşurdum.Ama bu kız korkak yani.
İçeri hemşire girince,ofladım.Bi git get yaa.Doktor gelsin,sen niye geliyorsun?
"Hastamız nasıl?"diye soruyor birde.
"Sen doktor musun?Hemşiresin ya sen."dedim.Hemşire sürtüğü bana döndü.
"Evet hemşireyim ve bu hastaya iyi misin diye sormayacağım anlamına gelmez."dedi.
"Gelir.Doktor nerede yaa?Sen niye zırt pırt giriyorsun içeri?Doktorun girmesi lazım."dedim sinirle.
"Nereden bileceksin ki hemşire de girer."dedi.Ağlamak üzereydim ama sinirden.Nasıl bu kadar salak bir hemşire olabilir anlamıyorum ki.
"Yaa.Allah'ım sen bana sabır ver."dedim ve saçlarımı yana attım.
"Iı,kalksana bir."dedi bana.İnsan bir kalkar mısınız falan der yaa.
"Niye?"diye sordum.
"Kalk lütfen."dedi.
"Ay emredersin yaa."deyip,ayağa kalktım.Terbiyesize bak.
Yine bir şeyler yaptı.Çağırın doktor yapsın,senin işin iğne vurmak falan değil mi yaa?
Batuhan'ın göğsüne dokununca,içimden hoop hoop dedim.Senin Batuhan'ın göğsüyle işin ne?
Elini çekti sonra.
"Bu neydi?"dedim.Kıskançlığımı çok dışa vuruyorum haa.
"Senin anlamayacağın bir şey."deyince,ona buradan uçup,vurmamak için kendimi çok zor tuttum.Ama ben bunun altında kalır mıyım?Ahahaha.No.
"Öyle mi?Belki sen neden yaptığını söyleyince anlayabilirim mesela."dedim.Ela da sus pus oturuyor bu arada.
Hemşire oflayıp,beni duymamazlıkan geldi.Eh,tabii bir şey gelmedi ki aklına.
Bende yatağa geri oturdum.Arada bir hemşire sürtüğüne,Ela fahişesine ve Batuhan şebeğine bakıyordum.Valla şebek.Çok tatlı şu an.Bu çocuk hep böyle baksın.
"Ay öyle duruyorsunuz.İşiniz yoksa çıksanıza."dedim hemşireye.Öyle mal mal duruyor yaa.
Hemşire bana tip tip baktı.
"Senin adın ne?"dedi.
"Sanane?"diye sordum.
"Adını söyle.Merak ettim."deyince,Irmak dedim.
"Bende Gülşah.Memnun oldum."dedi.
"Açıkca söylemek gerekirse ben memnun falan olmadım.İsminiz de size hiç uymuyor."dedim.
"Nedenmiş o?"
"Bence Gülşah,masum,hanım hanımcık ve ahlâklı bir kişiye konulacak isimdir."deyince,hemşire kaşlarını çattı.
"Benim tam tersi olduğumu mu düşünüyorsun?"dedi.
"Evet.Dışarıdan öyle gözüküyorsun."dedim ve kafamı salladım.
"Hah!Ne yaptığımı gördün de böyle diyorsun?"
"İnan bana,çok şey gördüm."dedim ve ayaklarımı salladım.
"Şimdi güvenlik çağırıp,sizi buradan çıkarabilirim,biliyor musunuz?"dedi hemşire.
"Bende şimdi sizi şikayet edip,buradan attırabilirim.Bunu biliyor musunuz?"diye sordum.Hemşire hemen sus pus oldu tabii.Sonra da dışarı çıktı.
"Vay be."dedi Ela.
"Sus sen."deyince,Ela sustu.Ahaha salak yaa.Batuhan'da kıkırdamaya başladı.Bende ona bakıp,gülümsedim.
Yine içeri hemşire girince,gülümsemeyi kestim.
"Hay sıçayım..."dedim sessizce.Yeter ulan!
"Batuhan."dedi hemşire.Batuhan?Hemşireye bak hele.İnsan bir Batuhan Bey falan der.Ne Batuhan'ı,he ne?
"Ne var?"deyince Batuhan,kıkırdadım.Hemşire bana baktı tip tip,sonra yumuşayıp Batuhan'a döndü.
"Birkaç güne taburcu olacaksınız."dedi hemşire.
"Hangi gün?"diye sordu Batuhan.
"Gün şimdilik belli değil."dedi hemşire.
"Hangi gün olduğu bilinmiyorsa,bunu söylemenize hiç gerek yoktu.Kesin bir bilgi alıp,söylerseniz sevinirim."dedi Batuhan.Yine kıkırdadım ve hemşireye baktım.Hemşire salağı tek kaşını kaldırıp,dışarı çıktı.Bende kahkaha atmaya başladım.Batuhan ve Ela da gülmeye başladı.
En sonunda gülmeyi kestik.Derin bir nefes alıp,ayaklarımı sallamaya başladım yine.
"Neyse,yeniden geçmiş olsun Batuhan.Ben çıkayım."dedi Ela ve dışarı çıktı.Bende önüme dönüp,tırnaklarımla oynamaya başladım.
Sonra Batuhan'a döndüm. Bana bakıyordu.Gülümsedim ve yine bakışmaya başladık.Öpüşme öncesi bakışma...
Yine yaklaşmaya başlayınca,bu sefer bir şey olmasın diye dua ettim.Yine hemşire gelir,gün belli oldu der falan.
Ya da doktor gelir,bir şeyler der.Yada Gizem gelip,haydi gidelim artık der.Ya da ben yataktan düşerim birden.Ya da Batuhan bana yaklaşmaya başlarken boynu tutulur,nefessiz kalır,nefes almak için şu ağza konulan şeyi ağzına koyar,kaç saat onunla durur.Ya da,deprem olur,hastaneyi sel götürür,hastaneye çığ düşer,yangın çıkar.Ya da...
Tam düşünmeye devam edecekken,Batuhan'ın dudaklarıyla her şeyi unuttum.Sonunda öpüştük yani.
En sonunda geri çekildik.Batuhan sırıttı.
"Çok konuştun."dedi.Ben sesli mi düşünmüştüm,yoksa bugün çok konuştuğum için mi öptü?
"Hı?"dedim.
"Deprem olur,hastaneyi sel götürür falan diyordun."deyince,alnıma vurdum.Sesli düşünmüştüm işte.
"Hehehe."dedim.Batuhan sırıttı.Bende sırıttım.Şimdi yüz saat sırıtma zamanı!
°•°•°•°•°
Bu öylesine bir bölüm olduğu için kısa oldu.Hastane bölümünün devamı diye düşünün *-*
Görüşürük.Yorumlarınızı bekliyorim.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top