13.Bölüm

5.1K olmuşuz!Ohanz! sknknksmc

Yazım yanlışları için şimdiden özür :/

°••°•°•°••°•°•°•°•°••°

Eve gidince,anneme elimi gösterdim.Benim annem doktor.Vallahi,o kadar zeki kadın,benim gibi gerizekalı bir kızı nasıl vücudunun içinden çıkarmış?

Şaka şaka,derslerim iyidir ama yani sayısal çok iyi değil...

Annem elime bir şeyler yapıp,odama yolladı.Bende çıktım odama,tabletimi çıkarıp,Wattpad'de gezinmeye başladım.Evet bende hikaye yazıyorum ve okunuyorda.Yani 600 votem var.20 part.

Ona yeni bölüm yazmaya başladım...

Camıma taş atılmasıyla,hemen ayağa kalktım.

"Camınıza taş atıldıysa,hemen bakın.Aksi takdirde camınıza taş atan,sizin evde olup,olmadığınızı anlamaya çalışan bir hırsız olabilir.Evinize hırsızın girmesini istemiyorsanız,seri davranın..."

-Yeliz Elmas.

Yeliz Elmas kim derseniz,benim annem.

Koşa koşa,balkona çıktım.OhaOhaOha!

Burak!

"Irmak çok çok özür dilerim!"diye bağırdı Burak.

"Yeni mi geliyor aklına özür dilemek?!Kabul etmiyorum!"dedim rüzgardan yüzüme gelen saçları çekiştirerek.

"Ya,bak.Daha yeni yüz buldum özür dilemeye!"

"Kabul.Etmiyorum!"

"Tamam.Bende,evinizin önünde bekliyorum!"dedi ve kaldırıma oturdu.

"Yaa salak mısın git şuradan!"

"Özrümü kabul edene kadar,hayır!"

"Ben senin özrünü falan kabul edemem!"

"Niye Irmak?"

"Niye mi?Ne yaptığını hatırlamıyorsun galiba!"

"Ya tamam işte özür diliyorum ya!"

"Bu o kadar alttan alınacak bir olay değil Burak!"

"Özür di-"

Saksıyı alıp,ona attım.Kafasına gelince,kafasını tutmaya başladı.

"Kanıyor,seni salak Irmak!"deyince şaşkınlıktan ne yapacağımı şaşırdım.

"Hani nerede kan?"

Burak,elini sokak ışığının altına tutup,gösterdi.OhaOhaOha!

"Dur bir dakika!Pamuk falan getiriyim.Yada gazlı bez,tentürdiyot falan.Ya dur orada!"

Hemen annemin odasına girip,bir şeyler aldım.Koşa koşa aşağıya inip,kapıyı kapadım.

"İyi misin?"dedim Burak'a.

"Çok kan akıyor."dedi dişlerini sıkarak.

"Tamam.Bekle."deyip,annemin yaptıklarını hatırladığım kadarıyla,pansuman yapmaya başladım.

Kan durunca,öyle bir rahatladım ki anlatamam.Sonra ayak ucumda kalkıp,kafasına baktım.Daha doğrusu bakmaya çalıştım.Bu erkekler mi çok uzun?Yoksa ben mi çok kısayım?

"Eğ kafanı."dedim.O da kafasını biraz eğince,bende bakabilmiştim.Birden ellerim kan olunca çığlık attım.

"Dikiş atılması gerek!"diye bağırdım ve ağlamaya başladım.Onun için değil,kendi suçum olduğu için.

Ağlamam durunca,kafasına yeniden bez tutup,diğer elimle de telefonu tutuyor,ambulansı çağırmaya çalışıyordum.

"Ambulansa ne gerek var?Taksiyle giderdik."dedi Burak.

"Deli misin?Taksi de kan yetmezliğinden ölürsün,ambulansta yinede pansuman falan yapıyorlatr."dedim.

"Sen yapardın."dedi ve gülümsedi.

Yüzümü buruşturdum.Ben telefonu kapatırken,bir bahçe kapısının kapanma sesini duyunca,hemen baktım.

B-Batuhan.

İçimden bile kekeleyebiliyorum.

"Vaay Irmak!Sen ne hayat kurtarıcısı bir şeymişsin be!"dedi ve sahte gülüşüyle yanımıza geldi.

"Hı-hı."dedim.

Titriyor muyum ben?Niye titriyorum.Evet titriyorum?

"Yüzün düzelmeye başlamış,ben seni en son yüzün dağılmış bir halde hatırlıyordum da."dedi.

Burak,Batuhan'a şöyle bir baktı,sonra bana döndü.

"Ambulans ne zaman gelecek ya?"dedi.

"Nereden bileyim ben yaa?"dedim ve telefonumu cebime koydum.

"Elin düzeldi galiba."dedi Batuhan alaylı bir sesle.

Ne oluyor bu çocuğa yaa?

"Hayır düzelmedi.Biraz acı var."dedim.

"Ne oldu ki eline?"dedi Burak.

"Şey b-"derken,Batuhan söze girdi."Beni kurtarırken oldu."dedi elerini cebine koymadan önce,saçlarını düzeltti ve sonra ellerini cebine koydu.

"Nasıl oldu bu kurtarma işi?"dedi Burak.

"Ya ben dalgındım,araba geliyormuş,Irmak ta atladı birden üzerime,elini de kafama koydu,kaldırıma düşünce-"

"Anladım."dedi Burak,sinirle.

Ambulansın sirenleri duyunca,rahatladım,

Ambulansın kapıları açılınca,hemen Burak'ı içeri soktuk.

"Siz geliyor musunuz,hanımefendi?"dedi bir kadın.

"Iı,bir dakika."deyip,telefonumu çıkardım ve annemleri aradım.

"Alo,anne.Ben Gizemle biraz gezineceğim."

"Tamam çok geç kalmamaya çalış."

"Tamam anne.Hadi çüüs."deyip telefonu kapadım.

"Geliyorum."dedim kadına.

Ambulansa girince,Batuhan'da içeri girince şaşırdım.

"Sen niye geliyorsun?"dedim Batuhan'a.

Sakın çıkma geri dışarı Batuhan,bana karşı çıkıp,hastaneye gel...

"Benimde bir arkadaşım vardı hastanede.Ona uğrayayım.Bedava olur işte."deyip,yanıma oturdu.

°••°•°•°°••°°••°•°•°••°•°•°••°•°•°••°

Burak'ı bir odaya soktular.Yanına birileri gidebilirdi ama gitmedik.Zaten kötü bir şey olmuyor.Benimde kafamda 4 tane dikiş atılmıştı.(Gerçektende atıldı -,-)

Nasıl oldu derseniz anlatayım:

Ben küçüktüm,böyle 6-7 falan yaşındayım.Annemlerin kuzenine gitmiştik,teyzemlerle birlikte.Bende kuzenimle oyun oynamaya gittim.Adı Ömer,o zamanlarda çok yaramazdı.Her neyse,işte oyun oynuyorduk.Birden kavga ettik.Nedenini hatırlamıyorum.

Ben onu ittim,yatağa düştü.Sonra o da kalktı ayağa işte,beni itti.Kafamı dolabın yanına çarpmıştım.Kanamaya başlamıştı.Ağlamaya başlamıştım işte,annem ağladığımı duyup,gelmiş.Hemen pamuk falan filan koydular başıma.

Ondan sonra,yakında bir hastane vardı.Oraya gitmiştik işte,hiç acımamıştı.

O sırada,Batuhan odadan çıkmıştı.

"Arkadaşın nasıl,iyi mi?"dedim.

"İyi,iyi."dedi ve benim bir koltuk öteme oturdu.

"O çocuğun kafası niye kanadı?"dedi Batuhan.

"Ya şey,cama taş atıldı,bende balkona çîktım.Baktîm,Burak."

"Demek adı Burak."dedi.

"Özür diledi,bende kabul etmedim.Ondan sonra sen kabul etmezsen bende burada beklerim deyip,kaldırıma oturdu.Git falan dedim.Hayır dedi.Özür dilerim deyip durdu.En sonunda bende kafasına saksıyı attım."dedim.

Batuhan beni alkışladı ve kahkaha atmaya başladı.Sonra bende gülmeye başladım.

Biz öyle gülerken.,Burak'ın odasından,doktor çıktı.

"Siz Burak Gökşar'ın yakınları mısınız?"dedi.

"Sayılır."dedim.

"Tamam.Burak Gökşar iyi.Birazdan çıkaracağız.Eve gidebilir."dedi ve gitti.

°•°•°•°•°•°•°•°•°••°••°•°°•°•°•°•

Taksiden inip,eve ilerledim.Batuhan'da evine doğru ilerliyordu.Bahçe kapısını açmadan önce,Batuhan'a döndüm.

"İyi akşamlar."dedim.

"Sanada."dedi ve bahçe kapısını açtı.

Bende bahçeye girdim.

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•

"Kızıım.Şunları al da,karşı komşu varya Zarife Hanım.Ona götür."

"Zarife kim yaa?"dedim uykulu uykulu.

"Ya kızım Efe apartmanındaki Zarife'ye."deyince hemen uykulu halimi bıraktım.

"Tamam anne.Ben hazırlanıyorum."deyip,odama çıktım.

Bu apartmanda Batuhan yaşıyor,karşı komşusu da Zarife denilen kadın.Yani belki çıkar dışarı.Benimle karşılaşır...

°•°•°

"Bunu annem gönderdi Zarife Teyze."deyip,elimdeki börek ve kek dolu,beyaz tabağı Zarife Teyze'ye uzattım.

"Ah çok sağolun.Annene selam söyle."deyip,tabağı aldı.

"Baş üstüne.İyi günler."dedim ve merdivenleri inmeye başladım.

Son basamakları,telefonumla iniyordum.Merdivenlerden inerken Temple Run 2 oynuyorum,bayağı iyiyim şuanda.

Son basamağı da inip,kapıya ilerlemeye başladım ve DAN!

"Yandıım yaa."dedim ve çarptığım kişiye baktım.

Batuuu....

"Yandın mı?"dedi.

"Oyunda yani."dedim ve gülümsedim.

"Hmm."dedi o da.

"Iı..İyi günler o zaman."dedim.

"Dur.Elin iyi oldu mu?"

Ayy beni de düşünürmüş aşkım ihihihi.

"İyi yaa.Tabii biraz acı varda."dedim.

"Normaldir.Normaldir."dedi ve gülümsedi.

Ona karşılık bende gülümsedim.Sonra aklıma bir şey geldi.

"Neyse iyi günler."deyip,kapıya koştum.Batuhan'a baktım.Yukarı çıkıyordu.

"Aaaaaayyh ! "diye çığlık attım.

Batuhan geri döndü ve bana geldi.Elindeki telefonu yere bıraktı.

"İyi misin?"diye sordu.

"Elim..."deyip,bileğimi tuttum.

"Ne oldu?"deyip,bileğimi tuttu.

"Ya,sağ elimi unuttum,birden bu elimle kapıyı açtım."dedim ve kendimi sıktım.

Sonunda bir iki damla çıkmıştı gözümden.Bu yeterli değil.

Aklıma kötü şeyler getirmeye başladım.

Annem ve babam ile birlikte bir yere gidiyoruz.Sonra orada çatışma oluyor.Annemler beni koruyor,ama onlar ölüyor.Bende onlara sarılırken,bende kurşunla vuruluyorum...

Ağlamaya başladım. İşte, duygusal olmanın iyi yanları...

"Çok mu acıyor?"dedi Batuhan.

"Hı hı."dedim.

"Acaba doktora mı götursek?"

"Geçer,geçer yaa."dedim bende.

Batuhan,sol elimi tutup,beni kaldırdı.Yere çömelmiştim de.

"Umarım geçer.Geçmiş olsun."deyip,gülümsedi.

"Çok sağol."dedim.

"Kapıyı ben açayım bence."dedi Batuhan.İlerleyince birden sendeledi ve bana çarptı.

"Lanet telefon."dedi bana bakarak.

"Telefona mı takıldın?"dedim onun kaslı (!) kollarından tutup,geri çekerken.

"Evet."dedi ve yerden telefonunu aldı.

"Sana bir şey olmadı değil mi?"dedi gülümseyerek.

Beni de düşünurmüş...

"Yok,yok."dedim ve gülümsedim.

"Ee,iyi günler o zaman."deyip,kapıyı açtı.

"Çok teşekkürler. Görüşürüz."deyip,dışarı çıktım.

Bu çocuk, bu aralar çok gülümsemeye başladı.Beni düşünmeye başladı.

Ona ayrılık mı yaradı?Yoksa beni seviyor mu?

Yok yaa,benim gibi kızı kim sever.Boşu boşuna ümitlenmeyeyim.Beni arkadaşı olarak görüyordur büyük ihtimalle.

°•°•°•°•°•°•°

Uzun bir bölüüm vohhooo ijsfisjcijs

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top