H24 ♂️
Güzel kapak için @oykumenges teşekkür ederim 🎈
Keyifli okumalar. 🍁
▪️
Ben
Noldu bizim o mavilikler?
Halaskar
Motoru aldım geliyorum.
Sırıttım.
Ben
Haftaya dedin.
Kaç gün oldu?
Halaskar
Ha sen bana gel diyorsun.
Ben
Yok git diyorum. 🙄
Halaskar
İçinden geçeni söylesene.
Ben
Gelmeni istiyorum.
Halaskar
Bak bak bak. :)
Ben
Duydun işte.
Ne bekliyorsun?
Gelsene artık.
Halaskar
Yazan sen misin Begüm?
Korkmaya başladım.
Ben
Benim evet.
Halaskar
Neyse tamam.
Yazarak olsun istemiyorum.
Sus.
Ne yani? Artık imalarımı görmezlikten gelmiyor muydu? O da olsun mu istiyordu?
Ben
Sustum.
Okundu.
Nefesim hızlanmaya başladı. O da istiyordu. "Allah'ım sana şükürler olsun."
Odamın kapısı açılınca arkama döndüm. Abim çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.
"Yemek hazır. Gelmeyi düşünüyor musun?"
"Geliyorum." dedim normal bir sesle. Kapıyı açık bırakıp çıktı. Arkasından gözlerimi devirip peşinden gittim. Alt kata inip yemek masasına ilerledim. Babam çoktan yerini almıştı. Abimin karşısına geçip oturdum.
"Annem nerede?" diye sordum babama bakıp.
"Odasında. İlaç aldı uyuyor." dedi tabağına yemek alırken. Endişe ile ayağa kalktım.
"Bir şey mi oldu?"
"Odandan çıksan görürdün neler oldu." Abime öfkeyle baktım. "Ne var o odada bir anlasam..."
"Sen yoksun." dedim zıtlaşarak. Babam kaşığını masaya sertçe vurdu.
"Annen iyi, uyuyor. Yemeğini yiyip yanına çıkarsın kızım."
İsteksiz bir şekilde yerime oturup çorbamı içtim. Abime çok öfkeliydim. Onun kadar düşüncesiz birini görmemiştim.
"Afiyet olsun." diyerek yerimden kalktım ve yukarı çıktım. Annemin odasına giderken telefonum çaldı. Merdivenin dibindeki abimin ölümcül bakışlarına aynı şekilde karşılık verip odama geçtim. Arayan arkadaşımdı. Şu an konuşasım yoktu. Aslında ben onun dışında kimseyle konuşmak istemiyordum.
Ben
Napıyosun?
Halaskar
Spordayım. Sen napıyosun?
Ben
Uzanıyorum.
Halaskar
Uykun mu geldi?
Ben
Hayır.
Yatasım var sadece.
Halaskar
Fotoğraf
Moralin yerine gelsin kıyamadım.
Gülümsedim.
Ben
Moralim bozuk değil.
Halaskar
He gülüm he.
Yat uyu biraz.
Eve geçince ararım seni olur mu?
Ben
Olur.
Halaskar
Hani balon?
Yanağıma akan yaşı sildim.
Ben
Balon emojisi
Halaskar
:)
▪️
Halaskar (00.21)
Uyandın mı?
Veya uyudun mu?
Ben
Biraz uzandım.
Ama uyuyamadım.
Onu beklediğimden değildi. Uykuya dalamamıştım. Cevap verene kadar Twitter'a girdim. Pek aktif sayılmazdım. Hatta silmeyi de düşünmüştüm ama Halaskar'ı tanıdıktan sonra vazgeçmiştim. Epeydir sayfasını kontrol etmemiştim. Üç gün önce bir tweet atmıştı.
Gün aymadı.
WhatsApp a girip tweet attığı tarihe kadar sohbeti geri sardım. O gün pek konuşmamıştık ve ikimiz de günaydın yazmamıştık. Yine de tweetini buna yormadım.
Halaskar
Şimdi söyle bakalım.
Neden keyfin yok?
Ben
Yoo, iyiyim.
Halaskar
Bakim.
Ben
Atarım yarın.
Uygun değilim şu an.
Halaskar
Yeme beni.
Ben
Ne zaman geleceksin?
Halaskar
Yakında.
Ben
Hani istediğim zaman gelecektin?
Halaskar
Sinirleniyorum Dora.
Neyin var?
Ben
Cidden yok bir şey.
Uykum geldi.
Uyuyacağım.
Halaskar
İyi geceler.
Ben
Sana da.
Okundu.
Sabah erkenden uyanıp annemin yanına gittim. Babamın söylediğine göre tansiyonu çıkmıştı. Uyuyor olduğunu görünce kapıdan birkaç saniye izleyip kendimi iyi olduğuna inandırmaya çalıştım. Abim kesin uyuyordu.
Ruh hastası.
Otuz yaşına gelmişti ama hala evde oturup babamın eline para saymasını bekliyordu. Acaba Ecmel'in dediği gibi beni kıskanıyor muydu? Ne saçma! Kardeşiyim ben onun. Haz etse de etmese de kardeşiydim.
Kapıyı yavaşça kapatıp aşağı indim. Babam çoktan çıkmış olmalıydı. Kahvaltı masası ile bakıştıktan sonra evden ayrıldım. Biraz erken de olsa şirkete gidecektim. Ne de olsa abimin odada durmama bile lafı vardı.
Arabama bindiğim sırada telefonum çaldı. Yüzümdeki yorgun ve kederli ifadem, ekranda yazan ismi gördüğünde dağıldı. Dudaklarıma bir gülüş oturdu.
Halaskar arıyor...
Hemen açıp "Günaydın." dedim. "Erkencisin."
"Günaydın. İşe gitmeden yakaladım seni değil mi?" Sesi boğuk geliyordu. Trafikteydi sanırım.
"Evden yeni çıkmıştım."
"Güzel. Geçen benim bayıldığım parka gelsene."
"Parka mı? Neden?"
"Bilekliğimi düşürmüşüm de bir bak diyecektim."
Kaşlarımı çattım. "Dalga mı geçiyorsun benimle?"
"Neden olacak Begüm? Parktayım."
Söylediği cümleyi kafamda tekrarladım. Buradaydı, gelmişti. Benim için gelmişti.
"Orada mısın?"
"E-evet." dedim heyecanla. Hemen arabayı çalıştırdım. Ona sarılamamıştım. Acısını çıkarmak istiyordum.
"Bekliyorum."
Neredeyse beş ay olacaktı. Onu tanıyalı, tweetlerini ezberleyeli, onunla uyuyup uyandığım beş ay...
Çok heyecanlıydım. Bu kez duvarları geçen seferki kadar güçlü değildi. Eminim ki atlatmıştı çoğu şeyi. Çünkü farkında olmasa da cümlelerine karışan bizi fark edebiliyordum.
Parka vardığımda saat 8.30 u geçmişti. Kemerimi çözerken bakışlarım parktaki insanların üzerinde dolaşıyordu. Telefonumu alıp arabadan indim. Tam arayacakken onu gördüm. Yani o olduğunu düşünüyordum. Yüzüme sahici bir tebessüm oturdu. Oturduğu banka doğru yürürken aniden arkasına döndü. Geldiğimi anlamış gibiydi. Adımlarım, keskin bakışlarının esiri olduğumu fark edince birden durdu. Dudağının kenarıyla gülümsedi.
Hayret, gülüşünü gizlemedi.
Üzerinde turuncu bir kapüşonlu vardı. Üzerimdeki turuncu kazağa bakmamak için kendimi zor tuttum. Ama o da fark etmiş olacaktı ki, gözlerini kısarak üzerimdeki kzağa baktı.
"Hoşgeldin." dedim heyecanımın 'ben buradayım' dediği bir sesle.
"İçinde kalan şeyin güzel bir karşılama olduğunu bilmiyordum." dediğinde utanarak bakışlarımı gözlerinden uzaklaştırdım ve aylardır hayalini kurduğum sarılmayı gerçekleştirmek için ona yaklaştım. Sarılacağımı anlamış gibi kollarını açtı ve bana doğru bir adım attı.
Kollarımı ona sardığımda gözlerim çoktan kapanmış, kokusunu içime çekmeye başlamıştım. Bir eli sırtımda, diğeri belimin üzerinde yerini aldı. Hayal ettiğimden daha güzel bir duyguydu; ona sarılmak.
"Dora..." diye fısıldadı kulağıma doğru. Fazla mı sıkmıştım acaba?
"Mm?"
"Neden böyle oldu?"
"Ne oldu?" diye sordum sessizce.
"Geri çekilmek istemiyorum."
Güldüm. "Bu kötü bir şey mi?"
"İçinde ben varken mi?" dediğinde gözlerimi devirip geri çekilmeye yeltendim. Daha sıkı sarıp beni engelledi.
"Böyle kal."
"Kendine yetersin sen." dedim aksi bir sesle.
Ağzıyla 'cık' sesi çıkardı. "Bana sen yetersin." diye fısıldadı ve kalbimin yerinden çıkaracak derecede hızlı atmasına neden olacak şekilde cümlesine devam etti. "Üstelik benim olduğum yerlerde istemeden de olsa, sen de oluyorsun." Hafifçe geri çekilip bana yandan bir bakış attı. "Çünkü sayende Dora, artık içimde sen varsın."
▪️
*Bölüm nasıldı?
*Begüm ve Halaskar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Görüşmek üzere.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top