11. Bölüm

İnsanın kaderinde yazılı her şey insanın hayrınadır lakin insan aceleci ve isyakar bir varlık olduğu için sürekli şikayet eder. Kaderinde yazılı hayrı görmek için bir şükür yeterdir aslında ama dedik ya insan en çok şükürsüzdür.

"Siz ciddi misiniz? " Pera gülümsedi.

"Elbette ciddiyim. Bu yıl çok fazla şeyle uğraştım, yapmak istediğim kreasyon istediğim seviyeye ulaşamadı. Otuz parçalık bir kreasyonla katılacağım moda haftasına bu yıl. Benim gibi biri için otuz parça çok az.

Her yıl en yüksek parça sayısı bende olurdu istisnasız, ama bu yıl maalesef olamadı ve bunun pek hoşuma gittiği de söylenemez. Benimle birlikte katılması için birilerine baktım ama hiçbirinin tasarımları aradığım eşsizlikte değildi, sıradandı. Senin kalemin öyle değil, ne kadar eşsiz olduğunu bir bakışta anlamak mümkün. Eğer kabul edersen seninde kreasyonunu bu yıl ki tanıtımlara yetiştiririz. "

"Teklifiniz müthiş, şu an kalbim yerinden çıkabilir sevinç ve heyecandan ama bu tek başıma verebileceğim bir karar değil. İki hafta sonra nişanım var bildiğiniz gibi. "

"Evet farkındayım ama bir aylık bir maraton, Memduh bir ay sensiz yapabilir sanıyorum, eylülde evleneceksiniz daha. Beş ağustosta New York'ta başlayacak ilk defileler, sonra Londra, Milano ve Paris'te devam edecek. Şubat gibi de İstanbul Fashion Wook'e katılırız.

Bu işte ilerlemek istiyorsan bu yıl ki etkinlikler en büyük fırsatın olacak, bu yıl ki organizasyon çok büyük o kadar da büyük ilgi görüyor. Bir aylık tanıtımla dünya çapında bir modacı olacaksın o yüzden iyi düşün, yeteneğin harika anında parlarsın. "

"Çok heyecanlandım! Açıkçası bunu gerçekten çok isterim hemde hiçbir şey istemediğim kadar, hele ki sizinle birlikte katılmak hayalimin bile çok ötesinde. Önce ailem ve Memduh'la konuşmam lazım, Memduh beni destekleyecektir buna eminim ama annemi ikna etmem biraz zor olabilir. İşin kötü yanı onu ikna edemeyebilirim de. "

"Sen harika bir yeteneksin Feride, bunun heba olması çok büyük haksızlık olur. O kadar uzun zamandır bu işi yapıyorum ki birinin kalemi tutuşundan bile neler yapabileceğini anlarım ve o kabiliyet sende var. Nasıl yaparsın bilmiyorum ama anneni ikna etmelisin. "

"Bunun için her şeyi yapabilirim. "

"Önümüzdeki birkaç gün içinde bana kararını bildir organizasyonun planları için bir rapor sunmam gerek. "

"Bana kalsa kararım belli, bunun gerçekleşmesini tüm kalbimle istiyorum. "

"O zaman anneni ikna edersen haberim olsun. " Feride heyecanla gözlerini denize çevirdi. Derince bir nefes alıp gülümsedi.

"Sanırım onu ikna etmenin bir yolunu biliyorum, inşaallah işe yarar. " Pera keyifle gülümseyerek içeri doğru seslendi.

"Maria, " içeriden genç bir hanım çıkageldi. "Feride Hanım'ın ölçüleri eksiksiz alınsın. "

"Tâbi efendim. Feride Hanım, sizi şöyle platforma alalım. " Feride heyecanla gülümseyerek yürüdüğü platforma çıktı. Az önce ki hanımlar geri gelip ölçü alımını kaldığı yerden devam ettirdiler. Feride'nin heyecanı ve sevinci içine sığmıyor, ayakları sanki yere basmıyordu. Hep yapmak istediği şey devasa bir şekilde karşısına çıkmıştı, hemde hayatın en tepesinden. Sadece annesinin karşı çıkmasından endişe ediyordu. Ki annesinin karşı çıkacağı kaçınılmaz bir gerçekti.

...

Memduh, Feride'yi almaya geldiğinde, Feride'nin gözlerinin içine kadar sirayet eden mutlu gülüşünün sebebini merak ediyordu. Pera'yla vedalaşıp çıktıktan sonra Memduh dayanamayıp sordu.

"Gözlerinin içine kadar gülümseten şeyi söyleyecek misin? " Feride dudağının kenarını ısırıp gülümsedi.

"Konuşabileceğimiz bir yere gidelim anlatacağım. "

"Tamam, yemek yiyelim o sırada anlatırsın. " Feride'nin şu mutlu gülüşleri onu da fazlasıyla mutlu ediyordu, sabah ağladığını düşünürken şu an bu kader içten gülümseyişi Memduh'un ruhunda çiçek açtırıyordu.

"Olur. " Feride heyecanla Memduh'un kapısını açtığı arabaya teşekkür ederek bindi. Feride'yi ondan çok mutlu eden şey ne ise bir parça da kıskanmıyor değildi.

Çokta uzak olmayan restorana kısa sürede vardılar. Onları karşılayan kişi yer gösterdi. İkisi oturur oturmaz Memduh sordu.

"Ee? Söyleyecek misin artık seni benden çok gülümseten şeyi? " Feride kendine engel olmayıp gülümsedi. Çünkü Memduh'un sesinin tınısında bir parça kıskançlık sezmişti mutluluğunun yanında.

"Pera bana kendi kreasyonumla onunla birlikte moda haftasına katılmamı teklif etti. "

"Çok güzel bir haber bu. "

"Destekliyor musun yani beni? " Aslında destekleyeceğini zaten biliyordu ve bu his müthiş bir şeydi.

"Bunu soruyor musun gerçekten? "

"Teşekkür ederim. " Feride memnuniyetle gülümsedi. Daha sonra yüzünden o ay gibi parlayan gülümseme silindi.

"Ne oldu, niye astın suratını şimdi? "

"Beni destekleyeceğinden hiç şüphem olmadı ilk andan beri, bu o kadar kıymetli ki anlatamam. Koşulsuzca birine güvenebilmek, acaba kaygısı yaşamadan emin olmak müthiş bir şey ilk defa bunu sende yaşadım. Çok farklı, bir o kadar güzel çok teşekkür ederim. " Memduh'un ona verdiği koşulsuz güven onu fazlasıyla mutlu ediyordu. Sanki yavaş yavaş beklediği mucize gerçekleşiyordu.

"Sen benim eşim olacaksın, ben sana o koşulsuz güveni veremiyorsam seninle evlenmek sana yaptığım en büyük kötülük olurdu. Şimdi ne yapılması gerekiyorsa hepsini gönül rahatlığıyla yap, ben hep yanında olacağım iyi günde de, kötü günde de. " Feride indiremediği bakışlarla baktı ona. Mecburiyet olarak gördüğü işin içinden tahmin bile edemeyeceği kadar büyük bir hayır çıkmıştı bahtına.

"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim. "

"Nasıl yapacaksınız peki, ne zaman başlayacaksınız çalışmaya? Kendini bu işe kaptırıp beni ihmal edersen sabote ederim ona göre. " Feride hafif tebessüm etti.

"Daha olup olmayacağı belli değil. "

"Neden? "

"Babam bu işte destekler beni ama annem kesin karşı çıkacaktır. Onu ikna edemezsem hayalini kurduğum şey başlamadan bitecek. "

"Kesin karşı çıkar mı? "

"Korkarım ki çıkar. " Memduh kendinden emin bir gülüş takındı.

"Anneni ikna etme işini bana bırak, seni böylesine gülümseten, mutlu eden şeyin ellerinden kayıp gitmesine asla izin vermem. " Feride minnetle baktı ona.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum, çok teşekkür ederim. İnşaallah annem ikna olur. "

"Senin için yapamayacağım şey yok, yeter ki sen gülümse bana, dünyayı yakar yeniden kurarım. " Feride kalbinin ritmini yükselten sözlere gülümsedi. Sevilmek kayıtsız kalınamayacak kadar güzeldi.

Memduh elini hafif kaldırıp menüleri getirmek için hazır bekleyen garsona işaret verdi. Garson elindeki menülerle yanlarına vardı. Nazikçe taktim etti menüleri. İki adım gerileyip siparişleri beklemeye başladı.

Feride mutlu bir nefes çekti ciğerlerine derince. İkisi fikir alışverişiyle siparilerini verdiler. Az sonra gelen yemeklerle de sohbetleri devam etti. Feride'nin yüzünden eksik olmayan gülümseme otomatikmen Memduh'un da yüzünü gülümsetiyordu. Bir süre sonra dışardan onların fotoğraflarını çeken paparazzilerle Feride neye uğradığını şaşırdı.

"Ne oluyor öyle? "

"Bunlardan rahat yok mu? " Memduh yakınırken Feride yüzünü çevirdi.

"İçeri almazlar değil mi? "

"Yok güzelim, içeri almazlar. Artık paparazzilere de alışsan iyi edersin, dünya çapında bir modacı olacaksın. "

"Pek alışabileceğimi sanmıyorum. "

"Şimdi sen boş ver onları, onlar her yerde karşımıza çıkacaklar sen planlarına odaklan. "

"Ama çok rahatsız edici. Yemek yiyoruz sadece ama dışarıda bir sürü kişi durmadan fotoğraflarımızı çekiyor. "

"Onlarında işi bu. "

"Çok saçma bir iş. "

"Bazen de çok işimize yarayan bir iş. "

"Nasıl? "

"Sonra anlatırım şimdi senin yapacağın işlerine odaklanman lazım. "

"Annem ikna olmazsa hiçbiri gerçek olamayacak işler. "

"Merak etme, halledeceğiz. "

"Sen annemin ne kadar tutucu olduğunu bilmiyorsun. O bir şeye hayır dedi mi iki dünya bir araya gelse ona evet dedirtemez. "

"Kimse bana hayır diyemez, bu annen bile olsa. Sen eksiksiz planlarını yap gerisi bende. "

"İnşaallah Memduh. " İkisi yemeklerini yemeye devam ederken Feride onları çeken gazetecilerden fazlaca rahatsız oluyordu.

...

Yemekten sonra kalkacakları zaman Feride, iki saattir hâlâ bekleyen gazetecilerden sebep tedirgin bir şekilde Memduh'a baktı.

"Bakma öyle, geçip gideceğiz sadece. " Memduh alışık olduğu için çok yadırgamıyordu ama Feride fazlasıyla tedirgindi.

"Arka çıkışı yok mu buranın? " Bir umut arka çıkış soran Feride'ye gülümsedi Memduh.

"Var ama gerçek yok. Bundan sonra gittiğin her yerde karşına bunlar çıkacak, hele ki büyük bir modacı olacağını öğrendiklerinde kapıda nöbet tutmaya başlarlar o yüzden bunu istesende erteleyemezsin. Beraber çıkacağız, iyi akşamlar diyeceğiz ve gideceğiz. " Feride pek rahatlamış değildi ama yinede başını salladı. Memduh tutması için elini Feride'ye uzattı. Feride ilk bir tereddüt yaşasada Memduh'un elini tuttu. O an kalbine bir şey dokundu sanki yutkundu nefes alabilmek için.

"Gülümse, herkes seni bugün çekilecek fotoğraflarla tanıyacak. " Memduh'un yürümeye başlamasıyla Feride nefesini usulca verdi.

Dışarı çıktıklarında akbaba gibi başlarına üşüştü gazeteciler. Her biri durmadan ard arda sorular sorarken Memduh mütevazı bir şekilde iyi akşamlar diyip geçiştirdi. Arabya kadar olan iki adımlık yol bitene kadar Feride akla karayı seçti. Memduh'un kapısını açtığı arabaya zor attı kendini neredeyse.

Durmadan hanımefendi kim sorularına Memduh,

"Nişanlım. " Diye cevap vererek arabasına binip uzaklaştı. Nihayet Feride rahat bir nefes alabildi. Memduh, Feride'ye taraf bakarak gülümsedi.

"İyi misin? " Feride derince aldığı nefesi aynı şekilde verdi.

"Evet. "

"O kadar da kötü değildi galiba? "

"Tabi ne demezsin. " Memduh'un sesli bir şekilde gülmeye başlamasıyla Feride de kendini tutamayıp gülmeye başladı.

...

Feride iç çekerek gözyaşlarını sildi. Annesi kati bir şekilde karşı çıkmıştı. Onunda kendine göre sebepleri vardı elbette ama Feride çok fazla üzülmüştü. Çok ısrar etmişti ama annesinin fikrini bir türlü değiştirememişti. Asla hayır diyemediği Bahoz'un ısrarlarına rağmen fikri değişmemişti. Feride'nin tek umudu Memduh'tu. Nazlı, Meryem'in hayır dediğini öğrenir öğrenmez hemen Memduh'a haber vermişti.

Seher ablasına bir bardak su getirdi. Kış bahçesinde ağlayan Feride'yi Seher ile Nazlı teselli etmeye çalışıyorlardı. Nazlı üzgünce baktığı Feride'nin kolunu sıvazladı.

"Yeter Feride harabettin kendini. "

"Ne yapayım abla elimde değil, zaten hiçbir şey istediğim gibi olmuyor bari bu olsaydı. "

"Olmayacak şey yoktur, hemen karalar bağlama şöyle. "

"Belki Memduh Abi ikna eder annemi hemen umutsuz olma. " Seher ablasına su bardağını uzattı. Feride aldığı su bardağından birkaç yudum su içti.

"Bahoz Abi'nin ikna edemediğini Memduh nasıl ikna etsin Seher? Bir daha asla böyle bir fırsat çıkmayacak karşıma, başlamadan bitti işte. "

"Kim demiş onu? " Yüzündeki gülümsemeyle içeri giren Memduh üçünü de heyecanlandırdı. Feride hızla ayağa kalktı. Hemen ardından Seher ile Nazlı da ayağa kalktı.

"Ne yaptın, Meryem Abla ikna oldu mu? " Feride'nin kalbinin kaldırmadığı soruyu Nazlı sordu.

"Feride'nin tüm hayallerini gerçekleştirmek artık benim görevim olduğuna göre sence? "

"Gerçekten mi? " Feride inanamadı.

"Hiçbir şeyin ve hiç kimsenin yüzünden gülümsemeni almasına izin vermem, annen bile olsa. "

"Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim! " Memduh, Feride'yi mutlu etmiş olmanın mutluluğuyla Feride'ye sarıldı. Feride sevinçle ona sarılan Memduh'a karşılık verdi. Nazlı ile Seher birbirlerine bakıp gülümsedi ima ile. Feride bir an ne yaptığını farkederken utanmış bir şekilde hemen Memduh'tan uzaklaştı. Seher hemen sarıldı ablasına.

"Tebrik ederim ablacığım en büyük hayalin gerçekleşiyor. "

"İnanamıyorum Seher! "

"Allah utandırmasın, hayırlı olsun kuzum. " Seher'den sonra Nazlı da Feride'ye sarılarak tebrik etti.

"Amin, Allah razı olsun. " Bakışları minnetle Memduh'a döndü. "Çok teşekkür ederim, senin sayende! "

"Sen sadece gülümse benim için en büyük teşekkür o. "

"Nasıl yaptın Memduh Abi, nasıl başardın hiç umudumuz yoktu. " Seher merak ve heyecanla sordu. Memduh gülümseyerek oturdu. Üçüde merakla hemen oturdu.

"Bir sürü söz vererek ikna ettim. Feride'yi bu süreçte, hiçbir yerde ve hiçbir şeyde yalnız bırakmayacağım bu sadece ilk şartıydı diyeyim gerisini siz tahmin edin. "

"Tahmin edebiliyorum. " Seher'in gülerek söylediğine hepsi güldü. Feride sevinçle derin bir nefes aldı.

"İnanamıyorum! Bu gerçek değil mi, ben rüyada falan değilim? " Seher ablasının kolunu sert bir şekilde çimdikledi. Feride canının acısıyla yerinden sıçradı.

"Bak rüya değilmiş. " Hepsi gülerken Feride binlerce kez şükrediyordu. Hayalini dahi kuramadığı şey gerçek olmuştu. Hemde Memduh'un sayesinde olmuştu.

...

İki gündür hastanede annesinin yanında olan Meryem dönmüştü. Fazlaca yorulmuştu ama yine de mutluydu. Annesi mırın kırın ederekte olsa onunla konuşmaya başlamıştı.

Güzelce banyo etmiş biraz rahatlamıştı Meryem. Seher onun saçlarını taramış örüyordu. Feride çok mutluydu ama annesine az naz ediyordu. Yalvar yakar ısrar etmesine rağmen hayır diyip Memduh'a evet demesine biraz bozulmuştu. Seher annesinin saçlarını ördükten sonra çelik tokayla topladı.

"Sağ ol kızım elin, kolun dert görmesin. " Feride tripli olduğu belli annesine bonesini verdi. Annesi çattığı kaşlarıyla bakarak aldı boneyi.

"Niye suratı sirke satıyor bunun? " Seher gülerek cevap verdi annesine.

"Ona hayır diyip Memduh Abi'ye evet dedin ya ona bozuldu. " Annesi gülerek bonesini bağlayıp örtüsünü örttü.

"Sen bana kız, ağzına geleni say sonra elin oğluna he de. Sanki ben değilde Memduh senin evladın, şimdiden benden kıymetli. " Meryem gülerek örtüsünü bağladı.

"Dikilme ayakta otur şöyle. " Feride büktüğü dudağıyla annesinin yanına oturdu.

"Bana anne demese fikrim değişmezdi ama anne diyince hayır diyemedim. "

"Ben yirmi beş yıldır anne diyorum ama Memduh'un bir kere anne diyişi yetti öyle mi? "

"Ben senin annenim, sen bana anne derken özlemezsin ama anne kelimesine hasret birinin anne demesini anlayamazsın kızım. " Feride'nin kalbi acımıştı. Memduh annesini, annesinin yerine koymuştu.

"Abla! " Seher'in heyecanlı nidasına ablası ile annesi endişeyle döndü. "İnternete düşmüşsünüz, Melek mesaj atmıştı baktım da ne çıktı bak. " Seher elindeki telefonun ekranını onlara çevirdi. Feride ile Memduh'un yemek yerken ve çıkışta çekilmiş fotoğraflarını koymuşlardı.

"Siz ne zaman dışarı çıktınız? " Annesinin sorusuna Feride hemen cevap verdi.

"Dışarı çıkmadık, hastaneye geldik sonra da Pera'ya gittik ya o zamandı. "

"Senin yüzük iki buçuk milyondan fazlaymış abla bak öyle yazmışlar. " Feride refleks olarak elini kaldırıp yüzüğe baktı.

"O kadar var mıymış? "

"Vallaha varmış. Sen yüzüğünle bizim köyü satın alabilirsin. " Seher'in kıkır kıkır gülerek söylediğine annesi güldü.

"Kızım seni kafa üstü de düşürmedim küçükken sen niye böyle oldun? "

"Anne yaa! Aşk olsun! "

"Çok oylanmayın aşağı inin. " Meryem odadan çıkarken Feride, Seher'in elindeki telefonu alıp habere baktı.

"Çok çirkin çıkmışım. "

"Bence o kadar da kötü durmuyor. "

"Şunlara bak Seher, Memduh gülümse demişti haklıymış. "

"Memduh Abi'de senin için annemi bile ikna etti, seni nasıl seviyorsa artık. " Feride gülümsedi. "Çokta yakıştınız birbirinize maaşallah! "

"Lafı geveleme Seher çıkar dilinin altındaki baklayı. "

"Sanki gönlün Memduh Abi'ye ısınmış gibi. "

"Yüreğimde hâlâ bir yangın yanıyor ama Memduh benim için çok şey yaptı, çok demek az kalır hatta. Benim için çok değerli biri, evlenmek için illa aşık olmak gerekmiyor, onun o eşsiz sevgisi ikimize yeter. " Feride bakışlarını elindeki telefona çevirdi. Seher ablsının kolunu sıvazladı.

Haberde Feride'nin Pera'nın ortağı olduğu da yazıyordu.

"Pera'yla ortak olduğumuzu nerden öğrenmiş bunlar? "

"Semra Teyze arayan herkese ballandıra ballandıra anlatıyor ya eh onlarda öğrenmiştir. Bir hava atıyor görmen lazım. " İkisi gülerek aşağı indiklerinde Semra keyifle cemiyetten herkesin arayıp Feride'yi sorduğunu anlatıyordu, hatta kıyafet diktirmek için randevu almayı bile soranlar varmış.

"Gel Ferideciğim. " Yanında Feride'ye yer açtı Semra. "Herkes arayıp nasıl randevu alabiliriz diye soruyorlar, geçiştiriyorum ama acele bir şekilde atölyeni kurup, internet siteni ve iletişim bilgilerini güncellemen lazım. "

"Farkındayım. Bugün başlıyorum, inşaallah bugün hepsini halledeceğiz. "

"İnşaallah güzel kızım. "

O sırada Nazlı elinde koca iki defterle çıkageldi. Organizasyon şirketi olan Nazlı tüm işlerini bırakmış sadece Feride ile Memduh'un nişanı için uğraşıyordu

"Al! " Taşımaktan yorulduğu belli o defterleri Feride'nin kucağına bıraktı.

"Ne bunlar? "

"Davetiye. Bugün Memduh'un çok işi varmış davetiyeleri Feride seçsin dedi. " Feride hafif başını salladı. Yanına oturan Nazlı defterlerden birini alıp açtı. Feride üst üste gerçekleşen olaylardan dolayı nişanı neredeyse tamamen unutmuştu. Memduh onun için o kadar çok şey yapmıştı ki kendini ona karşı son derece mahçup ve borçlu hissediyordu.

Memduh ile nasıl evlenirim ben diye hayıflanan Feride'nin yerinde; mutlu, heyecanlı, Memduh'a duyduğu minnetten dolayı onunla evlenmeyi sorun etmeyen bir Feride vardı artık.

Tek tek bakılan davetiye modellerine herkes fikrini söylüyordu. Feride ilk defa nişanıyla ilgili bir şeyi içtenlikle yapıyordu. Feride'nin beğendiği modelleri kenara ayırdı Nazlı. Daha sonra o modeller arasından en çok beğendiğini seçti Feride.

Feride'nin gülümseyen yüzü annesinin de gözünden kaçmıyordu. Gece gündüz kızının mutlu olması için dualar ediyordu ve duaları kabul olmuştu.

"O zaman bundan iki bin tane bastırıyorum. İki bin tane yeter değil mi anne? "

"Bilmiyorum ki, babana sorsana. "

"Tamam o zaman, babama sorduktan sonra adedini hallederim. "

"O kadar kişi mi gelecek? " Seher'in şaşkınlıkla sorduğuna Nazlı gülümsedi.

"Fazlası gelir eksiği gelmez. "

"O kadar davetiye vaktinde o kadar insana ulaşır mı ki? " Seher merakına engel olamıyordu.

"Yüz kişilik kurye ayarladım, planlarıma göre üç günde dağıtacaklar. Bu arada Ferideciğim mekan için birkaç yerle de görüştüm yarın Memduh ile bakacaksınız Meryem Abla içinde uygunsa, benim elimdeki salonların kişi kapasitesi yetmiyor. " Feride'nin bakışları annesine döndü. Annesi gözleriyle onay verirken Feride hafif başını salladı elimdeki davetiyeyle. "Ben babamla konuşayım geleyim çıkalım. " Nazlı ayaklanırken Feride o eksik olmayan mahçup tavrıyla baktı.

"Senin zaten çok işin var abla hem şoför götürecek sen zahmet etmesen mi? "

"Sonra Memduh'un dilinden kurtulamayayım! Senin yanında olamayacağı için zaten yeterince kendini yiyiyor en azından ben senin yanında olayım ki bir parça rahat etsin. "

"Teşekkür ederim. "

"Siz hazırlanın ben beş dakikaya geliyorum hemen çıkalım. "

"Peki. " Bu tarihi günde Seher de ablasını yalnız bırakmayacaktı.

....

Feride dikkatle okuduğu anlaşmayı büyük bir heyecan ve mutlulukla imzaladı. İlk Seher sarılıp tebrik etti mutlulukla. Ardından bu tarihi günü videoya çeken Nazlı, Feride'ye sarılıp içtenlikle tebrik etti.

Daha sonra çalışma düzeni hakkında planlar yapıldı eksiksiz. Feride şimdilik Pera'nın atölyesini kullanacaktı. Pera büyük bir memnuniyetle Feride'ye odasını gösterdi. Gerçek olmuştu hayali, Memduh sayesinde ve hayalinin dahi çok çok üzerinde.

Söz konusu çizimleri ise kimseye güvenemeyen Feride'nin gönlü rahat etsin diye Yusuf günübirlik Giresun'a gidip ablasının o her şeyden sakındığı çizim çantasını alıp gelmişti.

Bizzat Yusuf'un gidip Giresun'dan getirdiği Feride'nin çizimlerine Pera hayran kalmıştı, hemde her birine ayrı ayrı. Tek renk fikri Pera'nın hoşuna gitmişti, tüm kreasyon tek renk olacaktı. Daha önce yapılmamış bir şey değildi ama renk seçimi bir harikaydı. Giresun kurşunisi dediği renk tüm çizimlerine fazlasıyla yakışmıştı.

Birkaç saat sonra Seher ile Nazlı eve dönerken Feride ilk iş gününde resmen mucizeler çıkarıyordu ortaya.

Odasının kapısı tıkırdatılıp açıldı.

"Ferideciğim, yemek yiyelim mi? " Ona gülümseyen Pera'yla Feride de gülümsedi.

"Olur ama önce şunlara bakmanı rica ediyorum. " Pera, Feride'nin uzattığı kağıtları aldı.

"Üçünü de şimdi mi çizdin? "

"Evet, üzerlerinde çalışılması gerekiyor hâlâ, fikrini almak istedim. "

"Birkaç küçük ekleme yapılabilir ama üçüde birbirinden eşsiz. Bir günde üç harika çizim, sandığımdan çok daha fazlası var sende Feride. "

"Mutlu olduğum zamanlar güzel şeyler yapıyorum. "

"O zaman seni hep mutlu edeceğiz. "

"Teşekkür ederim ama Memduh o işi kimseye bırakmıyor. " Gözü istemsizce telefona kaydı, hiç aramamıştı da bugün. "Hiç aramadı bugün. "

"Sen ara o zaman. "

"İşi çoktur şimdi onun, bölmek doğru olmaz. "

"Ben Memduh'u bir parça tanıyorsam doğru olur, ara sesini duyup biraz nefes alsın. Konuşmayı çok uzatmayın kurt gibi açım. " Pera yüzündeki gülümsemeyle çıkıp giderken Feride eline telefonunu aldı. Kararsızca baktı numarasına, dudağının iç kısmını dişleri arasına sıkıştırıp derin bir nefes aldı. Aniden arama butonuna basıp kulağına koydu telefonu.

O sırada toplantıda olan Memduh çalan telefonunun ekranında Feride'nin adını görmesiyle yavaşça ayaklandı.

"Buna bakmam gerekiyor kusura bakmayın. " Diyerek toplantı salonundan çıktı. Feride tam kapatıyordu ki telefon açıldı.

"Feride. "

"Seni merak ettim. "

"Sesini duymak o kadar iyi geldi ki. "

"Çok mu yoruyorlar seni? "

"Sorma. Sen ne yaptın, yanında da olamadım. "

"Anlaşmayı imzaladık, odama yerleştim çalışıyorum. "

"Seni bugün yalnız bırakmak istemezdim ama o kadar çok şeyle uğraşıyorum ki affet beni. "

"Saçmalama, senin sayende yapabiliyorum bu işi bir kere yanımda olamadın diye gönül koyacak değilim. Keşke ben senin yükünü hafifletecek bir şeyler yapabilsem. "

"Varlığın yetiyor. Sesini duydum ya tüm gün sorunsuz çalışabilirim. "

"Peki o halde sana kolay gelsin.

"Sağ ol güzel gözlüm, dikkat et. "

"Beni merak etme iyiyim ben, sen kendine dikkat et. "

"Allah'a emanet ol. "

"Sende. " Feride kapattığı telefonla derince bir nefes aldı. Memduh için bir şeyler yapmak ona iyi geliyordu. Belli belirsiz bir tebessümle çantasını alarak onu bekleyen Pera'yı daha fazla bekletmeden odasından çıktı.

Memduh toplantısına dönerken Feride'nin onu merak etmesi onu fazlasıyla mutlu etmişti. Feride onu merak etmiş, aramıştı. Feride'nin sesini duymuş, nefes almıştı.

...

Akşam yemeğinden sonra hanımların hepsi bahçede çay içiyor, Feride'nin işi ve anlaşması hakkında sohbet ediyorlardı. Miyase, Semra'ya taraf bakıp sordu.

"Nerde kaldı uşaklar, aramadın mı hiç? " Semra saatine bakarak cevap verdi.

"Yarım saate gelirler herhalde. "

"Viktoria ile babası ne zaman geliyor anne? " Nazlı'nın sorusuyla Feride'nin değişen yüzü Meryem'in gözünden kaçmıyordu.

"İki gün sonra geliyorlar. " O sırada Feride'nin telefonu çalmaya başladı. Feride dinlemek istemediği konudan kaçmanın yoluydu arayan kişi, eline aldığı telefonla gülümsedi.

"Hasret arıyor, müsadenizle. " Feride ayaklanarak açtığı telefonu kulağına koydu.

"Canım. " Dedi telefonu açar açmaz.

"Feride Hanım, doğrusu telefonu açacağından emin değildim. "

"Aa! O niyeymiş? " Konuşmaya devam ederken bahçede yürüdü. "Hayırdır inşaallah? "

"Eh her yerde genç armatör Memduh Harmancı ile müthiş yetenek Feride Yıldırım'ın haberi var görmedin mi? "

"Aman Hasret sende! "

"Kız ne güzel yakışmışsınız birbirinize öyle, köyün kızları çatlıyor hasetlerinden birde kulp takıyorlar ki görme. "

"Beter olsunlar! Boş ver onları sen ne yapıyorsun? "

"Ne yapayım kocamı özlüyorum. "

"Gören kaç aydır ayrı sanacak, hepi topu on gün oldu. "

"Ah Feride sen onu birde bana sor! Bahoz olmadan gökyüzü bile yabancı. "

"İki güne geliyorsun az sabret. "

"Ne gün geçiyor ne de gece, inanamıyorum şu iki gün geçsinde Bahoz'uma kavuşayım. "

"Şuna bak! "

"Bir an önce düğününüzü yapsaydık da kavuşaydım kocama. "

"Sanki çok ayrı kalıyorlar da! Her gece tandırlıkta sabahlıyorsunuz. "

"O bile yetmiyor. "

"Sabret şunun şurasında ne kaldı düğününüze. "

"Ne kaldı derken gelinliğimi ne zaman dikiyorsun? Modacı görümcem varken hayatta hazır gelinlik giymem ona göre. "

"Sen buraya gel de bakarız. "

"Ölçülerim sende var zaten, başla sana zahmet ben gelene kadar. "

"Bu akşam sana birkaç çizim atayım hangisini beğenirsen başlarım dikimine. "

"Aslında nişan kıyafetimi diktiğin zaman çizdiğin gelinlik vardı ya, ay Feride benim gözüm onda kaldı. "

"Tamam onu dikmeye başlarım, ölçü ve kesimlerini yapar dikimini de nişandan sonra yaparım. "

"Yetişir ama değil mi? "

"Lütfen yine başlama Hasret, nişan kıyafetin için başımın etini yedin bir ay öncesinden diktim. Gelinliğini bir hafta, on günde bitiririm, hem yarın kolumdaki açıyı da çıkaracaklar hemencecik dikiveririm biliyorsun elim hızlıdır benim. "

"Kapris yapmayacak mısın üç aydan aşağı dikemem diye? " Kıkır kıkır gülüyordu Hasret, Feride de gülüyordu yürürken. Bahçenin diğer ucuna kadar yürümüştü konuşurken.

"Düşüneyim bir, kafama eserse kapriste yaparım. "

"Ay Feride Bahoz arıyor! " Adını söylerken bile o kadar çok heyecanlanıyordu ki sesi titriyordu. Feride'yi güldürmüştü Hasret'in o heyecanı.

"Tamam hadi sen kocanla konuş iki güne burdasın nasıl olsa. "

"Tamam görüşürüz. " Hasret alelacele telefonu kapatınca Feride güldü. Arkasına dönmesiyle gülümsemesi yüzünde dondu. Günlerdir yüz yüze kalmamak için köşe bucak kaçtığı Hızır tam karşısında duruyordu. Bakışlarını düşüren Feride geçip gitmek için yürüdüğünde Hızır kolundan tuttu. Feride öfkeyle baktığı Hızır'ın elinden kolunu sertçe çekti.

"Sakın bir daha bana dokunma. " Hızır bitmişlikle üfledi nefesini. Pırıl pırıl parlayan gözlerle bakıyordu oysaki.

"Konuşmamız lazım, günlerdir benden kaçıyorsun ama bugün kaçamayacaksın! "

"Seninle konuşacak bir şeyim yok benim! "

"Ama benim var! "

"Umurumda değil! "

"Beni dinlemen lazım, lütfen. "

"Neyi dinleyeyim, yalanlarını mı yoksa beni nasıl acımasızca ateşe attığını mı, nişanlını mı, yoksa senin yüzünden istemediğim bir evliliğe mecbur kalışımı mı? Hangisine verecek cevabın var? "

"Özür dilerim, sana anlatmak istedim ama... "

"Ama beni ateşe atmayı tercih ettin! "

"Hayır! Her saniye ölüyorum Feride, tahammül edemiyorum, bir başkasıyla olma fikrine tahammül edemiyorum. "

"Kendi yaptığından şikayet etmeye hakkın yok. Senin yüzünden evleniyorum ben! Nişanlı olduğunu söyleseydin sen sanıp evlenmeyi kabul etmezdim! " Hızır nihayet Feride'nin neden Memduh'la evleneceğini öğrenmişti, o bile ayrı bir yara ayrı bir yük olmuştu.

Ne kadar çok yanlış yapmıştı öyle. Feride'ye kıyamayıp nişanlı olduğunu söyleyememesi Feride'yi tamamen kaybetmesine neden olmuştu.

"Bak daha ortada bir şey yokken vazgeçebilirsin. " Feride'nin yapmayacağını bile bile üzerine yıkılmış gerçeklerle bir umut çıkış arıyordu.

"Ben Memduh ile evleneceğim, benim canımın yandığı kadar sende yanacaksın! "

"Yapma Feride, lütfen yapma! "

"Ben değil sen yaptın. "

"Feride lütfen bir düşün kestirip atma. "

"Seni asla affetmeyeceğim! "

"Feride... " Feride duyduğu Memduh'un sesiyle hızla arkasına döndü. Memduh ikisine sorgular bakışlarla bakarken Feride endişeyle yutkundu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top