1.5 | Zambak
5. Bölüm
Zambak
⚜
Karlisya İmparatorluğu
Taç Toprakları - Başkent: Karia
♢
İmparatoriçe Livia, kahverengi saçlı kadının ona uzattığı kumaşı eline aldı. Koyu yeşil kadifenin üzerinde altın rengi ipliklerden zambak sembolü işlenmişti.
Livia kumaşı incelerken karşısındaki kadın konuşmaya başladı. "İstersen çift başlı kartal olanı da hazırlatırım."
"Bu iyi, Reya." dedi Livia kumaşı ona geri uzatırken. "Kartal sancakların üzerinde yer alacak zaten. Bu arada Ernavar'dan haber geldi mi?"
Buğday tenli, mavi elbiseli kadın kahverengi gözlerini kısarak yanıt verdi. "Ernavar Kraliçesi gelemeyeceğini söyledi." Reya, yirmi küsur yıldır Livia'nın arkadaşıydı. Buraya geldiğinden beri de nedimesiydi. Mektuplarını kontrol edebiliyordu. Daha önemlisi bir Reya, yarı Aragdı. Aragorna'nın kuzeyinde yer alan bu bölge savaşçı insanlarıyla ünlüydü. Asla Livia'nın yanından ayrılmayan bu kadın gerektiğinde Livia'nın muhafızlarından daha iyi iş çıkarabilirdi. "Kralı da öyle." diye ekledi.
Livia birkaç hizmetçinin ona getirdiği elbiselere bakarak konuştu. "Çok yazık. Arianus bunu duyduğuna memnun olmayacak."
Reya omuz silkti. "Marina Kralı'nın nişanlısı zaten birçok kez Ernavar'a gitmiş olmalı. Malum babası Kaspin'in son yüzyılda ortaya çıkan en güçlü korsanı."
Livia elbiselerin kumaşlarına dokunurken kıkırdadı. "Herhangi bir şekilde karşılaşırsak pek müstakbel unvanına göre davranamayacak."
"Bunun umurunda olacağını sanmıyorum." dedi Reya ayağa kalkarken.
Livia genç kızlardan birinin uzattığı koyu yeşil elbiseye baktı. "Bu olsun." dedi kıza. Zümrüt rengi elbisenin göğsündeki ve iç eteğindeki kumaş altın rengiydi. "Karlisya rengi. Ayrıca zümrüt tacıma uyacaktır."
Reya, parlak zümrütlerden yapılan tacı dikkatlice bulunduğu masanın üzerinden aldı. Karlisya imparatorunun tacı saf altındandı, üzerinde küçük zümrütler vardı. İmparatoriçenin tacı ise onlarca küçük zümrüdün iç içe geçmesiyle oluşmuştu, sadece güneyin zengin madenlerinde bulunan renkli altın taca iliştirilmişti. Yeşil altın ve zümrütlerin uyumu kusursuzdu. Ve taç yüzlerce yıldır Karlisya imparatoriçelerine aitti.
Livia, tacı eline alıp elbiseyle uyumunu incelerken, Reya onlara uygun bir kolye getirdi. Livia başını iki yana salladı. "Kolye tacın etkisini azaltabilir. Sade bir çift küpe daha iyi olur." Reya onu onaylarken odaya genç nedimelerinden biri geldi.
"Prenses Ariana sizi görmek istiyor."
"İçeri al." dedi Livia, Reya'nın getirdiği küpeleri incelerken. Kapının açılmasıyla odaya memnuniyetsizlik hissi dağıldı. "Evet, Ariana?"
Ariana kızgınlıkla elindeki sarı elbiseyi gösterdi. "Kral Theodemir'in nişan törenine katılacağımı söyleme bana, anne."
"Hepimiz katılacağız." dedi Livia. "Bir sorun mu var?"
"Babam da katılacak mı?" diye sordu Ariana merakla. "Ülkede kim kalacak?"
"Ağabeyin Arius." dedi Livia hızla. "Elbette vezirler ve konsey üyeleri. Törene gelince... herkes orada olacak, Ariana. Aragorna, Karinyaa ve hatta Valensiya."
Ariana, Livia'nın nedimelerine odadan çıkmalarını işaret etti. Ardından ahşap sandalyelerden birine oturdu. Nedimeler onay için Livia'ya baktıklarında Livia başını salladı. Elinde yeşil elbise olan genç kız elbiseyi sandalyelerden birinin üzerine bırakırken diğer nedimeler odadan çıktı. Kız da son bir kez selam verip oradan ayrıldı.
Ariana'nın sesi kesik kesik çıktı. "Bana bir kraliçe olacağımı söylemiştin. Kaspin Denizi'ne hakim olacaktım. Fakat şimdi o kadınla olan nişanına gideceğim."
"Nişana gitme nedenin bu değil, inan bana." Ariana'nın meraklı bakışlarına karşılık gülümsedi. "Arius'in burada kalma nedeni de ülkede kimsenin kalmayacağı değil."
"Ne peki?" diye sordu Ariana.
"Stelgon." dedi Livia. Ariana duygularını sakladı. "Karinya Düşesi Rasenna bana haber gönderdi. Stelgon Kontesi onun yeğeniymiş. Rasenna aslen Aragornalı, tıpkı benim gibi. Onunla görüşeceğiz."
"Stelgon'da ne var ki?" dedi Ariana merakla. "Maden mi? Deniz mi, ticaret mi? Orman bile yok."
"Üç büyük ülkenin arasında yer alıyor. Halkı da ilginç. Bilim insanları var mesela. Okumayı sevdiğin kitapların yazarları orada."
Ariana yanıtı bilse de sordu. "Fazla... kurnaz olmayacak mı peki? O Kontes, adı neydi? Rivena?"
"Diane Rivierra. Marina'daki nişan töreni sırasında onu inceleyeceğim."
Ariana'nın bakışları geniş pencereden dışarısına yöneldi. "Bunu Arius'a ne zaman söyleyeceksin?"
"Vakti geldiğinde elbet." dedi Livia yanındaki masadan gümüş sürahiyi alarak. "Henüz hiçbir şey kesin değil, aklını yormasına değmez. Hele de biz Marina'dayken burayı yönetecekse."
"Kendi seçmediği, sevmediği biriyle evlenmesi onu ne kadar mutlu edecek peki?" Livia bunları duyduğunda az kalsın şerbet koyduğu bardağı düşürecekti.
Bardağı Ariana'ya uzatırken ses tonu hala değişmemişti. "Almond şerbeti. Sevdiğinden."
Ariana şerbetten bir yudum aldı. "Ne zaman gideceğiz peki?" diye sordu bardaktaki şerbeti birkaç yudumla bitirirken.
"Bir hafta sonra müstakbel Marina Kraliçesini görmek için yola çıkacağız. Bu törene herkes katılacağına göre önemli biri olmalı." dedi Livia.
"Bir korsan." dedi Ariana gülerek. "Hadi ama? Başka birini bulabilirdi. Herhangi biri, Marinalı herhangi bir tacir falan."
"Korsan demişken..." Livia başını yana yatırarak konuşmaya devam etti. "Yeni misafirimizle görüşmüş müydün?"
"İstilacı Kraliçe mi?" Livia yanıt vermeyince Ariana konuşmaya devam etti. "Riuv." Ariana, Raev'in ismindeki harfleri tam olarak Karlisya tarzında söylemişti. Ardından tekrar etti. "Riev?"
"İsmi öyle söylenmiyor." dedi Livia yeniden gülümseyerek. "Raev demelisin. A ve e harflerinin üzerine bastır. En azından yabancılık çekmez."
Ariana başını iki yana salladı. "Her neyse. İstilacı'yla henüz görüşmedim."
"İstilayı düzenleyen o değildi, Ariana. Bizimle birlikte kalacaksa biraz daha merhamet gösterebilirsin. Tıpkı Arius gibi. Birkaç günde bir onu görmeye gittiğini biliyor muydun? İmparatora onu bir gün akşam yemeğine davet etmesini söyledi. Marina'dan döndükten sonra belki."
"Tamam. Onunla konuşacağım." Tam arkasına dönecekti ki durdu. "Dilimizi biliyor mu ki?"
"Altı yıldır Karlisya'da, birkaç kelime biliyordur." dedi Livia o giderken.
17.07.2017, 22.55
06.11.2020
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top