cenaze.
Ay'a gelirler ve Güneş'in cenaze töreninin ne zaman olacağını sorarlar. Ay ise bir süre beklemeleri gerektiğini söyler. Sonrasında her şey sessizliğe gömülür ve yıldız halkı beklemeye başlar.
Bir saat ve iki gün, üç hafta ve dört ay.
Beş tutulma, altı perşembe, yedi dönence.
Sekiz kırık, dokuz kayan yıldız ve on patlama.
On bir ay ve otuz gün.
Otuz birinci güne gelindiğinde yıldız halkı hazırlıkları yapmaya başlar. Tüm yıldızlar yavaş yavaş ışıklarını söndürür ve yaslarının girdabına son kez göz atar.
Yıldızlar el ele tutuşur ve hep birlikte ebedî uykunun ninnisini fısıldamaya başlar. Bu fısıltılar sonrasında yüce çığlıklara ve büyük tsunamilere evrilir. Yangınlar çoğalır, heyelanlar kasıp kavurur. Toprak kendini temizleyemez. Okyanuslardaki girdaplar çoğalır. Göğün bitiş çizgisi okyanusun sonsuzluğunda sonlanır.
O gece Ay son defa kendi ışıltısını
gök yüzlü canlılara yansıtır,
Güneş'ten aldığı son bilmecesini.
Gök yüzlü canlılar rahat ve şerefli bir uykuya erişir ve seraplar görmeye devam eder. Badem gözlüler son kez ışıklarını kendi içlerine kapatır. Gök yüzlü canlıların yavruları son kez minik avuçlarını açar, dua eder ve tebessümlerini yastık altlarına saklarlar.
Ay, cenazenin içinde cenin pozisyonuna bürünerek kıvrılır ve insanlar bunu hilâl olarak nitelerler.
Yıldızlar o gece intihar eder, birer birer.
Gök yüzlü canlılar ise bunları birer dileğe çevirir, bilmezlerdir ki bu onların son dilekleridir.
Doğal afetler kendi içerisinde savrulur ve bir daha yıkılışa taarruz etmezler.
Gök, okyanus ile kavuşur.
Gök yüzlü canlılar ise buna bir aşk hikâyesi yazarlar.
Karıncalar, uyur. Arılar çiçekleri
son kez öper.
Toprak, ateşinde kavrulur.
Ölüler, kendini temizleyemez.
Top, saksıdaki çiçeğe çarpar.
Saksı gider, çiçek kalır.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top