2. Bölüm

GÜMÜŞ KRALİÇE

⚜

Diyar

Kara Ülke, Zümrüt

Ak Kraliçe kehanetlere ve görülere değer verirdi. Çalışma odasında karşısındaki koltukta oturan kadın bunu bilerek gördüklerini anlatıyordu. Onun sağduyulu davranmasını bekliyordu. Oysa Kraliçe ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

"Morrigan bir bebek." dedi en sonunda. "Görüleri için çok erken değil mi?"

Aeralel günlerdir Morrigan'la ilgilenirken ve kuzeydeki savaşın sonucunu düşünürken yorulmuştu. "Moirende onu seçti. Kader ruhları Morrigan karnımdayken bile görüler gönderiyorlardı. Bir süre daha onun ejderha gücüne ve görülerine ben sahip olacağım. Kehaneti yıllardır araştıran biri olarak ne gördüğümü biliyorum, Nmery."

Nmerysa çenesini eline dayadı. "Peki babam ne diyor? Onunla konuştun mu?"

"Rhigmos günlerdir saraya uğramıyor. Nerede olduğunu ancak tahmin edebilirim." Nmerysa ile göz göze geldi. Nmerysa'nın mavi gözlerinde merak vardı. "Kütüphanelerde ve tapınaklarda Assos Kehaneti'ni araştırıyor olmalı. Hangisinde bilemeyiz. Akademilere ve okullara da gidiyor."

Nmerysa omuz silkti. "Kardeşime şimdiye dek bu kehanetten bahsetmeyerek hata yaptınız." Dymentsia en son mektubunda onlara öfkeliydi, Aradion ve Assos kehanetinden bahsetmişti. Neyden bahsettiğini Nmerysa hariç diğerleri biliyordu. "Onun yerinde olsam ben de size kızardım. Neyse ki kehanet kuzeydeki bir kraliçeden bahsediyor."

Aeralel bıkkın bir şekilde başını iki yana salladı. "Kaç saattir neyden bahsediyorum ben, Nmery? Seninle ilgili de anlatılanlar var. Bunu gördüm! Seni turkuaz bir denizin kenarında gördüm. Doğu Denizi'nin ötesindeydin ve aydınlığa hakim oluyordun. Benzerini kuzeyde gördüm, Dymentsia senin zıttın olan karanlığa hakimdi."

Nmerysa mantıklı davranması gerektiğini biliyordu. Doğu ona çok uzaktı ve şu an ilgilenmesi gereken onlarca başka mesele vardı. "Batıda kardeşkatili bir deniz kraliçesi ve karşısında bir birlik oluşturan Deniz Ejderi'nin gücüne sahip kardeşi var. Çok yakında bir deniz savaşı olacak ve ben bunu önlemezsem mahvolacağım. Denizin ötesinde bir kar prensesi olduğuna dair söylentiler dolaşıyor. Buz Denizi parçalandığında bazı parçaları batıya gitmişti ve buz halkının bir kısmı hala orada. Buz Diyarı'nda Salirhenia'nın kaç varisi olduğunu ve kimler olduklarını hala bilmiyoruz. Ülkemi düşünmeliyim, teyze. Doğuyu değil. Ayrıca ışık gücüm olduğunu sanmıyorum. Büyüyle ilgilenmiyorum ben."

"Bu büyü değil. Aydınlık senin kanında ve kanatlarında var. Ak Ejderha'nın gücünün yanında aydınlığın hakimiyetine de sahipsin. Ölümsüzler her daim dengeyi sağlar. Dymentsia'nın karanlığı ne kadar güçlenirse senin aydınlığın da o kadar güçlenecek." Aeralel sözlerini dikkatlice seçmişti ve Nmerysa'nın onu dikkate alacağını umuyordu. Fakat karşısındaki umursamaz yüz bunun tersini gösteriyordu. Gök Kraliçe'nin en büyük hatasını tekrar gördü ve sinirlendi. "Enerjine hakim olman seni bir kara büyücü yapmaz, Nmery. Zaten bir büyücü değilsin. Ama Diyar'da olan enerjiye saygı duymalısın. Kardeşim seni nasıl büyüttü bilmiyorum. Saraydan uzaklaşarak büyük bir hata yapmışım. Keşke yanında olup sana doğruyu ve yanlışı daha iyi gösterebilseydim."

Nmerysa öfkeyle ayağa kalktı. "Annem hata yapmadı! O bilgelikle yönetti ve beni iyi eğitti!"

Aeralel sakin bir sesle konuşmaya başladı. "Herkes hata yapar. Sen de hata yaptın, hatanın sonuçları çok ağır oldu. Ne kadar ağır olduklarını söylememe gerek bile yok. Athyrania'nın hataları senin sonun oldu, Nmerysa. Kar Kraliçesi buzun her şeyine hakim olurken sen kendi aydınlığına bile hakim olamıyorsun. Üstelik bunu yapabilecek güce sahipsin, sadece istemiyorsun."

"Ejderha gücü bana yetiyor, teyze. Aydınlığa hakim olmak sınırlarımın çok ötesinde."

"O halde sınırsız ol." dedi Aeralel.

Ak Kraliçe pencereye yöneldi. Zümrüt şehrinin koyu manzarasını görüyordu. Ay ve yıldızlar şehrin üzerindeydi. Uzun zamandır gün geceden kısaydı. Kardeşinin savaşı onun ışığa olan özleminin önüne geçmişti. Dymentsia ne kadar deli olursa olsun onun için endişelenmeden duramıyordu. Dymentsia ve Zerath'ın savaşı kazanma haberi kısa bir süre önce onlara ulaşmıştı. Zinaida yenilmişti. Nmerysa Kalsedon'un beyaz, gümüş ve gökkuşağı renklerini ne kadar görmek isterse istesin kardeşinin buraya gelişini görmeden gitmemeye karar vermişti. Onun iyi olduğunu görmeliydi.

Dymentsia onun diğer yarısıydı. Aydınlık ve karanlık, gündüz ve gece gibi birbirlerini tamamlıyorlardı.

Aeralel onun yanına geldi. "Dymen'i mi düşünüyorsun?"

"Zümrüt ve Oniks Saray'daki her şey bana onu hatırlatıyor. Halkı onu bekliyor." Duygularla arası hiçbir zaman pek iyi olamamıştı. "Ben de onu bekliyorum."

"O gelecek ve sen ülkene döneceksin." dedi Aeralel. "O zaman tek başına ne yapacaksın? Sen buradayken gücüne hükmetmene yardım edebilirim."

"Ak Ülke'ye gelmeyecek misin?"

Aeralel henüz bunu düşünmemişti. "Sarin'in Adaleti'nin yönetimi için döneceğim, Kalsedon'a gelir miyim bilmiyorum." Nmerysa'nın sözleri aklına takıldı. "Bu dediklerimi düşüneceğin anlamına mı geliyor?"

Nmerysa onunla göz göze geldi. "Kesin bir şey diyemem, teyze, ama haklısın. Dymentsia çok güçlendi ve ben onun karşısında durmak için kendimden ödün vermeliyim. Ben onun ikiziyim, onun karşısında durabilecek, ona denk olabilecek aydınlığa sahibim."

Aeralel ona gülümsedi, duyduklarına sevinmişti. "Senin için doğudaki tanıdıklarıma haber göndereceğim, onlardan bilgi isteyeceğim. Aydınlığa ve ışığa hakim olman için elimden geleni yapacağım."

"Neden bana yardım ediyorsun?" diye sordu Nmerysa. Onunla çok kez tartışmıştı, Aeralel'in ona yardım edecek olması ilginçti.

"Çünkü dengeyi sağlamalıyım. Kraliçelerin Savaşı'nda dengeyi sağlamalı ve ülkemi korumalıyım. Bu savaş er geç olacak, o vakit geldiğinde ben ikinizin yanında olmayacağım, gerekirse karşınızda olacağım. Gerekirse Mysania'nın yanında olacağım. Hepinizin eşit olması için, bu savaşın adil bir savaş olması için çabalayacağım."

"Bir zamanlar hükümden kaçmıştın, gizlenmiştin. Şimdiyse olayların tam merkezinde olacaksın."

Aeralel onu onayladı. "Ülkem ve ailem için."

♛

~Aeralel ve Nmerysa'nın konuşması hakkında ne düşünüyorsunuz?

~Sizce Nmerysa aydınlığa hakim olabilir mi?

♛

22.03.2019, 19.52