Klişe Ama Gerçek

Kurt ulumalarından irkilerek kendime geldim. İzbe bir yerde, gece karanlığına uyanmıştım. Karanlık yıldızların parlaklığı ile aydınlanıyordu. Oysa benim yaşadığım şehirde hiç böyle olmazdı. Yıldızlar hiç görülmezdi bile.
Biraz daha izledim.

"Cehennem böyle bir şey mi? "

Sorum havada asılı kalınca, etrafı gözetledim. Resmen kocaman bir tarlanın ortasındaydım.

Karanlık ruhumu titretiyor, hafif esintiler de bedenimi.

Bir kaç saniyelik düşünmenin ardından ayağımı bastığım toprak hareketlenmeye başlayınca bir kaç adım geriledim.

"Ne bu, deprem mi yoksa?"

Yer hızla sarsılmaya devam edince koşarak biraz daha uzaklaştım. Toprak çatlıyor, akıl almaz derinlikte çatlaklar oluşuyordu.

"Sanırım birazdan cehenneme düşeceğim. "

Sarsıntılardan kaçmayı bıraktığım anda toprak duruldu. Belirgince oyuk olan toprağın kenarına doğru yürüyüp aşağı baktım. Çukur çok derindi. Bu soğuk havada hiç bir şey gözükmüyordu.

Kenardan bir taş alıp, çukurun içine yolladım. Tak sesini duyunca ne kadar derin olduğunu anlayacaktım böylece. Biraz bekledikten sonra öfke içinde bir erkek sesi duydum.

"Hey!!! "

Çukurdan yukarı dev kanatlı bir yaratık-aslında insan- havalandı.

Şaşkınlıkla donup kaldığımda bu şey başını tutarak bağırıyordu.

" Kafama taş atmak mı? Yuh artık ya!"

Cevap veremeyecek kadar korkmuştum. Bir çift dev kanat, insan gövdesine takılı. O kadar mitolojikti ki!

Tam yanıma konup, yaklaştı.

"Neyse, Gördüğün gibi ben insan değilim. Feda derler benim türüme. Aşağıdan senin için geldim. Seni aşağıya götüreceğim."

"N-ne? "

Bıkmışçasına üfledi.

" İntihar büyük günah, bilirsin. Tanrı bu kullarını affetmez. "

Acele ile atıldım.

" Cehenneme mi götüreceksin beni? "

" Hayır yahu, sadece farklı bir yer. Dünyadan çok daha farklı. Burada öğrenmen gereken ne varsa öğrenip, geri döneceksin. Tanrı merhametlidir."

Elimi boynuma götürüp, utançla kaşıdım.

"Aslında ben dünyaya geri dönmek felan istemiyorum. O yüzden intihar ettim ya! "

Kanatlarını, anlamsızca kuyruğunu oynatan bir kedi gibi kıpırdatarak onaylamazca yüzüme baktı.

"İnsan dostum, tanrının merhametini hor görme."

İnatla anlatmaya çalışıyordum.

"Saçma bir bilim kurgu filmi gibi, cidden. Yani ben burda felsefik bir şeyler öğrenip dünyaya gideceğim sende bana yardımcı olan meleksin öyle mi? "

Derin bir kahkaha duyunca şaşkınca yüzüne baktım. Aralıksız güçlü kahkahalar atarak gülüyordu.
Gülünecek ne var der gibi bir ifade takındığımda kahkahasını azalttı.

" Benim türüm Feda diyorum sana!Melek değilim.İnsan dönüşümlüyüm ama şu an insan değilim. Elde ettiğim yaşamamımda büyük günahlar ettiğimden yanlış yolda olanlara Feda edildim. Senin gibi yanlış yolda olanlara eşlik ederek bende doğru yolu bulmaya çalışıyorum. Sonra benimde büyük günahlarım affedilecek ve geri döneceğim. "

Devam etti.

" Demem o ki, bana zorluk çıkarma ve ikimiz de doğru yolu bulup geri dönelim. "

Onu onayladım.Belli ki çekmem gereken bir ceza-veya ödül-vardı.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top