-13.BÖLÜM

"ben senin arkadaşınım."

"ben senin arkadaşın değilim. Çünkü arkadaşlar birbirlerine orospu demez."

Ne demek ben senin arkadaşınım demek. Halbuki ben ona karşı daha farklı şeyler hissederken.

"neyse ne niye buraya geldin." dedim sanki takmıyormuş gibi.

"Ece evde meraktan öldü. Her yerde seni aradık. Bide buraya geliyorum ki hanımefendi intihar etcek." iyice öfkelenmeye başladı galiba çünkü gittikçe gözlerinden alev çıkıcak. Ayrıca ne intiharı bunlar kafayı mı yedi.

"Ne intiharı kafayı mı yediniz."

" dademin ayakta napıyordun ben gelmesem atlıcaktın. Birde eve not koymalar merak etmeyin diye. O da yetmezmiş gibi telefonu da yanına almamalar neyin peşindesin kızım sen. "

"hiçbir şeyin peşinde değilim." sesimi yükselterek devam ettim. " sadece burada hava almaya kafa dinlemeye ihtiyaçım vardı o kadar. Telefonunda sarjsı bitmişti haber veremedim. Bende merak etmesinler diye not yazdım ne var bunda. "

"yani intihar etmeye gelmedin." dedi dademinki konuşmalarına göre sesinin tonunu düşürerek.

"gelmedim diyorum anlamıyor musun?" dedim dişlerimi sıkarak.

Cevap vermeyince çekip gitmeye karar verdim. Tam yanından gitcektim ki kolumdan yakaladı.

"Ne yapıyorsun bıraksana."

Bir nefes aldı. Sonra Gözlerimin içine bakarak "özür dilerim." dedi.

"Ne için bana gelmiş burada saçma sapan konuştuğun için mi?"

"Hayır. Burada dediklerimin hepsinin arkasındayım. Ayrıca ben haklıyım. Neyse onu sonra konuşcaz."

"Ne için özür diledin."

Derin bir nefes alarak her cümlesinde gözümün içine iyice bakarak "sana böyle davrandığım için." dedi.

" alıştım artık. Zaten umrumda da değil nasıl davrandığın. " kalbim ayrı hareket ediyor aklım başka. Ben ne dedim ya. Dediğim cümleler karşısında kolumu bırakarak arkasına dönerek gitmeye başladı.

Arkasından bakmayı bırakıp uçurumun başına oturdum. Tekrar ayak sesleri gelince kafamı ses gelen yere çevirdim. Baran tekrar geri geliyor noldu acaba.

"Ecenin yanına götürmem gerekiyor. Kalksan iyi olur."

"Tamam." diyip ayağa kalktım. Yanına yetişmek için biraz hızlandım.

"neyle gitcez eve." diyerek sessizliği dağıtmak için.

Cevap vermesini bekledim ama vermedi.

"kulağında sorun var galiba."

Yine cevap vermedi. Dademin öyle demiş olabilirim ama onun kırılması tuhafıma gitti. Sonuçta o benim neyim ki sevgilim mi, abim mi.

Taksiye binerek eve gittik. Benden önce davranarak zile bastı. Zile basılmayla kapı açılması aynı anda oldu.

"nerdesin sen ya." diye bağırmaya başladı Ece.

"hoşbulduk." diyerek içeri girdim. Herkes buradaymış arda, ada, emre.

Ada'da yanıma gelerek " çok korkuttun bizi nerdeydin? "

Bunlar gerçekten kafayı yemişler iyi ki mi hava alalım dedik. " hava almaya gittim. Keşke gitmez olaydım. Bu ne ya baran ayrı bağırıyor Ece ayrı bağırıyor." diye biraz sesimi yükseltim.

Emre'de "telefonunu yanına alsaydın. Bu kadar korkmazdık." dedi.

"telefonumun sarjsı bitmişti. Sarjsa takıp gittim. Telaş yapmayın diye de not bıraktım."

"notu öyle görünce çok korktum. " dedi Ece ağlamaklı bir sesle.

Yanına giderek " özür dilerim. Nerden biliyim sizin korkcağınızı ayrıca kendimi öldürmek tam bir aptallık olur. Hayatımda sizin gibi kişiler varken."

Ada'da yanımıza gelerek üçümüz sarıldık.

"Sıla nereye gittin." dedi arda.

"uçuruma gittim." diyerek kızlara döndüm.

"ada bugün bizde kalsan sorun olur mu?" dedim.

Ece'de bana destek olarak " bence de çok güzel olur hem." dedi.

Ada gülümseyerek "anneme haber vereyim ilk o zaman." dedi.

Anne kelimesi diyince benim yüzüm düştü. Anne kelimesi ne kadar güzel bişey. Herşeyini anlatabilirsin. Tamam arkasından iş çeviriyoruz ama onları sonra söylüyoruz. Biraz kızıyor ama hemen affediyor. Annemi ve babamı çok özledim.

Yüzümün asıldı fark ettiklerin de Ece hemen konuyu çevirmeye çalışarak. " Sıla hadi biz birşeyler hazırlayalım. Erkekler yemeğe kalıyorsunuz dimi. " dedi. Hayır yani niye davet ediyorsun zaten baranın yüzüne bakamıyorum. Ama bir yandanda hoşuma gitti. Beni çok merak etmiş. Tabi bir daha etmez. Niye öyle birşey dedim ya.

Baran kapıya dönerek " Benim gitmem gerekiyor. " dedi.

Emre'de " niye. " dedi.

Arda'da " ben kalırım ama güzel yapın. " dedi.

Arda öyle diyince baran kapının önünden ayrılarak koltuğa oturdu. Arda'nın yüzüne bakarak " aslında düşündüm de işim yok." dedi.

Ece'de bana dönerek "Hadi hazırlayalım." dedi. Ee de ne hazırlıcağız ki. Ben yemek yapmasını bilmem sadece kahvaltılık şeyler hazırlayabiliyorum. Ece'de bana dönerek "Ne hazırlıcağız." dedi.

"ben anlamam ki." dedim.

Ada'da kahkaha patlatarak " yemek yapmasını bilmiyor musunuz? " dedi.

Eceyle aynı anda " Evet. " dedik.

Mutfağa İlerlemeye başlayarak "ben size öğretirim." dedi. Bizde eceyle birbirimize bakarak kafamızı aynı anda hadi işareti yaptık. Bu yaptığımıza ikimizde gülünce herkes bize döndü. Ada'da "Hadi kızlar." diyerek mutfağa girdi.

Eceyle beraber mutfağa ilerledik. "Benim daha güzel fikrim var." dedi Ece.

"nedir o?" dedi Ada.

"hazır yemek siparişi verebiliriz." dedi Ece.

"bencede hem sonra da öğretirsin ben çok açıktım." dedim eceye destek vererek.

"Tamam." dedi. Ece'de cebinden telefonu çıkartarak aradı.

Yarım saat sonra...

Ada galiba çok açmış çünkü dakka başı saate bakıyor. " Nerde bu pizzalar ya. Tam yarım saat oldu birde yarım saatte orada oluruz diyolar." dedi ada. Dedi anda zil çaldı. Koşarak kapıyı açtı bu haline herkes gülünce hepimize dönüp öldürücü bakışlar attı.

Kendi kutusunu alıp diğerlerini de masanın üstüne koyup oturdu.

Arda'da kutusunu aldı. Sonra da emre eceyle kendisinin kutularını aldı. Baranla benimki kalınca birbirimize baktık. Kafasıyla al işareti yaptı. Bende aynısını ona yapınca tekrar yaptı bende ona yaptım derken uzadı da uzadı.

Ece artık dayanamamış olacak ki " alın artık. " dedi.

İkimizde aynı anda elimizi koyunca onun elleri benim ellerimin üstünde oldu. Kafamı kaldırarak ona baktım. o da bana bakıyormuş. Öksürük sesi gelince hemen ellerimi çektim.

Dademin noldu öyle ya arda'ya baktığımda sinirli gözüküyordu.

Yemekler yenildi falan derken erkekler ayağa kalkarak "biz gidelim." dedi emre.

Kızlarda ayağa kalkarak kapıya kadar eşlik ettik erkeklere.

Kapıyı kapatmamla kızlar kollarımdan çekmeye başladılar bir yandan da "herşeyi anlatıyorsun." dediler.

"Ne anlatacağım ki?"

Benim odaya çıkmaya başladık. Daha doğrusu beni çekmeye devam ettiler.

Yatağıma oturtarak " Baranla yemek yerken bakışmalar falan. " dedi ada.

"sana bağırmış bide öyle demiştin seni çok merak etti." dedi Ece.

"şimdi herşeyi dökülüyorsun." dedi ada.

"off abartıyorsunuz ne alakası var." dedim.

İkiside bana kötü kötü bakınca anlatmaya karar verdim.

"kızım sen gerçekten çok salaksın." dedi Ece.

"bencede hatta salağı bile geçmiş." dedi ada.

Tamam biraz öyle olabilir ama abartıyorlar.

"çoçuk senin için kapıyı kırdı haberin var mı?" dedi ada.

Ne dedi oha benim için kapı mı kırdı. Ay çok tatlı. Hep hayalimdir benim için kapı kırılması. Millet ne hayal eder ben ne hayal ediyorum ya.

"gerçektende kırdı mı?" dedim.

"Evet. Hem nasıl varya notu okuyunca da evden uçtu sandık." dedi Ece.

Ben naptım ya... Özür dilemem gerekiyor...

Bölümü nasıl buldunuz arkadaşlar vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top