-10.BÖLÜM
" Ne yapıyorsun? kızım sen. " sesinden biraz daha fazla bağırınca herkes bize baktı baran sayesinde.
Ne olduğunu şaşırdım. Birden tokat yiyince. Bir saniye şimdi aklıma geldi bu kız bana tokat attı.
Onun üstüne doğru yürürken Arda'da yanımıza geldi.
"sana niye tokat attı bu kız."
"Ne biliyim ayrıca sanane."biraz daha kızın üstüne doğru gittim.
"Sen hangi hakla bana tokat atarsın."
Kız hiç korkmuyor. Gülerek barana bakmaya başladı. İyice üstüne gidip yavaşça ellerimi kaldırarak kızın saçlarına yapıştım. "bir daha denesene." dedim.
Hala çığlık atıyordu. Baran bize doğru gelmeye başladı. Ne olduğunu anlamadan beni çekti ve kız elimden kurtuldu.
"Ne yapıyorsun? Bıraksana beni."
İyice kendine bastırarak beni "kapa çeneni." dedi.
"Bırak beni" diye cırladım. Karşımdaki kız bana hala gülerek bakıyordu. Bi bıraksa kızın saçını başını yolucam da bırakmıyor. Aklıma bir fikir geldi. Çok akıllıyım ya. İç ses kendini övmeyi bırak da faaliyete geç.
Baranın kolunu ısırmaya başladım. Baya acıtmışım galiba çünkü anında bıraktı.
"kızım napıyorsun? Kolumu hissetmiyorum." diye bağırmaya başladı.
"Bırak dediğimde bıraksaydın sende."
"oldu canım sevgilimin saçını iyice yol."
Baran'dan sevgilim kelimesini duymak çok tuhafıma gitti. Kalbim sıkışmaya başladı. İyice sinirlenmeye başladım. Bu kızı bana korudu. Kızım herhalde onu korucak, sevgilisi o. İç ses bi sus her yerde ortaya çıkıp durma.
"herhalde yolucam durup dururken bana tokat attı." tokat kelimesini diyince gözünden alev çıkıcak zannettim. Sinirle adını bilmediğim yani bana tokat atan kıza baktı.
"Evet. İpek niye tokat attın. Ortada sebep yokken. " demek adı ipek. İpek isminden tiksindim.
İpek'de baranın yüzünü görünce birden ciddileşti.
"Senin içine düşüyordu. Birde sen ona öyle bakınca. "
Ne dedi bu baran bana nasıl bakmışki. Tamam ikimizde gözlerimizi birbirimizden ayırmadan baktık ama- kızım çoçuğun sevgilisinin önünde içine düşüyordun. Bu da yetmezmiş gibi birde gözlerinizi ayırmadınız.
İpeğe doğru ilerleyerek elimle bir işareti yaptım. "birincisi ben onun üstüne düşmüyordum. O beni çekti." elimle ikiyi göstererek iyice üstüne gittim. "ikincisi onun bana baktığı felan yoktu." elimle üç işareti yaparak tam önüne durdum. "üçüncüsüde" dediğim an sol yanağına tokatı bastım. Kafası sağa doğru eğilirken " bundan sonra ilk onca nedenini öğren ondan sonra ne yaparsan yap."diyip yanından ayrıldım. Bütün okulda bizi izliyormuş sanki film çekiyoruz.
Okulun merdivenlere doğru giderken emreyle ece bana doğru geliyorlardı.
"kızım noldu bütün okul sizi konuşuyor."
"birşey olduğu yok ufak bir tartışma."
"ufak mı kıza bir tokat attı." sesin sahibine dönerek ardaya baktım. Cümlesinin devamını getirerek. "Kız eminim şuan yanağını hissetmiyordur." dedi.
"Sen niye geldin arkamdan."
"yanlız bırakmak istemedim."
Kahkaha patlattım ama içten bir kahkaha olmadığı belliydi.
"Sen zaten beni yanlız bıraktın. Şimdi git başımdan."
"Sıla bilmediğin çok şey var. İzin ver anlatıyım."
"hiçbir şey dinlemek istemiyorum." diyip okulun içine girdim.
ECE'DEN
Sıla okula girince ardaya dönüp "kızı artık rahat bırak." dedim.
"bilmediğiniz çok şey var. Bari sana anlatıyım dinleyince anlıcaksın benim suçumun olmadığını."
"iki dakikan var. Anlattın anlattın anlatamadın gerisini sen düşün."
"çok teşekkür ederim." diyip anlatmaya başladı. "biz ogün hiçbir şey yapmadık Duru'yla.
"Sıla öyle demiyor ama"
"Evet. Bende öyle görseydim bende yanlış anlardım."
"ee neresinde haklısın o zaman."
"Duru beni tehdit etti."
"Ne tehdidi."
"ailelerimiz biz büyünce evlendirmeyi düşünüyormuş duruyla beni."
"yani."
"biz de duruyla anlaşma yaptık."
"anlaşma dediğin şeye bak."
"yanlış anladın."
"nesini yanlış anladım."
"videoya çekiyorduk. Duru babasına başka biriyle birlikte olduğunu söylicekti. Bende öyle kızla evlenmem dicektim."
"ama bu onu yapmadığınız anlama gelmez."
"öyle birşey yapmadık zaten üstümüzde yarıya kadar carşaf seriliydi. Altımızda kıyafetlerimiz vardı. Duru üstüne göğüs bölgesine sanki onun göğüsüymüş gibi birşey giymiş."
"neresinde tehdit bunun."
"eğer böyle bir video çekmezsek ailesini ikna edemezmiş ve sılaya söylermiş ailelerimizin bizi evlendirmek isteğini."
"kızın zor zamanlarında yanlız bıraktın."
"hepsi ailem yüzünden şuan konuşmuyoruz."
"Nasıl yani?"
"evi terk ettim."
"yani senin hiç suçun yok."
"Evet. Ama bunu sılaya anlatamıyorum."
"ben konuşurum sılayla."
"gerçekten mi? " dedi gülerek çok seviyor be benim arkadaşım boşuna mı üzüldü.
"Evet. Hatta şimdi konuşmaya gidiyorum."
"çok teşekkür ederim."
Yanından ayrılarak sılayı aramaya başladım. Bulduğumda herşeyi anlattığımda şok yaşadı.
SILA'DAN DEVAM
Ben üzülmiyim diye herşeyi saklamış. Keşke olan biten olayların hepsini anlatsaydı. Sıradan kalkarak eceye döndüm.
"ardayla konuşmam gerek."
"Tamam canım. Ama gitmene gerek yok."
Anlamayan gözlerle bakınca kapıyı gösterdi.
Başımı yavaşça kapıya doğru çevirdiğimde Ardayı gördüm. Sıradan çıkıp yanına ilerlerken oda bana doğru gelmeye başladı. Birbirimizin tam önünde durduk. İkimizde gözlerimize baktık. Biraz daha bakınca birbirimize sarıldık.
Ben kapıya doğru bakarken o da sınıfa dönüktü. Nedense eskisi kadar kollarını bana sardığında kendimi güvende hissetmedim.
Biraz daha öyle dururken Emreyle baran bizim sınıfa girecekleri sırada bizi görünce şok oldular. Bunların burada ne işleri olur. Emre Ece ye doğru gitti. Baran hala bize bakıyordu.
BARAN'DAN DEVAM
Neler olduğunu anlamadım. Onları öyle görünce neye uğradığımı şaşırdım. Sevdiğim kız başkaların kollarında kalbimi hissetmiyorum. Paramparça galiba. Ben birde arda'yı hesap sorcam diyorum onu nasıl üzer diye. Halbuki üzüldüğü felan yokmuş.
Sınıftan çıkarak arka Bahçeye ilerledim. Tamam benim sevgilim var ama keyfimden değil hepsi sılayı korumak için.
Gönül hırsızım kalbimi çaldın. Şuan yaşayamıyorum. Senin için önemli değilse bana geri ver.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar 😘❤
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top