1.5
"Chris bendim, Mira."
--
"N-ne?"
"İki hafta öncesine kadar İnstagramdan mesajlaştığın Chris, bendim."
Mira kendisine dümdüz şaşkın bir ifadeyle bakarken Johnny çaresizlikle kendisini açıklamaya devam etti. "O gün, telefonla uğraşırken Chris'e yani bana mesaj yazdın yakalanacağım diye panik olup birden bağırdım sana. Sonra sen Chris üzerinden de azar atıp engelledin."
"Bay De-"
"Johnny, Mira. Lütfen. Senden hoşlandığımı söyledim sen de benden hoşlanıyordun. Mesajlaşırken öyle söylemiştin."
Johnny Mira'nın üzerine doğru bir adım attığında kadın kapıya doğru büyük iki adım attı. Kadın ardından kapıyı açık bırakacak şekilde koşarak gözden kayboldu.
Johnny kadının arkasından ağzı açık şaşkın bir ifadeyle bakakaldı.
-
"Chris gülmeyi kes." dedi Mira, sinirle adamın omzuna sert bir şaplak atarken.
"Ne vuruyorsun be!?" diye sitem etti Chris, kahkahalarının arasında.
"Sen git aşık olduğun adama önce her şeyi anlat, sonra o söyleyince topuklarını götüne vura vura kaç, bir de gel bana vur. Hem suçlusun hem güçlüsün."
"Ben neden sana anlattım ki zaten ya?!"
Chris kibirle gülümsedi. "Çünkü benden başka arkadaşın yok."
"Hayır, lanet olsun ki yok! Dedim ki belki yardımcı olur, bir fikir verir! Ama nerde anca alay etsin."
Chris elleriyle gözlerini yelpazeledi. "Ay dur hatırlatma, şimdi gülmekten ağlayacağım ve makyajım akacak."
Mira ona gözlerini devirdiği sırada. Stüdyoya yanında arkadaşı ve peşindeki asistanı ile giriş yapan Johnny ile göz göze geldi.
Kaşlarını çatmış kendilerine doğru bakan adamdan gözlerini ayıramıyordu. Chris'in kendisine söylediği şeyler de bir uğultudan ibaretti. Sknunda önünde dikilen sarışın adam kadının odağının nerede olduğunu çözdü.
Kadının önünden çekilerek yanına geçti. Elini omzuna attıktan sonra "Kızım, adamın bakışlarına bak! Seçe seçe onunla karşılıklı sahnem olduğu tek çekim gününü seçmiş olmanız..." diye sızlandı ama yüzünde alaylı bir gülüş vardı.
"Umarım bir tane patlatır, o yakışıklı yüzüne." diye homurdandı Mira, adamın omzundaki kolunu silkeledi.
Hayretle tek kaşını kaldırdı Chris kadının gözlerine bakarak. "Bir tanecik arkadaşını hemen sattın, hemen yeni sevgil--"
Chris böğrüne yediği dirsekle sözlerinde boğuldu. "Chris!?!" diye uyardı Mira, dişlerinin arasından onu.
Birkaç metre öteden bir kadın Chris'in adını bağırdı. "Hadi çekime başlıyoruz." Chris geleceğini söyledi ve gerçekten Johnny'yi deli etmek istiyor gibi Mira'nın yanağından bir makas alarak ona göz kırptı, kadın tepki gösteremeden çağrıldığı yere koştu.
Mira onun gidişini gözleriyle takip etti. Üzerinde bakışlar hissettiğinde gözleri Johnny'ye kaydı. Tam da korktuğu gibi kendisinin olduğu yere bakıyordu. Daha sonra yakışıklı oyuncu sinirli bakışlarını karşısına gelen adama çevirdi.
Kimse bir şey farketmeden gülümseyen ve sakin bir poker suratı yerleştirdi yüzüne Johnny.
Mira gergin bir şekilde, kameraların dönük olduğu sahneyi izlemeye başladı. "Herkes hazırsa..." diye bağırdı yönetmen. Koltuğuna doğru yürüdü ve oturdu. "Motor... ve kayıt..."
"S-sizin olduğunu bilmiyordum efendim." dedi Chris, Johnny'ye korku dolu gözlerle kendisini açıklamaya çalışan bir adamı oynuyordu.
"Herkes bilir." dedi Johnny sıktığı dişlerinin arasından. "Burada değerli şeyler bana aittir." Söylediği her kelimeyi bastıra bastıra öfkeyle söylüyordu.
Mira adamların oyunculukları karşısında şoka girdi. Patronunun kayıp elmasını çalmadığını kanıtlamaya çalışan Chris yüzüne bir yumruk yedi ve onun şiddetiyle yere düştü.
Johnny acımasız gözlerle belindeki silahı bir çırpıda çıkardı ve yalvaran adamın yakarışlarına aldırmadan ateşledi. Ardından soğuk tavrını bozmadan sahnedeki odadan ayrıldı ve yönetmen çekimi bitirdi.
"Harikaydı!" diye bağırdı çoşkuyla koltuğundan kalkarak. "John o yumruk... Çok... Çok gerçekçiydi dostum. Chris tebrik ederim çok iyi aldın darbeyi."
Chris yüzünde yalancı bir gülümseme ile teşekkür etti. "Hadi!" diye bağırdı yönetmen adamın üzerindekini işaret . "Üzerini değiştir iki ayrı plandan daha çekeceğiz."
Sarışın adam kafasıyla onaylayarak kendilerini izleyen Mira'ya doğru seri adımlarla yaklaştı. "Çok iyiydi Chris." diye yorum yaptı Mira hayranlıkla, daha önce adamın sahnelerinden birini izleme fırsatı olmamıştı ve az önce izlediği sahneyi oldukça beğenmişti.
"Ilk oyunculuk deneyimine rağmen müthişti. O tokadın gerçek olmadığını kimse iddia edemez."
"Değildi zaten." dedi Chris, yürürken yüzünde bu sefer pek de eğlenmediğini gösteren bir ifadeyle arkadaşına döndü.
"N-nasıl yani?" diye sordu şaşkın Mira.
"Senin o manitan gerçeten şaplağı yapıştırdı demek istiyorum." Mira gülmemek için dudaklarını ısırdı ama yüzündeki o ifadeyi gizleyemiyordu. Chris kendisine döndüğünde yakalandı.
"Bakıyorum bu sefer eğlenmiş görünüyorsun!"
"Ö-özür dilerim." dedi Mira gerçek duygularla. "Sadece o tokadı herkes rol icabı zannedip seni övünce..."
"Çok sert vurmadı zaten..." ye sesini yükselterek araya girdi Chris. "Oyunculuğumla büyüttüm şiddetini ama yedim tokadı bir kere. O Johnny'ye de aşk olsun o gaza gelsin diye yaptıklarımın karşılığı bu muydu?"
Mira'nın ifadesi eğlenmişten meraklı bir ifadeye döndü. "Ne yaptın?"
Bu arada kostüm odasına ulaşmışlardı ve Mira elinde Chris'in giymesi gereken temiz gömleği tutuyordu. Adam onu elinden aldı ve bir çırpıda üzerindeki gömlekten kurtuldu, yenisini giyinmeye başladı.
"Hiç. Hiçbir şey." diye geçiştirdi kadının sorusunu. Düğmelerini ilikleyerek sahnenin olduğu stüdyoya koşar adım ilerledi koridorda. Mira peşinden ona yetişmeye çalışırken az önce ağzından kaçırdığı şey hakkında sorular sorsa da Chria umursamadan tekrar kalabalığın içine girdi.
Herkes adama gömleğinin düğmeleriyle uğraşırken tuhaf bakışlar atmadan yapamadı. Mira da bakışlardan payını almamak için sesini çıkarmadı ama üzerinde birkaç kişinin gözü olduğunu hissedebiliyordu.
"Harika, acee etmene sevindim Chris." dedi yönetmen herkesten farklı bir bakış açısıyla. "Haydi yapalım şu işi!"
--
"Hadi kızım akşam oldu ya. Git al artık şu kıyafetleri de çıkalım. Daha bana pizza ısmarlayacaksın."
Mira karşısındaki adama 'Ne alaka?' der gibi baktı. "Hadi Mira, üç hafta boyunca adamdan kaçamazsın."
Mira öyle yapabilmeyi umuyordu aslında ama sonunda karşılaşmak zorunda kalacağını biliyordu. Sabahtan beri yine peşini bırakmayan arkadaşının çenesinden bıktı. Dönen sandalyede oturan adama oflayarak dönüp durduğu küçük odadan dışarıya çıktı.
Bir tek Johnny'nin kıyafetlerini kostüm odasına teslim etmesi gerekiyordu. Sabah adam konuşma yaparken koşarak kaçtığı için daha öncesinde de bütün duygularını aleni aleni adama anlettığı için kaçmaya çalışıyordu.
Kaçıyordu çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyordu. İki haftadır kendisine dargınmış hatta bazen sinirliymiş gibi davranan adam haftalar öncesinde kendisinden hoşlanan adam olduğunu söylemişti ve o Johnny Depp'ti.
Gerçeten böyle bir durumda ne yapılır?
Koridorları dolanırken karşısına çıkan genç kadın ile gülümsedi. "Hey..." dedi kadına yaklaşırken. "Bay Depp... Şey yani kostümleri toparlıyordum ve o şey..."
"Çıkacağını söyledi..." dedi esmer kadın, ona gözlerini devirerek. Esmer kadın Johnny'nin set asistanından başkası değildi. "Kostüm muhtemelen odasında bir yerdedir."
"Teşekkür ederim." Mira'nın normal dışı sevinci kadının tuhaf bakışlarıyla karşılık buldu. "Kolay gelsin." dedi kadın, tuhaf bakışlarıyla oradan uzaklaşmadan önce.
Mira hemen yakışıklı, aşık olduğu, heyecandan kalp ritmini bozan, kendisinden hoşlanan, sabah kendisi ile duygularını paylaşan, koşarak kaçtığı adamın odasına doğru adımlamaya koyuldu.
Geldiğinde üzerinde Johnny'nin ismi yazılı olan kapı aralıktı. Karanlık oda koridorların florasan lambasından sızan ışıkla hafif aydınlanmıştı.
Mira odayı aydınlatmak ve kostümü bulmak için ışığın düğmesine bastı.
Kapının hemen karşısındaki koltukta yatan adam, boş bulunduğu için ürkmesine ve ufak bir çığlık atmasına sebep oldu Mira'nın.
Adam ışığa alışkın olmayan gözlerini yüzünü buruşturarak açtı. "Mira?"
"B-Bay Depp?! Ş-şey kıyafetlerinizi toparlayacaktım... A-asistanınız çıktığınızı söyledi. Siz neden orada uyuyordunuz?"
Johnny yattığı yerden doğruldu. Hafif kaşları çatık bir şekilde ayağa kalktı. "Benim çıkmamı mı bekledin?"
Üzerine gittikçe geriye giden kadına doğru adımladı. Çevik bir hareketle arkasında kalan kapıyı kapattı. Kadın yuvasında dönen anahtarın sesini duyduğunda gözlerini korkutla büyüttü.
Bir adım önünde birkaç santim yukardan gözlerini gözlerinden ayırmayan adam "Bu konuyu konuşana kadar kaçmak yok artık." dedi kararlılıkla. Bir eli kadının yüzünün yanında kapıya dayalı, aralarındaki mesafeyi sabit tutuyordu.
"Ba-Bay Depp.."
Johnny duyduğu isimle sakinleşmek için gözlerini kapattı. "Johnny, Mira! Johnny."
Tekrar nefes alıp sakinleşti kendisine ürkmüş gözlerle bakmaya devam eden kadına sakin ses tonuyla konuşmaya devam etti. "O Chris ile aranızda bir şey mi var? Bu yüzden mi kaçtın sabah? Bahsettiğin o bana hissettiğin aşk, heves miydi?"
"Hayır." dedi Mira anında cevap verdiği için bir an utandığını hissetti.
"Hayır, ne?" Johnny tekrar iki hafta önceki umutlu haline geri döndü sanki. Yüzünde kadının telaşından keyif alan yan bir gülümseme oluştu.
"Chris, o benim arkadaşım."
"O göt herif sabahtan beri gözlerimin içine baka baka benimle dalga geçiyor." diye sinirle gözlerini kapatarak kendi kendine söylendi Johnny.
"Peki bana olan hislerin?" diye hevesle sordu Johnny. "Ne hissediyorsun Mira?" Gözleri kadının dudaklarına kaydığında bir an sustu ve yutkundu. "Şu an seni öpmek istediğimi söylesem benim bunu yapmama engel olur muydun?"
Mira adamın gözlerinin dudaklarına kaydığını gördüğünde hiçbir şey söyleyemedi. Sabahtan beri Johnny'den duyduğu şeyler bir rüyadan mı ibaretti. Yıllardır kendi halinde aşık olduğu adam dalga geçer gibi kendisine ağır hareketlerle yaklaştı.
Aralarında bir nefeslik mesafe kaldığında Johnny kadının rahatsız olduğuna dair bir işaret var mı diye kadının gözlerine baktı.
Mira, adamın yoğun bakışlarından sonunda yüzündeki sıcaklığın dayanılmayacak hale geldiği için ellerini kendisine yelpazelemekte buldu çözümü.
Johnny hafif geri çekilerek onun bu haline güldü. Günler sonra yüzünde oluşan ilk gerçek gülümsemeydi bu.
Johnny eğildi eğildi eğildi....
Aralarındaki mesafe tekrar bir nefes kadar azalmıştı. Mira gözlerini kapatmış, nefesini tutmuş olacakları beklerken duyduğu telefon sesi ile adamın kıskacından kurtuldu.
Sanki biri onları bu halde yakalamış gibi telaşlanmıştı. Kimsenin görmediğini yalnızca telefonla arandığını farketmesi biraz zamanını aldı.
Johnny'nin yine sinirini sakinleştirmeye çalıştığını gördüğünde yüksek sesle çalan telefonunu cebinden çıkarttı ve kim olduğuna bakmadan açtı.
"Alo Mira." dedi hattın ucundaki Chris. Mira tam ona azar atacağı sırada "Baban burada." dedi, kadının daha önce hiç duymadığı ciddi bir ses tonuyla.
.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.
Kelime Sayısı: 1436
Yayınlanma Tarihi: 29 Ekim 2023
BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN ARKADAŞLAR
CUMHURIYETIMIZ 100 YAŞINDA
Ay bi coşkuyla doldum ki anlatamam sınırımızın az ötesindeki saldırılarda ölen masum çocuklara da çok üzülüyorum yemin ediyorum bu duygu karmaşası beni mahvediyor. Çünkü aynı şeylerin benzerlerini kendi hayatımda da yaşıyorum.
Bu arada arkadaşlar önemli bir duyuru
🌟⚠️🌟
Lütfen bölümleri okudukça oy atın. Gerçekten insanın yazma isteği kalmıyor. Bakın bazılarınız okuma listelerine falan ekliyor bu yüzden minnettarım ama oy başka ya. Sizden içtenlikle rica ediyorum. Oy atın. Sadece bu kitaba da değil okuyup beğendiğiniz her kitaba
Sevgilerimle
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top