⇝ Gökkuşağı Grisi | ALINTI

Önceden kaydımı yaptırdığım yurda gelip eşyalarımı bıraktığımda tüy gibi hafiflediğimi hissettim. Bavullarım o kadar ağırdı ki, onları dolabıma nasıl yerleştireceğimi veya hepsinin sığıp sığmayacağını bile bilmiyordum. İdil ne bulursa tıkmıştı. Güzel elbiseler, kozmetik malzemeleri, çeşit çeşit topuklu ayakkabılar... Hatta kendi hazinesinden bile bir şeyler katmıştı bavuluma. Bilekten bağlamalı kırmızı topuklu ayakkabısını bile bana vermişti. Okuldan yurda gidip gelirken bunlar bana nerede lazım olacak diye her sorduğumda cevabı hazırdı; "Belki çılgın partilerde yakışıklı mirasyedilerle tanışırsın ve güzel görünmen gerekir."

Kendisinin hayal gücüne hayran olmakla birlikte garipsiyorum da. Ama ben ona söyledim, bu kadar aşk filmi izleme diye ama dinleyen kim... Üniversite hayatının o filmlerde, dizilerde olduğu gibi çılgın partilerden ibaret olduğunu sanıyor. Ben neyse de, o hayal kırıklığına uğramasa bari.

Her şey bir yana, ailemden ayrılmak oldukça zor gelmişti. Bunun sonsuza dek sürecek bir ayrılık olmadığını biliyordum ama yine de kolay değildi işte. Annem benimle gelme konusunda sayısız ısrarlarda bulunsa da hiçbirini kabul etmedim. Çocuk değildim, büyümüştüm ve Sevinç Hanımın da artık o küçük çocuk olmadığımı anlaması gerekiyordu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top