SEVGİ

Sidhart;
Jameela'yla arabaya binip onlara gittik.
"Jameela bu akşam ablamlarda kal yarın sabah için daha kolay olur hem ablamda aynı şeyi söyledi."
"Raha-"
"Bunu söyliyicek evreyi geçtik."

İkimizde güldük.

"Sen burda bekle ben bavulumu alıyım o zaman."
"Anahtarı ver ben alırım."
"Peki."

Arabadan inip eve girdim. Jameela'nın bavulunu aldım. Odadan çıkarken komidinin üstünde duran defter dikkatimi çekti. Defteri elime aldım.
Are Jameela'nın günlüğü.
"Heralde unuttu. Bav-u-llll-una koymıyım. Jameela bunu burda unuttuğuna göre ben alırsam burada unuttuğunu sanıcak. Saçmala Sidhart niye alıyım kızın günlüğünü..... çünkü onun sevgilisiyim daha ilerisi müstakbel nişanlısıyım buna hakkım var. Okusam ne olucak zaten her şeyi biliyorum. Ama eģlenceli olabilir. Are yâr ne yapıyorum ben. Alıyım şunu arabada veririm Jameela'ya . Yine kendi kendime konuşuyorum yürü Sid yürü. Jameela bekliyor."
Evden çıkıp arabaya gittim.

Bavulu bagaja koyup arabaya oturdum.

"Sidhart içerde o kadar uzun süredir ne yaptın?"

Günlük! Günlüğüde bagaja attım. Neyse inince veririm.
"Hiç.... Bir şey unutmuşmusun diye baktım."
"Hm... peki."

Arabayı çalıştırdım. 15 dakika sonra anlamlara gelebildik.

"Are nerede kaldınız yâr?"
"Geldik abla."
"Realy? Görebiliyorum. Nerde kaldınız diye soruyorum."
"İşimiz vardı."
"Are şuna bakın ablasına nasıl cevap veriyor."
"Ablacım eve girebilir miyiz?"
"Jameela gittikten sonra görücem ben sizi Sidhart-ji. Hoşgeldin Jameela'cım."

Jameela gülümsedi "Merhaba Rohini abla." Dedi.
"Hadi geçin içeri."

İçeri geçtik. Eniştem Anjali ve Sameer'le oynuyor. Sesimizi duyunca bize döndü.
"Hoşgeldiniz çocuklar."
"Merhaba enişte."

Sameer "Jameela ablaaa." Diyerek Jameela'nın kucağına koşup atladı.

"Bu evde aşırı bir Jameela sevgisi var." Dedim kimsenin beni takmayacağını düşünerek. Ablam yanıma gelip kolunu omzuma koydu.

"Haklısın bu evdeki 'herkes' Jameela'yı çok seviyor. Hatta bu sevginin en büyüğüde seninki."
"Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum."

Odama giderken ablam arkamdan
"Ah duygusuz çocuk ahh utanmayı bile beceremiyorsun." Dedi gülerek.
Hiçbir şey demeden yürümeye devam ettim ve odama girdim.

Ablam içerde hâlâ konuşuyor.

"Are yâr bu çocuk beni hiç umursamıyor. Ben seni haftaya görücem Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui orada didi didi (ablacım ablacım)  diye peşimden koşucaksın. Bende o gün böyle arkamı dönüp gidicem."

Odamdan çıkıp ablama baktım.
"Abla lütfen nefes al ve lütfen sus."

Eniştem kafasını çocuklardan kaldırmadan;
"İkisinide beceremez." Dedi. Böylelikle top benden ona geçmiş oldu.

"Are! Rahul!"
"Rohini boşver hayatım. Hem o daha küçük bilmez."
"Eveet çok haklısın o daha küçük ama sen? Değilsin."
"Are ben mi? Konu ne zaman bana geldi."
"Sen düşüne dur. Anjeli'nin yemek Sameer'in uyku vakti."

Ablam Anjeli ve Sameer'i alıp odasına çıktı. Eniştem bana dönüp;
"Ben ne yaptım yâr."
"Sen düşüne dur." Dedim ablamı taklit ederek.

"Seni kurtarırken kendimi ateşe attıp senin yaptığına bak. Hep senin yüzünden Sid."
"Üzgünüm enişte. Sen en iyisin."
"Sen iyisin diyerek işin içinden çıkmaya çalışma bu ablanda işe yarayabilir bende......evet bendede yarar... Hâlâ ne yaptıģımı bulamadım."

Eniştemin yanına oturdum.

"Yaşlanamaya başladın enişte."
"Sana taş çıkarırım."
"Biliyorum."
"Ne yaptım?"
"Ben ablama nefes al ve sus dedim sende ikisinide beceremez dedin."
"Benim karım neden bu kadar alıngan?"
"Alıngan değil sadece seni çok fazla seviyor."
"Ağzına hiç yakışmıyor şu terimler."
"Ablam buna terim dediğini duyarsa seninle bir daha konuşmaz."
"Bunu yapamazsın."
"Öyle bir yaparım ki enişte."
"Jameela gidiyor diye eski Sid geri döndü galiba."
"Abla!"
"Are yâr sus tamam bir şey demedim."

Jameela odasına yerleştikten sonra geri döndü.

"Jameela bu adamla ömür geçmez yâr bana sana söyliyim yol yakınken dön."

Jameela gülümsedi.
"Are Rahul bhai bazen bende öyle diyorum biliyor musun ama bir kere evet dedik şimdi vazgeçersem çok üzülür buna dayanamam."
"Are vâh! Jameela tam eyvah gitti birde Sid'in tribi çekicez derken son anda üstü kapalı hallettin işini."
"Rahul bhai ben avukatım unutma."
"Nasıl unutabilirim senin patronun benim karım ve kendisi çok iyidir."

"Teşekkür ederim Rahul Ali Khan"
"Rahul Ali Khan olduysak durum vahim demektir."
"Kendini kurtarmak için beni övme."
"Kendimi kurtarmak için demedim ki hayatım geldiģini bile görmedim."
"Sameer seni istiyor uyumak için."
"Peki gidiyorum."
"Git."

Enişem yukarı çıkınca ablam gülmeye başladı.

"Seviyorum bu adamı."
"Abla? Bu nasıl sevmek adama çektiriyorsun."
"Bunlar olması gereken şeyler Sid. Hem sen Jameela'nın hep böyle sessiz kalacağını mı düşünüyorsun. Are kardeşim çok yanılıyorsun. Düşün 5 yıl sonra hayır hayır o kadarda gitme 2 yıl evet evet hatta 1 yıl sonra yada biz şunu 3 ay yapalım. Bir bakmışsın Jameela hiç olmadıģı kadar kurnaz hiç çıkmadı kadar sesi yüksek."

"Rohini abla? Sen ne yapıyorsun?"
"Are yâr bana bırak. Hm evet devam ediyorum. Bir bakıcaksın Jameela çok değişmiş evet evet 3 ayda. Bir bakıcaksın ki artık seni daha çok seviyor sana daha çok değer veriyor seninle her şeyini konuşabiliryor. Bir bakıcaksın hayatın değişmiş güzelleşmiş. Sevgi sevdikçe çoğalır kardeşim bunu sakın aklınızdan çıkarmayın. Ve değerini bilin."

"Ah siz avukatlar. Her neyse ben kahve alıcam isteyen."
"Ah siz odunlar! Rahul'den dahada odunsun Sidhart."
"Kahve?"
"İstemiyorum!!"
"Peki.."

Mutfaģa gitmek için kalktım. Ben gittikten sonra Jameela ve ablamın konuşacağını bildiğim için onların göremeyeceği bir yere geçtim.

"Jameela biraz durgunsun buradan gideceğin için sanırım."
"Sizi özliyicem Rohini abla bir hafta olsada size çok alıştım biliyorsun."
"Bize mi yoksaa Sid'e mi hep beraberdiniz bu zamana kadar yani arada bi 6 aylık boşluğunuz var ama olsun özliyeceğin kişiler biz değil o galiba."
"Hayır abla tabiki sizleride özliyicem."
"Bunu bana mı anlatıyorsun. Ben Rahul'ü Mumbai'ye gönderirken kendimde gittim babam onu ne kadar özliyeceğimi ve benim 1 haftada delireceğimi bildiģi için."

Jameela güldü.
"Birde bizi özlemezsin diyorsun ama senin samimiyeyini ve muhabbetini nasıl özlemeyebilirim Rohini abla."
"Konuyu değişirmeye çalışma benden mi utanıyrsun."
"Tabiki hayır ama..........."

Ses kesildi. Ne oldu ki?

"Sid!? Kahve ha? Çık saklandığın yerden?"
Nasıl anladılar ki?

Yavaş yavaş çıktım.
"Jameela haklıymış."
"Nasıl anlıyorsun anlamıyorum ki."

"Sadece içgüdü."
"Are yâr yine başlamayın didişmeye siz burda bekleyin ben eniştenize bakıp geliyorum."

Rohini;
Sameer'in odasına çıktım.
"Oğlum ben bu anneni anlamıyorum sen anlıyor musun? Nasıl anlıyabilirsin ki ben 7 senede anlamadım sen 3 senede mi anlıyıcaksın. Bazen acaba çok mu hata yapıyorum diyorum. Sanırım ona yeterince sevgimi gösteremiyorum yoksa neden bana bu kadar kırılsın ki ama düşünüyorumda Rohini öyle bir insan değil ki acaba artık beni daha az mı seviyor neler söylüyorum duysa beni öldürür şaka değil yâr gerçekten öldürür."

Ne diyor bu! Hemen gidip Rahul'ün arkasından sarıldım. Yüzünü oturduğu yerden bana döndü.
"Are neden açtın yine vanalarını?"
"Vana? Musluk değil miydi?"
"Are hayatım seninkiler o kadar çok akıyor ki ancak  vana denebilir. Are Rohini ne dedirtiyorsun bana neden ağlıyorsun?"
"Demin... söylediklerin..."
"Areee Rohini gel buraya."
Rahul kalkıp bana sıkıca sarıldı.

"Söylediklerimi duydun demek."
"Rahul sana böyle hissettirdiğimi bilmiyordum..."
"Rohini Hayaat Khan ağlamayı keser misiniz acaba?"
"Thhhh."
"O zaman bende daha sıkı sarılırım."
"Gerçekten Sameer'e söylediğin şeyler..."
"Rohini beni dövmiyiceksen sana bir şey itiraf edicem."
"Dövmiyicem."
"Söz mü?"
"Söz."
"Şey... ben yukarı çıktığını duyunca böyle ufak bi oyun oynıyım dedim. Bu kadar üzüleceğini bilmiyordum bilsem gerçekten yapmazdım affet beni yâr."
"Ne! Oyun mu?"
"Evet ama sen hâlâ ağlıyorsun."
"Sinirlerim bozuldu."
"Rohini gerçekten yine gelir şakaya vurursun sanmıştım dediklerimin tam tersi olduğunu ve beni ne kadar sevdiğini biliyorum ve bende seni çok seviyorum. Are!"
"Oyun öyle olmaz Mr. Khan."
"Sen! Rohini işini ilerletmişsin"
"Rahul."
"Bende seni seviyorum."

Rahul'e sıkıca sarıldım.

"Yarın ayrılacak olan biz deģiliz aşağıdakiler."
"Haklısın yâr. Anjeli'de uyudu onların yanına inelim."
"Rohini... iyiki,-"
"Sende iyiki hayatımdasın sensiz olamazdım."

Rahul'ün elini tuttum beraber aşaģı indik.

"Evet gençler söyleyin bakalım... evet bir şey bulamadım."
"Ben buldum şişe oyunu oynıyıcaz."

(S)"Abla çocuk muyuz biz?"
"Pek büyüj olduğunuz söylenemez."
"Senin iki tane çocuğun yok mu neden böylesin."
"Rahul bu bana yaşlı diyor!"

(R) "Sidhart şöyle bir gerçek var yàr ablan hepimizden genç duruyor."
"Teşekkür ederim hayatım. Sende çok karizmatiksin"
"Rica ederim hayatım bende teşekkür ederim."

(S) "Şunu keser misiniz artık. Yeni evliler gibisiniz."
"Haklısın sizin yapmadığınızı biz yapıyoruz hem biz evleneli sadece 6 sene oldu."
"Tamam abla sana laf anlatılmaz."
"Kıvama geliyorsun meree brother (kardeşim)"

Rahul gidip şişe...
"Rahul?"
"Şişe yoktu hayatım bende Sameer'in plastik bovling lobutunu aldım."

"Bu oyun içk-"
(Rahul'le aynı anda)
"Our name is Khan." (Bizim adımız khan)
"You are... Âre yâr iğrenç iğrenç şakalar yaptırmayın bana."

Rahul lobutu sehpanın üstüne koydu. Bu ikisinin ağzından başka türlü bir şey alınmaz. Şimdi ikisinide konuşturma vakti. Cezalarım sorularımdan daha acımasız olacağından özür dilerim kardeşlerim...

___________
Aaahh Rohini aahhh sen var yaa ne çakalsın dediğinizi duyar gibiyim 😂
Ve yazarınız asırlar sonra bölüm yazar 😂😂 Affedin be canlar yoğunum şu sıralar 😋 eee nasıl gidiyor hayat benimkini sorarsanız yorucu inşaallah sizinki iyidir güzeldir her şeye rağmen elhamdülillah diğil mi hiç değilse yaşıyoruz barındığımız sıcacık bir evimiz ve her zaman bizimle olan bir ailemiz var 😌 inşaallah bölümü beğenirsiniz zira bu bölüm ders çalışma aralarında kafa patlatılmış fakat rahatlamak için yazılmış bir bölüm😂 biraz daha uzun yazdım  ve son olarak ey liseli kardeşlerim hani size diyorlar ya üniverditeyrebi kapak at rahatlarsın , külliyen yalan 😂 yok öyle bir şey inanmayın yazarınız çok konuşmaya başladı diğmi sustum ve yorumlarinızı bekliyorum 😂

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top