RÜYADAYIM
Sidhart;
Nandi'yle konuştuktan sonra yattım. Sabah kalktığımda evde gülme sesleri vardı.
"Ne oluyor sabah sabah."
Kalkıp salona gittim. Muhabet koyu sanırım seslendiğim halde kimse beni görmedi bile.
"Heeyyy!"
Hepsi birden bana döndü.
"Sabah sabah ne bu gürültü. Neden hepiniz bu saatte kalktınız."
"Anjali kaldırdı."
"Hepinizi?"
"Aslında şöyle oldu. Ben kalktım sonra ben kalkınca enişten kalktı enişten kalkınca ses yaptı ses yapınca annem kalktı annem kalkınca arkasından Aisha annem kalktı Aisha annem kalktıktan sonra Nandi kalktı Nandi kalkınca Jameela kalktı sonra işe gitti o gidince babam kalktı babam kalkt-"
"Okay okay okay bas chup raho please didi. (Tamam tamam tamam yeter sus lütfen abla)"
"Okay yâr main chup tha. (me çup ta) (tamam yâr sustum)"
"Bir dakika Jameela işe mi gitti."
"Evet."
"Erkenden."
"Evet."
"Hm.. Peki.. Ben giyip çıkıyorum."
"Kahvaltı?"
"Şirkette ederim."
"Tamam?"
Odama gittim,hazırlanıp çıktım. Arabaya atlayıp doğrudan ofise gittim.
"Günayın Sid."
"Günaydın Akshay. Erkencisin?"
"Evet yâr öğleden sonra çekimler başlıyor ya yapmak gereken şeyler vardı."
"Are yâr iyi hatırlattın aklımdan çıkmıştı çoktan."
"Kolay gelsin."
"Sanada. Akshay....Jamee-"
"Odada."
"Teşekkür ederim."
"Kolay gelsin."
"Hı hı umarım."
Odaya girdim. Jameela işine öyle dalmışki geldiğimi farektmedi. Vidya önündeki dosyalardan başını kaldırdı ve gülümseyerek;
"Günaydın Siddu." Dedi.
Jameela birden kafasını kaldırıp önce bana sonra Vidya'ya baktı. Tekrar önündeki işe dönerek
"Günaydın siddu." Diye sessizce Vidya'nın taklidini yaptı. Gülümsedim.
"Günaydın Dojeks."
"Sizede günaydın bay Yuvraj."
"Yuvraj mı? Jameela sanırım bilmiyorsun ama Siddu kendine Yuvraj denmesinden hoşlanmaz."
Tam konuşucaktım ki Jameela benden hızlı çıktı.
"O benim için geçerli değil. Ben Yuvraj'a hep Yuvraj diyordum ve öyle demeye devam edicem. Ne zaman o bana bunu söylemememi söylerse o zaman bırakırım."
"Hoşlanmadığı bir şeyi söylüyorsun ama bu çok kabaca."
"O zaman ona soralım. Sidhart 'BENİM' sana Yuvraj dememde herhangi bir sıkıntı var mı?"
Ben nereye düştüm?
"Yo-yo-yok."
"Teşekkür ederim. Vidya problem var mı?"
"Hayır yok!"
"Teşekkür ederim. Sana verdiğim dosylar için acele edersen çok iyi olur."
"Peki!"
"Saol."
Jameela tekrar işine gömüldü. Vidya'da aynı şekilde . Elindeki dosyayı Jameela'ya verince işi kalmadıģını anladım.
"Vidya Akshay'dan senaryoyu alır mısın?"
"Tabiki."
Dışarı çıkınca Jameela'nın masasının öne sandalye çektim.
"Heey."
"Hı?"
"Bana bakıcak mısın?"
"Çalışıyorum şu an."
"Saat kaçtan beri beni Vidya'dan kıskanıyorsun?"
"8.00.....yani.... hayır seni kıskanmıyorum. Sadece onu sevmiyorum."
"Emin misin?"
"Evet sevmiyorum."
"Kıskanmama konusunda."
"Kıskanmıyorum!"
"Nedense sana inanmıyorum."
"İyi!"
"Jameela."
"Hı?"
"Ben sadece seni seviyorum biliyorsun değil mi?"
Jameela gülümsemesini saklamaya çalışarak hafiften gülümsedi. Kafasını önündeki dosyalardan kaldırıp yüzüme baktı.
"Ben biliyorum ama o bunu bilmiyor ve bunu bilmediği içinde bana tüm üniversite anılarınızı anlatıyor ve sanki sen onu seviyormuşsun gibi. Seni kıskanabilirim bu benim hakkım çünkü ben seni seviyorum- yani... evet...öyle işte ."
"Bazen nefes almadan konuşman işe yarayabiliyor."
"Yuvraj!"
"Are tamam yâr. Bunu biraz saklamamızı sen istedin. İstersen herkese açıklayabiliriz."
"Hayır hayır sonra yine bir şey olur diye korkuyorum. Zaten ailelerimiz, yaknlarımız, sevdiğimiz insanlar biliyor. Başkasına şimdilik söylememize gerek yok."
"Vidya benim sevdiğim bi insan"
Jameela koluma vurdu.
"Yuvraj!"
"Are tamam yâr kızma şaka yapıyorum."
"Şakaymış (!)"
Vidya odaya girdi.
"Siddu buyur senaryo. Akshay 10 dakikaya çekim yerine gitmek için çıkıcağımızı söyledi"
"Tamam toparlanıyım çıkarız."
Jameela'ya döndüm.
"Jameela 10 dakikaya elindekiler biter değil mi?"
"Evet.. neden ki?"
"Çekime gidiyoruz."
"Biliyorum?"
"Gidiyo-ruz"
"Ben de mi?"
"Evet."
"Neden?"
Jameela intikam almaya çalışıyor sanırım.
"Çünkü ben istiyorum."
"Çalışmam gerekiyor Yuvraj-Jİ"
"Ordada yapacağınız işler var Dojeks-Jİ"
"Ben orada hukuki bir şey olduğunu sanmıyorum."
"Hukuki işler olduğunu kim söyledi? Eniştem gelene kadar yarı patron benim ve sende bir personelsin ve ne iş verirsem onu yapıcaksın."
"Sen kesinlikle..."
"Das minat Dojeks sirph das minat" (10 dakika Dojeks sadece 10 dakika)
Jameela;
10 dakikaymış (!) Emredersiniz patron! Sinir bozucusun Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui ve ben çekime gelmiyicem.
-10 Dakika Sonra-
"Jameela çıkıyoruz."
"Tamam"
Tamam mı! Neden tamam dedim ben. Are yâr neden hayır diyemiyorum ben bu adama.
Ofisten çıkıp arabaya bindik. Aslında çekime gitmek çokta kötü değil. Vidya sürekli Sidhart'a saçma sorular soramaz.
Ekip halinde gittiğimiz için minibüsle gidiyoruz. Çekim yeri uzak olduğu için etrafı izleyerek gitmek istiyorum. Arkada bir koltuğa oturdum. 1-2 dakika sonra Sidhart yanıma oturdu.
"Are Yuvraj-ji Viddu'nuzla oturursunuz diye düşünmüştüm."
"Viddu?"
"Vidya!"
"Hâaa. Yok.. Bu sefer seninle oturmak istedim."
"Sinir adam!"
Cama doğru döndüm. Bu sırada Vidya minibüse bindi. Tekli koltuk şeritinde yanımıza yakın olan koltuğa oturdu.
"Siddu biz neden bu arabayla gidiyoruz senin arabala gitseydik ya."
"Neden?"
"Are sweetie (tatlım) sen yönetmensin"
Sweetie!?
"Yani?"
"Yani mi? Are yâr sen buradakilerle bir deģilsin. Bir kameramanla, bir asistanla, bir hukuki danışmanla!"
Sinirli ve şaşkın bir şekilde Vidya'ya döndüm. Sidhart elimi tuttu.
"Vidya sen ne dediğinin farkında mısın?"
"Evet Siddu neden bu kadar kızdın?"
"Birincisi benim adım Siddu değil Sidhart iş, ofis çerçevesinde bana saygıyla hitap et ikincisi bu insanlar benim arkadaşım ve içlerinden bazıları tahmin edemiyeceğin kadar özel. Ben sadece bir yönetmen asistanıyım. Eğer yönetmen olsamda bir şey değişmezdi bu insanlar benim ailem.! Ayrıca sende sadece bir stajersin bunu unutma."
Sidhart'a bakakaldım. Sinirden elleri buz kesmişti.
Sessizce "Yuvraj." Diyebildim gülümsemeye çalışarak.
"Sorun değil sakin ol."
Tamam manasında kafasını salladı. Gülümsememi biraz daha arttırdım. Sessizce;
"Main tumhen pyaar karata hoon. (Me tumhi piyar karta huu.) (Seni seviyorum) " dedim.
Sidhart Yuvraj Singh Siddiqui'yi sakinleştirmek herkesin harcı değildir ama ben bunu yapabiliyorum. Sidhart güldü.
"Are yâr bir şeyi unutmuyor musun?"
"Hayır?"
"Peki!"
"I love you very, very, very, much"
Gülümsedim. Beni ondan başka mutlu eden ne varki?..
Sidhart'la konuşurken ona baktığımda yandan Vidya'nın bakışlarınıda görüyorum. Onun bana karşı olan nefret dolu bakışlarını görünce içinden muzurluk yapmak geliyor fakat Sidhart bunu anlayıp her seferinde Dojeks diyerek beni uyarıyor.
Bi zaman sonra uykum geldi ve uyuklamaya başladım. Sidhart'ın omzuna kafam düştüğünü hissettim şimdi rahat bi rüyaya dalabilirim. Zaten rüyada gibi değil miyim...
Sidhart;
Jameela uyuklarken kafası omzuma düştü. Onun her zaman çok tatlı uyuduğunu düşünmüşümdür bunu biliyorsunuz. Çünkü uyurken sıfır çene ve sıfır muzurluk. Gülümserken minibüsün içine göz gezdirdim ve Vidya'yla göz göze geldim. Jameela'dan nefret ettiği bana olan bakışlarından bile belli. Jameela'nında onu sevdiği söylenemez tabiki. Tekrar Jameela'ya döndüm. Farkettimde yol boyunca be o benim elimi nede ben onun elini bıraktım. Hatta farkında bile değildim. Hafifçe başımı başının üstüne yasladım. Şimdi rahat bi rüyaya dalabilirim. Zaten rüyada gibi değil miyim...
_________
Savunma duygularım nasıl ağır bastıysa artık yazarken😂 Yazarken bile sinirlendim kendi hayalletiğim karakterlerden nefret etmem niyedir bilinmez fakat bence sizde nefret ediyorsunuz Vidyadan değil mi😉 accık geç yazdım bölümü birde önceki bölümde hızlı yazıcam demiştim 😣 Affedin 😔 inşaallah beğenirsiniz 😙 iyi okumalar 😙
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top