MUCİZE GİBİ

Rohini;
Jameela ve Sidhart içeri gittikten 5 dakika sonra tartışma sesleri salona kadar geldi. Herkes önce birbirine baktı sonrada gülmeye başladı. Onlar tartışıyorsa her şey normale dönmüş demektir.

"Bizimkiler normale dönmüş anlaşılan."
"Anjali hepimizin hayatına iyi geldi."
"Eee benim kızım sonuçta."

Herkes bana dönüp bir ağızdan "Egoist" dedi.
"Hıh." Diyip kafamı başka tarafa döndürdüm.

Annem "Rohini doğduģundada böyle olmuştu. Kız kardeşim nişanlısıyla tartışmıştı neredeyse nişan bozulucaktı sonra aynı Anjali gibi Rohini 1 hafta önce doğdu. Solunum yolunda ufak bi rahatsızlık vardı 3 gün hastanede kalmak zorunda kaldık bu sırada herkes derdini tasasını unutup duaya başlamıştı, hepsi birbirine kenetlendi bu aradada teyzen ve enişten aralarındaki küslüğüde sorunuda unuttular sonra sen hastaneden çıkınca hatırladılar ve sadece birbirlerine bakıp gülümsediler. Sen bizim sorunlarımızı çözen, yıldızımızdın Anjali'de hepimizin sorunlarına karşı gelen hediyemiz." Dedi

Annem gönlümü nasıl alıcağını iyi biliyor.. Gülümseyerek onlara döndüm.

"Are aģlıyor musun sen?"
"Şuraya bak Farha. Tüm sevdiklerim yanımda, yakınımda ve mutlu.. Annem babam burda, kardeşim nişanlandı, en iyi arkadaşlarım yanımda, oğlum ve kızım yanımda, Rahul benimle, kayınvalidem ve kayınpederim beni asla bırakmıyorlar ben daha ne istiyebilirim ki.."
"Sidhart'ın evlenmesini?"
"Are yâââr" dedim gülerek.
Etrafımda bir sürü güzel insan var benden şanslı kim olabilir ki..

Sidhart;
"Sidhart ben..."
"Her şeyi konuşmak istiyorsun biliyorum arada yanlış anlaşılmalarla geçen 6 ay var ve bunun tek sorumlusu benim Jameela seni dinlemem gerekirdi. Seni aramam gerekirdi. Beni istemediğini, sevmediğini düşündüm seni bulup e yapabilirdim bunları düşündüm hep senin onun yanında mutlu olduğunu zannedip aramadım seni, işin aslını öğrenmek istemedim. Kader bizi bir gün karşılaştırır demedim.."
"Hayır Sidhart tek sorumlusu sen değilsin o akşam her şeyi sana anlatmalıydım fakat o an ne yapacağımı bilemedim. Ya benim yüzümden tekrar ailesiz kalsaydın beni unutabilirdin ama onlarsız asla olamazdın, olamazsın"
"5 ay boyunca seni unutmayı denedim,kendimi işe verdim, üzüntümü saklamak için herkese şakalar yaptım, güldüm, konuştum kendime bile yalan söyledim ama yapamadım senden nefret edemedim ne kadar senden uzaklaşmaya çalışsam o kadar sana benzedim."
"Aynı benim sana benzediğim gibi bende herkes üzgünlüğümü kırgınlığımı görsün istedim,herkese kapılarımı kapadım sonra tekrar sen çıktın karşıma ve ben kendime döndüm."
"Jameela özür dilerim"
"Artık özür dilemeyi kes yâr."
"Beni bırakıp gitmezsin değil mi bir daha?"
"Yuvraj?!"
"Şakaydı."
"Bir şey sorucam."
"Tabi?"
"O... kız...Vidya.."

Güldüm.
"Are gülme o.. tam olarak?"
"Arkadaşım sadece arkadaşım."
"Sadece? Ama-"
"Sadece eski bir arkadaşım."
"Ne derecede bir arkadaşın?"
"Yakın."
"Çok mu?"
"Yani.. sayılır."
"Çok çok mu yoksa sadece çok mu?"
"Ne öğrenmeye çalışıyorsun Jameela"
"Hiç, hiçbir şey.."
"Peki sen bilirsin. İçeri geçelim mi?"
"Hı hı tabi."

Jameela öğrenmek istediğin şey hiçbir zaman yaşanmadı ama sen bunu açıkça sormadıģın sürece bende cevaplamayacağım.. Biliyorsun seni kızdırmak hoşuma gidiyor..

Jameela;
Ne olurdu hayır kız arkadaşım değildi desen. Ölürsün deģil mi? Uyuz adam!

"Bana uyuz demeyi bırak."
"Ne!?"

Ben onu dışımdan mı söyledim yoksa?

"İçinden bana uyuz demedin mi?"
"E-e-evet... yani hayır yani."
"Tamam tamam hadi içeri geçelim."

Beynimi okuduğunu düşünüyorum. Beraber içeri geçtik. Rohini abla meraklı gözlerle bize bakıyor. Sidhart konuşulan konuya dahil olup onu merakta bırakmaya devam etti.
Sohbet uzayıp gitti. Yine saatin nasıl geçtiģini anlamadım.Saat ilerleyince Raj abiler evlerine gittiler. Onlar hariç herkes burada kalıcak. Nandi'yle herkesin kalacaģı yeri ayarladık. Rohini abla yorgun olduğu için yatmak istedi.

"Sizden ne kadar ayrılmak istemesemde yatmalıyım çok yorgunum. Nandi ve Jameela sizin için her şeyi hazırladı. İyi geceler. Ha Sidhart sen iki dakika benimle gelir misin"
"Tabi?"
Rohini abla Anjali'yi aldı ve odasına çıktı. Sidhart'ta arkasından çıktı. Rohini abla gece boyu Sidhart'a meraklı meraklı baktı ama o ser verip sır vermedi sanırım bunun hesabını sorucak..

Sidhart;
Ablamla odaya çıktık. Ablam Anjali'yi beşiğine yatırdıktan sonra yatağına oturdu benide karşısına oturttu.
"Sidhart beni çatlatmaya devam mı ediceksin?"
"Ne?"
"Meraktan çatlıyorum yâr. Zaten yorgunum. Ben yeni doğum yaptım tamam diğerlerine söylemezsin anlarım ama yeni ameliyattan çıkmış bir insanı üstelik bu kişi ablan merakta bırakılır mı?"

Güldüm.
"Are şuraya bak gülüyor birde. Jameela'yla tartışıyordunuz ne oldu neden? Anlatsana yâr."

Ablam o kadar masum ve meraklı bakıyor ki ne diyeceğimi bilemedim.
"Are yâr susmasana."
"Abla sen ne zaman tam olarak iyileşiceksin?"
"Ne? Ne alakası var şimdi?"
"Lucknow'a gidicez."
"Are Sidhart ne diyors--....-- AREEEEE!! Are Anjali uyanıcak! Are vâhhh sen... şu an biri beni durdursun yoksa sevinçten çığlık atıcam ama çığlık atarsam Anjali uyanır Anjali uyanırsa ben uyuyamam ben uyuyamazsam yorgun olurum yorgun olursam Anjali'yle ilgilenemem Anjali'yle ilg-"
"Yeter! Abla dur bir nefes al."
"Almadım mı?"
"Hayır! Sakin ol azıcık."
"Are bana sakin ol diyor nasıl sakin olabilirim. Jameela'yla aranız düzeldi  yâr."
"Bizim aramız düzeldide şimdi sen söyle bakalım ne ara gidip Pratabh'la konuştun? Ve o oyuna dahil oldu."
"Sidhart benim yatmam gerekiyor ablacım biliyorsun yorgunum."

Ablam yalandan esnedi.

"Abla beni kandıramazsın."
"Are sabah konuşuruz yâr."
"Peki. Öyle olsun. Sabah konuşalım."

Kapıya yöneldim. Ablam arkamdan seslendi;
"Şiiiişt Lucknow biletleri hakkında annemlerle bir konuş istersen."

Güldüm.
Ablamın yanından çıkıp aşağıya indim. Jameela nerde?
Nandi'nin yanına oturdum, sessizce;
"Nandi Jameela nerde?" Dedim.
"Odaya gitti yatağını hazırlamak için."
"Yardım etmedin mi?"
"İstemedi yâr."
"Ayıp"
"Sen neden Jameela'yı soruyorsun ki? O seni ilgilendirir miydi?"
"Nandi?"
"Ne?"
"Sencede bir şeyler değişmiş gibi değil mi?"
"Hayı.....are-re-re! Evet mi?"
"Sakin Nandi."
"Olamam."
"Gel, seni başka türlü susturamam."

Nandi'yle odama gittik. Kapıyı kapatır kapatmaz konuşmaya başladı.
"Ne zaman evleniceksiniz?"
"Yavaş Nandi."
"Tamam ne zaman Lucknowa gidiyoruz?"
"Ablam evden çıkar hâle gelince."
"Areee! Sonunda. İkinizin arasındaki aşkı ilk farkettiğimden beri bu anı bekliyorum ben abi. Şu an çoookkk mutluyum. Bu sefer bozulması için hiçbir neden yok. Her şey çok güzel olucak."
"Bu sefer buna izin veremem zaten."
"İnşallah ikiniz çok mutlu olursunuz."
"İnşallah Nandi."
"Müstakbel eşini görmek istersen eğer benim odamda."
"Peki."
"Are-re-re-re şuna bak. İlgilenmiyormuş gibi yapıyir ama ben odadan çıktığım anda oraya gidicen değil mi?"
"Nandi"
"Tamam yâr. Ben gidiyorum sende yengemin yanına git hadi."
"Nandi."
"Are tamam sustum ve gittim." Diyip çıktı.

Jameela ve ben... Hiç olmayacakmış gibiydik... Nefret, sinir,öfke ve aşk.. 1 yılda neler değişti.. Hiç beklemediğim şeyler.. Hiç beklenmeyen şeyler... Mucize gibi...

_____________
Yazarınız yine size geç bölüm yazdı. Sorry sorry sorry. Canlar benim okulum 26sında açıldığı için şu son 1 haftamda inşaaalllah size bol bölümler yazmayı planlıyorum zira sonraki haftalarda çok fazla yazabileceğimi düşünmüyorum çünkü çalışkan bir öğrenci olarak ders çalışacağım. İngilizce hazırlık okuyacağım için bu sene biraz sıkmak zorundayım buda bölümleri daha yavaş yazacaģım demektir. Siz güzel ve anlayışlı okurlarıma iyi okumalar ve iyi geceler,günler, akşamlar diliyorum ve yorumlarınızı her zamanki gibi bekliyorum. Umarım beğenirsiniz.. görüşmek üzere efenim.. 😘
-Zeki yazarınız gece bölümü yayımladı sanıp yayımlamamış 😁 alkış alayım 😁

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top