Rohini; 

Nandi'yle konuştuktan sonra Rahul'lerin yanına gittim. Maç bitmiş anlaşılan hepsi başka şeylerle uğraşmaya başlamış.
"Rohini nasılsın?"
"İyiyim?"
"Aşkım ben sana bir şey diyicektim ama"
"Unuttun."
"Evet"
"Şirinlik yapma bana söyle."
"Yarın bir nişana davetliyiz."
"Ve bunu bana şimdi söylüyorsun."
"Unuttum yâr."
"Peki peki."
"Akshay'in nişanı."
"Are yâr sana inanmıyorum bunu nasıl unutabilirsin Akshay senin en iyi asistanındı."
"Lütfen Sidhart'tan sonra."
"Şimdi kardeşimi yücelterek gözüme girmeye çalışma çocuğa yardımcı olurduk birkaç gün."
"Gidiyoruz o zaman."
"Ben yardım ederdik diyorum sen gidiyor muyuz diyorsun Rahul gerçekten çıldırtıyorsun beni."
"Seni seviyorum."
"Deli adam. Neyse ben yatıyorum çok yorgunum Sam hadi sende yatağa."

Sameer'i elinden tutup odasına çıkardım.
"İyi geceler benim prensim."
"İyi yeceyey anne."

Sameer'in bu kadar fazla y kullanması bazen beni bile güldürüyor. Kendi odama geçip kıyafetlerimi değiştirdikten sonra yatağa uzandım. 2 dakika sonra Rahul geldi.

"Rohini? Uyudun mu?"
Yüzümü ona döndüm.

"Tçhhh"
"Ne düşünüyorsun?"
"Rahul bugün kiminle karşılaştım biliyor musun?"
"Kiminle?"
"Jameela?"
"Ne!"
"Şiiiişş sessiz ol."

Her şeyi Rahul'ede anlattım.
"....İşte böyle."
"Şimdi ne olucak?"
"Bilmiyorum yâr ama Sidhart'ın bir daha üzülmesini istemiyorum. Onların birbirleriyle karşılaşıp konuşmaları lazım ama nasıl?"
"Rohini aslında benim aklıma bir fikir geldi."
"Nedir?"
"Sidhart Jameela'yı dinlemek istemiyicek ama biz onu buna mecbur bırakıcaz."
"Nasıl?"
"Bizim şirketin hukuki danışmanı kim?"
"Ben?"
"Peki senin asistanın kimdi?"
"Jameela?"
"Senin doģumuna bir ay kaldı yani senin işlerini asistanın yapması gerek."
"Sende karının yanında olmalısın ve bu ayki işlerde hep hukuki işler dimi sen yoksan asistanın var demektir."
"Aynen öyle."
"Zekana hastayım yâr."
"Sadece zekama mı?"
"Uykum var."
"Nasılda farklı bir şey."
"Rahuul."
"Tamam tamam iyi geceler."

Umarım bu plan umduğumuz gibi gider...

Jameela;
Rohini ablayla konuştuktan sonra kendimi rahatlamış hissettim. 5 aydır yaşadıklarımı kimseye anlatamamıştım ona anlatınca içimde bi ışık yandı sanki. 5 ay onlardan uzak kalmak ne kadar zordu biliyor musunuz.. En zoruda Sidhart'a bir açıklama yapamamak. Onun yanına olamamak. Ona her zaman yanında olacaģımı söylemiştim ama yapamadım. 5 aydır yüzünü daha görmedim ve onu gerçekten özledim...
Taksiye binip eve, benim için hapishane olan eve gittim. Pratap beni kapıda karşıladı.

"Hoşgeldin Jui."
Bir şey demeden içeri geçtim.

"Burayı özlemiş misin? Günün nasıldı?"
"Özlemek? Neden? 4 aydır burdan uzakta değilim ve buraya geleli 4 hafta yani 1 ay oldu o zamandır da evden çıkmıyor değilim burası benim için bir hapishane gibi deģil dimi?"
"Jui...ben."
"Sen Pratap Sharma sen bana burayı hapishane yaptın bugün izin günümdü deģil mi nede olsa iki ay sonra benimle evleniceksin ve her ay bir gün izin günüm olucak dimi?"
"Jui saçmalıyorsun."
"Asıl saçmalayan sensin Pratap Sharma 5 aydır saçmalıyorsun!"
"Jui sakin ol"
"Ben sakin bi insandım. 5 ay öncesine kadar."
"Sana bir şeyler hazırlamamı ister misin? Aç mısın?"
"Hayır yemiyicem ben odama çıkıyorum."

Odama çıkıp ağlamaya başladım. Pratap benim en yakın arkadaşımdı içimi dökebildiğim tek insandı ama onun bana yaptıģına bak.
Yatağa yattım ve uyumaya çalıştım. Tek duam bu işkencenin bitmesi...

SABAH;
Kalkıp yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi değiştirdikten sonra salona geçtim.
"Günaydın Jui. Sana kahvaltı hazırladım."
"Sanırım hâlâ bilmiyorsun senin hazırladığın kahvaltıyı yemiyorum."
"Peki nasıl istersen ben dışarı çıkıcam send-"
"Bende hapishane hayatıma devam edicem."
"Akşam bir arkadaşımın nişanı var bizi davet ettiler. İsters-"
"İstersem mi? Benim isteklerim tam 5 ay önce rafa kaldırıldı artık senin isteklerinle yaşıyoruz değil mi?"
"Jui bana haksızlık ediyorsun. Ben senin mutluluğun için-"
"Benim mutluluğumu düşünseydin beni o akşam seninle gelmeye zorlamazdın."
"Jui.."
"Git lütfen git."

Pratap bir şey demeden çıktı. Neden bilmiyorum ama içimde bu partiye gitmem gerektiğine dair bir his var.
Kalkıp bir film aldım. Bu filmi hatırlıyorum. Nandi Sidhart ve bana izletmişti. Filmi izlerken Nandi ve ben ağlamıştık, Sidhart ise film boyunca senaristi, yönetmeni ve oyuncuların performansını incelemişti. İzledikten sonra anlamıştım ki ordaki kahramanlarda bizim gibi sürekli didişiyordu sonu ise çok güzel bitmişti ama emindim bizimki öyle olmazdı. Ben ve Sidhart ve aşk asla diyordum peki sonra ne oldu? Nasıl Sidhart'a bu denli aşık olabildim. Yokluğunda ona benziyebilecek kadar... Bizim hikayemizde filmdeki gibi mutlu sona gidiyordu ama sonra..
Her neyse filmi açıp koltuğa oturdum. 3 saatin nasıl geçtiğini anlamadım bile. Film bittiğinde gözlerimin ağlamaktan şiştiğini anlayabildim. Ağlamaktan yorgun düşmüş olucam ki uykum geldi ve koltuğa uzandım.

Birden kapı açıldı. Gelen Pratap herhalde. Bölünen uykuma devam etmeye çalıştım.
'Dojeks?'
Dojeks mi? Bu.... Yuvraj... Ama?
"Beni bırakıp neden gittin?"

Yerimden fırladım. Hergün aynı rüyayı görerek uyanıyorum. Saate baktım. Kapı açıldı.

"Jui gitmiyor muyuz?"

Gidiyoruz manasında ciddiyetle başımı salladım. Odama gidip kıyafetlerimi değiştirdim. Bu sareeyi Rahul abinin yapım şirketinin açılış partisinde giymiştim. Yuvraj'ın ailesine kavuştuğu gün.. Bana gitme dediği... Her neyse...

Rohini;
Salondan Rahul'e seslendim. Arkadaş bizden daha uzun sürede hazırlanıyor.
"Rahul hazır mısın?"
"Geliyorum."
"Hadi yâr geç kalıcaz."
"Geldim yâr."
"Rahul git üstünü değiş."
"Are neden?"
"Çok iyi gözüküyorsun yâr."

Rahul gülerek "Rohini." Dedi.
"Sakalların olmasaydı 18-20 yaşındaki kızlarda sana bakıp durucaktı neyseki sakalların var daha az bi grup bakar."
"Rohini sen delisin."
"Tatlı bi deli."
"Kesinlikle hemde çok tatlı bi deli."
"Sameer'i alıp geliyorum. Nandi! Sidhart! Hazırsanız çıkalım."

Nandi ve Sidhart salona geldiler.
"Biz hazırız."
"Are vâh Sid mükemmel gözüküyorsun."

Nandi "Ben?"
"Immm sen.... bilemedim... "
"Ne!"
"Yani mükemmel mi desem çok mükemmel mi desem."
"Teşekkür ederim yâr. Ama bu akşamın yıldızı tabiki her zamanki gibi sensin."

Gülümsedim. Sameer salona indi.

"Bende hazıyım."
"Are benim oğlum çok yakışıklı olmuş."

Her beraber arabaya bindik ve nişanın olacağı yere gittik.

"Nameste Akshay kutlarım."
"Teşekkür ederim abla böyle geçin lütfen."

Salondaki bir yere geçtik. Etrafıma bakınmaya başladım. Are! O!
Hemen Nandi'yi dürttüm.
"Nandi"
"Abla aynı şeyi gördük sanırım."
"Jameela?"
"Pratap?"
"Oda mı burda are yâr hiç birini Sidhart'ın görmemesi gerekiyor."
"Nasıl olucak?"
"Bilmiyorum yâr. Sen burayı idare et ben geliyorum."
"Tamam."

Jameela'nın yanına gittim. Pratap'ın bizi görmemesi için onu başka bir tarafa çektim.

"Rohini abla sen?"
"Burda ne işin var Jameela?"
"Pratap'ın arkadaşının nişanıymış peki sen?."
"O arkadaşı Rahul'ün eski asistanı."
"Ne?" 
"Evet ve Sidhart'ta burda."
"Ne!"
"Evet ve Jameela yalvarırım ona gözükme lütfen buna dayanamaz."

Jameela tamam manasında kafasını salladı.
Diģerlerinin yanına geri döndüm.

"Sidhart nerde?"
"İçecek bir şeyler almaya gitti."
"Ne! Nandi ben sana burayı idare et demedim mi yâr ya Jameela'yla karşılaşırsa!"
"Abla..ben... hiç aklıma gelmedi.."
"Gel çabuk bulalım onu."

Jameela;
Rohini ablayla konuştuktan sonra tekrar masama dönmek için yürümeye başladım. İçecek bir şey alsam iyi olucak sanırım.
İçeceklerim olduğu yere gidip bir meyve suyu aldım. İçecek tezgahından yüzümü döndüğümde dona kaldım..
Bana bakan.. Yuvraj.. Birden elimdeki bardak düştü. O da benim gibi donup kaldı. Karşılaşmamak için uğraşıcakken o anidan karşıma çıktı. Ne yapıcam ben şimdi..

Rohini; 
"Nandi nerde bunlar?"
"Abla bu bardak kırılma sesi nerden geldi."

Sesin olduğu yere gittik.

"Are yâr kahr-"
"Abla?"
"Sorry yâr. Doģurucam şimdi sitresten."
"Aman ha birde seninle uğraşmayalım. Şimdi ne olucak?"
"Şu sorudan başka soru yokmu dünden beri aynı soru bilmiyorum!"
"Olan oldu zaten."

Haklısın Nandi olan oldu...

Jameela;
Bardak sesinden sonra kendime geldim.
"Yuvraj."
"Bana o isimle seslenme!"
"Ama-"

Sidhart yanımdan geçip gitti.. Ne yapıcam ben yâr..