EKİP İŞ BAŞINDA
Sidhart;
Jameela'nın attığı numaraları aramak için telefonu elime aldım önce Rahul abinin annesini arıyacağım.
Çalıyor....
"Alo?"
"Merhaba Aisha teyze ben Sidhart."
"Aa Sidhart Rahul'ün asistanı değil mi?"
"Evet Aisha teyze nasılsın?"
"Saol oğlum iyiyim sen nasılsın."
"Saolun bende iyiyim."
"Oğlum hayırdır bir şey yok umarım."
"Yok.. yani var.. Aisha teyze gerçeği söylemek gerekirse bu işleri hiç beceremem şimdi burda Jameela olsa şimdiye kadar her şeyi anlatmıştı ama sizi arama görevini bana verdi."
"Oğlum hiç bir şey anlamadım."
"Haklısın Aisha teyze anlatıyım. 4 gün sonra Rahul abi ve Rohini ablanın evlilik yıldönümü ve 5 gün sonra Sameer'in doğum günü biz Jameela'yla onlara sürpriz yapmayı düşündük. Ve bunun için size ihtiyacımız var."
"Are oğlum böyle anlatsaydın ya. Tamam oğlum her türlü yanınızdayız merak etmeyin."
"Aisha teyze yapacağımız şey biraz garip...."
Aisha teyzeye her şeyi anlattım. Gülerek
"Ne garibi oğlum biz hep böyle şeyleri severiz sen olmuş bil çalışmalara çağırmayı unutmayın."
"Peki iyi günler Aisha teyze."
"Sanada oğlum."
Aile aile değil sevgi yumağı. Şimdide Aesma teyzeyi arayalım. Bu isim bana çok tanıdık ve sıcak geliyor..
"Alo?"
"Merhaba Aesma teyze ben Sidhart. Rahul abinin asistanı."
"Rahul'e yada Rohini'ye bir şey mi oldu?"
"Hayır hayır Aesma teyze sakin ol. 5 gün sonra Sameer'in doğum günü ve 4 gün sonrada Rahul abi ve Rohini ablanın evlilik yıldönümü olduğu için Rohini ablanın asistanı ile bir plan yaptık sizdende onun için yardım istiyicektik."
"Ah tabi oğlum buyrun."
Aisha teyzeye dediğim şeyi onada dedim. Bana garip gelen şey onlara neden garip gelmiyor?
"Yapacağımız şey biraz garip.."
Planı anlattım. Ve aynı cevap..
"Ne garibi oğlum hem biz buralarda hep böyle şeyler yaparız. Hatta Rohini ve Rahul'ün düģününü görmeliydin aynı zamanda nişanınıda ne danslar yapılmıştı. Biz bu akşam yola çıkıcaktık zaten. Çalışma saatlerinde bir şekilde kaçar Rohini'den geliriz merak etmeyin."
"Teşekkürler Aesma teyze. Çok iyisiniz."
"Oğlum bunu düşünen sizsiniz teşekkür ediyorum şimdiden. Mumbai'de görüşürüz."
Telefonu kapadık. Aisha teyse ve Aesma teyzeyle konuştuktan sonra farkettim ki içime bir huzur kapladı.
Jameela'ya mesaj attım.
"Aradım konuştum. Aesma teyzeler bu akşam gelicekler yarın ne yaparsan yaparsın sen."
"Ben mi unutma sende benimlesin Sidhart."
"Tamam Dojeks tamam!"
"Hey bağırma."
"Mesajda bağırdıģımı nerden anlıyorsun."
"Hayatının yüzde 98'i bağırmakla geçtiğini gördüm çünkü. Başka söyliyicek bir şeyin yoksa sevinirim."
"Sana ne diyebilirim ki!"
"Iyi! İyi akşamlar.!"
Şu bir haftada farkettim de tek iletişim kurduğum kişi Jameela garip neyse şimdi ona kafa yoramıyıcam en iyisi film izlemek. Ne mi izleyeceğim? Efsaneyi tabiki Rahul abinin öğrenciyken yaptığı filmi. Her ne kadar aşk filmlerini sevmesemde burdaki oyunculuk senaryodaki güzellik yapım efektler kısacası her şey beni çekiyor. Filmin Öyküsü her ay mutlaka 2 kere izliyorum..
Jameela;
Are bugün tatil günüm. Ablama ve enişteme odamdan çıkmayacağımı söyledim. Mısırımı patlattım ve filmin başına geçtim. Ne mi izliyicem tabiki gerçek aşk efsanesini Filmin öylüsünü ne zaman film izlemek istesem mutlaka onu seçiyorum. Mükemmel bir aşk...
3 Saat sonra
Film bittiğinde saat gece bir buçuğa geliyordu. Yatmak için uzandım. Tam gözlerimi kapatırken mesaj geldi.
"Dojeks uyudun mu?"
Bu saatte seni hiç çekemiyicem Sidhart en iyisi cevap vermemek.
"Uyumamışsın işte neden cevap vermiyorsun?"
Are nerden anladı bu benim uyumadıģımı.
"Dojeks şu an bu mesajları okuduğunu biliyorum."
NASILLL???
"Nasıl diye soruyorsun şu an biliyorum. Mavi tıklara dikkat!"
Are gelişmiş teknoloji ne işler açıyorsun başıma. Gecenin bu saatinde Sidhart çıktı başıma.
"Ne var Sidhart!"
"Ne yapıyorsun."
"Film izledim ve huzur içinde uyuyucaktım sen mesaj atana kadar! Uzatma ne söyliyiceksen söyle?"
"Hangi film?"
"Filmin öyküsü."
"Tam olarak ne zaman bitti."
"3 dakika önce ne oldu Yuvraj?"
"Benimkide 3 dakika önce bitti. Filmin öyküsü."
"Rahul abinin filmi olmasa ıyyyy seninle aynı filmi mi izlemişim diyicem ama saygım ve sevgim var ee ne oldu çabuk söyle yatıcam."
"Yarın 19.30. Unutma!"
Bunu mesaj kurtarmaz. Ses gerek.
"YUVRAAAAAJJJJJJJJJJ!!!!!" diye bağırarak sesli mesaj gönderdim. Sinirimi ancak böyle atabilirim..
Sidhart;
"YUVRAAAAAJJJJJJJJJJ!!!!!"
Jameela'nın içinden canavar çıkmış. Yattığım yerden kalktım.
"Bunu söylemek için mi beni rahatsız ettin Yuvraj. Seni yarın boğucam. Elimden kurtulamazsın Yuvraj."
Cevap vermezsem iyice sinirlenir.
"Cevap vermiyorsun diye sinirleniyorum sanıyorsun değil mi afferim doğru tahmin seni yarın öldürücem!"
Artık daha rahat uyuyabilirim. Saçma saçma sırıtmaya başladım. İyi uykular Sidhart Jameela'nın uykusunu kaçırdın şimdi kendin uyuyabilirsin.
Sabah;
Sabah direk sete geçtim akşam 19.30da sürpriz ekibi toplanıcakmış. Jameela hanım öyle buyurdular..
Jameela;
Bugün Rohini ablanın ev günü yani büroya gelmiyicek. Bende ona okula gideceğimi söyledim ama aslında Nandini'yi havaalanından alıcam. 3 günde mükemmel bir şey yapmamız gerekiyor.
Hemen kalkıp giyindim. Kahvaltımı ettim. Ben bunları yapana kadar saat hayli ilerlemiş. Nandi'nin uçağı inmek üzere. Kalkıp havaalanına gittim.
Birbirimize fotoğraflarımızı atmıştık bu yüzden birbirmizi bulmamız zor olmıycak. Telefondan Nandi'nin fotoğrafını açıp etrafıma baktım. İşte orda oda bi telefonuna bir etrafa bakıp beni arıyordu anlaşılan.
"Nandiniii burdayım." Dedim gülümseyerek bana doğru geldi.
"Are bi ara seni hiç bulamıyıcam sandım Jameela."
Gülümsedim. "Hadi gel." Dedim ve taksiye atlayıp bize gittik.
Kapıdan girmeden "Jameela ben size rahatsızlık vermem değil mi?"
"Hayır tabikide hem ablam senin geleceğini duyunca çok mutlu oldu. Şimdi sana neler yapmıştır neler. Hadi girelim içeri." Dedim gülümseyerek.
"Peki." Dedi ve içeri girdik. Ablam hemen yanımıza geldi.
"Are hoş geldiniz."
"Hoş bulduk abla. Abla bu Nandini Siddiqqi Rohini ablanın kardeşi. Nandini buda ablam Chanda."
Nandi "Namaste Chanda-ji."
Ablam "Are Nandini-ji bana abla de lütfen."
"O zaman sende Nandi de."
"Peki anlaştık hoşgeldin."
"Hoş buldum abla."
"Abla biz odaya çıkalım Nandini biraz dinlensin." Dedim gülümseyerek. Ablam tamam manasında kafasını salladı. Odama geçip boş dolaba Nandi'nin eşyalarını yerleştirdik. Odamda iki tane yatak vardı birine o birine ben oturup bağdaş kurduk.
"Anlat bakalım Jameela."
"Neyi?"
"Önce planı en ince ayrıntısına kadar sonra şu kibir abidesini."
Güldüm ve planı anlatmaya başladım.
"İşte böyle Nandi ne düşünüyorsun?"
"Are vâh mükemmel ablam ve eniştem çok sevinicek."
"Öyle mi dersin?"
"Tabiki tam onların tarzı bi ara unutturmada sana onların düğün ve nişan videolarını izletiyim. Şimdi şu bahsederken bile nefret kustuğun kişiye gelelim. Dün sesinden anlaşıldığı kadar gerginsiniz."
"Gergin denilmez ona bambaşka bir şey. Adamı görmen lazım tam bir odun, kibirli, ukâlâ... Daha tanışalı 1 hafta oldu ve biz 1 haftanın 7 günüde kavga etmeden duramadık. Üstüne üstün birde davasına ben bakıyorum."
"Are yâr sakin. Anlaşıldı siz baya düşmansınız birbirinize."
"Aynen öyle."
"İsmi ney demiştin?"
"Yuvraj yani Sidhart.. Sidhart Yuvraj Singh. Ben ona Yuvraj diyorumda dilimde öyle kalmış."
"Ve o bundan hiç hoşlanmıyor değil mi?"
"Evet ama hakediyor bende bana Dojeks denmesinden hoşlanmıyorum ama o diyor."
"Güzel film olursunuz siz."
"Nandi dalga geçme lütfen."
"Tamam tamam. Ben bu adı nerden hatırlıyorum acaba?"
"Dünyanın en sinir bozucu insanları listesinde görmüş olmalısın."
Nandi'yle gülmeye başladık.
[(Yazardan: bu nasıl bir tatlılıktır yâr 😊)]
"Ben gelir gelmez senin kafanı şişirdim istersen biraz dinlen."
"Yok canım ne şişirmesi. Ben biraz uyursam iyi olur ama. Akşam yorulucaz sonuçta."
"Bende çalışıyım biraz."
"Peki."
Rohini;
Her sabahki rutin kalkışımız. Kahvaltımız gülüşmelerimiz derken saat hayli ilerlemiş. Rahul gittikten yarım saat sonra kapı çaldı. Sameer'le koşarak kapıya gittik.
"Anne!"
Sameer "Annaneeee." Diyip annemin kucağına atladı.
"Sizin ne işiniz var burda?"
"Are geri gidelim istersen."
"Yok hayır yani amaaaannn geçin işte içeri hoş geldiniz." Dedim ve annemle babamın ayağına dokundum.
"4 gün sonra değilde şimdiden gelelim dedik. "
"Çok iyi yapmışsınız. Rahul'ü arıyımda erken gelsin akşam."
"Yok yok yok.. Çocuk çalışıyor sonuçta bizim yüzümüzden aksamasın.. Zaten biz akşam Aisha Annenlere gidicez."
"İyi bizde geliriz."
"Are Rohini kızım ne kadar ısrarcı çıktın. Hem sizin işiniz gücünüz çocuğunuz var nasıl geliceksiniz."
"Çocuğumuzuda yanımıza alarak olabilir mi annecim?"
"Hm evet."
"Aree yok gelemeyiz Farha'yla Ajay bizde."
"Heh bak çocuklar gelip kapıda kalıcaktı az kalsın."
"Aman neyse boşverin ne isterseniz çay yapıyım mı size?"
"Yap bari."
Annemin neyi var böyle?
Jameela;
Çalışmaya kaptırmışım çoktan 2 saat geçmis bile. Saat 18.30'a geliyordu. 19.30da herkesle buluşucaz. Nandi'nin başına gittim.
"Nandi? Nandini? Nandiii? Saat altı buçuģa geliyor bir saat sonra Sidhartlarda olmamız gerek."
"Kaç saattir uyuyorum ben."
"2"
"Londra'dan Mumbai baya yoruyor yâr neyse kalkıyım bari."
"Hazırlanıp çıkarız istersen."
"Tamam."
Nandi kalktıktan sonra ikimizde hazırlanıp çıktık. Rohini ablanın annesi ve Rahul abinin annesiyle haberleşmiştik. Onları Sidhart alıp eve geçicekti bizede konum attı evi bulmamız için.
Saat tam 19.29 ve biz evin kapısındayız biraz Sidhart'lık yapabilirim. Nandi tam zile basıcaktı ki.
"Nandi dur."
"Ne oldu?"
"Tam buçukta basıcam."
"Neden?"
"Çünkü o hep bana öyle yapıyor tam verdiği saatte."
"Anladımmm...."
"Bakma öyle garip garip."
Güldük ve saat tam 19.30 zili çaldım. Kapıyı Sidhart açtı.
"Nerdesin sen Dojeks seni bekliyorum kaç saattir."
"Saatine bak Yuvraj saat tam 19.30."
"O saati verdim diye o saatte mi gelmen gerekiyor."
"Bunu yapan birini tanıyorum aaa galiba sensin."
"What the?"
"What the what the başka bir şey bilmiyorsun zaten eee bizi içeri almıyıcak mısın?"
"Siz? Bir dakika sen?"
Nandini "SYS?"
Sidhart "Nandini?"
"Sidhart abi inanmıyorum! Bu isim bana bi yerden tanıdık geliyor diyordum."
"Bir dakika Rohini ablanın kardeşi sendin tabi ya ben nasıl unuturum bunu."
Araya girdim "Özür dilerim ama beni aydınlatır mısınız?"
Nandi "Sidhart abi. O gerçekten benim abim gibi Londra'ya yeni gittiğimde ilk tanıdığım hintli oydu bana gerçekten abilik yaptı. Üniversiteye ilk başladığım zamanlardı. Sidhart abilerin bölümüde bir seminer için Mumbai'den Londra'ya gelmişlerdi. Sağlık semineri bazı temel şeyleri öģrenmeleri gerekiyordu sette ne olur ne olmaz diye. Her öğrenciye bir grup vermişlerdi tabi sadece onlar değil dünyanın her yerinden sinema-televizyon okuyan öğrenciler katılıyordu bu yüzden yabancılık çekmiyim diye bana Hint grubunu verdiler. Sidhart abide orada tanıdığım ilk hintli oldu."
"Konuyla ilgisi yok ama bu eğitimi siz verdiniz dimi yani profösörler filan değil?"
"Profösörler uğraşırmı bunlarla Jameela bi sunum yapıldı uygulamada biz yardımcı olduk ne oldu ki?"
"Arkadaş ben bunun eğitimini aldım demişti ayağım burkulunca yani sanki profösörlerden almış gibi konuşmuştuda ondan."
Nandi'yle gülmeye başladık.
[(Yazardan; bakış tam olarak budur arkadaşlar 😂)]
Sidhart sinirle "Geçicek misiniz yoksa durucak mısınız? " dedi
Gülerek içeri girdik Nandi sessizce kulaģıma eğilip
"Gerçekten bay kibirli." Dedi
Sidhart "Duydum!"
Yukarı terasa geçtik Nandi ve Aesma teyse sarıldıktan sonra bizde tanıştık.
Ekip iş başında 😉
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top