DAVA
Çalıyor...
"Alo Sidhart Yuvraj Singh'le mi görüşüyorum."
"Evet buyrun benim."
"Merhaba Sidhart ji ben Jameela Jui Sharma."
"Sen..."
"Lütfen sözümü kesmeyin. Ben sizin avukatınızım. Rohini ji bu davayı bana verdi. Sizin davanızla ben ilgileneceğim."
"Sen mi? Bu kadar komiklik yeter Rohini ablayı verir misin?"
"Rohini ji burda değil ve şakada yapmıyorum. Sizden daha fazla bilgi almam gerekiyor. Müsayit olduğunuz bir zama..."
"Bir dakika bir dakika sen çirkef kız bu kadar resmi ve sakin konuşabiliyor muydun? Ama ben seni ciddiye alamıyorum."
"Are bende meraklı değildim senin davanı almaya Rohini abla verdi sen ilgileniceksin dedi. Benim davanla ilgilenmemi istemiyorsan o zaman kendini savunsaydın bana ihtiyacın kalmazdı Yuvraj ama şimdi elimdesin ve mağdursun bana hayır deme gibi bi lüksün yok çünkü işin başında baban var."
"Welcome çirkef dojeks. Ha bu arada bana Yuvraj deme."
"Neden sen bana Dojeks derken iyi oluyor ama tamda adınla karakterin uyuşuyo küçük prens ama mızmız olanından."
"Sen davadan bahsetmiyor muydun bir avukatın böyle konuşması çok yanlış."
"Sen... sen... sen nasıl bi insansın." Dedim ve telefonu kapattım. Afferin Jameela ne yaptın sen Rohini abla bana fazlasıyla güveniyor benim ne yapıp ne edip bu davayı kazanmam gerek.
Aree tekrar mı arıyıcam ben o kibirliyi. En iyisi biraz sakinleşmek.
Sidhart;
Bayan çirkef çok çabuk sinirleniyor. Bunu öğrendiğim iyi oldu. Eminim tekrar aramaz. Bu sinir ona uzun süre yeter. Kusura bakmasınlar ama hakkımı bir çömezin savunmasıns izin veremem. Davayı kazanıp kazanamayacağı ne mâlum.Ne yapıp ne edip avukatı değiştirmem lazım. Telefonum çalıyor. Bayan çirkef tekrar sinirlenmeye meraklı sanırım. Ama arayan Rohini abla acaba Dojeks beni onu şikayet mi etti.
"Alo Sidhart."
"Efendim."
"Sid Jameela seni arıyıcaktı. Aradı mı dava için."
"Ha evet aradı. Ya-ya yarın buluşucaz gerekli belgeler için."
"Peki.. hayırlı akşamlar."
Sanırım bayan çirkefin eline düştüm. Rohini ablaya yalan söyledim çünkü o benim patronumun eşi ve beni yanlış tanımasını istemem. Sen nasıl olurda benim davamı çömeze verdin dediğimi düşünsenize Rahul abi beni bırak işten atmayı Mumbai'den hatta Hindistandan atar.
Telefon yine çalıyor. Bu sefer kesin Dojeks.
"Buyur Dojeks."
"Merhaba YUVRAJ- ji. Konuşmamız yarım kalmıştı. Gerekli belgeler ve ifadeniz için yarın bir yerde buluşmamız gerekiyor."
"Sabah patronuma kahvaltıya gidicem sonra setimiz var daha sonra boşum."
"Bir dakika sende mi kahvaltıya gidiceksin."
"Evet ne oldu ki."
"Bende gidicem gün boyu senin yüzüne bakmak istemiyorum."
"Bende sana meraklı değilim Dojeks o zaman şöyle bir şey yapalım birimiz gelmesin. Mesela sen. Sen gelme."
"Ohhohhoho hadi canım asıl sen gelme."
"Nedenmiş Rahul abi beni davet etti."
"Benide davet etti."
"O zaman ikimizde gitmeyelim."
"Tamam kabul."
"Görüşürüz Bayan Dojeks."
"Mümkünse az görüşelim YUVRAJ-ji"
Telefonu kapadık. Bu kız fazla saf. İkimizde gitmeyelim diyince kabul etti hemen. Ama bayan Dojeks sizi ufacık kandırdım. Çünkü ben gidicem..
Jameela;
Bu adam kendini ne sanıyor. Aslında bunun kendini neden savunamadığını anladım. Çünkü saf. İkimizde gitmeyelim diyince kabul ettim. Çünkü o gelmiyicek ve ben gidicem. Bay Kibirli sizi ufacık kandırdım özür dilerim..
______________
(1 gün sonra kahvaltı)
Rahul;
"Roohiiniii... Rohiiiniii...Rohiii...Rohiiinniii."
"İsmimi 10 farklı şekilde söylemene gerek yok Rahul uyandım."
"Uyanmadın daha burnunu kaşımadın."
Rohini gülerek esnedi ve burnunu kaşıdı.
"Şimdi uyandın işte günaydın."
"Günaydın. Saat kaç? Hiiiiihhh 9.19 Sameer uyansa duymıyıcaktım. Neyse hâlâ bir dakikası var."
"O zaman o bir dakikayı benimle geçir."
"Hm bilemedim yâr. Oğlumla geçirmeyi daha çok seviyorum."
"Öyle mi?"
"Evet."
"İyi Rohini hanım peki öye olsun." Dedim ve arkamı dönüp yattım. Rohini kolumdan tutup yüzümü kendine döndürdü. Ve sarıldı.
"Rahul.."
"Rohini.."
"Rahuul."
"Rohiinii."
"Seni seviyorum."
"Bende beni seviyorum." Rohini koluma vurdu.
"Bu vurmanı nasıl özlemişim. 2 gündür tadamıyordum."
"Kaşınıyorsun."
"Yok canım ne kaşınması. Rohini tuhaf bir şey var."
"Neymiş o?"
"Saat 9.30 ve Sameer uyanmadı."
"Haklısın. Akşamda uyanmadı."
"Şey aslında uyandı."
"Ne? Ama ben duymadım."
"Kocan uykusundan fedakarlık etmiş olabilir."
"Kocamın kafasına bir şey mi düştü acaba?"
"Rohiii."
"Rahuuul. Cidden gece kalkıp Sameer'i uyuttun mu?"
"Evet yâr neden inanmıyorsun."
"İnanıyorum aşkım sadece tuhafıma gitti."
"Öyle olsun Rohini görende ben sürekli uyuyorum sanar."
"Gören sadece ben olduğum için normal değil mi?"
"Peki Rohini sen kazandın evet sürekli uyuyorum ama dün gece Sameer'in sesini duyunca seni uyandırmaya kıyamadım çünkü çok güzel uyuyordun. Bende gidip Sameer'i uyuttum."
"İşte benim kocam." Dedi gülerek ve daha sıkı sarıldı.
"Sidhart ve Jameela gelicek kahvaltıya kalkalım."
"Sameerle beraber romantizmimizi bozan iki çocuğumuz daha oldu sanırım."
"Benim 4 çocuğum oldu galiba."
"Rohii."
"Tamam tamam."
"Günaydın öpücüğü."
Rohini gülerek tek yanaģımdan öptü.
"Rohini her sabah aynı muhabbet ama lütfen."
Diğer yanağımdanda öptü.
"Ha!? Çocuk yok ama."
"Kahvaltı hazırlamam gerekiyor Rahul."
"Bir öpücük ama."
"Rahuuull."
"İyi Rohini hanım peki."
Rohini gülerek kalktı elini yüzünü yıkadı.
"Sen hâlâ burda mısın?"
"Rohini burası benimde odam."
"Üstümü değiştiricem Rahul."
"Tamam benim için sıkıntı yok sonuçta seninde odan."
"Rahul çık."
"Buna da tamam."
Kalkıp kapıya gittim.
"Rahul seni seviyorum."
"Bunada tamam."
"Ohhhoohhoo şuna bak ya."
Kapıyı kapatıp çıktım. Sameer'in odasına gittim.
Rohini;
Rahul gerçekten çocuk. Ama bende onun bu çocuk hallerini seviyorum zaten. Akşam kalkıp Sameer'i uyutmuş düşünebiliyor musunuz benim kocam tembel kocam. Aré yâr seviyorum bu adamı. Rahul odadan çıkınca etrafı toplayıp kahvaltı için salona indim. Çabucak kahvaltıyı hazırladım. Rahul ortalıkta yoktu. Sameer'in odasına çıktım. Rahul Sameer'in beşiģinin yanındaki pufta uyumuş. Onu uyurken izlemeyeli baya zaman oldu. 5 senecik kadar
"Rahul... Rahul... Rahul..."
Rahul kolumdan çekip beni yanına oturttu.
"Rahul ne yapıyorsun." Dedim gülerek.
"Karımla oğlum manzarasında uyuyorum."
"Jameela'yla Sid gelicek yâr."
"Aile saadetimi kimse bozamaz."
"Rahul.. seni uyurken izlemeyi özlemişim. Horlamanı bile."
"Ben horlamıyorum ki."
"Bunu sana kanıtlamıştım hatırlarsan. Neyse hadi kalk Sameer'de uyanır birazd..." dememe kalmadan Sameer tatlış tatlış
"Baba." Dedi.
"Sameer bey hayırdır. Bugün baba yanlısısın. Sabah erken kalkmadın ve uyandığında baba dedin." Dedim Sameer'e gıdıklayarak. Sameer Rahul'ün kucağına geçip sarıldı.
Rahul "Oğlumla akşam çok güzel dakikalar yaşadık. Baba oğul gücü tekrar doğdu. Rohini artık teksin."
Cama bakıp "Aaa Junior Rohini bize mi geliyor ne?" Dediğim anda Sameer Rahul'ün kucaģından inip cama koştu.
"Rohini bu yaptığına hilecilik denir."
"Aaa niye öyle diyorsunki hem ben tekim artık. Yardımcı bir güç lazım değil mi? Buda azıcık hile." Dedim gülerek.
"Sam oğlum anneni gıdıklamaya ne dersin."
Evin içinde koşuşturmaya başladık.
Jameela;
Bu sabah Sidhart'ı görmiyecek olmanın ve onu kandırmış olmanın mutluğuyla her şeyimi kontrol edip evden çıktım. Rohini ablalara yaklaştığımda karşı kaldırımda birini gördüm. Evet yâr doğru tahmin Bay Kibirli bu bana gelmiyicem dememişmiydi. Sanırım beni gördü ,sinirli sinirli bana doğru yürüyor.
"Sen hani gelmiyicektin."
"Sende gelmiyeceğini söylemiştin Yuvraj-ji."
"Ben sana bana Yuvraj deme demedim mi."
"İstediğimi derim."
"Dojeks."
"Yuvraj."
"Şimdi bi anlaşma yapalım ikimizde eve geri dönüyoruz."
"Tamam anlaştık."
Yani Bay kibirli sen dönüyorsun. İkimizde ilk aradan saptık. Arka yoldan Rohini ablaların evine doğru koşuyordum ki Sidhart'ında koştuğunu gördüm.ikimizde kapıya hızlıca geldik.
"Hani dönüyordun."
"Sende dönüyordun."
"Dönmedim."
"Görebiliyorum bay ukalâ bende dönmedim."
"Gün boyu senin yüzünü mü görücem ben. Ne kadar şansızım."
"Asıl ben senin yüzünü görüceğim için şansızım."
Bu sırada kapı açıldı. Rohini abla Rahul abi ve Sameer bize bakıyorlardı. Hepsi terlemişler ve gülüyorlar.
Rohini abla "Günadın çocuklar sesinizi duydukta ailecek kapıyı açalım dedik."
Rahul abi "Yalan yalan bizden kaçarken duydu sesinizi."
Gülümseyerek "Günaydın." Dedim ve içeri geçtik.
Rahul abi "Siz beraber mi geldiniz?"dedi.
"Yolda karşılaştık." Dedim.
"Are Sid yeni avukatın hayırlı olsun. Senin davana Jameela bakıcakmış."
"Evet abi."
"Ben Jameela'ya güveniyorum. İlk duruşmada paran fazlasıyla sana dönücek."
Gülümseyerek "Saol Rahul abi." Dedim.
Rohini abla "Bu Jameela'nın ilk davası ama en az bizim kadar iyi. Okuldaki hocalarıyla konuştum mükemmel bir savunma yapıyormuş. Yani Sid Jameela senin kurtarıcın."
Sidhart'la birbirmize baktık. Ne o ne de ben buna inanıyoruz. Çünkü biz daha birbirimizle iletişim kuramıyoruz bir olmayı nasıl başarabiliriz. Tanışalı 2 gün oldu ve biz her dakika kavga ediyoruz.
Kahvaltıdan sonra hep beraber çıktık. Umarım günüm güzel geçer çünkü akşam bay ukalayla buluşucam ve ister istemez sinirlerim hoplıyıcak.
Sidhart;
Acaba akşam Dojeks'i nasıl bi yöntemle delirtsemde pes etse diye düşünmüyor değilim. Rahul abi yolda.
"Sid bir hafta sonra Sameer'in doğum günü güzel bir organizasyon yapmak için sana ihtiyacım var bana yardımcı olabilir misin?"
"Tabiki abi elimden ne gelirse en iyisini yapmaya çalışırım. Aklında bir fikir var mı?"
"Yok yâr. Senden bir şeyler çıkar mı?"
"Abi ben o kadar ince düşünebilen bir insan değilim ama düşünürüm tabiki bir şeyler."
"Tamam sana güveniyorum."
Jameela;
Rohini ablayla yolda giderken
"Jameela 1 hafta sonra Sameer'in doģum günü. Rahul'le güzel bir şeyler hazırlamak istiyoruz bize yardımcı olur musun?"
"Tabiki olurum." Dedim sevinçle.
"Aré mükemmel. Bizim aklımızda çok bir şey yok şu an sende bir şeyler düşün."
"En güzel fikri bulacağıma emin olabilirsin Rohini abla böyle şeyleri çok severim heleki bir çocuğun doğum gününü."
"İyi bakalım." Dedi Rohini abla gülümseyerek. Arabayı parkedip indik. Bürodaki işimiz 4 saat sonra bitti. Tabi ben daha çok çalışıp hem Sidhart'ı bekliyicem hemde davasıyla ilgili notlar alıcam. Bay kibirliyle dava görüşmesi. Kolay gelsin Jam..
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top