Sahipleniyor Muyum Yoksa?
Sonraki iki hafta boyunca durmadan tam anlamıyla düzüşmüştük. Tamamen çılgıncaydı. Düşünebileceğiniz her yerde. Benim odam hariç. Louis'yi odamdan uzak tutuyordum çünkü onu diğer insanlarla seks yaptığım odaya sokamazdım. Yani, eğer bana orada blow job vemek isterse asla bişey demem ama onu orada becermeyeceğim.
Onu dairedeki neredeyse her kapıya doğru almıştım, ön kapının önünde yerde, odasındaki her yüzeyde, salonda, mutfakta.
Yaptığımız en iyi sekslerin çoğu duşta oluyordu, çünkü onu ıslak gördüğümde bana ne oluyor gerçekten hiçbir fikrim yok.
Mesela bir keresinde, ben sadece kendi işimle ilgileniyor, ve mutfakta tost yiyorken duştan çıkıp ıslak ve su damlatarak mutfağa geldi çünkü susamıştı. Onu buzdolabına doğru becerdiğimde istediği sudan daha fazlasını aldı.
İşin en kötüsü de Louis'nin teninin gün geçtikçe güzelleşmesiydi. Ona dokunmamak imkansızlaşıyordu.
Bugün, Louis işteydi, bu yüzde bende tembelce üniversite ödevimi analiz etmem için gerekli bir makale okuyordum.
Aslında Louis'yi analiz etmeyi tercih ederim. Bu düşünce olduğum yerde sıkılmama sebep oldu.
Ondan uzak durmak çok zorlaşıyordu. Ve uzak durmak derken, onu sadece kendime saklamaktan bahsetmiyorum. Son iki haftadır dışardan birilerini becermemiştim. Ve ihtiyacım da olmamıştı. Her ihtiyacımı fazlasıyla karşılıyordu. Bu inanılmazdı.
Ön kapının açılıp kapandığını duyduğumda her zamanki gibi kalbim daha hızlı atmaya başladı. Louis evdeydi. Kalbimin daha hızlı atmaması gerekiğini biliyorum ama bunu artık o evde olduğuna göre her an onu becerebilecek olmamın heyecanına yoruyorum. Aslında onu daha bu sabah duşta becererek dağınıkça gelmesine sebep olmuş ve daha sonra parmaklarımın hepsini yalamasını sağlamıştım ama evet, bir kere daha yapabilirim.
Odamın önünden geçen ayak sesleri mutfağa yöneldi, ama o sırada tekrar çalan kapı onu geri döndürdü.
Kapı açıldıktan sonra bir süre ses gelmedi.
"Partiye gelmeyeceğim Zayn" diyerek sızlandı. Oh, Zayn.
"Hadi ama!" Zayn güldü. "Ne diyeceğimi nerden bildin?"
Odamdan çıktım. Louis bugün çıkıp tek gecelik birilerini bulsa iyi olurdu, böylece bende kendime onun başkalarıyla birlikte olabileceğini kanıtlamış olurdum. Biz sadece birbirinden yararlanan arkadaşlarız. Bu kadar.
"Buraya her gelişinde aynı şeyi söylüyorsun." Louis benim evde olduğumu hala bilmiyordu. Onun irkilmesini sağlayacağım çünkü çok eğlenceli oluyor.
"Ama en son tek gecelik birilerini bulduğunda eğlenmiştin." Zayn sızlandı. "Hadi"
Zayn beni farkedince direkt gözleri bana kaydı. Sırıtmaya başladı.
"Ben gelirim Zayn" dediğimde Louis aniden korkarak yerinde zıpladı. Bu kadar.
"Siktir. Harry!" ben gülerken o bağırarak beni ittirdi. Evet sikişebiliriz. Bu fikri beğendim.
"Louis'nin gelmesini sağla" Zayn sızlandı. "Bu konuda sinir bozucu oluyor."
"Evet, hadi Louis." ona sırıttım. " Birileri ile yapmayalı uzun zaman oldu değil mi?"
Bana attığı ters bakış aşağılarımda bişeylerin hareketlenmesini sağlarken kendimi tutmaya çalışıyordum çünkü başka birilerini bulması gerekiyordu.
"Yani demek istediğim, bir aydır seks yapmadın değil mi? " Zayn sordu.
Louis kıpkırmızı kesilerek bana baktı. İşin aslı 8 saat önce, toplarıma kadar Louis'nin içindeydim. Oh Tanrım , sakinleşmem gerek.
"Aynen öyle," Zayn onun kızarmasını başka şeylere yormuştu. "Hadi seni hazırlayalım"
"Peki" oflayarak kabul etti.
Biraz sonra iyi görünmek için uğraşıyordum ve bunun başkaları için değil de Louis için olduğunu biliyordum. Dar kot, neredese önü açık bir gömlek ve botlar. Odamdan çıkıp ön kapıya döndüm ve Louis'nin görünüşüyle dizlerim gerçekten beni taşımayı bıraktı. Tanrıya şükürler olsun ki telefonuyla uğraşıyordu yoksa ayakta kalabilmek için kapıya tutunmak zorunda kaldığımı görecekti.
Louis, Louis, Louis. Dışarıya böyle çıkamazsın. Birilerini öldüreceksin.
Orada durmuş, göğüs dövmeleri ortada çünkü üzerine kolsuz bir tişört, dar yırtık kot, ve spor ayakkabılar giyiyordu. Saçı olağanüstü bir şekilde kenara doğru şekillendirilmişti. Bu kadar iyi görünmek suç sayılmalı.
" Sen bana şaka mı yapıyorsun?" ağzımdan döküldü ve bunu geriye alamazdım, özellikle de bana böyle bakarken, gördüğü şeyi beğenmişçesine bakarken. Oh, Louis. Bugün gerçekten birilerini bulman lazım yoksa asla uzaklaşmana izin vermeyeceğim. Ve bu beni korkutuyor.
" Ne? İyi misin?" Benim iyiliğim için olan endişesi inanılmazdı. Şu anda bana ne yaptığını bile bilmior.
" Hayır. Sen böyle görünürken değilim."
Kendime engel olamadan ona doğru yürüyüp onu kapıya doğru iterek sertçe öperek ağzıma doğru inlettim. Bu her zaman olanların başlangıcı işte, bir bakış ve bak onu beceriyorum. Ama yapamam. Beni bu şekilde öptüğü halde bile, yapamam.
" Dene ve birini bul bu gece." daha sertçe öperek yalvarırcasına konuştum.
Yavaş yavaş öpüştük, hareket etmek imkansız bir halde. Şu anda içinde olabilirdim, ve o da bunu kabul ederdi. Çok sertleştim.
Onu duvara doğru kaldırdım, elleri saçlarımın arasında, bacakları belime sarılmıştı ve benim ellerimde arsızca onun vücudunda geziyordu.
Kapının öbür tarafında bir tıklanma olduğunda onu hızlıca aşağı indirdim. Saçını kontrol etmek için aynanın önüne geçtiğinde penisim seğirdi. Zaten çok fena görünüyorsun, benim için daha da zorlaştırma.
"İyi görünüyorsun" diyerek çektim. " İyiden de iyi, hadi"
Kapıyı açtığında Zayn arkasını işaret etti.
"Hadi gidelim!"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Odanın öbür tarafından o başkalarıyla konuşurken onu izliyordum. Benim de başkalarını bulmaya çalışmam gerektiğini biliyorum, ama gözlerimi üzerinden alamıyordum. İçmeye başladığı anda yanına gitmek istedim. Onu ne hale getirdiğini biliyordum, ama uzak durdum.
Uzun sarışın bir adam onun kulağına eğilmek için durduğunda, Louis onu dinlemek için kafasını çevirdi. İçkisine bakarken daha sonra adama gülümsemek için kafasını kaldırdı. Benim tarafımdaki mutfağa doğru yürümeden önce birkaç saniye konuştular, Louis'nin gözleri benimkilerle buluştu. Konuşurlarken adam Louis'ye içki aldı ve Louis ona yaklaşabilmek için tezgahın üzerine zıplayıp oturdu. Onu öyle becerdiğim olmuştu.
Adamın söylediği şeye kahkaha attığında, berbat bir kıskançlık duygusu omurgalarımdan aşağı indi. İşte bu yeniydi. Kıskanmam için benim olması gerekliydi.
Louis adamı bacaklarının arasına çekip ellerin adamın beline yerleştirdiğinde çok fena bir şekilde o adamın yerinde olmak istedim. Göğsüm sahiplik hissiyle yanıyordu.
Louis öne eğilip yavaşça ve etkili bir şekilde adamın dudaklarını birleştirdiğinde, adamın elleri direkt Louis'nin saçına gitti. Öpüşmede çok iyi görünüyordu ve ne yapacağını çok iyi biliyordu.
Genç adam gözleri açık bir şekilde hafifçe geri çekildiğinde, Louis memnun olmuş görünüyordu. Bu beni gülümsetti. Bende büyük ihtimalle hep böyle görünüyor olmalıydım.
Ben olsam şu anda onu nasıl kendinden geçireceğimi düşünürken bir anda bana baktı ve sırıtarak göz kırptı. Louis. Tekrardan adamı öpmek için hareketlendi.
Asla olmaz.
O adam bugün Louis'yi eve götüremeyecek. Benim ihtiyacım var.
Mutfağı hızla geçip ondan uzun oluşuma gülümseyerek sarışın adamın arkasına geçtim. Louisnin görüntüsünden gözlerimi almıyordum, şu anda bir sürtük gibi görünüyordu. Adamın kulağına fısıldarken onunla göz kontağımızı sürdürdüm.
" Eğer senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan, ondan uzak durursun" diyerek tehtid etttim. Çocuk son kez Louis'ye baktıktan sonra hızla uzaklaştı. İyi çocuk.
O çekilince benim için itaatkar bir şekilde açılan bacakların arasına geçtim. Boyum mükemmel bir şekilde uzunluklarımızı bir arada tutuyordu.
" Ona ne söyledin?" diyerek azgınca beni süzdü.
Yalan at.
" Ona senin evli olduğunu söyledim" güldüm. " Bir vücut çalıştırıcısıyla"
Küçük ellerini sırtıma koyduğumda mümkünmüş gibi onun için daha da sertleşmemi sağladı.
"Birilerini bulmamı istediğini sanıyordum" kafasını kaldırarak gülümsedi. Oh Tanrım. eğer bana böyle bakmaya devam edersen seni herkesin içinde sikeceğim.
" Bugün seni rahat bırakabilmem için fazla güzel görünüyorsun" diyerek soludum. " Sen böyle görünürken seni başkalarının almasına izin veremem."
" Beni bu kadar çok mu istiyorsun?" diye sordu. Salak mıydı?
" Seni buraya gelirken gördüğüm ilk andan beri istiyorum. İçmeye başladığında. O adamı bulduğunda. Onu bacaklarının arasına aldığında. Onu öptüğünde."
Şimdi.
Sırıtarak dudaklarını kulağıma yaklaştırırken parmakları beni kendine çekiyordu. Daha konuşmaya başlamamıştı ama kendisini bana böyle bastırmaya devam ederse bu şekilde gelecektim.
" Beni eve mi götürmek istiyorsun, Harry Styles?" kulağıma doğru nefesini verdi. Evet. Sikeyim istiyorum.
Eğer müzik çalıyor olmasaydı, çıkarttığım inleme aptalca bir şekilde yüksek olacaktı. Bir an önce partiyi terk etmek için onun sürüklercesine tezgahtan indirdim.
Eve gitmek için bir taksi bulduğumuzda arka koltukta yiyişmememiz gerektiğini biliyordum ama gerçekten yüzümü yüzünden çekemiyordum.
Asansörde de aynıydı, benim için ne kadar sert oluşundan zevk alarak kalçalarını duvara bastırırken bir yandan da öpüştükçe pembeleşen dudaklarını seviyordum.
Kapıyı açarken düşme tehlikesi atlattıktan sonra fark etmeden onu odama götürdüm. Fark ettiğimde donup kaldım, çıkmayı düşündüm ama çoktan fark etmişti.
" Ne?" diyerek alt dudağımı ısırdı. Oh, siktir, bu çok ateşliydi .
" Hiçbir şey" onu hızla içeriye sürüklediğimde hızla kıyafetlerimizden kurtulduk.
Birbirimiz için bu kadar vahşiyken bir an durup bana baktı. Vücudu son zamanlarda yaptığımız seksin fazlalığından dolayı güçlenmiş, harika görünüyordu.
Ona böyle çıplakken bakarken aklıma gelen adamın neredeyse onu böyle görecek olması beni kıskançlıkla çılgına çevirdi. Şu anda Louis bana aitmiş gibi davranıyordum ve bunu gizlemek için fazla sarhoştum.
" Tanrım" diye kükredim. " Tam bir sürtüksün"
Şokla pembe dudaları açık kaldı.
" Seni o tezgahın üzerinde almasına müsaade etmeliydim." onu yatağıma yürüttüm, ve düşürdüm.
Yukarıdan izledim, çıplak, bacakları sadece benim için açık. Penisi bakışlarımın altında seğirince ona bunu yapabilmemden memnun oldum. Beni çok fena istiyor. Şu anda sadece ben.
Üstüne çıkarak ciğerlerindeki bütün havayı onu öperek bitirmeye çalıştım.
Parmaklarımı kayganlaştırmaya gerek duymayarak bir tanesini direkt içine ittirdim.
" Sana bunu yapmasına izin verirdin" diyerek dudaklarına doğru kükredim." Ve sen de bundan zevk alırdın, Lou, ama o benim kadar iyi olamazdı"
İnledi. Onun da zevk alması beni devam ettirdi.
" Bunu yapmazdı" kaldırabileceğini bilerek ikinciyi ittirdim, ve onları prostatına bastırdım. Sertçe ovuyordum, vücudu hareket ediyor, nefes almak için uğraşıyordu.
" Senin dah afazlası için yalvardığını görmedi, seni sadece parmaklarımla boşalttığımda olan yüz ifadeni görmedi"
Şu anda ne kadar sahiplenici konuştuğumun farkındaydım ama kendime engel olamıyordum. Sevgilisini başka birisine bakarken yakalamış bir erkek arkadaş gibi konuşuyordum.
O sadece kabul ediyordu, kızarmış, çok güzel, nefes almakta zorlanıyordu ama hala zevk aldığı belli oluyordu. Hala o feminen inlemelerini çıkartıyordu, ama sikeyim bunu seviyordum.
" Seni bu şekilde görebilmek için katil bile olurdu Lou," boynunu ısırdım. " bir sürtük gibi çarşafların üzerindeki halin, bir kız gibi ağlayışın"
Darlığı beni öldürürken üçüncü parmağımı ittirdiğimde ağlarcasına bağırdı.
" Seninle işi bittiğinde daha fazlasını isterdin," inledim. " sen her zaman daha fazlasını istersin, aklımı başımdan alıyorsun"
Siktir, konuşmayı bırak.
Onu ne kadar sert parmakladığımın farkındaydım, terliyordum ama beni izleyişini ve gözlerinin buğulanmasını görmeye değerdi.
" Benim için gelecek misin?" neredeyse yalvardım. " Lütfen, geldiğini görmeye ihtiyacım var."
Siktir, yalvarmamam gerekiyor.
Yalvardığım için gelişini görmek fikrimi değiştirmemi sağladı. Ben uzunluğumu kayganlaştırırken her zamanki gibi ağlaması çok güzel görünüyordu. Bu ne zaman oldu?
Daha boşalması bile tamamlanamadan kendimi içine ittirdiğimde bağırarak etrafımda harika bir şekilde sıkılaştı.
Sabah beni hissetmesini istiyordum. Şu anda sadece benim olduğunu bilmesini istiyordum. Onu bu kadar iyi hissettirebilecek tek kişinin ben olduğunu hatırlatmak istiyordum. Sadece ben.
Şu anda onu o kadar sert beceriyordum ki şimdiye kadar yaptıklarımız yanında sönük kalıyordu. Ama buna rağmen saatlerdir gidip geliyor gibi hissediyordum. O bağırarak, inleyerek, sırtıma tırnaklarını geçirerek beni kabul ederken ben gelmemek için kendimi kasıyordum.
Bir anda sırtı yay şeklini alarak gelirken beni de sınırın öbür tarafına gönderince sertçe boynunu ısırdım.
Seni bu kadar iyi sadece ben hissettirebilirim.
Beni bu kadar iyi sadece sen hissettirebilirsin.
Içinden çıkarak yanına kendimi bıraktığım da nefes almak için çabalıyordu.
"Bu şimdiye kadar ki en sertiydi değil mi?" diye nefeslenerek sorunca güldüm.
"Pekala, beni bu hale getirmen senin suçun"
Nefessizce kıkırdadı.
"Beni böyle becereceksen tekrar yaparım" beni dirseği ile itti.
Tabi ki yaparsın, sürtük.
Güldükten sonra esnediğimde, o da esnedi. Bana doğru bakmak için kafasını çevirdiğinde o kadar güzeldi ki, nefesimi kesiyordu.
"Uyumana izin vereyim" diyerek yuvarlanarak yataktan kalkmaya çalıştı, ama belli ki kalkamıyordu. "Ah, hareket edemiyorum. Harry, kurtar beni!"
Çok şirinsin.
"Sadece burada uyu" diyip dönerek ondan uzaklaştım çünkü ne kadar güzel ve tatlı olduğunu düşünürken yüzüne daha fazla bakamazdım.
Tekrar esnedikten sonra yanımda uyuya kaldı. Ve bunu yapan ilk insandı.
~~~~~~~~~~~~
"Harry."
Ugh. Beni rahat bırakın. Sarıldığım vücut bırakmak için fazla güzel, üniversiteye gitmek istemiyorum. Sınıfta kalabilirim ama olsun.
Kendimi sıcak tutmak için, daha sıkıca sarıldım. Çok güzel kokuyordu. Güzel.
"Gerçekten Harry. Lavaboya gitmem lazım." dedi konuşan ses.
Ha?
Çok rahat pozisyonumda biraz daha kendime gelip tuttuğum bedenin benimle ne kadar uygun olduğunu fark ettim. Bu suç olmalıydı.
Gözlerimi açtığımda Louis'nin çıplak bedenin kollarımın arasında kıvrılmış olduğunu gördüm. Çok iyi hissediyordum, ve bu seksüel anlamda bile değildi. Sadece vücuduna dokunduğumda bile yatışmış hissediyordum.
Ne diyorsun? Sadece yalan söyle, Styles.
"Ah, üzgünüm." yeni uyandığım için sesim derindi. "Çok rahatsın"
Söyleyecek bunu mu buldun, aptal.
Geriye çekilerek gitmesine izin verdim. Kalkarak lavaboya gittiğinde üşüdüğümü hissettim ve neden böyle hissettiğimi anlamaya çalıştım.
Her güne böyle uyanmaya kolayca alışabilirim.
Ama bunun düşüncesini bile kafamdan atmam gerekiyor.
Ama neden odasının kapısının sesi gelip buraya geri dönmeyeceğini belirttiğinde bile kafamdan atamıyordum.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top