Masa
Ertesi gün saat 11'den sonra korkunç bir şekilde susamış olarak uyandım. Louis bende çok fazla sıvı kaybına neden oluyordu, anlarsınız ya. Onu dava falan etmeliyim.
Su almak için odadan çıktım ama kafamda kesinlikle geri dönüp uyumak vardı. Saçlarımı çekiştirerek mutfağa girdiğimde gözlerim masanın üzerinde sadece bokseriyle oturan Louis'ye takıldı. Bu sefer o bana bakıyordu.
"Oh, selam" diye uykulu bir halde mırıldandım.
"Yeni mi uyandın?" ayaklarını aşağı sarkıtarak sordu.
"Evet, ama biraz daha uyuyabilirim."
"Evet bende 15 dakika önce falan uyandım." diyerek telefonuna bakarak hızla mesaj yazdı. Büyük ihtimalle Niall. Masanın üzerinde çok ateşli görünüyordu. Şu anda beni benimle alay ettiğinin farkında mı acaba? Eminim hayır.
Güldüm, çünkü ikimizde gece geç saat seksinden sonra dağılmış haldeydik. Yada erken. İkisinden biri.
"Bugün çok işin var mı?" Başka herhangi bir yer yerine onu burada almak çok cazip gelmişti, kabul edeceğini biliyordum.
"Sadece Niall ile bar." Omuz silkti. Lanet. "Sen?"
Yanına doğru yürüdüm, çünkü çok çekiciydi. Bacakları açık gülümserken beni mahvediyordu. Fakat bacaklarının arasına yerleşip kalçalarını kavrarken belli etmedim. Muhteşem.
"Bilmiyorum." o gidince birini bulmam gerekecek. "Sadece hayatın beni nereye götüreceğini göreceğiz"
"Eminim öyledir" imayla gülümseyerek arkaya doğru ellerine yaslandı. Ayakları beni çekerek hareket etmemi sağlayıp kasıklarımı ona yaslayınca inledim çünkü kaya kadar sertti. "Ama önce beni becermeni istiyorum"
Derin bir nefes alıp, boynunu ısırdım. Louis! Bunu beklemiyordum!
"Lütfen?" diye sordu. "Şimdi?"
Birbirimize yaslanmamız için ayakları arkadan bastırıyordu, Tanrım. Tırnaklarım kalçasına gömülürken her zamanki hayalimin gerçektiği mutluluğunu gizlemeye çalışıyordum. Cool gibi davran. Pantolonuna gelme.
Yüzümü yüzüne yaklaştırıp dudaklarımı dudaklarına sürttüm.
"Çok çekici" nefes vererek konuştum, çok hazırdı. "Beni ne kadar istediğini söyle"
Kulağıma doğru eğildi.
"Seni çok fazla istiyorum" diye fısıldadı.
Dönüp dudaklarına saldırıp tutkuyla öperek kabullenişinden dolayı teşekkür ettim. Yavaşça dilimi ilerlettiğimde o da bana karşılık verdi. Her zamankinden yavaştı çünkü haftasonuydu ve acelemiz yoktu.
Heyecanla dudağını ısırdığımda derin bir nefes aldı. Kendimi geri çekip bu sefer boynuna töneldim. Boynunu ısırıp öperken ellerim de belini sıkıca tutuyordu.
Fazlasıyla hazırdım, bunu ilk günden beri istiyordum.
"Kayganlaştırıcıyı getireceğim." sesim şehvetle kısılmıştı. "Burada bekle"
Hızla odadan çıktım. Bunu çok istiyordum. Geri döndüğümde yanakları kızarmış arkasından yansıyan güneş ışığı ile melek gibiydi.
"Ayağa kalk" sabırsızca emir verdim, yaptı. "Bunu çıkarmamız gerek"
Bokserini aşağı indirip sert oluşundan zevk alarak bir yere attım.
Tekrar sertçe öperken onu zorla geri geri götürüp tekrar oturttuğumda bacakları itaatkar bir şekilde benim için açıldı. Çok ateşli. Sadece benim için. Dudaklarına doğru inledim.
"Tanrım, keşke kendini böyle görebilseydin" diyerek inledim.
İltifatıma inleyecek karşılık verince hızla kayganlaştırıcıyı alıp parmaklarımı hazırladım. Hızla parmağımı içine kaydırdığımda çıkardığı inlemeyi yakaladım.
Öpüşmede çok iyi olmasını her zaman çok seviyordum, dlimi ağzına bastırdım. Karşılık vererek onu açmama izin verdi. İkinciyi gönderdiğimde nefesi kesildi fakat saçından çekerek tekrar öpmeye zorladım. Çok eğleniyordum. Öpmeye devam ederken onu olabildiğince açık tutabilmek için kalçasının üzerinden tuttum.
Üçüncü parmağımı eklediğimde bacakları etrafımda sıkılaştı, karnı gerildi ve beni öpmeyi bırakarak derin bir nefes aldı. Yüzünde görebiliyorum. Çok yakın. Gelecek.
Dudaklarımı tekrar birleştirirken gelmesine izin vermeye karar verdim çünkü gelişini daha önce hiç bu kadar yakından görmemiştim.
"Hadi, benim için gel" hafifçe yalvararak ve bilerek prostatına vurmayı sürdürdüm.
Sıkıca kasıldı. Muhteşem mavi gözleri kaydı, ağzı açılarak ağlarcasına inleyecek bana ve kendi üzerine geldi.
Oh, harika. Gerçekten harika.
"Daha önce kendini gelirken gördün mü?" diye sorarken parmaklarımı çıkarttım. Kafasını iki yana salladı, cevap vermek için fazla yorgun gibiydi.
"Başka sefer" diyerek söz verdim. "Şu anda seni becermem lazım"
Girişine yaslamadan önce uzunluğumu iyice kayganlaştırıp içine kaydırdım. Tamamen girdiğimde homudanıp, gözlerini sıkıca kapattı.
"Acıtıyor muyum?" acıtma ihtimaline karşı parmaklarım kalçasına masaj yapıyordu. Her zamanki gibi çok sıkıydı, başım dönmeye başlıyordu.
"Hayır" inledi, sesi dağılmıştı. "Ve evet, ama çok iyi hissettiriyor"
Louis. Keşke bunu bana söylemeseydin çünkü şimdi anlıyorum. Gerilmeyi, acıyı seviyor. Şimdi anlıyorum. Her zaman hazır olmasına şaşırmamalı. Her zaman hazır.
Yanlışlıkla hareket ettiğimde sadece nefesini tuttu.
"Hareket etmemi ister misin?" diye sorarak çenesini ısırdım ama hazır olduğunu biliyordum. Sikeyim her zaman.
"Lütfen" diyerek yalvardı.
Kalçalarımı içinde hareket ettirdim, derince, tekrar tekrar. Hızlı değildi ama yavaş da değildi, aceleye gelmesini istemiyordum. Uzun sürmesini istiyordum.
Hafif hafif iniyordu ve her seferinde vücudu sarsılıyordu. Her zaman çıkardığı güzel sesler neredeydi?
Yatır onu. Uzanırken ses çıkartır.
"Bu işe yaramıyor" diye soludum. "Tam olmuyor"
Onu geriye doğru ittirerek yatırıp, bacaklarını daha geniş açmasını, daha derine inebilmemi sağladım. Anında ağlamaları başlamıştı.
"Daha iyi", inledim. Çok daha iyi görünüyordu, çok daha iyi hissettiriyordu, çok daha iyi ses çıkartıyordu.
Her gitgelde hafif 'uh' sesleri çıkartmaya başladı, mutfak için fazla gürültülüydü ama umrunda değildi. Anı yaşıyordu, aynı benim gibi.
Konuşmaya çalışmasını istiyordum. İçimden bir ses bunu yapmasını istiyordu.
"Konuş benimle" diye emir verdim, gözlerini açtığında gelecek gibi olmuştum.
"S-sanmıyorum b-ben" diye denedi. "Tanrım, k-konuşab-bileceğimi san-mıyorum"
Güldüm. Bu eğlenceliydi.
"Yapıyorsun" sırıtarak kalçamı içine bastırmaya devam ettim.
"Nasıl hissettiriyor?"
Yüksek sesle ağladı.
"İ-iyi" dedi. "Sikeyim çok iyi."
Oh, konuşturmaya devam ettir. Bana birşeyler oluyor.
"Seni dolduruşumu seviyor musun?" bunun kulağa ne kadar kirli geldiğinin farkında olarak inledim. Hızla kafasını salladı, gözleri bana kilitlenmiş haldeydi. Şimdiden hissedebiliyordum ki çok sert gelecektim.
"Çok seviyorum" diye ağladı, sınırda olduğunu biliyordum. "S-seviyorum, Harry!"
Oh, tekrar adını bağırmasını sağla. Hızlandım.
"Adımı tekrar söyle" inledim,parmaklarım bacaklarına batıyordu. "Komşuların sana ne yaptığımı bilmesini istiyorum."
"Harry!" diye bağırdı. Bacakları titriyordu ama daha fazlasına ihtiyacım vardı.
"Daha yüksek!" diye bağırdım, gözlerini kapattı. Ama bu sadece daha sert girmemi sağladı.
"Harry!" daha yüksek bağırdı. Çok yakındır.
"Daha yüksek, Louis!" bağırarak tırnaklarımı kalçasına geçirdim.
"Oh, Harry!" tekrar tekrar bağırarak karnına geldi. Sırtı gerilerek kasılıyordu.
Oh, hayır. Oh Tanrım.
"Oh, siktir" bağırarak sert, inanılmaz bir şekilde sert bir şekilde içine geldiğimde inledi.
Nefes almakta zorlanarak, kendimi taşıyamayıp, bıraktım. Kalbim delirmiş gibiydi, ama onunkini de duyabiliyordum.
"Kesinlikle" dedim. "Keisnlikle daha fazla uyuyabilirim."
Altımda güldü.
"Kalk üstümden" zorlanıyor gibiydi. "Nefes alamıyorum"
Oops.
Ne kadar sıcak ve terli olduğumu hissederek ayağa kalkmaya çalıştım. Louis kendini sıktı. Yapma bunu. Çok hassasım. Hemen içinden çıktım.
Louis'nin menisini silmesi için tezgaha yürüyüp biraz peçete aldım. Acaba hepsini alıp ağzına versem kabul eder miydi? Eline birkaç tane verdiğimde tembelce alıp kendini sildi.
Ben silecekken "Hayır!" diye bağırdı. Hızla ayağa kalkmaya çalışırken zorlanıp bana tutundu. Eğilerek üzerimdeki menisini yaladığında kendimi tutamayıp inledim. Ben önerseydim de kesinlikle yapardı. Neden önermedim?
"Siktir" o yutarken nefesim kesildi. "Eğer bu gördüğüm en ateşli şey değilse, ne bilmiyorum"
Bu artık utanç verici birşey değilmiş gibi kıkırdadı. Telefonunu alıp okuyunca biraz telaşlandı.
"Pekala, gitsem iyi olur." gülümseyerek kapıya yöneldi. "Görüşürüz. İyi uykular."
Kesinlikle iyi uyku çekeceğim. Endişelenme.
"Tamam görüşürüz Lou"
Sonunda suyumu alıp odama giderken kendimi yatağa bıraktım. Oh Tanrım. Çok iyi hissediyorum.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top