Louis?

Seks, seks, seks.

Yaptığım tek şey. Bu ve üniversite. Kulağa üzücü mü geliyor?

Hayır. Bence muhteşem. Sürekli ihtiyacım var, her gün.

Biseksüelim. Genelde kızları tercih ederim, iyi hissetmek için günde en az üç kere. Belki bende bir sorun var. Belki seks düşkünlüğü sorunum var. Kimin umrunda. Gelme hissi çok harika.

Becermek istediğim tek erkek ise farkında olmadan bana muhteşem vücuduyla işkence eden ev arkadaşım. Düz vücudu ile. Farkında bile değil. Sadece o kalça ile ve o gözlerle hiçbir şey yokmuş gibi etrafta salınıyor. Bütün yıl boyunca işkence altında yaşadım.

Örneğin şu an.

Barda bulduğum üniversitede kızıl saçlı ateşli bir kızla seks yapmayı daha yeni bitirmiştim, yeterince iyiydi. Kız biraz sesliydi, ama ben iyiydim. Biliyorum. Yeterince pratik yaptım.

Birşeyler yemek için mutfağa gittim. Yeme düzenim pek iyi değil, genelde mısır gevreği falan yerim çünkü seks yapmakla çok meşgul oluyorum. Altıma bir kot giydim, Louis beni boxer ile görmüştü ama çok da zorlamaya gerek yok. Zaten evdeyken o kadar gürültüyü duymak zorunda kalıyor.

Louis'den bahsetmişken, içeri girdi, böylece günlük dozumu aldım. Çok çalıştığı için genelde onu pek göremiyorum. Saçları uzamış ve dağınıklaşmıştı, ama umarım kesmez çünkü çok iyi görünüyor. Geriye doğru atışını ve şirince kulağının arkasına atışını seviyorum. Şu anda gözleri gözlüklerinin arkasına saklanmıştı, büyük ihtimalle evde çalışıyordu. Tembelce dar kot ve büyük bir kazak giydiği halde muhteşem görünüyordu. Bunu nasıl yapıyor? Umarım benimde spor yaptığımı fark eder. Düz olduğunu düşününce böyle düşünmem tuhaf, ama geçen bir ayda iyice güçlendim.

"İyi misin?" diye sormaya çalıştım ağzım doluyken.

Aferin Harry, ağzın dolu konuşurken gerçekten çok ateşlisin.

Gözleri üstümde gezindi, mavi gözleriyle beni tarıyor gibi hissettim.

"Evet," seksice gülümsedi ve bir anlığına bizi duyduğu için böyle baktığını unuttum. "Senin nasıl olduğunu sormama gerek yok sanırım?"

Hafif gülüşü beni gülümsetti, altta yatan imaya sırıttım.

"Üzgünüm" Aslında değilim.

Yanımdan geçerken oyuncu bir tavırla beni ittirdi .

"Hayır, değilsin" gülümseyerek baktı, siktir.

Öyleyim, üzgünüm çünkü o kişi sen değildin.

Güldüm. Üzgün olmadığımı biliyordu.

Kapı çaldı ama bakmak yerine kaseyi yıkadım.

Louis'nin yakışıklı arkadaşlarından Zayn ile konuştuğunu duydum ama pek ilgimi çekmedi.

Her zaman istediğim şekilde Louis'yi şu masada becermeyi düşünmemek için çok çaba harcıyordum. Bunun için birini bile öldürebilirim.

Sanırım bu akşam eve bir erkek getirmeliyim. Gülümseyerek kafamı salladım.

~~~~~~~~~~~~

Derslere çok çalışmıştım, sanırım bu kadar yeterdi değil mi? Duş almam gerekiyor ki kendime geleyim. Laptopumu kapatarak kendime bir göz attım. Kız gittiğinden beri pek birşey yapmamıştım, hala üstsüz, hala saçlarım dağınık.

Odadan çıkıp su içtim ama daha sonra koridordan birini duyunca dikkatim dağıldı. Ne olduğuna bakmak için köşeye yaslandığımda, neredeyse dizlerimin üzerine yığılıyordum. .

Louis? Bu Louis değil, değil mi?

Orada durmuş, kendisine bakıyordu. Her zamanki gibi saçıyla uğraşıyordu, gözlükleri yoktu. Sakalını kesmemişti, nefes kesiciydi. Dövmeleri kolsuz tişörtünden fazlasıyla belli oluyordu, koyu ve fazlasıyla müstehcen ama beni baştan çıkartan, göğsünde daha önce hiç görmediğimdi. Sadece o tişörtü çıkartmak istiyorum böylece ne yazdığını okuyabilirim, yalayabilirim ve beceririm. Oops. Gözlerim yavaşça şimdiye kadar üzerinde gördüğüm en sıkı pantolona kaydı, yutkundum. Wow. Sikeyim cidden iyi görünüyordu.

Ama aynaya bakış şeklinden onun öyle hissetmediği belliydi. Her zamanki gibi ne düşündüğü belli oluyordu. Onu korkutmayı seviyorum, çünkü ağzı açık kalıyor ve gözleri büyüyor. Bu beni güldürüyor.

"Merhaba. Bu da kim?" orada olduğumu belli ettim. Her zamanki gibi çığlık atarak bana döndü.

"Tanrım, Harry" beni kibarca azarladı, "hayalet falan mısın?"

Güldüm. Hayır, sadece seni izlemeyi seviyorum.

"İyi bir yerlere gidiyorsun galiba?" diye sordum.

Randevusu mu vardı? Dürüst olmam gerekirse randevuya giyilecek şeyler gibi görünmüyordu.

Omuz silkti.

"Sadece parti"

Parti? İşte bu yeniydi. Gülümsedim.

"Partide Louis? Daha önce seni içerken bile görmedim, bırak partiyi" diye cevap verdim şaşırarak.

Saçıyla oynayarak gözlerini kaçırdı. Sikeyim ne kadar ateşli göründüğünü farkında değil miydi?

"Çünkü, içmeyi sevmiyorum." diyip öfleyerek başarısız saç düzeltme işleminden vaz geçti. "İyi görünüyor muyum?"

Kendisine bakmam için izin veriyordu, ve ben "Hayır, siktiğimin muhteşemsin" demek veya sadece ipucu olarak yarı sert ereksiyonumu göstermek istiyordum, ama yapamadım.

"Evet" dedim onun yerine, içeceğimden içerek çünkü birşeyler yapmam gerekiyordu. "İyi görünüyorsun. Göğsünde dövmelerin olduğunu bilmiyordum."

Kapı çalınca yerinden sıçradı ve Zayn'e kapıyı açtı. En azından tanıdığı birileriyle gidiyordu.

"Hazır mısın?" diye sordu kalın aksanıyla, bana kafasını sallayarak selam verdi, bende karşılık verdim.

"Yep" Louis anahtarlarını ve telefonunu alarak cevap verdi. "Görüşürüz Harry"

Gidişini izledim, yine kalçası muhteşem görünüyordu.

"Evet görüşürüz"

Kapı kapandı, seslice inledim. Neden, Louis? Sikeyim neden?

Umutsuzca rahatlamak için hızla duşa gittim.

20 dakika içimde evden çıktım ve bir saat kadar dışarıda takıldım. Daha sonra tekrar bir adamla eve döndüm.

Adam gittiğinde hayal kırıklığı ile olduğum yerde bir süre oturdum çünkü hiç kimse Louis olmayacaktı. Louis için hissettiğim tek şey gençlik şehveti idi. Belki, sadece belki, kendisini becermeme izin verirse belki geçerdi.

Hıysuzca yatağa uzandım. Geldiğim için mutlu olmalıydım.

Umarım Louis iyidir. Onu sarhoş hiç görmedim o yüzden umarım Zayn iyi bir şekilde döndüğüne emin olur.

Bir anda kalktım, birisi anahtarı kapıya takmaya çalışıyordu. O iyi miydi?

Yardım etmek için odamdan çıktım ama bir anda yerimde çakılı kaldım çünkü Louis kendisinden uzun bir adamın dudaklarına yapışmış bir şekilde içeri girmişti.

Neden bir adamı öpüyor? Düz değil miydi? Dudaklarını adamınkilere karşı hareket ettirişi, midem şehvet le büküldü. Açıkça daha önce erkekleri öpmüştü.

"Senin gibi gay adamları pek görmedim doğrusu?" diye inledi adam Louis'nin ağzına doğru.

Gay değildir zaten. Kesin biseksüeldir.

"Bana inanmıyor musun?" diye inledi Louis, tekrar onu öpmeye çalışarak.

Louis gay? Louis gay?

"Tartışmıyorum."

İç kanama geçiriyor gibi hissediyordum. Büyük ihtimalle üstteydi, değil mi? Çok düz gibi görünüyordu.

"Tanrım" dedi adam, kapıyı tekmesiyle kapatarak, "çok harikasın"

Louis'nin inlediğini duydum, ve hemen sertleşmemeliydim. Bu kadar çabuk değil. O başka birisiyle.

"Beni becermeni istiyorum." sesini tanıyamadım. Muhtaç, nefes nefese ve keşke bu sesi daha önce duyabilseydim. Çok seksi.

Adam pantolonunun üzerinden Louis'nin penisini avuçladı ve yüksek sesli bir inleme dudaklarından kaçtı. Alttaydı. Sikeyim pasif.

"Hangi oda?" Uzun adam inleyerek sordu. Tabiki de inledi, kollarında tavladığı Louis vardı.

Louis ihtiyaçla adamın dudağını ısırınca penisim seğirdi, adamı hiç düşünemiyorum. Adamı odamın yanındaki odasına sürükledi, dudakları ateşli bir şekilde birbirine bitişik, doğru yerde olup olmadığına bakmak için gözlerini açtığında bana insan öldürebilecek derecede keski gözleriyle baktı. Beni orada gördüğü için utanmış bile görünmüyordu. Onun yerine adamın penisini avuçladı.

"Burada" diye sızlandı sabırsızca. "Beni burada becermeni istiyorum."

Adam Louis'yi içeri iterek kapıyı çarptı.

Bu. Ne. Sikim?

Odama tekrar girerek sinirle saçımı çektim. Bunu hep Louis ile yapmak istemiştim. Gaydi ve ben bilmiyordum? Nasıl?

Birisinin Louis'nin yatağına düştüğünü duyunca duvarların nasıl kağıt gibi ince olduğunu hatırladım. Gitmeliydim, ama duvarın ardından Louis'nin inlediğini duymak çok yeni bir şeydi, dinlemeyi kesemiyordum.

"Seni emmek istiyorum" Louis inledi ve bacaklarımın arasının ne kadar sert oluşundan neredeyse ölüyordum. Ve durum bana olmuyordu bile!

Adam Louis'yi onaylayarak inledi, çünkü kim Louis Tomlinson'ın ağzını penisinim etrafında istemez?

"Oh, Tanrım!" Adam yüksek sesle inledi. "Bunu nasıl yapıyorsun?"

Harika. Louis aynı zamanda blowjobda da iyiydi, ve Louis'nin inleyişinden onun da nasıl zevk aldığı açıktı.

Burada bir yıl yaşayıp da nasıl gay olduğunu fark edememiştim?

Yıllar sonra ilk defa kendime dokunmak istedim ama sonra başka odada sevişen iki insan üzerinden kendimi rahatlatmayı reddettim.

"Beni becermene ihtiyacım var." Louis nefesimi keserek inledi. Adamda inleyerek onu onayladı.

"Kondomum var, kayganlaştırıcın var mı?" Adamın sesi şimdiden dağılmıştı. Tabiki de öyleydi, altında Louis vardı.

Louis'nin kayganlaştırıcısı var mıydı?

"Üst çekmece" diye cevapladıktan sonra öyle bir inlediki pantolonuma geliyordum. Kayganlaştırıcısı vardı. Üst çekmecesinde. Kayganlaştırıcı.

Kayganlaştırıcının kapağının sesini duydum çünkü daha önce çok kullanmıştım, ama daha önce hiç Louis'nin inlediğini duymamıştım. Büyük ihtimalle adam onu açmaya başlamış olmalıydı. Bu yeniydi. Muhteşem.

"Daha fazla" Louis yalvardı. Sikeyim yalvardı. "Daha fazlasına ihtiyacım var."

Umarım bu adam eve gittiğinde ne yaptığını fark eder. Ve kiminle.

Adam Louis'nin ne kadar ateşli olduğunu tekrar fark ederek inledi. Louis bağırdı, dişlerimi gıcırdattım. Daha sex bile yapmıyordu, parmaklarla böyle ses çıkartıyordu?

30 saniye boyunca sadece zorlukla aldığı nefesleri dinledim ve biliyorumki ben olsaydım onu ses çıkartmaya zorlardım. Onu öyle bir becerirdim ki-

"Daha fazla, daha fazla, daha fazla!" diye yalvardı ve benim aklım tamamen uçtu. Galiba gerçekten penisime yüklenen fazla kandan öleceğim.

Tekrar sızlandı, ve büyük ihtimalle adam başka bir parmak daha ekledi ki bir kez daha istekle inledi.

Bu adam Londra'daki en ateşli kişiyi bulduğunu biliyor muydu? Hayır, İngiltere.

"Hayır, hayır, hayır" Louis sızlandı ve ben neden böyle dediğine bir açıklama bulmaya çalıştım. Daha sonra ağlarcasına bağırdı ve nefesini tuttu. Adam içine girdi? Louis Tomlinson penisleri ağlayarak mı içine alıyor? Aman Tanrım.

"Tamam" yalvardı. "Becer beni. Becermene ihtiyacım var."

Belki de adam daha içine girmemişti.

Ama Louis'nin ağzından çıkan sesler becerildiğini gösteriyordu. Adam belli bir şekilde tempoyu tutturana kadar inledi.

Louis kız gibi yüksek sesle 'ah' sesleri çıkarmaya başladığında ne yapacağımı bilmiyordum. Onu becermek için birisini öldürebilirdim, aslında bu adamı öldürürdüm.

"Daha sert" Louis daha fazlası için yalvararak, sızlandı. Her zaman daha fazla. Omurgamdan aşağı doğru gelen orgazmı hissettim ve kaşlarımı çattım çünkü bu bu kadar seksi olmamalıydı.

Yatağı duvarıma çarpmaya başladığında feminen bir şekilde yüksek sesle çığlık atmaya başladı.

Olağanüstü bir şekilde inlerken, sızlanışlarından yakın olduğunu söyleyebilirdim.

"Çok iyi inliyorsun" dedi adam. Sikeyim, Sherlock. "Nasıl da sürtük"

Kaşlarımı çattım. Louis buna ne diyecekti? İnledi.

"Evet, sürtüğüm" diyerek inledi, yoğun Yorkshire aksanı dağılmış gibiydi.

Sikeyim Louis. Sikeyim, siktir.

Eminim eğer penisime dokunursam, sadece dürtersem çok sert bir şekilde gelebilirim.

Louis bir anda yüksek bir ağlama sesi çıkarttı, büyük ihtimalle zirveye ulaşmıştı ve bir melek gibiydi.

Adamda bağırarak ve açıkça yaptığından memnun bir şekilde geldi.

Oda bir anda nefes sesleri dışında sessizleşti.

"Tanrım" dedi adam dağılmış bir şekilde. "Genelde senin gibilerini bulamıyorum."

Bir daha onun gibisini bulamayacaksın.

Louis güldü.

"Gitmem gerek, erken kalkacağım." dedi adam. Şanslı piç.

"Tamam, bahaneye ihtiyaç yok." diye cevap verdi Louis uykulu bir şekilde. "Seni buraya kucaklaşmak için getirmedim."

Söyleyiş şekli beni şimdiye kadar kaç tek geceliği olduğu konusunda merak ettirdi. Bu işte çok iyiydi.

Adamın dairemizden çıktığını duydum ve kızgın ereksiyonuma baktım.

Elime aldığımda titredim, bu kadar yakın oluşum utanç vericiydi. Uyumak istiyorsam sanırım bu işi halletmem gerekiyordu.

Bir nefes aldım ve sonuna kadar yavaşça hareket etmeye başladım. Çok iyi hissettiriyordu ve bu sadece elimdi. Cidden mi?

Louis'nin nasıl inlediğini düşünmemeye çalışıyordum ama işimi kolaylaştırıyordu o yüzden neden olmasın?

Sürtük olduğunu söylediğine inanamıyordum.

Aniden karnıma doğru geldiğimde gözlerimi devirdim.

Yavaş yavaş nefes alırken, Louis üzerinden kendimi rahatlatmanın utancını hissediyordum. Hiç bu kadar kötü olmamıştım. Kötü olan şuydu. Bu sabahki gençten daha iyiydi.

~
Bunu çevirmek için gece birde yatmak zorunda kalışımın hesabını kim verecek?

Ve diğer hikayeme de bakın!!1!11!!1

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top