Bana Ne Yapıyorsun?

Louiiiiis *-*

*dry come: kuru gelme diye çevirdim. Orgazm oluyor boşalıyor ama hiçbir şey boşaltmıyor anladınız siz.

Ertesi gün çok geç uyandım. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Özellikle dünkü seksten sonra. Şu anda sert olsam bile bunula ilgili bir şey yapmayacağım çünkü çok yorgunum.

Hala onun çok güzel olduğunu düşünüyorum, ama sadece bu kadar. Hala sadece seks arkadaşıyım.

Ev inanılmaz bir şekilde sessiz olduğu için Louis'yi kontrol etmek üzere odasına baktım. Hala çarşafların üzerinde onu bıraktığım pozisyondaydı. Gözlerim saatine kaydı. 13.14

Onu rahat bıraktım. Zaten bugün tatildi.

Biraz üniversite şeyleri yaptıktan sonra saat 15.15 olmuştu ve hala Louis'den ise hiçbir ses yoktu. Onu uyandırmalıydım ki yarın rahatça kalkabilsin. Hala serttim ama o zaten benim yüzümden dağılmıştı. Ben sonra halledebilirim.

Odasına tekrar dönmeden önce mutfaktan su alıp geldim. Bu sefer tamamen çarşafların altında, yüzü neredeyse görünmüyordu, ama tamamen uyuyordu.

Bu kadar huzurlu görünürken, uyandırmak istemediğim için yavaşça yanına oturdum. Ama zorundaydım.

"Louis?"

Cevap verircesine bir ses çıkarttı ama sonra kafasını çarşafın altına iyice gömdü.

"Dünden beri uyuyor musun?"

Gözlerini hafifçe açınca, gülümsedim. Tam anlamıyla dağılmıştı. Kafasını salladı.

"Sikilmiş gibiyim" derin bir sesle açıkladı. Çok derin. Bu beni güldürdü.

"Su?" yanımda ki buzdolabından aldığım, buz gibi olan su şişesini önerdim. Görünce inledi.

"Lütfen"

Kalkmak için kendini ittirdiğinde yüzünde oluşan acı dolu ifade beni endişelendirdi. İçmesine yardım ettim.

"Bir yerin acıyor mu?" diye sorarak incinmiş bir yeri var mı diye vücuduna baktım.

"Vücudum ağrıyor." inleyerek sırtını yatak başlığına yasladı. Karnı kendi kurumuş menisi ile kaplıydı. "Mutlu musun? Gerçekten beni mahvettin, Harold"

O gülünce bende sırıttım.

"Evet," diyerek kabul ettim. "Ve hayır, her zaman daha ilerisini denemek isterim"

Bana ters ters bakıp, kafasını salladı.

"Üçüncü kere gelirken kendini görmeliydin, çok ağladın.", gülümsedim. "Ve kuru geldin.* Bunu daha önce hiç görmemiştim, Lou"

Çok iyi görünüyordu ama.

"Ayrıca bana, kaldırıp kaldıramayacağını bile bilmediğin halde seni öyle becermeme izin v-"

Elimi çekerek kasıklarına, çarşafın altındaki belirgin ereksiyonunun üzerine koyduğunda ağzım açık kaldı. Gerçekten mi? Hareket bile edemezken? Hala beni istiyor?

"Ben her zaman sertim." diye sızlandı. "Bunu benim için zorlaştırma"

Penisim acımaya başladı. Onu becermek istiyorum ama yapamam.

"Beni emmek ister misin?", gözleri parladı. "Şu anda beni alabileceğini sanmıyorum."

Kafasını salladı.

"Ağzımı becer. Hareket edemiyorum" nefes alarak, beni üzerine çekmeye  çalıştı. İnledim.

"Senin böyle konuşmana alabileceğimi sanmıyorum." diyerek güldüm.

Düğmemi açıp sabahtan beri ereksiyon halinde olan aletimi sertbest bıraktım.

"Şimdiden sert misin?" görünce inledi.

"Bütün gün serttim." diyerek kotumu yeterince indirdim.

"Dışarı çıkmadın mı?" ona doğru emeklediğimde inledi.

"Hayır" güldüm. "Çok yorgundum"

Ağzını açıp bana izin verdikten sonra, penisimi boğazında hissedince inledi. Biraz daha bastırdığımda öksürür gibi oldu.

Bu histen zevk aldığı yüzünden belliyken bacaklarıma sıkıca tutundu. Bunu seviyorum.

"Biliyorsun. Penis emmeyi severim." gözlerim gözlerindeyken söyledim. "Ama sen farklı bir şeysin."

Etrafımda inleyince içinde gidip geldim. Yumuşak elleri kenarlarımdan tutundu.

Ben gözlerine bakıyordum, ama o gözlerini kapatmış bir şekilde tekrar tekrar ağzını dolduruşuma odaklanmıştı.

O kadar odaklı görünüyordu ki, boğazına kadar penis sevmek illegal olmalıydı. Şimdiden gelmeye yakınım.

"Biliyorsun, çok geleceğim." onu uyardığımda gözlerini açtı. "Çok fazla olacak, Louis. Bütün gün gelmedim."

İnledikten sonra, ellerini kaldırarak beni daha çok ağzına almaya çalıştı. Titreyerek gelmemek için kendimi zorladım. Louis. Seni sürtük.

"Ama sen bunu istiyorsu değil mi? Tabi ki istiyorsun" bacaklarım titremeye başladığında inledim. "Hepsini alacasın. ama yutma. Yutmanı istemiyorum."

Gözleri büyüdü. Kafasını sallayarak benimle tartışmaya çalıştı. Çok umutsuz . Karnım gelmeye yakınlığımdan kasılmaya başladı.

"Bana daha sonra teşekkür edeceksin." inleyerek saçlarında sertçe tutarak çektim. "Bana teşek-'

Bir anda gelmeye başlayınca yüksek sesle küfrettim, o hepsini kabul ederken inledi, çok fazla olduğundan biraz öğürür gibi oldu. Yutmaması konusunda ona güvenmediğimden ağzından çıktığımda saçlarını bırakmadım.

"Sakın" diye uyarırken saçlarından hala tutuyordum ama onun gözleri şehvetten buğulanmış gibiydi. Bu konuda gerçekten çok sürtüktü.

Neredeyse acı içinde görünüyordu, tam bir günah gibi.

Dağınıkça penisini ağzıma aldığımda ağzında menim dolu olduğu halde inledi. Çok ateşli.

Onu orada sona yaklaştırmama sadece izin vererek bekledi, birkaç dakika sonra bacakları tiremeye başlamıştı, ve sızlanıyordu çünkü istediği gibi bağıramıyordu. Bu kadar çaba sarf etmesi beni inletti. Bende yutmayacağım.

Çenemden tutup kaldırarak sızlandı. Oh, Louis. Yalvarıyorsun.

"Geriye yat" onu yatak başlığına doğru yasladım çünkü dizlerimin üstünde durduğumda onun pozisyonundan daha yüksekte duruyor oluyorum. "Görmeme izin ver"

Ağzını açarak bana hala ağzında tuttuğunu gösterdi. Çok güzel. Nefesimi vererek baş parağımla alt dudağını ovarak açtım. Yavaşça ağzımdaki menisini onun ağzına boşaltarak dudalarımı hafifçe birleştirdim. Çünkü sikeyim, Louis çok ateşli.

İnlediğinde geriye çekilmeden önce son kez alt dudağını ısırdım. Keskin bir nefes aldı.

"İyi misin?" diye sorduğumda kafasını salladı. Gözleri beni deliyor gibiydi. Ortaya çıkmış boynunu öptüm.

"Şimdi yutabilirsin" diyerek tenini ısırdım.

Yutkunduğunu hissettim, yüksek sesle inlemeden önce sıkıca çarşaflara tutundu.

"Çok kirlisin Lou" boynuna doğru güldüğümde beni ittirdi.

"Beni rahat bırak" ben yanına doğru otururken sırttı. "Bunu seviyorsun"

"Hiçbir fikrin yok" güldüm. "Herneyse buradan çıkıyor musun? Açım ve film izlemek istiyorum"

Sıkıldım şu an. Dışarı çıkmayacağım. Asla olmaz.

"Oh" bebek sesiyle konuşmaya başladı. "Harry'nin eşlik edecek birisine mi ihtiyacı var?"

Ağzım açık kaldı. Ne cüretle! Şaşırmış gibi yapmaya karar verdim.

"Eşlik edecek birisini isteseydim dışarı çıkıp bulurdum!" onu ittirerek yana düşmesine sebep oldum. Hızla kalktı.

"Ama yapmadın" bana bakarak seksice sırıtttı. "Onun yerine bunu istedin."

Kendini göstererek konuştuğunda gülerek kalkıp pantolonumu giymeye başladım . Elim ağzıma gitti çünkü gülerken ne kadar yüksek sesli olabileceğimi biliyorum. 

"Bir daha bunu yaparsan" gülerek onun yaptığı hareketin aynısından yaptım. "Bir daha asla gelmem"

Yatağın direğine tutunarak ayağa kalktığından onu süzdüm, böyle dağılmış görünmesini seviyordum. Her zaman vücudunun muheşem olmasını.

"Bu bir yalan" onu süzdüğümü fark ederek sırıttı. "Her neyse duş almaya gidiyorum. Yiyecek bir şeyler hazırlar mısın?"

"Seni yemeyi tercih ederdim" dedim hızla, göz kırparak . (fesat anlayın)

"Bende izin verirdim" dedi aynı hızla, ağzım açık kaldı. "Ama kokuyorum."

"Bu beni durdurmazdı biliyorsun değil mi?" dedim. Umrumda değil, sen her zaman yaptığın gibi adımı çığlık attığın sürece.

Bana doğru yürüyüp elini uzattığında tutttum. Beni çekti.

"Duş?"

Louis.

Neredeyse dizlerimin üzerine yığılacaktım ama bir şey demedim. Sadece beni sürüklemesine izin vedim.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top