2.1


"Louis!" Louis kendisine yaklaşan gri saçlı kadını gördüğünde dans etmekten dolayı vücuduna dolan adrenalinden dolayı birkaç kez daha sıçradı ve kollarını karşısındaki kadına dolarken parmaklarının arasındaki sigaraya dikkat etti. "Şuraya bak! Ne kadar da değişmişsin."

Louis kalçalarının çimdiklendiğini hissettiğinde kıkırdamasını tutamadı. "Lou! Seni çok özledim."

Lou onu zorla bir masaya çekiştirirken Louis sevgilisinin eksikliğiyle barın içerisinde gözlerini gezdirdi. Bu arada evet birbirlerine hiç çıkma teklifi falan etmemişlerdi. Hatta bunu yapmanın yanından bile geçmemişlerdi ama onlar resmi olarak ilişkilerine tekrar başlamışlardı.

"Tekrar denemeyi gerçekten istiyor musun?" İşte Louis'nin havaya girip ikisi de ilişkideymiş gibi davranmasına sebep olan cümle buydu. Bütün gece sanki bunu düşünmüş gibi kahvaltıda Louis'ye ilk sorduğu şey bu olmuştu ki Harry'nin bunu sabaha kadar düşündüğüne dair zerre şüphesi yoktu.

Lottie ve Lou'nun arasının hala arası çok iyiydi ama acaba kendisi Harry ile ayrıldığı süre boyunca onunla konuşmuş muydu? İşte bu konu da pek emin değildi ki kadının tepkisine bakılırsa bu konuşmadığı seçeneğini destekliyordu. Kendisini hala üç veya dört yıl önceki çocuk olarak hatırlıyordu fakat tanrı aşkına onun artık sakalları vardı.

Bir süre Lux, Lottie'nin ünlenmeye çalıştığı youtube kanalı ve tabii ki de Harry hakkında konuştular.

"Şu koca bebeği o adamdan kurtararak sadece kendine iyilik yapmadın emin ol. Tanrı aşkına bir tür sürüngen gibi ortalıkta gezdiği zamanları hatırlıyorum da..." Louis kahkahasını tutma ihtiyacı hissetmedi. "Ondan gerçekten nefret ediyordum."

"Eski günler geride kaldı ve emin ol onları kimse geri getiremeyecek,tatlım." Louis, hayali uzun saçlarını geriye atıyormuş gibi bir hareket yaptıktan sonra kahkaha attı.

Lou, ise karşısındaki geri dönüşünü kutlayan kraliçeye baktı ve onun için bir alkış tuttu. Hemen sonrasında sahne hazırlıkları bitmiş ve Harry çekingen adımlarla mikrofonun önüne gelmişti. Louis, bebeğiyle gurur duyuyordu. Çekingen gözlerinin, kızarık yanaklarının ve derin sesinin arkasında sakladığı bütün tonları seviyordu.

Sahneye hemen arkasından Niall gitarıyla birlikte çıktı ki bu Louis için beklenmedik bir şeydi. Kısa bir süre sonra yuvarlak küçük masasına gürültüyle iki sandalye çekilmiş Faith ve Riley koltuğa yerleşmiştiler. Diğer beklenmedik şey ise onlardı işte. Anlaşılan Harry, herkesi buraya toplamıştı.

"Yetiştik değil mi? Lütfen yetiştiniz de."

Louis dürtüklenmenin etkisiyle Harry ile olan bakışmalarını bölmek zorunda kalmıştı. "Hayır. Daha başlamadı bile."

Faith, derin bir nefes verdi ve sevgilisiyle kendisine içki alabilmek için masadan ayrıldı. Louis, şişenin dibinde kalmış birasını kafasına dikip Faith'in arkasından gitti. Dudağının sol kısmında siyah halkası olan adam etkileyici olduğunu düşündüğü şekilde içki hazırlıyor ve Faith konuşurken yüzündeki sırıtışla sıkça kirpiklerinin altından ona bakıyordu.

"Hey! İki bira alabilir miyim? Parayı o ödüyor." Louis tezgaha yaslandığında parmak uçlarında yükselmek zorunda kalmıştı.

"Kızı rahat bırakman için sana üç saniye veriyorum, geri zekalı. Bira istiyorsan parasını öde." Barmenin Faith'e göz kırptığını gördüğünde kıkırdamasını tutamadı ve yanında onu tanımıyormuş gibi davranan kızı kolunun altına çekti. "Kardeşimi rahat bırakıp bırakmayacağımı sana mı soracağım?" Aklına gelen şeyle Faith'e veya karşısındaki adama acımadı. "Üstelik hayallerini yıkmak istemem ama o eşcinsel."

"Louis!" Faith'in şaşkınlıkla irileşmiş gözleri Louis'ye çevrildiğinde adamın yüzü büyük oranda düşmüştü. Adam Louis'nin siparişlerini onun önüne doğru itip parası için kaşlarını kaldırarak Faith'e baktığında Louis gülmemek için kendisini zor tutuyordu.

"Hey! Bak ben eşcinsel değilim tamam mı? Bu adam geldiğimden beri beni evine götürmeye çalı-" Louis, biraları aldıktan sonra artık tek önemsediği şey içkilerin parası olan barmene döndü.

"Alex! Bir barmen için ne kadar da uygun bir isim. Biz hemen şu masada olacağız. Hani sahnenin hemen önünde olan... Malum sahnedeki yakışıklı benim sevgilim. İki kardeşin de eşcinsel olması aile dramalarını fena etkiledi. Annem nasıl bir rahime sahipse artık. Faith'in sevgilisi de hemen şuradaki kırmızı saçlı kız. İşin biterse uğra."

Adam Louis'yi dinlemeyerek başka bir müşteriye yönelirken Faith çoktan onu bırakıp gitmişti. Elinde tuttuğu fazladan birayı Lou'nun önüne bıraktı ve keyifle mırıldandı. "Faith sana içki ısmarladı. Ne kibar bir kız değil mi? Bir de Amerikanların kaba olduğunu söylerlerdi. Riley bu arada sevgiline dikkat et."

Faith masanın üzerindeki çerezlerden birkaçını Louis'ye fırlatırken Louis kendisiyle gurur duyuyordu. Kulağına gitar tıngırtısı ve kontrol sesi iliştikten sonra Harry yavaş şarkılarla başlamıştı.

"Louis, niye böyle bir şey söyledin?" Riley, masa üzerinden koluna dokunduğunda Louis zorla gözlerini sahnedeki sevgilisinden çekti. Fakat kendisine gerek bile kalmamış, Faith itiraf etmişti. "Sadece indirim almaya çalışıyordum tamam mı?"

"Veya barmenin numarasını. Sevgilini elinden kaçırmak istemiyorsan birkaç piercing taktırmayı düşünmelisin." Riley hızla arkasını dönüp barmene baktıktan sonra göz devirerek arkasına yaslanmış ve kollarını göğsünde bağlamıştı. Lou, Louis'yi durdurmak için koluna tutundu ama çocuktan aldığı tek cevap omuz silkme olmuştu.

"Ya da bir yüzük iş görür." Faith'in cümlesiyle masadaki herkesin kafası onlara doğru çevrilmişti. Riley neredeyse çığlık atarcasına konuştuğunda Louis kıkırdamasını tutamayıp her şeyi kaçıran sevgilisine baktı. Harry masadaki hararetli konuşmanın farkındaydı ve yüzündeki ifadeden ortalığı karıştıranın Louis olduğunu anlamak onun için zor olmamıştı. "Sabahtan beri gördüğün herkesle flörtleşmenin sebebi bu muydu yani?"

Faith, sessiz kalıp omuzlarını silktiğinde Riley ona inanamıyormuş gibi bakıyordu. Faith kızgın ifadesini uzun süre tutamamış ve Riley'yi belinden tutarak kendisine çekmişti. "Hadi evlenelim ve herkes kime ait olduğumu bilsin."

Bir süre sonra Riley gülümseyerek dudağını ısırdığında Louis Faith'i ayakta alkışlamamak için kendisini zor tutuyordu. Faith kesinlikle yakın zamanda bir evlilik teklifi alacaktı ve Louis bu son derece başarılı planın her detayını ezberlemeliydi. Üç yıl boyunca ilişkisi devam ettiği sevgilisinden sadece geçen haftalarda tamamiyle dalga konusu olarak evlenme teklifi almıştı ve Louis, Faith'den bir şeyler öğrenmesi gerektiğini ancak şu an fark ediyordu.

Louis, düşündüğü şeyden anında vazgeçti. Onun geçmişi bu plan için fazla sabıkalıydı.


Harry ve Niall sahnede gayet iyi iş çıkarmışlardı ve şu an neredeyse oturan kimse yoktu. Niall gitarıyla bir şeyler çalarak küçük sahnede gezerken Harry hareketli şarkılarla olduğu yerde zıplıyor ve insanların dans etmesi için teşvik etmeye çalışıyordu.

Gecenin sonuna doğru Louis içtiği biraların etkisini görmüş ve zorlukla terli bedenlerin arasından geçerek lavaboya ulaşmıştı. İçeriden gelen şarkı sözlerine eşlik ederken birkaç atlanmış nakarat ve yanlış söylenen sözlerle sevgilisinin hatasına gülümsemişti. Niall'ın çaldığı melodiler yavaşladı ve Louis'nin bilmediği bir şarkıyı çalmaya başladı. Büyük ihtimalle hatırlamadığı süre içerisinde çıkan hit şarkılardan biriydi. Bir anda hızlanıyor olsa iyiydi. Çünkü içeride dans eden insanlar bu tondan rahatsız olacaklardı.

Louis lavabodan çıkıp geldiği koridoru geri yürüdü. İçeriye girdiğinde tanıdık sözler başlamıştı ve Louis vücudundan çıkmak istercesine çarpan kalbine elini yasladı. Şarkı boyunca nasıl sahneye -kendi sandalyesine- yakınlaştığını anlamamıştı. Harry'nin sesi onu bir çeşit etki altına almıştı. Her çıktığı yüksek notada kendisini ona doğru yakınlaşırken buluyordu. Oysa o bulunduğu anda kalbini göğüs kafesinden fırladığında tutmaya hazır beklemek dışında hiçbir şey düşünemiyordu.

Buradaydı işte. Kalbi hala göğüs kafesinde, bedeni sahnenin önünde ve ikisinin yazdığı sözler bacaklarını titremesine sebep olan ağızdaydı. Sesinin izin vermediği tiz sesleri güçlü sesi örtüyordu ve bu Louis'ye sanki cennette melekler kulağına fısıldıyormuş gibi hissettiriyordu. Niall ise arkada sadece melodiye uymaya çalışıyordu.

Louis, Harry'nin kendisine uzanan elini fark ettiğinde tereddüt etmeden elini tuttu ve onu sahneye doğru çekmesine izin verdi.

Şarkı sona erdiğinde kendisini bir çeşit müzikal filmde hissediyordu. Keyifle içkilerini yudumlayan insanlar onlar için ritim tutuyor ve alkışlıyordu. Filmlerde hep böyle sahnelerden sonra öpüşme gelirdi ve Louis bunu seve seve gerçekleştirebilirdi.


Final öncesi son sessiz, sakin ve her şey yolunda giden bir geçiş bölümüydü. Şu an ki planlarıma göre ya bir sonraki bölüm ya da yirmi üçüncü bölüm falan final olacak ve tahmin edin kim finali bile yazdı ama elinde ara bölüm var???

Her neyse bilgilendirmem de bittiğine göre iyi akşamlaaar

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top