1.0

Louis'nin ilk yaptığı şey dolabın üzerinde yazan numarayı telefonuna kaydetmek olmuştu. İkinci şey ise Faith'in sigara paketinden kendisi için bir dal kaçırmaktı. Ortalıkta bir çakmak göremediği için ocağı çalıştırıp dudakları arasındaki sigarayı yaktı. Balkona çıktığında üzerindeki ince tişört ve rüzgarlı hava üşümesine sebep olmuştu.

"Sen sigarayı bırakalı 14 ay olmuştu."

Arkasından girip dudakları arasındaki sigarayı almaya çalışan Faith'den başarıyla kaçtı. "Ne yazık ki ben 36 ay öncesini hatırlamıyorum."

"Canının sigara istiyor olması ihtiyaçtan dolayı değil psikolojik yani? Bunu yazacağım teze ekleyeceğim."

"Sen tez mi yazıyorsun?"

"Evet, 'Eşcinsel bir erkeğin amneziyle nasıl eski sevgilisinin peşinden koşar ve bu çevresine nasıl yansır."

Louis'nin tek yaptığı şey göz devirmek olmuştu. Faith'e yeni paket sözü vererek paketinden bir tane daha aldı. Eski kötü alışkanlıklarını tekrar kazanıyor gibi görünüyordu.

"Harry bana mesaj attı. Nasıl olduğunu soruyor."

Faith kahvesini onunla paylaşırken söylediği şeyler Louis'yi kısa süreli şok etmişti. Fakat sonrasında günlerdir aklını kurcalayan soruyu tekrar düşünmesini sağlamıştı. "Sence suçluluk mu duyuyor?"

Faith kendisine yöneltilen soruyla bir süre durup düşünme gereği hissetti ki bu süre Louis için ölüm gibiydi. Ne düşündüğünü yüzünden çıkarmak imkansızdı ve bu Louis'nin merakını arttırıyordu.

"Tamam bak bu konuyla alakalı bir ders görmüştük. Vicdanın psikolojiye etkileri falan filan işte. Yani bir psikolog adayı olarak söylüyorum ki, büyük ihtimalle evet ama sadece Faith olarak ise cevabım olumsuz. Çünkü tamam, kapısına kötü bir halde gittin. Darren travma yaşamanı sağladı falan ama adamı aldatmışsın Louis. Tekrar incinmenden korkuyormuş gibi üzerine titremesi değil, yüzüne bakmıyor olması gerekiyordu."

Faith yaptığı uzun konuşmadan sonra nefes nefese kalmıştı. Louis'nin düşünceli hali ise birkaç dakika sürmüştü.

"Yani sen psikoloji okuyorsun öyle mi?"

Faith inanamıyor gibi yüzüne baktı ve sigarasını balkondan fırlattıktan hemen sonra sahte bir alkış tuttu. İçeriye geçerken Louis çatık kaşlarıyla ona bakıyordu. Tamam ikinci veya üçüncü cümlesinden sonra onu dinlemeyi bırakmış olması büyük saygısızlıktı ama çok uzatmıştı.


Uykusuz geçen gecenin ardından kahvaltıyı tek başına yapmıştı. Harry gelip rastgele konulardan bahsederek ikisi için kahvaltı hazırlarken bunu ona söylememiş ve sinirlenmesini sağlamıştı.

"Çayın. En azından bunu içebilirsin."

Louis mutfak sandalyesinde kolları göğsünde bağlı halde oturuyorken kafasını kesin bir şekilde olumsuz anlamda salladı. "Hayır, içemem. Artık çay sevmiyorum."

Tamam, kendisi bile Harry'nin sinirlerini bozma suikastine başladığında bu kadar ileri  gidebileceğini düşünmemişti. Yine de kalktı ve çayını musluğun içine boşalttı. Kendisi için kahve alırken gözü seğiriyordu. Fakat geri adım atamazdı.

"Bir şeyler hatırladım. Artık kahve seviyormuşum." Açıklamasıyla mutfak masasında sakince kahvaltısını yapan adamın kafası kendisine döndü. 

"Nasıl bir şey hatırladın." Söylediği şeylerin kendisine yöneltilen bir soru olup olmadığını anlamak için bir süre düşünmek zorunda kaldı. "Ne zaman oldu bu? Hayatının hangi döneminde yaşanmıştı? Mesela kilit bir nokta yakalarsın ve devamı gelir ya öyle bir şey miydi? Birdenbire mi oldu yoksa bir obje yardımıyla mı?"

Tüm o sorular arasında Louis sadece genç adamın oturduğu yerden kalkıp kendisine doğru yaklaşmasına takılmıştı. Tamam bu durum gayet basitti. Kazanın üzerinden bir hafta geçmişti ki kim bilir kaza öncesi ne zaman sevişmişti. Hormonları tavan durumdaydı ve Tanrı aşkına bir tezgaha yaslanıyorken kendisine yaklaşan bir adam vardı. Üstelik o adamın ne kadar ilgi alanında olduğundan size bahsetmesinde gerek var mıydı?

"Bana niye öyle bakıyorsun? Yoksa şu anda da mı bir şeyler hatırlıyorsun?"

Louis duyduğu şeylerle kıkırdarken kahvesini tezgaha bıraktı. Fakat sonrasında endişeyle ona bakan adamın bakışlarına en ciddi yüz ifadesiyle cevap verdi. "Aslında evet,hatırlıyorum."

Harry'nin gözlerinden geçen umut parıltısı Louis'nin üzülmesini sağlamıyordu. "Gerçekten mi? Ne hatırlıyorsun?"
En sevimli gülümsemesini takınıp kafasını yana doğru eğdi. "Bir mutfak hatırlıyorum. Bize ait olan evin mutfağı. Arkadaşlarımız yemeğe gelecek ve onlara yemek hazırlıyoruz."
Harry böyle bir anı hatırlıyor olup olmadığını düşündü. Tamam onlar çok kez arkadaşlarını akşam yemeğinde misafir etmişlerdi.
"Beraber senin yemek tarifini hazırlıyoruz." Louis ihtiyaçla kendisini ona yasladı ve devamını sır verir gibi kulağına yaklaşarak getirdi. "Ve sen hiç uslu durmuyorsun. Hatırladığım anının sonu hiç masum bitmiyor. Bahsetmemi ister misin?"

Yaslandığı bedenin yutkunuşu Louis'nin hormonlarına zafer çığlıkları attırıyordu. Üstelik Louis niyetini belli ettiği halde son derece tepkisizdi. Aslında kaskatı kesilmiş bedenini bir tepki olarak düşünmediğimiz sürece tepkisizdi. Louis onu denemek için burnunu boynunda gezdirdi. Hareketine karşılık aldığı tek cevap hızlanan nefesler olduğunda dudaklarının yukarı doğru kıvrılmasını engelleyememişti.

"Hmm? Bu evet demekti sanırım. Beni kavrayıp tezgahın üzerine oturmamı sağlaman benim kadar seni de heyecanlandırıyor olmalı."

Louis saniyeler sonra kendisini tezgaha oturuyor halde bulduğunda inlemişti. Tamam daha kendisine dokunulmamıştı bile ama ergenliğe yeni girmiş gibi çalışan hormonları ve aralarındaki cinsel çekim onu zorluyordu. Kolları ve bacaklarını ne ara karşısında kendisini izleyen adama dolamıştı bilmiyordu. Tamamen kurgu olan anısına devam etmeliydi. Fakat alt tarafta kendisine yaslanmış sertlik tüm düşünce sistemi alt üst etmişti. Onu hala kısa sürede böylesine etkileyebiliyor olmak kendisiyle gurur duymasını sağlıyordu.

"Louis," İsmi ağzından dua eder gibi çıktığında Louis tekrar inlememek için kendisini zor tuttu. "Anlattığın şekilde bir şey yaşanmadı."

Louis dudaklarını bükerek ensesindeki saçlarla oynadığı adama baktı. "Böyle bir anıya sahip olmamamız sorun değil. Şu an yaratmak için mükemmel bir zaman."

Tamam burası birbirlerini öptükleri sahneydi. Yani öyle olmalıydı değil mi? Louis bunun için kendisini öne doğru ittirmişti bile. Yani şu an kendisini odasına taşıtıyor olması gerekiyordu. Fakat Louis'nin aslında yaptığı şey boşlukta düşmemek için tutunacak bir şeyler aramak olmuştu. Bulabildiği ilk şey ise musluktu. Fakat yine de onu kurtarmıştı. 

Beş saniye kadar önce kolları arasında olan ama şimdi banyoya doğru giden adama baktı.

"Gerçekten mi? Bağlılık yemini falan mı ettin sen? Bak evliysen söyle tamam mı? Yani bu bir şeyi değiştirmez tabii ama her neyse işte."

Louis tezgahtan atlayıp arkasından banyoya kadar gitti ve Harry kapıyı kapatmadan önce ona yetişti. "Tamam anladım. Duşta yapmak istiyorsun."

Aldığı tek cevap sıyrıldığı kapı aralığından geri itilmek ve yüzüne kapatılan banyo kapısı olmuştu. Sıkıntıyla nefesini dışarı üfledi ve ayaklarıyla yerde bir ritim tuttu. "Seni anlamıyorum. Ben varken niye elinle idare ediyorsun ki?"

İçeriden gelen tek kesik inlemeyle Louis böyle kapı önünde beklediği için kendisini sapık gibi hissetmişti. Fakat yine de biraz daha kapıya doğru yaklaştı.

"Senin için konuşmamı ister misin aşkım?"

"Louis-"

"Evet evet şimdi de ismimi inliyorsun. Bunu üzerimde de yapabilirdin."

"Siktir git."

Son kez yanaklarını şişirdi ve -şimdilik- pes ederek mutfağa gidip kendisi için bir sigara yaktı. İkinci sigarasının ortasındayken banyo kapısının kilidi açılmıştı.

"Çok istikrarlıydın fakat bağlılık yeminin her türlü çöpe gitti. Umarım Darren benim sayemde yaklaşık beş dakika da erekte olduğunu öğrenmez."

"Umarım öğrenir. Böylece ondan ayrılmamı bir sebebe bağlaması kolay olur."

Duyduklarının şaşkınlığıyla içine çektiği duman boğazlarında takılı kalmış ve onu ölmek için Tanrı'ya yalvarana kadar öksürtmüştü. Tüm bu süre içerisinde Harry'nin tek yaptığı gülümsemek olmuştu.


Şurada 'yorum yapın' diye ağlanmadığım bir bölüm içerisinde özlediğim şey yorum okumaktır. O yüzden lütfen bölümle,hikayeyle veya benimle ilgili herhangi bir fikriniz olursa yazmaktan çekinmeyin. 

Seçeneklere kurguyu dahil edemedim çünkü o konuda biraz boka sarmış gibi hissettiğimden alıngan davranıyorum kjdsfads

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top