ŞEYTAN

Sadece şefkat iyileştiricidir çünkü insanın içindeki tüm hastalıklar sevginin eksikliğinden kaynaklanır! Osho

Gözlerimi  açıp,  kendime  geldiğimde  şoktaydım.  Bir  yatağa  sıkıca  kollarımdan, ve  bacaklarımdan tutularak  bağlanmıştım. Kımıldayamıyordum.  Kaçmak istiyor,  bir  türlü  kaçamıyordum.  Çok korkuyordum. Kocam  neredeydi?  onu  da  göremiyor,  bu  benim  daha  da  çok  endişelenmeme neden  oluyordu.

ya  ona  bir  zarar geldiyse?  aklımdaki  bu  soru beni  sadece  korkutmakla  kalmıyor,  aynı  zamanda delirtiyordu , da.

çok  endişeleniyordum.

birden Victoria, belirdi.  Karşımda  durmuş gülüyordu.  Gözleri kırmızıydı.

o  bir  şeytan  kadındı. 

ve  şeytanın ta kendisiydi.

"Sen? diyerek bağırdım".

"Evet  ya  ben.  Ne  bekliyordun  ki?  rolümü  çok  güzel  oynadım,  değil  mi  bebek?  hiç  kimse Alex'in,  karısı Rus,  güzel Victoria'nın, aranıza  sızmış  gizli  bir  casus  olduğunu  tahmin  edemezdi,  öyle  değil  mi? diyerek  gülmeye  başladı,"  Victoria.  Bu  sinirlerimi  bozmuştu. Ve  ilk  defa  çok  güzel  olan  bir  kadın gözüme birdenbire çirkin  görünmüştü. Kalbinin  çirkin ve kötülükle  dolu  olduğunu yeni  öğrenmiştim.  Ve  halen  daha şoktaydım. Ayılmam, kendime  gelmem  aylarımı  alabilirdi. Tabi  eğer sağ  kalmayı,  hayatta kalmayı başarabilirsem. Zavallı  Alex,  dedim  içimden.  Oda karısının  şeytan  olduğunu  bilmiyor olmalıydı.Bu yaşayan  tüm  varlıklar  için  birer  hayal  kırıklığı  olacaktı. Ben ve  diğer herkes Victoria'nın,  iyi  bir  dişi  uzaylı olduğunu, bizden biri  olduğunu  sanıyorduk.  Oysa  gerçek  çok  daha farklıymış.  Ve  göründüğü  gibi  de  değilmiş.

o  onlardandı.

o  bir  şeytandı.

ve  çok  da  tehlikeliydi.

"Kocam  nerede? diye  bağırdım".

"Merak  etme  birazdan  onu  sana  göstereceğim. Bu  arada melek  gibi  görünmem kimsenin  benden şüphelenmemesine neden oldu. Çok  iyi  bir  oyuncuyum , öyle  değil  mi?".

"Evet  öylesin,  ama, niye?"  diye  bağırdım.  Niçin?  sinirlerime  ve hayal kırıklığına  hakim olamıyordum.  Ben  bile  bu  kadına  geçmişte,  zamanında  güvenmiştim.  O  herkesin  güvenini  boşa  çıkarmıştı.  Ve  şu  anda  bu  gemi  için  büyük  bir  tehdit oluşturuyordu.

birilerinin  ya  da  birisinin  onu  durdurması, yok  etmesi  gerekiyordu. Aksi  taktirde o  bizleri  öldürecekti.

hem  de teker,  teker.  Arkasında  da  birileri,  adamları,  gizli  ajanları  olabilirdi.  Ve  belki  de  onları  toplamış,  bize  gizli  bir  baskın  yapacaklardı. Tüm  bunların  düşüncesi  bile midemin bulanmasına neden  oluyordu. Şu  anda  kusmamak  için  kendimi  zor  tutuyordum.

"Neden  mi?  sana  nedeni söyleyeyim,  seni kaltak. Bu  iş  için  görevlendirildim,  ben,  ve  karşılığında  da  çok  para  aldım.  Şimdi  hedefim  oraya yani  huzura tek  başıma  varmak. Şu  anda yeni  bir  deney üzerinde  çalışıyorum,  ve yakında  olumlu  sonuç  verecek. Bu  deney benim  gibi  binlerce  canlı,  üretecek.  Ve  bizler  orada  yeni  bir  hayat kuracağız.  Fakat sizler işimi  engelliyorsunuz,  o  yüzden  hedefime  ulaşmak  için  önce  seni,  sonra salak  kocanı,  sonra  da buradaki  herkesi  tek-  tek öldürmek  zorundayım.  Oraya  ya  ben  varacağım,  ya  da  sizler. Ben sizi yok  etmek  için tüm  gücümle  sizinle savaşmaya varım. Ve  siz bok  beyinliler  bana  ve  işime  asla ama  asla  engel  olamayacaksınız. Sizler  henüz  gücümün  farkında  değilsiniz.  Şu  anda  gizli  iksirim  sayesinde buradaki  herkesten daha  güçlüyüm. Beni  anlıyor  musun  seni  şıllık? herkesten".

"Bunu  yapamazsın".

"Seni  geri  zekalı.  Yaptım bile. Seni  kültürlü  bir kadın  sanıyorlar,  oysa  tam  bir saf, aptal, ve  çirkinsin. Alex'in,  sana  nasıl kapıldığını,  sende  ne  bulduğunu  halen daha  anlayamıyorum.  Fakat  o  benim. Onu  asla   elde  edemeyeceksin".

"Alex,  seni  tanımıyor".

"Evet  ve açıkçası  beni  iyi  biri sanması  şimdilik bu  benim  işime  geliyor. Onu  da  yakında  iksirle  kötüye  dönüştüreceğim. Ve  kötülük  kazanacak.  Unutma  burası  dünya  değil. Başka  bir  yer.  Ve  burada  dünyadaki  sonunda  iyilik  kazanır,  kötülük  kaybeder lafı işlemez,  geri  zekalı. Senden  nasıl  intikam  almalıyım  acaba?  bir  bütün  arkadaşlarını  işkenceyle  öldüreceğim,  ve  sana  izlettireceğim, çünkü sizler  de benim  dostlarımı  öldürdünüz.  Unutma  o  büyük  savaşı  kazanmanız  sadece  bir  mucizeydi. Adamlarımız  son  zamanlarda  çok  yoğun  çalışıyorlardı, ve  büyük  savaş günü geldiğinde henüz savaşacak  güçte  değillerdi. Dediğim  gibi savaşı kazanmanız  sadece bir  şanstı,  o  kadar. Fakat  şimdi  ben  esas  gücümle buradayım,  karşınızdayım. Ve  buradaki herkesi  yok  edecek, güce  de  sahibim. Benim  adım şeytan. İkincisi kocanla  önce  sevişmek,  sonra da onu  işkenceyle  gözlerinin  önünde  öldürmek  istiyorum.  Bunu  sana  özellikle  izlettireceğim,  çünkü  acı  çekmeni  istiyorum,  seni  sürtük. Ne?  ne  bana öyle  ağlamaklı  bakıyorsun?  zamanında  sende  kocamı  arzulamadın  mı?onu  elde  etmek  için  ona bakışlar  atmadın  mı  seni  sürtük  ha?  senden  o  kadar  çok  nefret  ediyorum  ki,  sana  yapacaklarım  için  bana  yapmamam  için  adeta   yalvaracak,  ve  hiç  doğmamış  olmayı  dileyeceksin  seni  pislik. Seni  doğduğuna  pişman  edeceğim. Seni  yok  edeceğim. Benden  korkuyorsun  öyle  değil  mi?ve  korkmalısın  da dedi " şeytan,  Daha  sonra suratı kanlar  içindeki  Berk'i, getirdi.

"Berkkkkkkk, " diyerek  çığlık  attım.  Kocamı  dövmüş,  suratını  işkenceyle  berbat  bir  hale  getirmişti.  İçim  çok  acıyordu. Ona, kocama  bakarken bayılmak  üzereydim.

Birden  kocamı  bağladı.  Onu  o  halde  sandalyeye  oturttu.  Ve  zorla  pantolonunu  indirdi.  Şu  anda  gözlerimin  önünde  ona  zorla  tecavüz  ediyordu.  Ellerine  almış , olduğu  penisi  durmadan  yalıyor, ve  bunu  bana  izlettiriyordu.  Daha  fazla  dayanamayacaktım.  Gözlerimi  kapattım.  Bu  şu  anda  yaşadıklarım korku  filminden  bile daha kötü  bir  kabustu. Ölmek  ve bir  daha  uyanmamak  istiyordum.

Gözlerimi açtığımda gördüğüm  son  manzara Victoria'nın,  dili  dışarıda  kocamın  üzerinde  zıplamasıydı.  Resmen  onunla  zorla  seks  yapıyordu. Ve  ben  bunu  engelleyemiyordum.  Hiç bir  şey  yapamıyordum.  Resmen  çaresiz  bir  haldeydim.

Gözlerimi  kapattım.  Kulağıma  sadece  Victoria'nın,  kahkahaları  geliyordu. Kocam bayılmıştı. Şu  anda tek  eğlenen Victoria'dan,  başkası  değildi. Victoria,  kocama  tokat  attı. Uyan  aptal, çirkin   herif  diye  de,  bağırdı. Oysa  Berk'den,  halen  daha  bir ses  yoktu. Onun   aşırı  kanamadan  dolayı  bir  anda  ölmüş  olabileceğini  düşündüm. Çünkü  yüzü  kan  içinde, ve  paramparçaydı.

sürekli  ağlıyordum. Elimden  de  bir  şey  gelmiyordu.  Hayatımda  ilk  defa içimden  ölmeyi  diledim.  Victoria, amacına  ulaşmıştı.  Henüz  daha  ölmeden  beni öldürmeyi başarmıştı.

Şu  anda kalbime  bıçak  saplansa  canım  daha  az acırdı.

yüreğim  kadar  yanmazdı,  canım.

kalbim  kadar. 

 Durmadan  ağlıyordum.  Gözyaşlarım  yanaklarımdan  aşağıya  doğru yavaşça akıyordu.  Şu  anda  yaşadıklarım  bana  fazla  ağır gelmiş  olacaktı  ki,  birden  bayıldım.  Ya  da  öldüm,  bilmiyordum.

Berk,  ile geçmişe  gitmiştim. Birbirimize  uzay  gemisinin  içinde  battaniye  ile  sarılmış, içerinin soğuğunu unutmuş, sohbet ediyorduk.

"Berk,   iyi  ki  varsın".

"Sende  aşkım.  Seni  çok  seviyorum.  Ve  seni  şu anda  güldüreceğim,  belki  de  bana  inanmayacaksın,  ama,  o  playboyla  yatsan  bile  seni  terk  edip,  senden  asla ayrılmazdım.  Bunu  biliyor  musun? Alex,  ile  tek  gecelik  bir  ilişki  yaşadın  diye  senin  gibi  bir  kadından  ayrılacak  kadar  aptal,  sıradan  bir  erkek  değilim,  ben.  Böylesine  güzel  bir  ilişkiyi  ,  yaşadıklarımızı,  her  şeyi  bırakmaya  değer  mi?  asla  değmez  bebeğim. Ve  inan  bana  ben  gayet ciddiyim".

"Haydi,  ama,  hayır  ciddi  olamazsın,  ne  dersen  de  sana  inanmıyorum".

"İster  inan,  ister  inanma,  ama,  ben  gerçeği  söylüyorum,  bebeğim. Aşkım  benim. Sana tapıyorum.  Ve  ben  seni  olduğun  gibi  seviyorum.  Bir  playboy  yüzünden  evet  senden  asla ayrılmazdım".

Berk, diyerek  dudaklarına  yapıştım.  Ve  deliler  gibi, çılgınca  durmadan  seviştik...

çığlıklarımız hiç  bitmeyecekmişçesine...

ve  aşkımız...

uyandığımda  her  yerim terle  kaplanmıştı. Kendimi  çok kötü  hissediyordum.

"Uyandın  mı  seni  sürtük?  daha  ölmeni  istemiyorum,  henüz  değil. Eğer şu anda  ölürsen  senden  intikam  alamam.  Ve  bu  daha  hiç  bir  şey  değil. Ölümün  çok  basit  olur. Her  şeyi  mahveder. Şimdi  kocanı hayattayken  canlı-  canlı  keseceğim,  ve sen  bunu  izleyeceksin,  diyerek " eline kocaman bir  bıçak  aldı,  şeytan.

"Hayırrrrrrrrrrrrrrr " diyerek  bağırdım. 

Victoria, kocamı  kesmeye  başladı.  Yavaş-  yavaş.  Berk,  işkenceyle  acının  en  büyüğünü, yaşarken,  işkencenin  en  korkuncunu  tadarken  ben  gözlerim  kapalı hasta bir  halde  tıpkı ölü  gibi yatıyor,  ağlıyordum.

ağlamaktan  dolayı  ölecektim.  Yani  Victoria'nın,  kocamdan  sonra  beni  kesmesine gerek  kalmadan  ölecektim.

ve  ben ölmek  üzereydim.

bitmeyecekmiş  gibi  duran  bir  kabusu  yaşıyordum.  Oysa  biliyordum  ki,  her şeyin  iyi  veya kötü bir  sonu  vardır.

birden  kapı açıldı.  İçeriye  biri  girmişti.

Michael, diyerek  bağırdım.  O  benim  robot  dostumdu.  Beni  bulmuş,  yardıma  gelmişti.

fakat  bu  fazla  uzun  sürmedi.  Victoria,  onu  yere  devirdi.  Ve canlı-  canlı  onu gözlerimin  önünde  yakmaya başladı. Michael'ın  ölümü  de  korkunç olmuştu. 

çok  acı  çekerek,  yani  canlı-  canlı  yakılarak dostum bu  gezegene  veda  etmişti.  Şeytan dönmüştü.

ve  hepimizin  sonu  gelmişti.

ölecektik...  cehennem yakındı...

derken  birdenbire kapı  tekrar  açıldı.  Ve  içeriye  Alex,  girdi. Alex,  kılıcıyla havada takla  atarak  Victoria'nın,  tam kalbini  hedef  alarak bıçağı  uzaktan tam  kalbine saplamayı başarmıştı. Victoria,  kahkahalar  atarak  ölmüştü.

şeytanı  yok  etmeyi  başaran Alex, olmuştu.

ve artık  onun  gücüyle kimse kıyaslanamazdı.

o yetenekli  bir  kahramandı. Herkesin örnek  aldığı, gönüllerin sevgilisi  Alex.

ben  bayılmıştım.  Bu kadar  acı bana  fazla  gelmişti.

Ertesi  gün  yatakta  gözlerimi açtığımda  halen  daha  ağlıyordum.  Alex,  yanımdaydı.

"Geçti,  artık".

"Geçmedi, Alex. Bitmedi. Ve  asla  da  bitmeyecek. Michael,öldü.  En  sevdiğim  dostum  acı çekerek,  yakılarak öldürüldü. Kocam  yaralandı.  Nerede  o?  diye  ayağa  kalkmaya  çalıştım.  Fakat Alex,  beni  durdurdu,  ve  buna  izin vermedi.  Beni   engelledi".

"Henüz  ayağa  kalkacak  kadar  iyileşmedin.  Hala  çok  hastasın,  Merve.  Ve  ben  ölmene  izin  vermeyeceğim. Senin kurtulman  gerek,  yataktan  kalkamazsın.  Ölümden  döndün, bunun  ciddiyetinin  farkında  mısın?".

"Hiç  bir  şey  umurumda  değil  diye  bağırdım. Ben  kocamı  görmek  istiyorum".

"Merve,  çok  üzgünüm,  dedi, " Alex,  gözlerimin  içine  bakarak.  O öldü.

"Hayırrrrrrrrrrrrr  yalan  söylüyorsunnnnnnnn  o  ölmedi,  ölemez".

"Gerçeği er,  geç  öğreneceksin.  Bu  acı  haberi  sana  verdiğim  için çok   üzgünüm. O çok  yaralanmıştı. Durumu  çok  ağırdı.  Robot  doktorlar  onu  kurtarmak  için  her  yolu  denediler,  ama,  o  kadar kötü yaralanıp,  kesilmişti  ki,  aşırı  kan  kaybından  dolayı  kalbi  durdu,  beni  anlıyor  musun?  yapılacak  hiç  bir  şey  yoktu. Çok  üzgünüm". Alex 'de,  birden  ağlamaya  başladı.  Benim  acım,  onun  acısıydı.  Bunu  biliyor,  hissediyordum".

gene  bayıldım...  ve  yaşadıklarım  yüzünden  bütün  dünyam  karardı.

1  SENE  SONRA

Aradan  bir  sene  geçmişti.  Fakat  ben  halen  daha  yaşadıklarımı  atlatamamıştım.Çok  zordu.

"Merhaba  sana  yiyecek  bir  şeyler  getirdim,  dedi, " Alex.  Bu  zor  süreçte tek  yanımda  olan  oydu.

"Sağol".

Birden bana  sarıldı. Bunun  üzerine ona suratının  tam ortasına  sert  bir  tokat  attım.

"Bunu  hak  ettim,  öyle  değil  mi?".

"Evet  ettin.  Ben  evli  bir kadınım,  Alex.".

"Evli  bir  kadındın".

"Anlamadım?".

"Kocan  bir  sene  önce  öldü,  Merve. Sen  artık  dul  bir  kadınsın,  evli  bir  kadın  değil,  diyerek " gözden  kayboldu, Alex. Beni  halen  daha  seviyordu,  oysa  ben ne  dostum  Michael'i, ne  de  kocamı  unutabiliyordum.

ve  onları  asla  da  unutmayacaktım.

onlar  daima kalbimde  yaşayacaklardı. Alex'e,  karşı  halen  daha  içimde  azda  olsa  bir  istek,  aşk  vardı,  fakat kocam  ölse  bile,  onun  arkasından  onun ruhuna  ihanet  etmek  istemiyordum.

gene  de Berk,  eğer  hayatta  olsaydı,  ve  henüz  yaşarken yarın  öleceğini  bilse bana onsuz  da  hayatıma  devam  etmem  gerektiğini, başkasıyla  olmam  gerektiğini,  bana  söylerdi,  bundan  emindim.  Çünkü bende aynını eğer  ben  ölseydim,  onun  için  dilerdim.  

Hayat devam  edecekti.

bir  şekilde  ediyordu  da...

gene  de içimdeki  bu  acı  bitmek  bilmiyordu.

Ertesi  gün  çay  içiyordum. Gene  Alex,  belirdi.

"Sana  eşlik  edebilir miyim?".

"Tabi  diyerek ona  oturmasını  söyledim".

"Sana  kızgın  değilim,  merak  etme. Sen  bana hiç  bir  şey  yapmadın,  Alex.  Sana  nasıl  kızgın  olabilirim  ki?  aksine  sen  benim  çok  zor  zamanlarımda  benim  yanımda  oldun.  Bunu  asla  unutamam.  Ve  sen  Alex,  benim  hayatımı  kurtardın. Sana  çok  şey  borçluyum. Eğer  sen olmasaydın,  ben çoktan  ölürdüm. Ölmüştüm. Çok  teşekkür  ederim,  Alex".

"Gene  olsa  gene  yapardım, dedi,  "Alex.

"Bende  öyle Alex,  aynını  bende  yapardım".

"Yapar  mıydın?".

"Şüphesiz  bende senin hayatını  kurtarmak  için  elimden  geleni  yapardım,  sonunda  kendim ölecek  olsam  da  gene  de,  bunu  yapardım".

"Bunu  senden duymak  benim  için çok  anlamlı. Sen  benim  için  çok  değerlisin, Merve. Özelsin, ve  de farklısın.  Hep  öyle  oldun. Sen  benim  için  tüm  dünyaya bedelsin. Seni  çok  seviyorum,  hep  sevdim".

"Bunu  biliyorum,  Alex.  Zaten  gözlerinden  okunuyor".

"Peki,  ya  sen?".

"Bilmiyorum,  diyerek  yanıt  verdim,  "ona.

"Bana  bak , seni  hiç  bir  şey  için  zorlamayacağım. Bunu  asla  yapmam. Senden hiç  bir beklentim yok.  Kocanın  ölümünden  sonra  yeni  bir  ilişkiye  hazır  olmadığını da  biliyorum. İstediğin  kadar  zaman  senin  olsun.  Beni  bir  dost  olarak  da  gör, Merve,  bunu  senden  özellikle  rica  ediyorum. Lütfen.  Bunu  benim  için  yapar  mısın?".

"Bunu  deneyeceğim".

"Kocanın yerini  filan  almaya  çalışmıyorum.  Zaten  istesem  de, onun  yerini  alamam. Onu  çok  seviyordun. Ve  halen  daha  da  çok  seviyorsun.  Hep  de  seveceksin. O  senin  her  şeyindi.  Beraber  harikaydınız.  O  senin  için  özeldi,  farklıydı.   Ölmesi,  onu sevmene  engel  değil.  O  zaten  senin  kalbinde,  işte  tam  şurada  yaşıyor.  Onu istesen  de , unutamazsın. Bunu biliyorum. Onu  asla  unutmayacaksın.  Ve  oda  seni  asla  unutmayacak.  Siz  henüz  dünyadayken  karşılaştınız,  ve  yıllar  sonra  da burada  bir  araya  geldiniz.  Mutlu  bir  evlilik  geçirdiniz. 2  sene  de  olsa,  yaşadıkların özeldi.  Ve  şunu  biliyorum  ki,  Merve,  kocan  Berk'de,  seni  çok  sevdi. En  az   senin,  onu  sevdiğin  gibi".

"Sen  çok  iyi  bir  adamsın, Alex. Uzaktan,  kadınları  kullanan,  onlarla  oynayan,  bedenleri  üzerinde sömüren, bir  hayvan  gibi  görünüyor  olabilirsin, ama,  senin  çok  iyi  bir  kalbin  var".

"Takma  kafanı, insanlar  bütün  ünlü, popüler,  güzel,  ya  da  yakışıklı  erkekler,  kadınlar  için  aynını  düşünür.  Biz  hepimiz playboy,  orospu,  ya  da  birer  piçizdir,  bu  tüm  dünyada  böyle.  Ve  bu  bakış açısı  da biz  zengin  olduğumuz  sürece  asla değişmeyecek.  Onlar  sadece  yadırgar. Neler  yaşadığımıza,  ne  zorluklar  çektiğimize  dair hiç  bir  fikirleri  yok. Onlar  sadece  bizi  izlerler,  hayatımızı  merakla takip  ederler,  oysa  gerçek  hayatta  karakter  olarak  da  bizden  nefret  ederler. Ben  insanların  hakkımda  kötü düşünmelerini  takan  biri  değilim.  Asla  da  olmayacağım. Şöhretimden  dolayı  utanmıyorum.  Ben  bu  başarıya  ulaşmak  için  çok  çalıştım,  Merve.  Hem  de  çok  fazla çalıştım.  Bu  benim  hayatım.  Ve  beni olduğum gibi  kabul  edip,  sevecek  insanlara  ihtiyacım  var.  Sana  ihtiyacım var, Merve. Sen  benim  hayatımı  değiştirdin. Senden  sonra  inan  bana kimseyle  yatmadım. Victoria,  ile  de yıllardır  beraber  olduğumuz  için  evlendim.  Tabi  onun  bir  şeytan  olduğunu  bilmiyordum.  O  beni  de  yıllarca  kandırmış".

"Senin  için  büyük  hayal  kırıklığı  öyle  değil  mi?".

"Eh evet  öyle  oldu,  ama,  seni  kaybetmediğim  için  mutluyum".

"Sağol  Alex. Bu  arada kötü  insanlar  hep  var, onlar  her  yerdeler,  kafaya  takmamak  gerek.  Onlar  hep olacak. Onlardan uzak  duralım. Ayrıca  asıl  ben      sadece  paran  için  seninle  birlikte olan kadınlar  için  üzgünüm,  senin  güzel bir  kalbin  var, Alex,  bunu  asla  yitirme,  kaybetme  olur  mu?  o  güzel  kalbini  görmemeleri  insanların  kayıbı  bence".

"Onların  ayıbı  diyorsun  yani?".

"Evet  öyle  diyorum,  diyerek  güldüm". 

"Bir  senedir  yanındayım,  hep  ağlıyorsun,  seni  ilk  defa  gülerken  görüyorum.  Sen  hep  gül,  olur  mu?".

"Bunu  sen  başardın,Alex."Evet  ilk  kahkahamı  da  bugün  sana  borçluyum.

"Bunu  başarabildiğime  çok sevindim. Unutma Berk'i,  bir  daha  göremeyecek  olman  yanında  olmana  engel  değil. Sizin  aşkınız  büyüktü,  ve ben  buna  büyük  bir  saygı duyuyorum. Onu  sen  kalbinde  her  gün  görüyorsun,  bunu  unutma".

"Çok  sağol  Alex, "diyerek  Alex'i,  kendime doğru  çektim. Onu  kıravatından  tutarak  çekmiştim.  Ve onu  dudaklarından  öptüm. Alex'de,  tutkuyla  bana  karşılık  verdi. Bu  sefer  ona  karşı  koymayacaktım. Buna  gücüm  yoktu.  Karşımda  her  şeye  rağmen,  beni  seven,  geçmişimle  beni  kabul  etmiş,  bir  erkek  vardı.

tabi  bende  onu  kabul  etmiştim.

her  şeye  rağmen...

"Her  şeye  yeniden  başlamaya ve  hayatıma  kaldığım  yerden seninle  devam etmeye hazırım,  Alex,  yanımda  olduğun  için sağol,  deyince" , gözlerinin  içi  gülüyordu.

"Bunu  duyduğuma  çok  sevindim,  işte,  dedi, "Alex. Bizde  diyerek  aynı  anda  bağırdı,   bu  esnada  uzay gemisinin  içindeki  sevimli  hayaletler. Tıpkı  Casper'a,  benziyorlardı. Biz öpüşürken onlar  da, bizi  elleriyle alkışlayarak  tebrik ettiler.

Bazı anlar vardır; iki insan arasında yasanan ve hep sır kalan, buda o anlardan biriydi.

bu  uzay  gemisinin  içinde  her  şey  vardı.

buna  hayaletler  de  dahildi...

burası  farklı  bir  gezegendi.   Ve  burada  olan, yaşanan,  sadece burada  kalırdı.

uzay  gemisiyle birlikte  ilerlemeye  devam  ediyorduk. Biz hiç  durmadan gittiğimiz  yere  kadar  gidecektik.

bu  Matrix,  bilim  kurgu,  bilinmeyen,  sonsuzluk,  gizem,  ve macera   asla bitmeyecekti.

acaba?

her  şeyin  gene  de  bir  sonu  olmalı  öyle  değil  mi?

ne  dersiniz?












Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top