Bugün uzay gemisinin  içinde  sakin  bir gün  geçirmiştik. Sohbet  etmiş,  karşılıklı  eğlenip,  bol- bol  dinlenmiştik. Alex,  zamanının  çoğunu  benim  yanımda  geçiriyordu.  Arada  bir yanımdan  uzaklaşıp,  işlerini  halledip,  akşam  yanıma  döndüğündeyse,  bana hep  seni özledim, diyor,  bana  sıkıca  sarılıyordu. Bende  onu  sevgiyle  kucaklıyor,  günü  hep  sevişerek  noktalıyorduk. Alex, bana  kendimi  özel hissettiren  tek  erkek  olmuştu.  Berk, ile  evliyken  de her şey  çok güzeldi,  ama,  onunla  ilişkimiz  ağırlıklı  sevgi,  saygı,  dostluk,  üzerine  kuruluydu.  Buradan  eski  kocam  ile hiç  sevişmediğimiz  sonucu  çıkmasın  aksine  haftada  4 kez sevişiyor,  birbirimize  adeta tapıyorduk.  Fakat Alex,  ile her  şey  daha farklıydı.Monoton  değildi. Sıradan  hiç  değildi. Çünkü  o  başlı  başına  farklı,  uçlarda  bir  erkekti. Onun  yaşam  biçimine  daima  saygı duymuştum.  Ve  hiç  de  onu adam  etme  gibi  bir  amacım  olmadı,  çünkü  olsaydı  yürütemezdik.  İlişki  birilerini  yola  getirtme,  düzeltme, çapkın  bir  adamı  kendine bağlama  değildi.  İlişki böyle  olursa ilişki  olmaktan  çıkardı.  Esas  ilişki  her  ne  olursa olsun  birbirine  saygı  duymaktan,  yaşam  biçimini  değiştirmemekten kaynaklanıyordu.  Biz  Alex,  ile  bunu  başarmıştık. Ben  onu  diğer  kadınların  ilgisinden  asla  kıskanmıyordum.  Alex,  bana  bir keresinde "sen  Türk  olduğundan  emin  misin? " diye  sormuştu.  Bense  o  anda  bu  soruya  bir  anlam  verememiş,  "ne  kast  ediyorsun?  diyerek  karşılık  vermiştim". "Yanlış  anlama  seni  ve  ırkını seviyor,  kötü  bir şey  düşünmüyorum,  ama,  Türk  kadınları ve Türk  erkeklerinin çok  kıskanç, baskıcı  olduğunu  duydum. Oysa  sen  fazla  rahatsın  tıpkı  bir  Hollandalı  kadın  gibi". Bense onu dudaklarından  öperek  "herkes  aynı  değildir,  her  ırkın  içinde  istisnalar  çıkar, demiştim".  Oda  bana gülerek,  bak  bunda  haklı  olabilirsin  işte,  "bazı  İngiliz,  erkekleri  var  aşırı  kıskançlar  bak  bana  onlarla  bir  alakam  var  mı?".

"Yok Alex,  çünkü sen  bir  uzaylısın".

"Evet  sende  öylesin.  Bizler  uzaylıyız  bebeğim...diyerek  bana gene  sevgiyle  sarılmıştı.  Alex, ile  bu  tip  çok  anımız  vardı.  Ben  onu  delicesine  seviyordum.  Ve  diğer  insanların  ilişkimizi  kıskanıp,  bizi  yadırgamaları  umurumda  bile  değildi. Alex,  geçmişte  dünyadayken ünlü  bir magazin dergisine 3 kadınla  çıplak  poz  vermiş,  bundan  epey  para  kazanmıştı.  Bedeniyle para  kazanan  insanlara  karşı  dünyanın  bakış  açısını  biliyorsunuz,  eh  tabi  bu  haber buraya uzayın  dışına  kadar çıkmıştı.  Ve  burada  da  halen  daha  onu  kınayanlar,  yargılayanlar  olduğu  kadar ilişkimizi açık  ilişki  olarak  yorumlayan  bazı  kadın uzaylılara kadar varmıştı,  iş. Oysa  Alex,  beni benle  olduktan  sonra  bir kez  olsun  bile aldatmamıştı.  Fakat  geçmişi,  bir  sürü  kadınla  olması,  o  magazin  dergisi  olayı,  yakışıklılığı,  şöhreti,  parası,  ve  geçmişte Porno  yıldızı Rus bir kadınla  seks  kasetlerinin ortaya  çıkması  şu  anda  bile  ne  kadar  mutlu  olursak  olalım,  kötü  dedikodulara maruz  kalmamıza  neden  oluyordu. Halen  daha  bazı varlıklar,  uzaylılar ilişkimizin  aşk  ilişkisi  değil,  sadece  seks  ilişkisi  olduğuna  dair  olumsuz  yorumlar  yapıyorlardı  ki,  öyle  olsa  bile  bu  onları  ilgilendirmiyordu.  Bu  tamamen  bizim  hayatımızdı. İnsanlar  daima  olumsuz  düşüneceklerdi. Bunu  ikimiz  de biliyorduk.  Bizi  asla  anlamayacak,  ilişkimize  de  saygı  duymayacaklardı. Onlar bizimle  uğraşmayı  asla  bırakmayacaklardı.  Çünkü  bazı  varlıklar,  diğer  varlıkların  mutlu  olmalarını  istemezlerdi. Çekemezlerdi. Kendisinin  yaptığını,  bazen  başkasının yapmasını  istemezdi.

insanoğlu  bencildir...

bazen  de  yalancı...

onlar  sadece bazı insanların  yaşayan  birer  ölü  olarak  kalmalarını  isterlerdi.  Ve bunun  içinde uğraşırlardı.

Alex'e,  ilgisi  olan  kadınlarda  daima  Alex,ile  bir  kez  olsun  yatmak için yarışacaklardı.

kimi cinsellik  kimiyse  para  isteyeceklerdi.

hiçbiri kimse  umurumda  değildi.

ikimiz  de  her şeyden,  herkesten uzakta ilişkimizi  yaşıyor,  kimseyi  kafaya takmıyorduk.

sadece  bize  aitti,  ve  oldukça  da özeldi.

neymiş  efendim  ben  Alex,   i  nasıl  kabullenirmişim? gene  de, bilinmeyen  bir  gezegen  de  olduğum  için  çok  şanslıydım.  Buradaki  hava  bile,  dünyadakinden  bin kat  daha  iyiydi. Dünyada  olsam bizi  öldürürlerdi. Bundan  adım kadar  eminim. Dünya  çok  karanlık, yalakalarla  dolu, kötülüklerle  dolu,  kıskançlık,  ve saçma  sapan  fikirlerle beyni  yıkanmış  olan  zavallı, hasta  ruhlu  insancıklarla  kaplı,  karanlık  bir çember gibiydi,  adeta. Dünyadaki  kötülük  burada  yoktu, ve  gideceğimiz,  varacağımız  yerde  hiç  olmayacaktı.

dünyayı  hiç  özlemiyordum.

burada  çok  mutluydum.

mutluyduk.

ayrıca  burada bizi  seven insanlarda  vardı.

tıpkı  sevmeyenlerin  de  olduğu  gibi.

e  çok  doğal  dedim  içimden. Bu  gezegen  de  böyleydi.  Bir  zamanlar  dünya  yok  olmadan  önce  de bu  böyleydi.

kötülük tamamen  yok  olacaktı.

bir  daha  asla ortaya  çıkmamak  üzere...

çünkü  orası varılacak  olan yerdi  yani huzurdu.

sadece  sevgi  ve  de huzur.

henüz  adı  yoktu.

sadece  yepyeni  bir  yaşam  alanı  elde  edilmişti.  Bilim bunu  başarmıştı.

Barış  vakti  gelmişti. Dünya  yok  olmuş,  yepyeni  gezegenlerle tamamen  farklı olan   insan  türleri  ortaya  çıkmış, yepyeni  yaşam  alanları , farklı  gezegenler  elde edilmişti. İnsanoğlu  kötülükleriyle dünyayı  yok  etmişti.

artık  devir başka  canlıların  da  yaşama, vaktiydi.

özgür,hür olma vakti  gelmişti.

savaşlar  bitmişti.

bu  ütopya sonunda gerçekleşmişti.

ulaşılması  asla  mümkün  olmayan  olay gerçeğe  dönüşmüştü.

"Alex,  biliyor  musun?  sen  haklıydın".

"Ne  gibi?".

"Burada  çok  mutluyuz.  İyi  ki  buradayız. Dünyayı hiç  özlemiyorum".

"Kesinlikle  bebeğim.  Burası  huzur".

"Orayı  da çok  merak  etmiyorum.  Şimdilik  buradayız,  ve  burası  da  bizim  evimiz".

"Kesinlikle aşkım. Oraya  bir gün  varır  ya  da varmayız,  biz  hazır  buradayken,  mutlu  olalım".

"Her şeye  rağmen  mi?".

"Her  şeye  rağmen  diyerek  yanıt  verdi, " Alex.  Ve  ben  onun  gözlerinin  içine  bakarken  adeta bir kez daha  kayboldum.  Kalbim  küt-  küt  çarpıyordu. Alex,  elini  kalbime  koydu,  ve  dedi  ki?  kalbim  senin.

""kalbim senin  dedim  ona".

"Seni  çok  seviyorum, meleğim".

"Bende  seni".

"Eski  kocanı  özlüyor  musun?".

"Alex???".

"Bunu  iyi  anlamda  soruyorum.  Bebeğim  onun  da  kalbinde  özel  bir  yeri  var ,bunu  inkar  etme".

"Yani  arada  özlüyorum,  tabi. "

Ölenler  ölse  de  kalbimizdeyseler asla  ölmezlerdi.  Hep  vardılar...

"Bana  bak geçmişimiz  ikimizin  de  asla ilişkimizi  yok  edemez".

"İnsanlar  da  dedim  ona".

"Hiçbiri umurumda değil beni  duyuyor  musun?  biz  birbirimizi  olduğumuz  gibi  kabullendik.  Büyük iş  başardık.  Bırak  da  bunu  kabullenemeyenler utansın".

"Ve  hakkımızda  konuşanlar  da".

"Siktir  et  onları. Seni çok  seviyorum".

"Bende".

ve  delicesine  öpüştük.

bugünkü  perde  de  kapandı.  Bu  esnada  yıldız yukarıdan  bize  bakarak  gülümsüyor,  ne  aşk ama diyordu.

aşkımız  güzeldi...

kimse  anlayamasın.

biz  birbirimizi  sevip,  anlamıştık  ya,  kabullenmiş  gerisi  önemli  değildi.

hiçbir  şeyin bir önemi  yoktu.

kimsenin.

onlar  saygısızlığında boğulsunlar.

pislikler...