DUDAKLAR YALAN SÖYLEYEBİLİR AMA GÖZLER ASLA
"Benden boşuna korkuyorsunuz, çünkü bizler göründüğümüz gibi tehlikeli değiliz, aslında ve unutmayın hiç bir şey göründüğü gibi değildir dedi" uzaylı.
"Sana inanmıyoruz dedi" Aslı.
"Aslı'ya katılıyorum, insanlarla yaratıklar birbirleriyle asla dost olamazlar. Bizi kandırıyorsun".
"İşte siz insanoğlunun en zayıf noktası da bu çok önyargılısınız biz uzaylıların da diğer tüm canlıların da birer kalbi var. İnsanın bence insandan başka düşmanı yok , ama , sizler bunun farkında değilsiniz , birbirinizi yemeye devam ediyorsunuz. Yiyin kahrolasıcılar sizi".
"Hey hemen kızma adamım biliyorsun ki ,henüz tam olarak uzaylıya dönüşmediler. Halen daha insan gibi düşünmeyi sürdürüyorlar, sadece iki gün vakit tanı sonra bizle kanka olacaklar onlarda artık uzaylı olacak. Sadece onları dünyadan getirip, başka türe dönüştürdüğümüz için bizden farklı olarak onlar insan gibi görünecekler".
"İnsan gibi görünen uzaylı kulağa bir hayli ilginç geliyor. Bak bu hoşuma gitti " işte.
"İşte bu bile kötü yaratıklar olduğunuzun birer kanıtı, biz insan olarak gayet mutluyduk, bizi zorla kaçırdınız, ve uzaylıya dönüştürdünüz, diyerek bağırdı" Aslı.
"Aslı, bağırma, belki de yalan söylüyorlardır".
"Hayır Merve, yalan filan söylemiyorlar , anlattıkları gerçek ,ve biz insanoğluda bu gerçekle yüzleşmek zorundayız. Gerçekler acıdır dostum bunu unutma".
Merve, birden ağlamaya başladı. Sinirleri bozulmuştu. Aslı'da, bu esnada onun koluna girmiş, onu teselli etmeye başlamıştı.
"Senden korkmuyorum, diye birden bağırdı" Merve.
"O yüzden mi ağlıyorsun? diyerek karşılık verdi" uzaylılardan biri.
"Korkmuyorum" diye bir kez daha bağırdı.
"Korkmadığını söylüyorsun oysa gözlerin farklı söylüyor. Unutma dudaklar yalan söyleyebilir, ama, gözler asla".
"Sizler katilsiniz acımasız yaratıklarsınız".
"Hepimiz katiliz tatlım hepimizin içinde birer katil var iyiliklerde var, kötülüklerde bunu sakın unutma. Bu bütün varlıklar, yaşayan organizmalar için geçerli diyerek gözden kayboldu" uzaylı.
"Ne yapacağız? diye sordu" Aslı. Bunu sorarken gözlerimin içine bakmıştı. Vücut dili gerçekten de bazı durumlarda önemliydi. Ve çok anlam ifade edebiliyordu.
"Korkmayın" diyen yılan bir anda ikisini de yerinden sıçrattı.
"Burada kimse size zarar vermeyecek dedi" yılan. Çok büyüktü. Dili dışarıda tıslıyordu, da.
"O haklı dedi bu sefer bir kuş. Farede "merhaba dostlar" dedi her ikisine birden gülümseyerek.
"Burada tüm canlılar konuşuyor dedi" Merve.
"Çünkü burası dünya değil diyerek karşılık verdi" Aslı.
"Artık dünyada değilsiniz, dünyayı unutun tatlım arkadaşın çok haklı burada herkes birbiriyle anlaşıyor korkmayın dedi" fare.
"Burada özgürüz dedi" yılan.
iki kız bu esnada birbirlerine baktılar. Şaşkındılar.
"Artık hepimiz uzaylıydık. Bu gerçekle yüzleşmek zorundaydık. Çünkü yaşadıklarımız hayal değil, bir gerçekti".
Sahte, yapay dünya geride kalmıştı. Matrix çoktan gerçek olmuştu.
"Yakında uzayın kralı Alex, ile tanışacaksınız dedi" yılan.
"Alex de? kim diye sordu" Merve.
"İlk uzaylı insan. Sizi o eğitecek. Burada hayatta kalabilmek için ne gerekiyor? öğrenmelisiniz. İlk temel uzaylı eğitimini burada alacaksınız. Bunları öğrenmek zorundasınız, aksi taktirde yaşayamazsınız dedi" yılan.
"Acıkmışsınızdır buyurun efendim diyerek" yemeklerini hızlıca getirip gözden kayboldu, robot.
iki kız yemeklerini yemeye başladılar. Burası ilginç, değişik dünyadayken hayal dahi edemeyecekleri gizemli bir dünyaydı.
Buna alışmak zorundaydılar. Çünkü artık evleri burasıydı. Dünya diye bir yer yoktu.
Artık geriye dönüş yoktu. Bunun için çok geçti.
Yuvaları uzaydı. Yaşamları artık değişecek onlarda bambaşka bir türe dönüşeceklerdi.
Artık insan da değillerdi. Gerçek buydu.
Bakalım bundan sonra ne olacaktı? bunu merak ediyorlardı. Umarım iyi olur , diye düşündüler, içinden.
O umut ki, bir çok şeye değer özellikle de biz insanlar için.
unutma dedim, içimden en imkansız durumun bile bir oluru vardır.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top