♛ 5. Bölüm ♛

UMUT VE GÜMÜŞ

Ak Ülke, Kalsedon

Ak Kraliçe kardeşiyle olacak olan savaşı ayrıntılı olarak düşünemiyordu. Çünkü tek sorunu yakında ortaya çıkacak bu savaş değildi.

Ak Ülke kurulduğu anda ona bağlılık yemini eden iki büyük özerk bölge şu an ona isyan halindeydi. Batı Denizi ve Buz Diyarı'nın insanları ayaklanmıştı. Bu bölgelerin hükümdarları Deniz Kralı ve Kar Kraliçesi, Diyar'ın savaş durumunu fırsat bilip bağımsızlıklarını kazanmaya çalışıyorlardı. Ak Kraliçe'nin, Sedef Saray'dan gönderdiği elçiler, komutanlar ve liderler isyanları durduramamışlardı.

Taht odasından çıkan ve konsey odasına doğru yürüyen Ak Kraliçe sıkıntıyla derin bir nefes aldı. Son haberleri paylaşmak ve fikir almak için kendi seçtiği birkaç kişiden oluşan Ak Konsey'e katılacaktı.

Ak Konsey'in toplantı yeri, Kraliçe Nmerysa'nın taht odasıyla aynı kattaydı. Beyaz kapıları ve beyaz duvarları vardı. Ortadaki masa mermerden yapılmıştı. Nmerysa'nın bu masadaki yeri en baştaydı. Toplantıları aksatmazdı, son zamanlarda buna iyice dikkat eder hale gelmişti. Kraliçe, odaya girdiği an konsey üyeleri ayağa kalktılar. Kraliçe eliyle onlara oturmalarını işaret etti. Daha masanın yakınına gelirken sorular sormaya başladı. "Khalrane? Deniz insanlarının Okyanus'un Gölgesi'ni ele geçirmesini engellemeyi başardık mı?"

Okyanus'un Gölgesi, adalar ve koydan oluşan küçük bir bölgenin ismiydi. Diyar'ın birleşmesinden önce Deniz Ejderi'nin Gücü'ne sahip hükümdarların kendi halklarını yönettiği yerdi, bu nedenle bölgenin deniz halkı için anlamı büyüktü. Elbet simgelediği tek şey sadece tarih değildi.

Okyanus'un Gölgesi aynı zamanda bir isyan yeriydi.

"Evet, kraliçem." dedi Khalrane. Bir ak elfti. Kraliçe'nin yakın arkadaşlarından biriydi, ayrıca okçuların ve muhafızların bir kısmının lideriydi. Güzel ve keskin mavi renkli gözleri ise en uzaktaki hedefi bile görebilirdi. "Okçularımı, Deniz Kralı Madeinos'un askerlerinin gelişinin görülebildiği Okyanus'un Gölgesi'nin en yüksek tepelerine yerleştirdim. Ne onun ne de kızlarının bu bölgeye ulaşma şansı olmayacak."

"İyi." dedi Kraliçe sandalyesine otururken. "Peki ya Buz Diyarı'ndan ne haberler var, Sardon?"

Sardon bir melezdi. Yarı elf yarı devdi. Sarı saçları, Khalrane'nin saçlarından koyuydu. Kahverengi gözleri vardı. "Kar Kraliçesi, efsanevi yaratıklarını buzulların altından çıkarmayı düşünüyor. Buz Kristalleri ölüm için gelecek, kraliçem. Fakat onlar ortaya çıkmadan ben ve ordum Buz Diyarı'na gidip Kraliçe Salirhenia'nın bunu yapmasını önleyeceğiz."

Asiliği ile tanınan buz insanları boş durmamıştı. Buz Ejderhası, var olan en büyük ejderhalardan biriydi. Bin yıllar önce Ak Ejderha'nın gücüne karşı çıkmıştı, gücünü verdiği insanlar da onun gibi isyancıydı. Bunlar Nmerysa'nın işini hiç kolaylaştırmıyordu.

Kraliçe gülümsedi. Aklında hala kardeşiyle olacak savaşı vardı. Kara Ülke'yi ele geçirmek biraz bekleyecekti. Beyaz kapının aniden açılmasıyla tüm konsey üyelerinin dikkati kapıya yöneldi.

"Kraliçem!" Ak Ejderha'nın Temsilcisi Ladonion'un buraya gelişinin tek bir amacı olabilirdi. "Kara Kraliçe konuşmak istiyor."

"Bensiz devam edin." dedi Kraliçe ayağa kalkıp kapıya doğru yönelirken.

♛

Ayna büyüsü, iletişime geçmek için fazlasıyla zordu. Sadece büyücü temsilcilere öğretilirdi ve en gerekli olduğu zamanlarda kullanılırdı. Temsilci Ladonion, onun için ayrılan dairesinin bir odasında büyüyle güçlendirilen bir ayna bulunduruyordu. Ladonion, Nmerysa odaya geldiğinde gümüş çerçeveli aynanın üzerinden beyaz ipekten örtüyü kaldırmış, ardından aynanın önünden uzaklaşmıştı.

Ladonion, Kraliçe'yi aynanın karşısına geçmeden gülümseyerek uyarmıştı. Kara Kraliçe kötü şakalar yapmaya bayılırdı ve bunu ikisi de iyi biliyordu. 

Bu sefer ortada bir büyü yoktu. Konuşacakları gerçekten önemli olmalıydı. Aynada birbirlerini gören iki kraliçe tek kelime etmeyince ve aradan dakikalar geçince temsilciler konuşmaya başladılar.

"Ladonion." dedi Rhadenis. Kara Ejderha'nın Temsilcisi, her zamanki gibi siyah giyinmişti. Koyu teni, aynadan fark ediliyordu.

"Rhadenis." dedi Ladonion. Ak Ejderha'nın Temsilcisi olmak için eğitilmiş safkan bir ak elfti. Omuzlarına gelen beyaza yakın sarı saçları olan genç bir adamdı. Ak Ejderha'nın Temsilcisi neredeyse her zaman bir elf olmuştu. Elfler, devler ve büyücüler, Ejderha Gücü'nün taşıyıcısı olmaya hak kazanan ırklardı. O anda Kara Ejderha'nın Temsilcisi yarı dev yarı büyücü, Kızıl Ejderha'nın Temsilcisi ise safkan bir kızıl büyücüydü.

"Gök Ejderha'nın Temsilcisi bizi uyarmıştı." dedi Rhadenis her iki kraliçeye hitap ederek. "Kızıl Ejderha'nın Temsilcisi olan büyücü hakkında uyarmıştı."

"Annemizin anlattıkları doğruymuş." dedi Ak Kraliçe. Mavi gözleri kardeşinin yeşil gözlerindeydi. "Anlatacaklarını dinliyorum, kardeşim."

"Öncelikle belirteyim, Nmery. Hala Ak Ülke'yi istiyorum. Eğer Kızıl Ejderha'nın Temsilcisi'ni büyücülerim hissetmeseydi ordularım bir haftaya kalmaz Sedef Saray'daydı." Kara Kraliçe'nin sesi her zaman olduğu gibi zehirliydi.

"O halde gelecek aylarda Kara Ülke'nin Kuzgun Tepesi'nden Kara Ülke'nin aydınlığa bürünüşünü izlerdim, Dymen." Ak Kraliçe'nin kardeşinden hafif kalan bir yanı yoktu. Kuzgun Tepesi kuzeyin en değerli yerlerinden biriydi.

Rhadenis onları uyarmak zorunda kaldı. "Kızıl Kraliçe güçleniyor. Kehanet, sizin savaşınızı beklemeyecek."

Haklıydı fakat bu ne Ak Kraliçe'nin ne de Kara Kraliçe'nin umurundaydı. En azından o sırada ikisinin de aklından geçen düşünceler aynıydı.

Hükümdarlık ve savaş.

"Mysania geçtiğimiz ay tam on altı yaşına bastı. Büyücülerim onun gözlerinin kızıla dönmesini bile hissettiklerini söylüyorlar. Gök Konsey'in yeniden toplanması da uzun sürmemiş. Hem de tam Gök Kraliçe'nin toplantı odasında. Turkuaz Saray'da." dedi Rhadenis.

"Annemin konseyi zaten üç ayda bir toplanırdı, Rhadenis. Kardeşimizin gücünü biz de hissettik ama büyücülerin de hissetmesine şaşırdım." Ak Kraliçe konuşmasına devam ederken sesi kısıldı. "Kar Kraliçesi de bunu hissetmiş olabilir mi?"

Dymentsia onun son dediklerini umursamadı. "Kara büyücüler, Kızıl Büyücü'nün sözlerini duymuşlar."

Ak Kraliçe'nin ve Ak Ejderha'nın Temsilcisi'nin mavi gözleri, gümüş çerçeveli aynanın ötesindeki Kara Ejderha'nın Temsilcisi'ndeydi.

Kara Kraliçe yanındaki Temsilci'ye baktı. Kara Ejderha'nın Temsilcisi Rhadenis konuşmaya başladığında iki kraliçenin gözlerindeki kızıl parıltı çoğalmıştı. Kehanetin bilinen ilk kelimeleriyle birlikte Ak Kraliçe ve Kara Kraliçe, en küçük kardeşleri Mysania'nın ne yapacağını anlamışlardı.

Kızıl Kraliçe'yi durdurmak zorundaydılar. Yoksa ortada ne Diyar ne de hükmedecekleri Ak Ülke ve Kara Ülke kalacaktı.

♛

~Ak Kraliçe sizce nasıl biri?

Medya: Ak Kraliçe Nmerysa ve onun tanıtım videosu

23.11.2015, 14.33

5 gün: 700, 300?, Fantastik 98

Düzenlenme Tarihi: 30.06.2016