40 ♛ Düşüş ve Işık

♛ 40. Bölüm ♛

DÜŞÜŞ VE IŞIK

Ak Ülke, Kalsedon

Umudun Kraliçesi'nin ülkesinde umut kayboluyordu. Ülkesi ikiye bölünmüştü. İnsanlar, Kar Kraliçesi'nin daha fazlasını istediğinden eminlerdi.

"Ne yapmalıyım, Myra?" diye sordu muhafızı olan elfe. "Halkım benden nefret ediyor."

"Savaşabilirdiniz, kraliçem." dedi ak elf. Myraia'nın aklı ise kuzenindeydi. Rhdenya şu anda nasıldı? Savaşçıların lideri olan Aryandria ona kızın gittiğini söylemişti. "Fakat savaşmadınız."

"Kaybetmeyecektim." dedi Nmerysa. "Onlar da benim halkım, her ne kadar bunu unutsalar da."

"Ne yapacaksınız, Ak Kraliçe?"

Kraliçe Nmerysa tahtından ayağa kalktı. "Böylece hiç kimse ölmedi, Myra." dedi Nmerysa tahtının bulunduğu platformun merdivenlerinden aşağıya doğru inerken. Ardından hem kendini hem de muhafızını doğrunun bu olduğuna inandırmaya çalıştı. "Kar Kraliçesi istediğini aldı, Myra. En azından şimdilik. Kristallerini kullanmak isteyecektir, hazırlıklı olmalıyız."

"Savaş Konseyi'ni mi çağırmamı istiyorsunuz?"

"Sadece Khalrane, Aryandria ve Sardon'u çağır." dedi Nmerysa birkaç aydır şehrine ve sarayına kaç kere saldırıldığını düşünerek. "Gün batımından önce hazır olsunlar. Temsilci Ladonion'la konuşmaya gideceğim."

"Nasıl isterseniz." dedi Myraia taht odasından ayrılarak. Ne düşüneceğini bilemiyordu, anlaşılan o ki her şeyi bilen kraliçe de bilemiyordu.

Nmerysa ise Myraia'nın odadan ayrılışından sonra düşünmeye başladı.

Yükselişi hızlı olanın düşüşü de hızlı olur, derlerdi. Kar Kraliçesi'nin Diyar'dan ayrılışının sonucunu merak ediyordu. Gülümsedi. Kraliçe Salirhenia'nın ne kadar dayanabileceğini merak ediyordu.


Aryandria düşüncelerini toparlamaya çalışıyordu. O her zaman Ak Kraliçe'nin yanında olmuştu ve olacaktı da. Diyar'ın geleceğini düşünüyordu.

Muhafız ve büyücünün buradan çıkmasını sağlayarak Kızıl Kraliçe'yi düşünmüştü. Böyle yaparak Gök Kraliçe'nin kızını korumuştu. Aynı zamanda Ak Kraliçe'ye bir düşman oluşturmuştu.

Elini tek gözünü kapatan beyaz renkli banda götürdü. Ondan bir gözünü alan şey aydınlığın ve karanlığın savaşıydı. Aydınlığın, karanlığın, ateşin ve buzun savaşında olacaktı? Diyar ne olacaktı?

Ardından Rhadenis'i düşündü. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme oluştu. Kara Ejderha'nın Temsilcisi şu an neredeydi?

Rhadenis ve onu ayıran da bir savaş değil miydi?

Odasının kapısının çalınmasıyla yüzünü buruşturdu. Bugün izin günüydü ve en azından bir gün savaşı, ülkesinin ikiye ayrılmasını ve kehaneti düşünmeyi ummuştu sadece. Savaşı, isyanları ve orduları değil. Yanılmıştı. "Gir."

"Benim, Arya." dedi kapıyı açan Myraia. "Kraliçe konsey toplantısı için seni çağırıyor."

"Hayır." diye mırıldandı Aryandria. "Yine mi?"

Myraia gülümsedi. "Bugün izin gününde olduğunu biliyorum, bunun için Kraliçe'yle konuşabilirim, Arya. Belki bir başka gün dinlenirsin?"

Aryandria başını sallayıp ayağa kalktı. "Ne zaman?"

"Khalrane ve Sardon'u çağırana kadar toplantı odasına gitsen yetişirsin." dedi Myraia yanıt olarak. Başka bir şey daha diyecekmiş gibi duraksadı ama fikrini değiştirip dışarı çıktı.

Aryandria aynanın karşısına geçti. Üzerinde elf muhafızlarının aksine elbise değil açık renkli pantolon ve beyaz bir gömlek vardı. Altını andıran, parıldayan sarı saçlarını ördükten sonra üzerine gümüş renkli bir yelek giyip, beline kılıcının ve hançerinin olduğu kemerini takarak odasından ayrıldı.

Sedef Saray'ın beyaz renkli koridorlarından geçerken bir daha asla zindanlara inmemeyi umuyordu. Aydınlığın Savaşçısı olması karanlığı karşı tarafa çekmesi için bir gerekçe değildi ona göre. Belki de Sedef Saray'daki böyle düşünen ya da karanlık halkı hor görmeyen tek kişi oydu.


Kraliçe Nmerysa toplantı odasına yanında Temsilci Ladonion ile girdi. Aryandria o anda bunun sıradan bir konsey toplantısı olmayacağını anladı. Kraliçe masanın en başındaki yerine geçti. Masanın etrafındaki diğer sandalyelerin çoğu boştu ve odada sadece Kraliçe Nmerysa, Temsilci Ladonion, Komutan Khalrane, Komutan Sardon, Muhafız Myraia ve Komutan Aryandria vardı.

Kraliçe Nmerysa gümüş desenli mermer masanın üzerinde ellerini birleştirdi. Sol tarafında toplantılara genelde katılmayan Temsilci Ladonion vardı. Elf yanındaki kitapları masanın üzerine yerleştirdi. Herkes merakla onları izliyordu. Aryandria soru soran yüzüyle karşısındaki Myraia'ya baktı, Myraia bir şey bilmediğini anlatırcasına omuzlarını silkip Kraliçe'ye baktı.

Nmerysa konuşmaya başladı. Konuşurken endişesinden ötürü elleri sürekli hareket halindeydi ve beyaz parmaklarındaki kalsedon, ametist ve sitrinle süslü yüzükleri parıldıyordu. "Hepinizin ülkeyi böldüğüm için bana kızgın olduğunu biliyorum."

Aryandria bunu ilk kabul eden olarak konuştu. "Savaşabilirdik, kraliçem. Kazanabilirdik."

"Evet, Savaşçı." diyerek onayladı Sardon. "Kraliçemizin bir bildiği olmalı."

Okçuların ve muhafızların başı Khalrane de başını salladı. "Ne düşünüyorsunuz, Kraliçe Nmerysa?"

"Kehaneti düşünüyorum." dedi Kraliçe. "Kar Kraliçesi'nin yaptıkları beni korkutuyor bu yüzden."

"İstediğini aldı." dedi Khalrane.

"Daha fazlasını isteyecek, dostlarım. İşte bu yüzden sadece sizi buraya davet ettim." dedi Nmerysa. Aryandria farkında olmadan kaşlarını çattı ve endişelenmeye başladı. Ak Kraliçe onu korkutmaya başlamıştı.

Aryandria her zamanki gibi Ak Ülke'nin güçlü olduğunu düşünüyordu. "Diyar'ın en kalabalık ve güçlü halkı biziz."

"Haklısın, Savaşçı." dedi Kraliçe onaylayarak. "Sizi buraya çağırma nedenim de işte bu. Güçlü olmamız bir şeyi değiştirmeyecek. Kehanete ve efsanevi yaratıklara karşı güçsüzüz."

Aryandria altın rengi gözünü Ak Kraliçe'den ayırmadı. Belindeki kemerindeki kınlardan birindeki hançerine uzandı ve hiç kimsenin fark edemediği kadar hızlı bir şekilde masaya sapladı. "Kehaneti beğenmezsek, geleceğimizi kendimiz yazarız."

"Keşke her şey o kadar basit olsa, Savaşçı." dedi Temsilci. Aryandria, Temsilci Ladonion'un bu vakte dek konuştuğunu bile pek duymamıştı. Uzun sarı saçları beyaz giysisine dökülen olan adam konuşmaya devam etti. "Şifacılarımız bize vaktin geldiğini haber ediyorlar, Savaşçı. Kraliçe'nin bu kadar Buz Diyarı'nı kaybetmesi bu yüzden."

"Kraliçe kaybetmedi!" diye bağırdı Aryandria dayanamayarak. "Sadece zaten o bölgeyi yöneten kadına birkaç yıkılmış şehri ve buzlar içindeki boğazı verdi."

"Haklısın, Aryandria." dedi Kraliçe Nmerysa. "Ve kehaneti durdurabilecek güç hiçbirimizde yok." Kraliçe Nmerysa diğer tüm hükümdarlar arasında kehanete en çok önemi verendi. Belki gereğinden fazla önem veriyordu.

"Siz zekisiniz, Kraliçe Nmerysa." dedi Aryandria. "Ve güçlüsünüz. Bu yüzden sizin yanınızda savaşıyorum."

"Kehanetin tamamını biliyor musun, Savaşçı?" diye sordu Sardon.

Savaşçı Aryandria'dan önce Kraliçe buna yanıt verdi. "Hiçbirimiz tamamını bilmiyoruz, Sardon. Sizi buraya çağırma nedenim de bu. Ak Ejderha'nın Temsilcisi ona verdiğim görev ile ülkedeki kütüphanelere haber gönderdi. Kehanetleri araştırdı. Birkaç kişi ile Kara Ülke'deki kehanetle ilgilenen karanlık halk ile de iletişime geçtik."

Kraliçe'nin sözüne Temsilci devam etti. "Kehanetin tam elli yıldır gerçekleştiğini öğrendik."

Masanın etrafındaki herkes Kraliçe ve Temsilci'ye tüm dikkatlerini verdi.

"Kehanet, Gök Kraliçe'nin yani annemin zamanından başlıyor. Şu anda kardeşimin halkı olan sirenlerin isyanı ile başlıyor."

"Hiçbirimiz bunu hatırlamıyoruz ve duymadık." dedi Khalrane.

"Çünkü gerçekleşmemiş bir fikirdi bu sadece." dedi Kraliçe Nmerysa. "Annemin arkadaşı Deniz Kraliçesi Karelia bunu fark ettiği anda Gök Kraliçe'ye haber verdi ve bu isyan gerçekleşmeden bastırıldı. Ortaya anlatılacak bir şey kalmadı."

"Ne amacıyla?" diye sordu Sardon.

"İsyanın amacı önemli değil, Sardon." dedi Kraliçe. "Önemli olan kehanetin başlangıcına haber vermesi. Biz de bundan yola çıkarak o vakitten beri kehaneti araştıran insanları bulduk. Ve ortaya çıkan şey şu: Bizi yüzyıllar boyu rahat bırakmayacak savaşlar. Diyar'ın yok oluşu bile söz konusu olabilir. Bin yıllardır ortaya çıkmayan kristaller sadece başlangıçtı tüm bunlar için."

"Efsanevi yaratıkların devamının mı geleceğinden söz ediyorsunuz?" diye sordu Savaşçı Aryandria korkuyla.

"Şifacılarımızdan biri Temsilci Rhadenis ile iletişime geçti." Ladonion'un bu sözleri ile Aryandria aklının hala Rhadenis'te olduğunu hatırladı. "Rhadenis, Dymentsia'nın izniyle Kuzey Denizi'nde ortaya çıkan garipliklerden söz etmiş."

Kraliçe Nmerysa herkesin duydukları sözleri anlamasını bekledi. Birkaç dakika sessizlikten sonra konuşmaya devam etti. "Şehrimiz iki kere kuşatıldı. Başarılı olunamadı. Kehanetten anladığımız kadarıyla bunlar son olmayacak. Size soracağım şey ise burayı savunup savunmayacağınız."

İlk yanıt veren Aryandria oldu. "Ben ve emrimdeki savaşçılar her zaman için sizin ve ülkemizin adına savaşmaya hazırız."

Khalrane de başını sallayarak onayladı. "Okçularım ve ben de öyle."

"Elflerin beni takip etmesini sağlayacağım, Ak Kraliçe. Ejderha'nın Gücü'nü de yanımda getireceğim." dedi Temsilci.

Sardon konuştu. "Savaş için hazırız."

"Her zaman için sizi koruyacağım." dedi Myraia.

Ak Kraliçe Nmerysa az öncekinden daha sakindi. Ancak endişesi Aryandria'yı korkutuyordu.


16.04.2016, 21.49

91989, 9522, 4.1

Düzenlenme Tarihi: 26.08.2016-23.12.2018

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top